| Yürekler (Baş tarafı 1 inci sayıfada) nmaşı düşünülmüş ve eşya - r İstanbula muhakkak surette irmek istiyen yolcular (buna olmuşlardır. Derhal motöre anacak bir mavna aranmış, ler Efendi isminde birinin ması bulunmuştur. o Motörle ek esnafın malları (o motöre eştirildikten sonra elli beş ki- in de mavnaya binmesi lâzım İdiği anlaşılmıştır, Elli beş ki- mavnaya dolmuşlar ve Afitap Ştörü tam saat on birde İstanbu hareket etmiştri. İEYBELİ ADAYA KADARR ARIZA YOK Motör yaş sebze, tavuk, yumur- ve hububat yüklü bulunmakta- r. İyi bir yolla hareket eden mo- r, hiç bir arızaya oOuğramadan eybeliada açıklarına kadar gel- işitr. MOTÖRÜN ÜZERİNE YÜ. © RÜYEN KARALTI! İşte bu sırada İstanbul cihe- #den büyük bir karaltının sürat- fmotörün üzerine doğru gelmek- olduğu görülmüştür. Söylendi- ne göre, vapur olduğu anlaşı- n karaltmım, kısa bir zamanda btöre çarpması karşısında bu * | Induklarmı anlıyan motör kapta- (Faik efendi, müsademeden açmak için dümeni kırmış, fakat, | ptörün fazla yüklü bulunuşu ve fkasında da elli beş yolcu taşı» ân bir mavna oluşu musademe - en kaçmağa imkân vermemiş, şi- p, bütün hıziyle, önünden kur- İmağa fırsat bulamıyan motö » kıç, tarafma çarpmış ŞİLEP ARANIYOR Haberi alan Heybeliada komi- eri İhsan Bey, evvelâ şilebin ne- ı yakalanması için lâzım gelen olisleri motörle yollamıştır. Bun- fan sonra resmi makamlar haber- r edilmiştir. Nöbetçi müddeiumumisi bulu- n müddeiumumi muavinlerin- n Nurettin Bey, kaza haberini ir almaz derhal Heybeliadaya İee ve kaza hakkında tahkika- şlamıştır. B i aresinden Sabri, “1 ğeemer ŞİLEP YAKALANIYOR Diğer taraftan kazaya sebebi. t veren şilebin © ismi ve nereye ttiği tesbit edilmiştir. Kartallı üsnü Bey isminde bir kaptanın | aresinde bulunduğu anlaşılan | ruzan İsmindeki bu : ttiği öğre- unun üzerine derhal rtal kaymakamlığına imiş, telefon , Füruzan şilebinin tev « f edilmesi bildirilmiştir. ırtalda yakalanmış, üsnü Beyle birlikte Heyb getirilmiştir. İKAZADAN KURTULANLA. RIN İSTİICVABI Bundan sonra kazadan kurtu” lar motörden çıkarılarak polis rakoluna götürülmüşler ve ha - eye vaziyet eden müddeiumu - Nurettin Bey isticvaplarına şlamıştır. Komiser İhsan Bey Şilep, kaptan eliada- hala Ce ? dardı. Şerife hanım, Yıldızda sü- tici ürper Üstte kaza tahikikatını yapan heyet, alt de kurtulanları bir yere toplamış, isimlerini tesbit ederek ifadeleri- ni almış, bunlardan boğulanları öğrenmiştir. Kazadan kurtulanların yirmi iki kişi (oolduğuna mavnaya binen elli beş kişiden o- tuz üç kişinin boğulmuş olduğu| anlaşılmıştır. Kurtulanlar an - lattıklarına göre boğulan kadın - | lar, hiçbir yardım görmiyerek, yar dım istiye istiye denize gömül- müşlerdir. Yaptığımız tahkikata göre bu kadınların motörde eşya - Yolcu sayısı göre, ları yoktu olarak g or vari bulunan oğlu Mehmet efendi- yi görmeğe, Hediye hanımda Bakırköyünde Basmahanede geli- nine gidiyordu. Kaza esnasında en çok bağıran bu kadınlar olmuş tur. Her ikisininde kırk be- i maktadır. facia: otuz üç insan boğuldu ta motörde bulunan ve vakanın şahidi ol hâdiseyi anlatıyor. Bunlardan başka ismi henüz tesbit edilemiyen elli yaşlarında İznikli bir ihtiyar ve altı yedi ya” | şında çocuğu, Toprakocaktan He- | diye, ve Şerife isimlerinde iki; kadın, kabakçı Ali isminde biri- nin baldızı bulunan ve ismi henüz | anlaşılamıyan diğer — bir kadın, | kırk bes yaşlarında ve gene ismi İ henüz tesbit edilemiyen bir ihti -| yar boğulmuşlar arasında bulun- KURTULANLAR KİM? Kazadan kurtulanlar şunlar - | dır Mevlüt oğlu, İsham, Tevfik oğ- lu Hüseyin, Hüseyin oğlu Ahmet, Kırmacı Ali oğlu Hüseyin, Elmas oğlu Mehmet, Salih oğlu Harun, Hüseyin oğlu Yusuf, oYalovanmn Hacı Mehmet köyünden Hüseyin oğlu Mustafa, Yalovanın Safran şer yaşında oldukları söylenmek- tedir. BOĞULANLAR KİMLER? Boğulanların isimleri şunlar - dır: Yalovanm Kadiköy karyesin- den Ahmet oğlu Hasan ağa, Halil oğlu Salih 30 yaşında, Salih Meh met oğlu Hasan otuz iki yaşmda, İasan oğlu İsmail ağa elli beş ya- sında, Süleyman oğlu Hüseyin otuz yaşında, Uzun Ali oğlu Ha- san kirk beş yaşında, Kefeli oğlu asan altmış yaşında, Hüseyin oğ- lu Süleyman usta otuz sekiz yaşım- da, Hasan oğlu Hasan yırmı se - kiz yaşmda, Bayram oğlu Çolak Ali kırk sekiz yaşında, Mümin oğ- | lu Beşim otuz iki yaşımda, Yalo- vanın Safran köyünden Ali oğlu Tevfik kırk sekiz yaşında, Molla- Paşa oğlu Hasan otuz yaşında, Yalovanm Hacı Mehmet köyün- den Tahir oğlu Nazif 23 yaşında, Çolak Hüseyin kırk sekiz yaşında, Sâbancalt Ali altmış yaşımda, Hü- | seyin oğlu Ömer kırk beş yaşında, Osman oğlu Ahmet otuz iki yaşm- da, Yenisehitden İzzet oğlu Mus - tafa otuz yaşında, Karaköyden Rıza çavuş kırk be$ yaşında, Mus tafa oğlu Hüseyin otuz beş yaşın» da Ali oğlu Hasan yirmi beş ya * şında, Koyun hisardan Mehmet oğlu Üzeyir elli yaşında, Seyven köyünden Nazif otuz yaşında, Ye nimahalleden İmam oğlu Ahmet otuz yaşında, Orhangaziden $şe- kerci İsmail oğlu Musa otuz ya» şmda, İ köyünden Mustafa oğ. Hasan, Hü seyin oğlu Salih, Hasan oğlu Sa- lih, Seymen köyünden Hakkı oğlu Mahmut, Akköyden İsmail oğlu Raif, Ahmet oğlu İsmail, Gemli- ğin Karacaali karyesinden Şemsi oğlu İrfan, Yenişehrin Toprako- cak köyünden İsmail oğlu Nacip, Yenişehrin Kabakçılar karyesin - den Mustafa oğlu Salih, Yenişeh- rin Koyunhisar köyünden İsmail oğlu Ahmet, Kütahyanın Alayunt karyesinden Hacı Hamza mahal- lesinden Mehmet oğlu Mehmet A- | li, Yalovanın Kurt köyünden Hü- | seyin oğlu Kadir, Yalovanın Çı narcık nahiyesinden Mustafa oğlu Hüseyin, gene Çınarcık nahiye - sinden Ortaburun köyünden Mus- tafa oğlu Kâmil, Yalovadan mal | almağa giden Yemişte oturan Sır- bistanlı Hasbi oğlu Vasfi. KURTULANLARIN AN- LATTIKLARI Kürtulanların anlattıkları çok | fecidir. Kaza vukua geldiği va » | kit yolculardan birçoğu mavnada uyumakta bulunuyorlardı Apan- sız vukua gelen çarpışma birçok - larını şaşırtmıştır. o Söylendiğine göre, birçokları şaşkınlık yüzün- den kendilerini kurtarmak | için bir şey yapamadan boğulmuşlar- dır. Kurtulanlardan Vasfi efendi muharririmize şunları o söylemiş» tir: “.— Ben mavnada uyuyordum. Kulak zarlarımı patlatacak kadar gürültülü İ kişi denize döküldük. ilan, ! lan iki kişi; solda, kurtulanlardan biri içinde yerimden fırladım. Gözle- rimi açıp kapamam bir oldu. Çün- kü yerimden kımıldamağa vakit bulamamıştım. Vapur üzerimize binmişti. Mavna yerinden sarsıl- dı. — Boğuluyoruz... İmdat... Sesleri yükseldi Kendime gel- meden arkadaşlar: — Mavna su alıyor.. Herkes ca- nınr kurtarsm, diye (bağırdılar. Baktım #u yavaş yavaş doluyor; | | nrmda oturan ğu için duramadı. Motöre bağ olan halata çarparak kopardıkta sonra yan tarafı ile de kayığı kr dı... Kayık yarılmıştı. İçeriy' sular doluyordu. Birden Harun isminde bir a kadaşımız denize atıldı. Bu atıl zaten suyla dolan kayığı devird Hepimiz denize döküldük. Be kurtulmak için elimden geldiğ kadar yüzmek mecburiyetinde o düğumu hissedince, mavnada * iki kadının boğ zımdan sarılmış olduğunu gör düm. Kayık devrilir devrilme: ellerine beni geçirmişler, bana si rılmışlardı. İlk defa denizin d bine battık, tekrar çıktık. Onla itiyordum. o Fakat lardı: — Aman yavrum kurtar bizi Diye yalvarıyorlardı. Fak; ben kımıldıyamıyordum bile, Mi temadiyen ağzıma su doluyord — Beni bırakın... da © diyem yordum.Tekrar iki kadınla deni battık. Bu hal üç defa oldu. defa batıp çıktık. Her batıştı çok su yutmuştum. Birden ca acısıyla kadınların ellerini boğa zımdan kurtardığımı hatırlıyo rum. Kulaklarıma: — Yavrum.. Yavrum sesleri g liyordu. Ondan sonra — boğazını dan kimsenin eli yakalamadı. Beni motöre çıkarırlarken kel dime geldim. Elimde bir yorga parçası vardı.,, Necip efendi, polis karakolu nun önünde duran ıslak yorgarl bırakmıyor ıslanıyorum. Bu esnada arka ar- kaya üç arkadaş denize mıştım, .mavna devrildi kk, beş Biri bozağımdan yakalamıştı. Onunla beraber denizin dibine in- atıldı. | İ Ben gene yerimden o kımıldama» göstererek: | —İştebu yorgan,dedi. C İ aşkiyle bırakmamışım.Benim ye İ ganımdır. Denize düşerken elim almışım ve bir daha bırakmam şım.,, — Sizin başka arkadaşınız vi dik. Kim olduğunu bilmediğim bu adamım ellerini (o boğazımdan kurtarmağa uğraştım. Bir an iki- mizde suyun yüzüne çıktık: — Sal elini... diye bağırdım. Adam benden korktu mu bilmiyo- rum. Elini boğazımdan ayırdı. İ Bir parça yüzmek “biliyordum. Yüzmeğe uğraştım. Bu esnada başka biri bacaklarımdan yakala- dı. Gene suyun dibine doğru gi- derken can korkusu ile bir tekme savurdum ve onun da elini aya - ğımdan kurtardım. Bundan son- ra gizlice buradan yüzerek ozak- laşmaktan başka çare olmadığını anladım. Yüze yüze motöre çık- tım. IKI KADIN BAĞRIŞA HAĞRI- ŞA BOĞULUYOR Kurtulanlar ahasında en çok mü- cadele eden ve 2 kadının bağrışa- rak boğulduğunu gözlerile gördü- ğü halde kendini kurtarmaktan başka bir şey yapamıyan Bursa Yenişehir Toprak ocak köyünden İsmail. oğlu Necibin anlattıkları tüyler ürpertecek derecede feci - dir. Necip Efendi diyor ki: — Mavnada yatıyordum. Ka - zadan birâz evvel arkadaşım Sa » | lih beni uyandırdı. Kalktım, göz“ lerimi uğuştururken birden: — Vapur geliyor, vapur geli - yor.. Diye bağrışma oldu. Etrafı - ma bakmağa vakit bulamadım. Vapur üzerimize geldi. Vapur Evvelâ motöre çarptı. Fakat mo - tör durmadı. Vapur motöre çarp- (Devamı 9 üncü sayfanın mıydı? — Vardıya.. İzzet oğlu Mus tafa, Karaköyden Mustafa oğ! Hüseyin, Rıza çavuş, hep berabı geliyorduk. Hiç biri kurtulmad ON ÜÇ YAŞINDAKİ ÇOCUK NASIL KURTULDUĞUNU ANLATIYOR Kurtulanlar arasında bir de « üç yaşında Hüseyin isminde b çocuk vardır. Hüseyin; Na kurtulduğunu şöyle anlatıyor: — Yalovadan Fasulya getir yordum. Vapurun nasıl çarptığ nı gördüm, uyumuyordum. Vapı evvelâ motörün kıç tarafına çar İt. Sonra motöre bağlı olan ma nanın ipini kopardı.Denize düşt ğümüz vakit bir adam bacakl rımdan yakalıyarak beni deniz dibine indirdi. Hep çekiyordu. Birden ayakl rım bir şeye takıldı, Meğer se ze dolu bir küfe imiş. Ayaklarır la teptim. O esnadabeni yak İ lamış olan adam da ellerini bıra tı. Yavaş yavaş denizin yüzü çıktım. baktım herkes bağırıy« — Nasıl bağırıyorlardı? — Hepsi aklımda kalmadı, k “Ulân boğazımı — sıkma... Yal İ müslüman değil misin beni bıra sana... İmdat!... Can kurtaran yı mu boğuluyorum !..,, diye bağın yorlardı. Ben anladım ki biri d ha bir yerimden yakalarsa kurti lamıyacağım, gizli gizli yüzer: kalabalığın içinden sıyrıldım M törün bulunduğu tarafa gitti Çok da korkuyordum. Kuvveti kesilmişti. 4 Üncü sayıfk bağrışmalarla korku | tıktan sonra süratle gelmekte oldu | ”