o k 4 a vi k Kuz, 10 — ir 15 Teşrinlevel 1954 mam 0,0 1f 3 nl eski mitoloji ilâhlarına dönmek istiyorlar Almanyada Hitler rejiminin İş başına geldiği gündenberi yahu diliğe olduğu gibi hiristiyanlığa karşı da büyük br hareket görül mekte ve ötedenberi de eski Al man milli dinine, Alman mitoloji ilâhlarma dönmek cereyanı görül mektedir, Alman Mitolojisinin başlıca ilâhı olarak Votan ve yahut Odin tanınmaktadır. Maamafih bu ilâh | yalnız Almanların değil, hiristi- yanlıktan çok evvel bütün şimal milletlerinin ilâh: idi, Netekim muhtelif Cerman milletleri buna Votan, Vuotan ve Vodan adını vermektedirler. Aynı ilâha Iskan- dinavya milletleri de Odin diyor- lar, Bu ilâh harp ve zafer ilâhıdır. Alman cenneti olan Volholanm yegâne sah'bi budur. Netekim Meraşal Hindenburgun © cenaze merasiminde söylediği nutku M.: Hitler dahi: “Büyük (kumandan | ölüm ilâhı idi. Bu da Romalılarda Volbola'ya git!,, sözleriyle bitir « | Merkür e ve Yunanlılarda Her- mişti. Bundan sonra gelen Alman ilâhları Tiu, Fro, Donar, Votanın karısı Frig dir. Ayni ilâhlara baş- ka isimler altında İskandinavya milletleri arasında da tesadüf olun maktadır. Tiu eski Hindo — Cer- men milletleri arasında gökler ilâ» hı addolunurdu. Eski Almanların ilk zamanlarda en büyük ilâhı bu idi. Bunun adı ise, eski Hindistan ilâhı Diaus tan, Yunan ilâhı Zevs | Roma ilâhr ten ve dolayıs'yle Jüpiter den başka bir şey olmadı- ğını göstermektedir. Eski zaman- larda ilâhlar bazan “bavzai salâ- hiyet,, lerini değiştirdiklerinden zaman geçince Tiu dahi harp ilâh- lığını almış ve bilnetice Romalılar da Yüjo'ter ve Yunanlılar da Mars ne ise o da o olmuştur. Votan ilk zamanlarda bora ve mes e tekabül etmektedir. Alman âlimlerinden bazıları Votan m ka risr Fri'yi Venera, Afrodite kıyas etmektedirler. Alman Mitolojisine göre Vol- hola evvelâ mukaddes bir dağdı ve bu dağda Alman kahramanları yaşarlardı. Burada büyük bir 'sa- Yây varmış ve bu saraya yalnız harpte ölen Almanlar girerlermiş. Ve burada da Votanın kumandası altında harp ile meşgul olurlar» miş, Bunlardan başka Votanın hizme- tinde Volkiri adı altında ilâht kız- lar varmış. Bunların vazifesi zafer taksim ve tevzi etmek, Votanm emriyle muhariplerin canmı ala- rak Volhola da bulunan Votana götürür ve orada bu muhariplerin | * hizmetlerini görürlermiş, Tarihten önceki Meksikalılar zengin ve mes'utmuşlar! Meksika Mitolojisine göre tarih | ten evvelki zamanlarda Meksika- nm Tolan kıtasında yaşıyan in sanların hepsi zengin ve mesutmuş lar. Bunların yedikleri şeyler ara- sında dünyanın diğer milletlerine nasip olmıyan bazı maddeler var- mış. Bunlardan biri de evlâtları yaşarlarmış, İşte Meksi- ka Mitolojisinin ateş ve ay ilâhr Kvesalkoatl buradan kakao tohu- | mu getirmiş, Fakat günün birinde | bu ilâh hata etmiş ve Tolan diyarı- | nı felâket sarmış. Bu felâket anla- rında Tanrı kakao gibi bütün müs tesna maddelerin tohumlarını ye- re gömmüş ve Kvesalkoatl de der- dinden kendini ateşe atmış. Maa- mafih Toltek ilâhmın torunları o- | lan Ostekler tekrar kakto tohumu nu bulmağa muvaffak olmuşlar» dır. Bu tohumu onlara getiren Eku Kakao ! imiş. Bu diyarda güneşin hakiki | hah adlı ilâhtır. Bunun için eski Meksikalılar kakaoya gayet mu-' kaddeş bir madde gözüyle bakar - lardı. Eski zamanlarda Meksika da altın bulunduğu halde kakao | taneleri para yerine ve ödeme va- sıtası olarak kullanılırdı. O za- manlar on kakao tanesine bir tav- şan ve yüz tanesine de bir kat el- bise alınabilirmiş. Hattâ son Mek- sika İmparatoru O Montezumenin hazinesinde yarım bin kentallık bir servet çıkmış. Kakaoyu Avrupaya getirenler İspanyollardır, Bunlar on altıncı asırda Meksikayı istilâ ettikleri za man yerli halk arasında su, kakao tuzu ve muhtelif baharattan yapı- lan “Kakacatl,, adlı bir içki bul muşlardır, Bu içkinin yapılma tar- zı Meksika yerlileri tarafından din sırrı olarak sayılıyordu. İspanyollar bunu bulmuş ve bu ter tip sayesinde Avrupada kakaodan çukulata yapmışlardır. Fakat Mek sika yerlilerinin zevki Avrupalıla- rın zevkine uymadığından onların İşte | kullandıkları bazı baharat çrkarıl- mıştır, Kakao âz zaman sonra bütün İspanyayı istilâ etmiştir. Hattâ ka- dınlar kiliseye giderken berâber - ' lerinde kakao da götürürlerdi. Mu taassıp katolik papaslarından bu- na mâni olmak istiyenler muvaf - fak olamamış bir aralık “engizis- yon bile işe karışmıştır. Kakao İspanyayı olduğu gibi her tarafı kolaylıkla istilâ edeme * miştir. Kakao İspanyadan evvelâ İtalyaya geçmiştir. Fransada uzun zaman kakaoya fena nazarla bakılıyor ve içenler ayıplanıyordu. Mme de Sevignö mektuplarmda kakaoya şiddetle hücum etmiştir. Hattâ on dördün- cü Lüinin zevcesi Mari Terez İs- panyalı ve kakao müptelâsı oldu - #undan kakaoyu gizli içer ve içti- | ğini göstermöineğe çalışırdı. Zenginlerimizin sabahları iç - mesini çok sevdikleri bu madde nin tarihi bundan ibarettir, Korkunç hastalık : Cüzzam! İnsanlığı en ziyade meşgul e- den hastalıklardan biri Cüzam hastalığıdır. Avrupada bu hastalı- ğa, çok şükür, gayet seyrek tesa - düf olunduğu için dehşeti bizce malüm değildir. Bu hastalık öte- denberi milletler için bir dehşet, | tep âlemi için içinden çıkılmaz bir mesele ve devletler için de büyük bir gaile halinde devam edegel- mektedir. Sart hastalıklara tutul - muş olanların tecridi âdeti cüzam dan ileri gelmiştir. Milletler Cemiyeti “cüzam ile mücadele komisyonu,, kâtibi dok- tor Brunet'ye göre dünyadaki cü- zamlıların sayısı beş milyona çık- maktadır. Muhtelif kıt'alar arasın daki muvasele vasıtalarının çok- luğu ve çabukluğu uzak memleket lerden Avrupaya, çok değilse de, muntazaman cüzam mikrobu gel- mesine yardım etmektedir. Cüzam mikroplu bir hastalıktır Srmkes? Ara ama v3 ve ein ülliğğe lüle 1873 senesinde Hanson nammda bir doktor tara - fından keşfedilmiştir. Sari veya- hut irsi olup olmadığı meselesi he- nüz tamamile aydınlanmamıştır. Bir kısım tıp âlimleri ayni zaman- da hem geçici, hem de irsi olduğu kanaatindedirler, Hazreti Musa - nın koyduğu eski kanunlar cüzam | min merhamet edilmeden insan- frk cemiyeti haricinde bırakılma - sını emretmektedir. Diğer dinler - de bu müthiş illet ile alâkadar ol- maktan uzak kalmamış ve onunla uzun uzadıya meşgul olmuşlardır. | Hazreti İsâya izafe olunan başlıca | mucize cüzamlıları bir dokunuşla tedavi etmektir. Hazreti Muham - mede izafe olunan bir hadiste de “Aslandan kaçar gibi cüzamdan ! kaçınız!,, denilmektedir. Vaktiyle dünyayı terkedenlerden omürek- kep cemiyetler cüzamlıları tedavi ile uğraşırlardı. Orta çağa ait olan rine mana fi 84: rae eğin azm bu usul son asırda daha modern | bir şekle girmiş ve muhtelif (yer- lerde cüzamlıları tedavi cemiyetle ri teşkil olunmuştur. Dünyada beynelmilel birinci cüzam kongresi 1897 senesinde Berlinde toplanmıştır. Bundan sonra 1909 senesinde Bergen'de ve 1923 senesinde de Strasburgda birer cüzam kongresi yapılmıştır. Vaktile Fransada sırf bu müthiş hastalık ile meşgul olan “Lepra,, namında bir mecmua neşredilmek teydi.Büyük harp esnasında kapa- nan bu gazete yerine şimdi “bey - nelmilel cüzam ile çarpışma cemi- yeti,, tarafından İngilizce “beynel milel cüzam gazetesi,, adlı bir ga zete neşrolunmaktadır, Dinlerin ruhani bir hastalık ad- dettikleri cüzam; âlimler doğru - dan doğruya bir dermatoloji—de- ri hastalığı addetmektedirler. Bu hastalığm ciltte kabarmalar, mor- 10 Büyük ve Ciddi Eser — 236 Hİ Krş. (DÜN ve YARIN) i Neşriyatına ABONE OLUNUZ “VAKIT,, Kütüphanesi “Dün ve Yarın,, tercüme e bugün onuncusunu neşretti. Avrupaca tanımmış ve eserleri okunmuş ve beğenilmiş olan muharrirlerin 100 e yakın * lisanımıza tercüme edilerek her on beş günde munt cilt neşrolunmaktadır. On cilt için YAKIT Kütüphanesi abone kaydetme. Kitapların fiyatı üzerinden abone olacaklara tenzilât yaP tediyatta kolaylık dahi gösterilmeğe başlanmıştır. PEŞİN verilecek 236 kuruştan sonra AYDA 100 kuruş İl eserlerin birinci serisine sahip olacaksınız. 10 SERİYİ teşkil eden 100 cilt kitap ile mühim ve ciddi le dolu bir kütüphane meydana getirebilirsiniz. Taşrada lacak siparişler için posta parası alınmaz. Müracaat Mahalli: VAKIT Yurdu, Apkara caddesi: Istanbul Telefon 24370. a İAKBAİ| Ankarada AKBA kitap evinin birinei şubesi moderu bir şekilde Maarif Vekâleti karşısında açıltcıştır. AKBA kitap evleri her dilde kitap, mecmus, gazete ihtiyaçlarına cevap vermektedirler. Gerek kitaplarınızı gerek kırtasiye- nizi en ucüz olarak AKBA kitap evlerinden tedarik ede- bilirsiniz. o Devlet Matbaaisi kitapları ve VAKIT'ın neşri- yatının Ankarada satış yeri AKBA kitaperleridir. AKBA Merkezi Telefon 31837 Birinci Şube 1761 lieniŞube' : Saman Pazar e luklar, kızarıklıklar halinde âraz göstermektedir. Yalnız aşilanma ile âraz zamanı arasında büyük bir zaman geçmektedir. Bu hasta- Irğa Orta Avrupada bile hâlâ te sadüf olunmaktadır. Hattâ cüzam İr tecrithaneleri vardır. İ Denizyollaf! İŞLETMEİ; Acenteleri Karaköy . Kö Tel.49362 — Sirkeci ” bü Han Telefon 2274 Karadeniz Yol* KARADENİZ vapvf* Birinci Teşrin SALİ gör at 20 de Rize'ye ai l Ayvalık Yol. ANTALYA vapuri ripci Teşrin ÇARŞAM dar. alığ?, nü saat 19 da Av g6, Mersin Yolu , ERZURUM vapur ae rinci Teşrin PERŞEM de Sirkeciden kalkac# te İzmir, Antalya, Anamur, Mersin, Pa? a | müşte ilâveten Taşucu: kale ve Geliboluy4 caktır.