wa 5— VAKİT O 15 Teşrinievel 19 Hesap Reis, içeri giren bir kadma ses- lendi: — Ne istiyorsun hanım? — Beyim efendim, kocamın i- kiye kadar işi var, Kendisi gel- mede muhakemesi görüldüğünü istemiyor. . Beni ricaya gönderdi: | Mahkemeye iki buçukta başlama” | nızı rica edeceğim. — Kacanm adı ne? — Nusret. Mübaşir izah etti; — Alacak davasıdır. £ Alacaklı meyhaneci Ligordur. Zaten dos- yası öğleden sonraki davalarm a- rasmdadır. © Reis kadma: — Duydun ya... Haydi git. *.,# Saat dörtten sonra mübaşir ba- ğırdı: — Ligor efendi... dili İçeriye girdiler. — Nusret Efendi? — Benim. —Buraya neden geldiğini bi - iyor musun? — Biliyorum efendim... Ligo- ra b'r yumruk attım diye.. — Mesele bu kadar kısa değil. iyor Efendinin meyhanesinde o- .urmuşsun. İçmişsin. Sarhoş de- Zilmişsin ama, biraz fazlaca asabi imişsin.. Geç vekit biriyle iskam- bil oynamışsm. Bu oynadığm a - dam Ligorun kaym biraderi imiş. Oyundan sonra Ligor hesabı ver- miş, fakat sen bir türlü parayı vermek istememişsin. Ligor zor- laymca, bir yumruk savurmuşsun. Maşallah iri yarı, yüz kiloluk bir adamsm. Ligor Efendi ise ufak tefek, elli kiloluk bir adam... Gözünü çıkarabilirdin. Doktor ra- poru musaddak. Ligor Efendi tam sekiz. gün çalışamamış.. Ne diyeceksin Ligor Efendi? — Bütün bu (söyledikleriniz doğrudur. — Zarar, ziyan istiyor musun? — Biraz düşüneceğim efen - dim. — Neden? — Eğer Nusret Efendinin pa- rası yoksa, parayı ondan tahsil etmek mümkün olmazsa, mahke- ($ me masrafını ben verirmişim. — Öyledir... Nusret Efendi - den para tahsil edilip edilmiyece- | | ğini evvelden tahkik etmeliydim. “Ama davadan vaz geçmek te hak- kmdır, — Vaz geçmiyorum, : — Zarar, ziyan diye ne istiyor- sun?, — Evvelâ hesabı versin. Son- ra da bin lira versin. — Çon fazla olmaz mı? Dok- tor, ilâç parası ne masraf ettin? — Yüz liradan fazla gitti. Ya bir hafta dükkân açamadım. Ge- cede yüz kadeh kaybettim. Gün- düzleri de siz hisap ediniz. — Düşüneceğiz. Otur. Nusret Efendiye hitap eder: - Senin bir diyeceğin var mr War. Bu Ligor koca bir sahtekâr, — Doğru konuş. Hemi küçücük bir adama kocaman in uy - gunsuz. — Size herşeyi açık meden Ben öleğimin; dier parasını Nusret efen- i Hızlı okuyunuz reis beyefendi. e e Ae VA, AMED 34 >uslası Yazan : İzzetoğlu metalik vermem. Okumanız var mı reis bey.. — Zannederim, — Şu hesap pusulasına bir göz | atmız; Rica ederim bir bakmız... Reis dosyadan hesap pusulası- nı çıkartır. Kâtip okur: “Ekmek, su: 10 kuruş. — Kabul. “Rakı iki şişesine: 160 kuruş. — Kabul. “Yumurta salatası: 40 kuruş. — Yumurtalar kokmuştu ama neyse, kabul. “Şiş kebabı: 40 kuruş. — Kabul. “Perde: 5 lira. — Buna ne buyrulur efendim? Siz perde yendiğini gördünüz mu? Reis Ligora sordu: — Bu ne demek, — Efendim kayın biraderle is- kambil oynarken kavgaya tutuş - tular, Birbirlerine iskemle attılar. Perdelerden birini yırttılar, — Reis Belefendi, perde dedi- ği şeyi süprüntü küfesine atsanız köpekler yemez.. Altmış paraya işportada satıyorlar. Çifti yedi buçuğa... Bari yarısını da kaym biraderin hesabma geçirse. Ha- yır, hepsi bana... Gözünü tedavi ettirmek için yüz kuruş sarfetti, yüz lira istiyor... Halbuki iki gö- zünün yüz paralık kıymeti yoktur. Hayır, yumruğu yapıştırdım, im | 2050 Dans muh, Gece merk. O süzlenmişti. Folisiyen takip vela —| rassut edildiğinin katiyen farkina kâr etmiyorum, fakat perde pa - rası vermem... Böyle şey görül - müş müdür... Perdenin değerini takdir etmek üzere mahkeme talik edildi. Yeni Neşriyat A Holivut Holivu'un bu haftaki nüshası haf- tanın film mevzuları ile en son sinema haberlerini Bavi olarak iihişer öliniğ- tir, SEEAEEEEE TAE MR EA BE ESER AGAR BERE ARAY (Eski Glorya); Raşit Rıza Tiyatrosu | i B, teşrin 16 Salı 17 Çarşamba akşamı 20,30 da Kendisinin Gölgesi 3 perde Nakleden: Yusuf Süruri Fiatlar: 500 - 400 - 300- 100- 75-50-30 15 B. Teşrin Pazartesi akşamı saat 20,30 da Kadıköy HALE Sinemasında Hedefsiz Puseler aeErmammazzali in aaa aesepaassa ma TEPEBAŞ ŞEHİR TİYATROSU TEMSİLLERİ Bu akşam sa - at 20 de CÜRÜM we CEZA 20 Tablo © Yazanı EF. M. Dostoyeveky Tercüme eden: Eski Fransız Tiyatrosunda: * Yarın akşam saat 20 de., YARASA OPERET 3 PERDE Besteliyen: Yohann Ştraus Tercüme eden: Ekrem Reşit.. kiş İ Bey tarafından çoculdara iiâsal, 19,30 Türk / ve bursa haberleri, 7130 Stüdye caz ve MY AŞ EMA Aa SALI çaşamba 16 4 ci Teşrinjiz ici Teşrin) 6 RECEPİ? RECEP ? Gn doğuşu 0.13 614 Gün bati 1728 1S Sabah Binin 4m 430 Öğle namidğı 12.00 1159 İkiadi namazı 1504 1508 Akşam nama» 1. 17,8 Yatsi gamâzı 1901 1849 lursnk 434 sas Yılın geçen günleri Yılın kalas çün'er! RADYO İSTANBUL: 18,30 Plük meşriyatı. 19 Mesut Cemil omasiki meşriyatı; (Sildyo sax heyeti vo | Nedime, Mehlika Hanımlar). 170 Ajans tango oskestrası, 545 Khr. BUDAPEŞTE, 550 m. 18,35 Triyo konser. 1420 Musuhabe, 19,50 Macar halk nesriysta. 21 Şirler. 2149 Budapeşte masiki heyeti, 28 Haberler. 23,40 EDUARDO BİANCO Arjinin tango takımı. 24,20 Hafif salon rmasikisi, 813 Kr. BÜKREŞ, 861 m, 18 . 15 Gündüz plük neşriyat. 18 Gi- €n domesen takımı. 19 Haberler. 10,15 Konserin devamı. 20 Üniverta. 2020 Plâk (Tenor muçanni). 20,45 Konferans 21 Senfonlir radyo örkestrner, 2130 İstira hat. 32,05 Konserin devan. 7245 Haber ter. 33115 Pilk. 23 Khz. VARŞOVA, 1345 m 18 Piyano konseri, — Musuhabe — PIM4. — Musahabe, 10 Koro Konseri, Masahabe, — PİAk, 21 (ingeneden baron) #simli Öç perdelik Johann Stransan öparati, (Zigemmerbaron). 2830 Pik. 2845 Konle rans, 24,05 Hafir musiki, #41 Kör, BERLİN 357 m. 19:30 Popüler Alman musikisi, 20415 Gürel sanatlar. 20,40 Aktüalite, haberler. 31,10 Orkestra kanseri, 23 Haberler. 2320 Morart neşriyatı. 4 Gecen konseri (Pihki. 402 Khr. VİYANA, G7 m 14,40 Piyano konseri. — Muhtelif ba- hisler, 2030 Edmund Kislerin eserlerin- den Könser.. 21,15 Avusturya vili şarkıla- re ve tarihi neşriyat. 2215 Urmumi Konser. Hotrer takımı tarafından hafif Viyana Yu. sikisi. 25 Org müsikisi, 2330 Maberler, Hizalarında “yıldız. işareti olanlar üzer- lerinde 15 - 10 da muamele görenler. | dir.) Rakamlar kapanış fiatlarını gösterir. , Nukut (Satış) 012, —İ * Viyana 194, -) # Madrit 108-1 4 Berlin 217. —| w Varşova TİZ, —| w Bülapeşte “<6, 24, S0) * Bükreş “| 4 Belgrat 94, —| » Yokahama » Londra » Nevyork * Paris | » Milâno | « Brüksel | # Atira | * Cenevre « Solya # Amsterdam | * Praz | Stordo'm Çekler mLordra o 61230 (4 Stokhln # Nevyork (o 03095) Viyanı #* Paris 12.05 (4 Madrit * Milâmo 0.2511) « Berlin 4 Brüksel 34059)e Varşova * Atina B35' İ# Budapeşte » Cenevre o 24008) Bükreş 79,815 « Solya G,7925İ 4 Belgrat aşi * Arssterdam 1.172$)* Yokohama 2785 | Poz 1902 |« Maskova 1058.50 | ESHAM | 1000) (Terkos 97.59) Çimento as, Reji gss$) Ünyon Def Şir, Hayriye TRSO) SarkDek Merkez Bankası 58,--| o alya U. Sigorta —,00| Şark m. eczs Bomonti r,25) Telefon 3912 İş Bankası Anadole 4 (933Türk Bar. 20.70) Elektrik . MAİS Tramvay - İL 2870) Rahtim İstikrâziDahili € 9400)» Anadolu! | Ergani istikrar “7.—/e Anado'u 1! | 1926 Mu, —.00) Anadolu Baldar. —00|e Mümessil A 2 Ezer Dünya edebiyatından seçilmiş, özlü küçük hikâyeler.. Yarasa Çeviren: Ibrahim Hoyi İ Yakında çıkıyor me ünite GL İM aid Skiiek iz Ti e PM Og Yy MM Felisiyen bu ( hareketlerinden gösterdiği betaet ve lâkaydi Ra - ul'ün hayretini mucip oluyordu. Bundan arilaşılıyordu ki iş istica- lelüzum kalmıyacak (derecede mükemmel bir surette hazırlanmış ve tedbirlerde ona göre tam alınmıştı. Felisiyen avluda ve ev- de gürültü olup olmadığına bile dikkat etmiyordu. O saatte hiç bir müdahalenin işini bozmıyaca- ğını biliyordu. Kontes Kaliostro o “Çocuktan bir hırsız yapmak,, demişti. Şa - yet murat edilen bu çocuk Felisi - yen idiyse o söz tamamen yerini bulmuştu. Felisiyen hırsızlık ya- pıyordu, çalıyordu. Hem de usta- lıkla! Hiç bir lüzumsuz © hareket görülmüyor, her hareketinde 80 - ğuk kanlılık ve metot meşhudu o- luyordu. Arsen Lüpen bile bun - dan iyi hareket edemezdi! Felisiyen çekmeceyi boşalttık - tan sonra onun gizli höcreleri olup olmadığını da tetkik etmişti. On - dan sonra kasanın içinde evraktan başka bir şey olup olmadığını mu- ayene eylemişti. Ondan sonra kasayı tekrar kapamıştı. Raul onunla karşılaşmak iste- mediğinden elbiselerin - asıldığı mahalle doğru çekilmiş ve ora- da asılı duran paltoların arkasına varmadan ve esasen böyle bir şeyi hatırına bile getirmeden avluyu geçmiş, kapıyı açmış ve tekrar kapıyarak usulü veçhile kilitlemiş- ti. Bunun üzerine Rarul büyük ©- daya girmişti. Felisiyenin göster- diği emniyet o kadar (o derindi ki bundan mütevellit doğularının ta- dımı tatmak için koltuklardan bi- risine oturarak düşünmeğe başla - mıştı: — “Çocuktan hırsız yapmak! Kaliostronun arzusu yerine - geli- yordu. Felisiyen hırsızlık (o yap" mıştı, hem de babasının gözleri önünde çalmışti. Ne müthiş bir intikam! Evet, pek müthiş, şayet bunu yapan hakikaten benim oğ- lum ise! Fakat oğlumun bir hırsız olmasına müsaade ( edebilir mi- yim? Lüpen, kendi kendine açık olarak itiraf et. Seni kimse din- lemiyor. Bir komedya oynamana lüzum yoktur. Pek âlâ, şayet bir saniye bile olsun bu adi serserinin kendi oğlun olduğunu vicdanen duymuş olsaydın, en müthiş ö - lümler kadar mustarip olmaz mıy dın? Evet, öyle değil mi? Hal buki sen Felisiyeni hırsızlık (oya parken gördüğün zaman hiç bir ıstırap duymadın. O halde Felisi- yen senin oğlun değildir. Bu, ka- yalıklardan akıp gelen sular ka - dar berrak bir keyfiyettir. Bunun aksini iddia edenin vay haline. Felisiyen, istediğin gibi hırsızlık yapabilirsin, benim neme lâzım!,, Böyle düşündükten sonra yük- sek sesle şunları da ilâve etmişti: — “Şimdi meseleyi başka bir noktai nazara göre tetkik etmek lâzım geliyor.,, Fakat Rarul meseleyi başka bir noktai nazardan tetkik etmedi. O- ii KViM— Arsen Lüpen in Sergüzeşteri Arsen Lüpen, oğlunun yl Yazan: Maurice nun başka işleri vardı. Ya! deki masanm çekmecelerini * tırmak istiyordu. kırarak açtı. Vi m Çekmi Bü zahmetinö kabil yaptığı bir keşif, mül keşiften dolayı memnun Gizli bir çekmenin dibine kutunun çil düzüne mektup buldu. Bu” tuplar kadın eliyle yazılmıştı” zaları yoktu. Fakat mel rilmiş olan bir münderecatr onların gi iç nerel© gönderildiğini ifşa ediyordü” mektuplar Elizabet ile Ro nin valdeleri tarafımdan dam Gaverel'in, zavahire henüz kocasma sadık old İki adam arasmdaki mü bat munkatı oldüğu y esnadi” mektuplardan anlaşılıyordü" dam bir zaman sonra Jorj ” val tarafından gösterilen muhabbete mukabelede muştu. Binaenaleyh, ikik” deşten birisi Dügrivalin bu ancak Rolande olabilirdi" Fakat bunu kimse bilm Kimsenin de bunu temin hakkı yoktu. Her halde dahi nasıl dünyaya geldiği “3 Bu sır vali daima gizlediği ve gizler ihtimam ettiği bir sırdı: vakıf değildi. — “Rica ederim, hicbir zaman vakıf olmasi! Raul yaptığı bu keşif * kıza ! o kadar derin tefekkürata © tı ki artık geldiği yerden çıkmasına imkân kalmamı$t"4 nun için gecenin hulülünü © mekten başka çare yoktu. Saat yediye ma katına vasıl bir merdiven vardı. doğru asıl k â) niği Ş olmak içi” basamaktan ibaret olan çıkmıştı. Evvelâ karşısma * bir salon çıkmıştı. Ondar ” vasi bir sofa geliyordu. Bir küçük pencereden kapıcıl vi dası görülüyordu. Saat sekize doğru evin. bir gürültü hasıl oldu. . İki merdivenden indiler. Doktor gelir gi ğırıldı. divenden çıktı ve iki efenö nuştu. Bu iki efendi old kirane giyinmişlerdi. kapıcıyla konuşuyorlardı. sonra onlar sofadaki sand?” rin üzerine oturarak yav3f, konuşmalarına devam e Dok il Raul konuşulan kelir" birkaç tanesini işitebilmisti" efendi Jorj Dugrivalin Y©* riydi. Hastadan bahsediy* nihayet bir iki hafta zarfı” hastalığın bir neticeye 8” söylüyorlardı. Onları düşüren şey hastanın © Evrakın mühürlenmesini “Öf daki çekmece içinde bulun yet kıymetli elmasların koy” masını istiyorlardı. Doktor tekrar indi. kapısını açtılar; Oikie a 1 odada duran şapkaları! ” gittikleri anda Raul $ şarıya çıktı, sanki o aileye mensup imiş gibi © tora uzattı ve onunla ber8” kapısından mek çikti NR, Devi