a — . 70 3 — VAKİT sesr paaspuşlar 07 m. 1 İSARETLER rmanraenee e i NC Sanatkârlara dair “pet diyordu ki; bir müharrix falan ga- İ ral yazı yazıyor | ri Veya nliyen, merakla ga: Pi; mecmuaları (okapışan | » Şimdi ne oldu? Böyle almadı, Sebep sanıyorum kıy, * olmalari yüksek değere sa- Yı up ray başını almış bir nesle men- “Sörağy, “dostun sözü ilk bakışta redde nsan ona hak vermekte hş ie Fakat bunu mutla- », daha illerin daha kötü yazdığı- Ktermae fena çalıştığına misal diye Bi ka ğu bir hareket olmaz. besi bir çaların eksilmesine, her- *Ye büzülmesinde sebep in bambaşka bir şeydir. pala €ser veren genç Y # oluy, *Tİ tetkik edinir, ama bi- le iler kendinizi (o söyle veya ii” Benç PtirmAyInIZ, göreteği- dekia 4 n İehinedir. Asla aley- "eli llanısı muhakak ki otuz sene Miz kiler, “aha iyidir. Kn acemi emeğe hâzaran bir hayli şeyler uk daha tedir olmuştur. Bir defa Keniştir, Mevzular daha ol- A - daha pürüzsüzdür. ley rkadasımın beğenmediği ne “e sene evel bugünkü eserle - "küç ge > Sıksaydılar, Muhakkak ki İli, el 8 seneler onlara gökten Mara, *biyat melekleri diye tapına- Akat eyi Tini ie bugün bü olmuyor, bunun ye- Yi, “kün ve kayıtsızlık kaplamış or, SİA hakikattir. Sebebi de bslt- Binaşı Ma kür mutlaka enbüsi bir şe- | “ği,” üzeli yapan değildir. En gü Iymet verilen eserin sahibi- h â ir kıymetini kendisi belki * Fakat ona bu sıfatı içinde Ke * İk cemiyet verir. “Cemiyetin ne ay etler her zaman ayni Şe- | & bi in ölçüde olmaz. O zaman en- #ekilde güzel sayılan şey ile kn kı lar ymetleri arasında tezat - irin, Bu tezatlar bazan sanat Bire ! korkune vaziyetlere kadar ir, bü, Yle hir tezat (o hakikaten Bu tezat bir uçurum ha - » bir hayli istidadı harca- Mey, ei İng tar sti, «ayaş A8 Riçin harenniyor? de durmadan ilerliyor, Baş yal Körü bir süratle zevklerde, dün- di, "izde p, “eğişmeler oluyor. Ha - yp iy öm, değişmeler o kadar çok > ve Gnl alarak ortaya attığı - r, ilerden daha güzel olan Yor, elkilerinki kadar kiymet küle, Wnu tabii görmelidir. > *velki günküler dünyayı "üyg İL fig 1€. dünkü eseri ilham Td,» bir felsefeye göre gü- Md kayayı Arm estetik ölçülerini “iü Matba Yarı tayin ederdi, i mkü sanatkârın ölçü- dünkü O sanatkârın , Yağa ia yaşa - ünü n sadığı cemiyetin ölçü- ei li Sene evelki karlin öl- id, tihayy, len ayrı bir şeydir. & iy aPa sanat adamı bizde ge- “aj ii Mlügg da geride adım attı- ir 'ymetine rağmen so0s- Vini alamıyor. Etem diy emen dı di Kün, ek ürü ç €n eşya fiatları Yüya ; iyi, # İhracatın azalması 2! tacirler tarafın - “iya fiatları düşü - ta, any, va ey w Yeni ithalât ka - Yete gi ö iy, düzel ma son iü > içi vet odası, fiatları Na Zararlı tedbirelere in ve kararname- lie b NN ni alâkadar tacir- *tmişti, İ iz lirasının tevdiine itiraz etmiş - | has heyeti reisi Şevki B. ameli ve | ve bunun üzerine Yunan murah - | ği Muhtelit mübadele komisyonu | dün akşam M. Holstadt'in reisli - | ği altında yaptığı son içtimam”- İ dan sonra lâğvedilmiştir. Komis- ; yonun lâğviyle Lozan muahedesi- | nin doğurduğu ve Türk, Yunan hükümetleri tarafından Milletler Cemiyetinin tensibiyle tayin edi - len bitaraf azanın mürakabe ve hakemliğine havale edilmiş olan ahali mübadelesi ve bunların mal- larmın tasfiyesine ait işler kâmi - len halledilmiş oluyor. Komisyonun evvelki gün yap- | tığı toplantıda, Yunan hükümeti- l nin, etabli Rumların iade edilen | mallarına mukabil komisyon em - İ rine verdiği paradan mütebaki | 15 bin İngiliz lirasının Türkiye hükümetine tevdii meselesi mev - Zuu bahs olmuştu. Yunan murah- has heyeti, Türkiyenin bu husus - ta taahhüdatını tamamen ifa et- mediğini ileri sürerek 15 bin İngi- ti. Bunun üzerine Türk murah- makul bir tesviye sureti göstermiş has heyeti Atinadan sormadan buna muvafakat edemiyeceğini beyan ettiğinden meselenin müza- keresi düne bırakılmıştı. Dün gece geç vakte kadar Ati- nadan bir cevap gelmemiş ve bu mesele muallakta kalmıştır. Ma * amafih bu hususun Türk ve Yu- nan murahhas heyetleri tarafın - dan hususi surette tesviye edilece- ği ümit olunuyor. Türk murahhas heyeti reisi Şevki Beyin bulduğu hal sureti bu on beş bin İngiliz lirasının bir bankaya tevdi edilmesi ve bilâha- re müzakereler neticesinde hangi tarafım alması lâzım gelirse o ta- rafın almasıdır. Yunan mrahhas heyetinin bunu kabul etmesi çok muhtemeldir. ” Bitaraf aza, daha bir müddet şehrimizde kalacaklar ve komis - yonun şimdiye kadar gördüğü iş- ler hakkında bir rapor hazırlıya - caklardır. Bu rapor Milletler Ce- miyetine, Türk ve Yunan hükü- metlerine verilecektir. Mevcut evrak ve dosyaların bir kısmı Mil- letler Cemiyetine, bir kısmı An - ! | Muhlelii mühadlkla k . darı bir yığın telgraf ve mektup önün- karaya ve bir kısmı da Atinaya gönderilecektir. Ankaraya gön - | derilecek evrakı tesellüm etmek | üzere Hariciye Vekâleti memurla- rmdan Hâmit By şehrimize gel - miştir. Komisyonun tarihine bir bakış Muhtelit mübadele komisyonu, Lozan muahedesine zeyledilen a- hali mübadelesine ait, gene Lo- zanda Türkiye ile Yunanistan a- rada aktedilen mukavele mucibin- ce teşekkül etmişti. Mukavelename mucibince ko- misyon, Milletler Cemiyeti tara“ fından tayin olunan ve harpte bi- taraf kalan devletler tebaasından üç bitaraf azanın mürakabesi al- tında bulunmakta idi. Komisyon ilk içtimaını 7 teşri- nievvel 1923 tarihinde İspanyol Cenerali De Laranın reisliği altın» oereiasssnee 1 s0 ne dp m es PEN Nee şanlanma Cumhuriyet gazetesi sahip ve başmuharriri Yunus Nadi Beyin kızı Leylâ Hanımla Uşaki zade Halit Ziya Beyin oğlu Bülent Be- | yin nişan merasimi dün saat on yedide Perapalaş salonunda yapıl- mıştır. Merasim güzel olmuş ve | C. H. Fırkası kâtibi umumisi Re- tep Beyle şehrimizde bulunan 'ba- zı mebuslar ve şehrin tanmmış $i- maları hazır bulunmuşlardır. Genç nişanlıları ve ailelerini tebrik ederiz. Açık teşekkür Çocuklarımız Leylâ ve Bülendin dün Perapalas otelinde kutlulanan nis şan merasimine lütfen iştirekle bize ifadesi müşkül babtiyarlıklar © veren pek çok dostlarımızın kiymetli hu - zurlarına sonsuz şükran hisleriyle mü- tehassisken yurdun her yanından ve hattâ uzak diyarlardan diğer bir çok ehibbamızın saadet temennisini natık olarak göndermek lütfunda bulunduk- de bizi kime nasıl teşekkür edece mizde mütehayyir bırakançok büyük | bir bahtiyarlık içinde kaldık. Hayat - İarımızın hakikaten Oo mes'ut olan bu | hâdisesinde bize bu kadar yüksek kıy- metli bir alâka gösteren bütün muh » terem zatlara kalplerimizin en sami - mi heyecanlarına müteferafik teşek - kürlerimizi bu açık satırlara tevdi edi. | yoruz. Halit Ziya Uşakizade Yunus Nadi omisyonu dünkü toplantısından sonra lâğvolundu Yunan hükümetinin, etabli rumların iade edilen mallarına karşılık komisyon erarine verdiği paradan artan 15 bin ingiliz meselesi hallolunmuş değildir da yapmıştı. Ahali mübadelesin- | den maksat, Anadoluda bulunan Türk tebaası Rumların Yuannis - tana ve Yunanistanda bulunan Yunan tebaası Türk ve müslüman- ların da Türkiyeye sevk edilmele- ri idi. Bundan yalnız İstanbulda etabli olan Rumlarla, Garbi Trak- yada etabli müstesna tutuluyordu. Ahali mübadelesi; yüz binler- ce insanın mallarını bulundukları | yerde bırakarak, bir daha geri dönmemek üzere yabancı bir mem ! lekete hicret etmeleri demek ol- duğundan bu komisyon, müşkil ve pek mühim insani, içtimai bir vazife deruhte etmiş oluyordu... | Komisyon, önce Türkiyedeki | Rumların Yunanistana ve Yuna nistandaki müslümanların Türki- yeye sevki ile meşgul olmuştur. Bu iş zannedildiği kadar kolay olmamıştır. sini güçleştiren bir mesele daha vardı ki o da Türkiye ile Yuna - nastan arasında bugünkü'dostlu - | ğun henüz teessüs etmemiş olma- sıydı. Umumi harbin ve ondan olan müslümanlar | Komisyonun vazife- sonra İstiklâl harbinin doğurduğu | ! pürüzlü işler, Türkiye Cumhuriye- tinin Yunanistana karşı takip et- tiği siyaset sayesinde yavaş yavaş | tasfiye edilmiş, iki hükümet ara- sında dostane münasebetler tes - süs etmiştir. Komisyon Türk —- Yunan dost- luğunun teessüsüne kadar çok buhranlı devirler geçirmiş, çalış « ması, bazan felce uğramak tehli- | | kelerine girmiştir. Bununla beraber, komisyonun başmda bulunan bitaraf azanın bazan Türk ve Yunan murahhas. ları arasında çıkan ihtilâflarını hal ve nokati nazar farklarını te- | lif hususunda gösterdikleri hüsnü | niyeti burada kaydetmek lâzım « dır. Komisyon üç sene kadar Atina- da, ondan sonra da İstanbulda | çalışmıştır. Komisyon, 800 bin kadar müs- lüman ve Rumun hicretlerine ne- zaret etmiş ve bunların mallarınm | tasfiyesi için kararlar almış, bir sene ve on bir gün vazife gör- on dükten sonra tarihe karışmıştır. | | Öz N istanbul Himayci Hayvanat çemiyeti, bir senelik işlerine dair dikkate değer bir rapor çıkardı. Bu rapora göre, Cemiyetin yardım ve tedavi ettiği hayvanların yekünu pek kabarıktır, Cemiyet, sokağa atılan kedileri toplamaktadır. Bir senede cemiyetin tedavisini gören kimsesiz kedilerin sayısı 7.045 i bulmuştur, Bununla beraber şehir sokakları ge- IKTIBASLAR; serersan sanenarrarammn Fransız teşkilâtı esasiyesi 5 Teşrinievvel 934 gecesi Fransız Başvı bütün vatandaşlarıma teşki- lâtr esasiyelerinin ana hatlarmdan mü- him noktaların ( değiştirilmesinin ne kadar zaruri sebeplere dayandığını ve bunun ne kadar lüzumlu bir yaşayış meselesi olduğunu, radyoda izah çiti; Fransa gibi demokrasi prensipleri için acunla çalışmış ve bunun için çok bü- yük fedakârlıklar yapmış ve müthiş kar dökmüş olan bir memleketet bir kaç neslin düşünce ve tecrübe mahsulü ©- lan prensiplerin değiştirilmesi teklifi hakikaten dikkatle ve ehemmiyetle ta- kip edilecek bir hâdisedir. Başvekilin bu nutku Fransız muhitinde uzun u- Her muhit bu nutku kendi görüş ve düşünüş tarzı- na göre incelemektedir. e Başvekilin teklifinin © Fransız milleti tarafından nasıl telakki edileceğini çok yakında anlıyacağız. Bir milletin iç varlığı nın kurulması ve işletilmesi o mille- tin birçok hususiyetleriyle (o alâkası bulunduğu için bunda hâkim olan düşünüş üstünde durmıyacağım. Onur araştırılması bambaşka bir iştir. Biz yapılmak istenilen yeni degişiklikleri demokrasi acununa kabul edilmiş w- mumi esaslarla münasebeti bulunma- #t noktasından inceliyeceğiz. Firan- sız inkilâbinın coşkun © heyecanından doğan fransı: demokrasi prensipleri- içtimai şartlarla ve yeni düşünce sistemleriyle birbirine bağlı olan yeni cemiyetler t- pine her hususta uygun olmıyacağı gü yet tabiidir. olan fikir hürriyeti; yurttaşlar arasın- da müsavat esası ve millet hakimiyeti prensiplerini korumak için değişiklik- ler yapmak iktiza ederdi. Başvekil bu teklifi yaparken milletine şöyle söy - zadiya nkisler yaptı, nin bugün, yeni iktisadi ve Demokrasinin asıl ruhu ve intizamla kargaşa « muharebeyi doğuran ve davet eden, iç kavgaları seçmekte serbestsiniz" di. yor. Başvekil Başvekâlet makamına ve- rilen hak ve salâhiyetlerin kâfi olma - dığını ve bugünkü şartlar içinde bü - kümetin istediği faaliyeti yapamadığıs nı ve idarenin gençleştirilmesini ve da- | ha kendi dahili vaziyetlerini alâkalan « dıran bazı vaziyetlerden tir. bahsetmiş » Staviski rezaleti ile diğer bazı se « beplerden doğan bu hareket tam za - manmda yapılmıştır. Bu sakatlık ih- tiyar kanunu esasilerin kuvvet muva- zenesi fikrinden ileri gelmektedir. Es- kiden mutlak bir nas gibi kabul edi - len bu fikir, bundan hayli zaman evvel Profesör “Deguit” inin çok kuvvetli sarsılmış ve bugün devlet ricali tarafmdan “iş” haline getirilmiştir. M: Dumerg baş « ladığı bu hareketle her balde bir neti- ceye vasıl olacaktır, İşte bu tarzı ba- reketle insan varlığının derinliklerin- den doğan demokrasinin yüksek €sas- ları yaşıyabilir. Ben Fransız Başvekilinin nutkunu baştan başa büyük bir alâka ile oku « duktan sonra bizim idare sistemimizin ne kadar sağlam temeller üzerine ku- rulduğunu ve bizim esaslarmmızın ne kadar uyanıklık ve derin düşünce mah- sulü olduğunu görerek Türk milli de- hasının huzurunda bir kere daha eğil- dim ve gururlandım. Necip Ali Sütte ihtikâr mı? Süt satıcıları ile müstahsiller arasında muvakkat bir anlaşma yapılmıştır. İki tarafın muvakkat anlaşma» sının halkın zararma olduğu söy- leniyor. Son günlerde bazr süt» güler, mahallelerde perakende fia- tı 15 kuruştan 18 kuruşa çıkarmış- lardır. Belediye, ihtikâr mahiyetinde olan her hangi şekilde birleşme - itirazlariyle ilim sahasında ne kedi doludur, Bereket versin ki, Himayei hayvanat cemiyetinin yetişemedi ği bu kediciklere ciğerciletin yardım eli! lere meydan vermemek için bu | vaziyete müdahale edecektir,