2 Ekim 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

2 Ekim 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

dnive kanları, ecnebi ve Türk profesör- | leri, bir çok mebus ve 1500 ka- dar Üniversite talebesi hazır bu - lunmuştur. N Üniversite rektörü Cemil Bey, saat 9.20 de kürsüye çıkmış ve profesörlere, talebeye hitap eden | nutku ile merasimi açmıştır. Cemil Beyin, geçen ders yılı nın bilânçosunu izah eden ve ge- lecek yılda yapılacak işleri anla - tan nutku şudur: Açış nutku Değerli dinleyiciler; İstanbul Üniversitesi bugün ikin- ci ders yılına başlıyor. Bugün başlı- van ders yılının Üniversiteye, ona ya- zılanlara ve bunları (o yelişöreceklere rimli olmasını dilerim. Ü- uğurlu ve ve , niversitenin ikinci ders Yılını bu dilek- le açıyorum. Bu münasebetle söz söyliyeceğim. Fakat parlak söz, edebiyat beklemiye- niz. Bilginin dili doğruyu ve gerçeği açıklık ve sadelikle söylemektir. Siz « lerle bu dil ile konuşacağı Üniversitenin her yıl Birinci Teş » rinde açılması talimatname iktizası - dır. Çok yerde daha geç açılması bize örnek olamaz. Zaten daha evvel açan yerler de vardır. Meselâ Hollandada 20 Eylülde açılır. Bunun faydası, ders- leri vaktinde yetiştirmek ve imtihan» | lara vaktinde yani 20 Mayısta başla” yıp Haziran içinde bitirmektir. Yalnız. bu yıl ikmal imhanları © talimatın bu hükümden evvel ilân edilmiş olduğu için, Hukuk ve Fende imtihanlarla beraber derslere başlama mümkün ol- madığı için bu seneye mahsus olarak bu iki fakültede derslere 16 Teşrinde başlıyacağız. Üniversitenin geçen yılı bir kuru luş yılıdır. Bir Üniversite kurmak ko- lak bir iş değildir. Eski Fransa Rel- ümburu Puankare Strazburg Üni- versitesinin bir yıl dönümünde, bu - nun Fransız idaresinde açılışını Fran- sanın harpten sonraki en büyük ese ri olarak andı ve Fransa hesabına bü- nunda öğündü, O Fransada ki, bir Ü- niversiteyi kurahilecek kaç Üniversi- te ve yüksek müessese © vardır? V. Fransada ki, Sirazburg'ta bütün tesi satı İle ve vesaiti ile © bir Üniversite bulmuştu. | .Cümhuriyetten evvel o Üniversite ne idi? Saltanat devrinin istibdat ida- resindeki iki Darülfünundan bahse lü s6 lüzüm yok. Biri lise derecesine ine- rek biraz sonra kapatılmıştı, bir taht bağışlayışı olan ikincisi, bir çeşit mu « allim mektebi | , Meşrutiyetin ilân edildiği 1908 de- dir ki, ilk Darülfünun kuruldu. Ben de onun Hukuk fakültesine o yıl Huku- ku Düvel hocası idim. Ve ilk dersimi bu konakta verdim. Hattâ sonraları bir çok derslerimi bu salonda verdim. O vakit bu. Yeynep Hanım konağı, Çağaloğlunda okuduğumuz bir kaç dalı, kütüphanesi ve bir tek kitabı bi. le olmşyan binadan sonra ne büyük görünmüştü. Ve üç Fakülte bunu dol. duramamıştı. Bir binanm dar gelme - sinden korkulmaz. Onun çaresi bulu, nur, Geniş gelmesinden korkulur, O günün bugünden farkı şudur ki, şim. di, bu bina iki fakültenin bir kısmına çok dar geliyor ve ayrı enstitüler ya. pılıyor. Cümhuriyettir ki, Darülfünu. nu elinden tuttu, ona en yüce yerini verdi, ona Türk gençliğini iyi yetiştir. mesi için ne mürkün ise verdi ve ni- hayet büyük hamle bugünkü bildiği - miz Üniversiteyi kurdu. Başmızda güneş gibi parlıyan Bü- yük Gazinin ve onun büyük görüşleri- ni tahakkuk ettiren © hükümetimizin dünya üniversiteleri arasında kendini andıracak ve saydıracak bu Üniversi. teyi kurmak ve yürütmek yolundaki büyük himmetlerine'bugün © bu açış gününde Üniversitenin sonsuz minnet ve şükranlarını saygı ile birinci borç bilirim. Üniversiteyi açmak, kurmak ve iş- letmek yolunda geçen yıl sarfedilen bütün emekleri ve bu emekleri sarfe- denleri de minnetle anarım. Verim Açılış gününde geçen bir yılın ve- rimini anlatmak, açış sözlerinin en ta- arzetmeği — rsite bül kısmıdır. Geçen yılın verimi ne - dir? Bunu © talebe vaziyeti bugün söylemeye imkân yok. Üniversitenin itibariyle İmti - hanlar devam ediyor. geçen yıl 3556 talebesi vardı. Bunla- rın kaçı muvaffak oldu. Ayrıca ilân e- deceğiz. ilmi faaliyet Bir Üniversitenin birinci talebeyi öğretme ve yetiştirme ise i- kinci vazifesi memleket ilmi faaliyeti- nin merkezi olmak, ilmi araştırmalar- la ilmi ilerletmek ve milli kültürü yay- maktır. Üniversitenin bunlarda da ge- çen yılı bir kuruluş ve hazırlayiş yılı dır. Ve bu kuruluş devresi devam et- mektedir. Salâhiyet sahibi üç profe - sör Franck, Dessaucr ve Ruttin ve bir çok yardımcılar daha yeni geldi- ler. Hukuku Medeyine ve Eczacı mek- tebi için beklediğimiz iki profesör vazifesi daha gelmediler. İlmi kadro bunların | da gelmesiyle tamamlanacaktır. Alât ve edevat İlmi fanliyetin bir şartı olan edevat ve kitap geçen Yıl ısmarlanma- mıştır. Muğlak bir mahiyet alan bu isler halledilmiş ve ilk âletler Üniver. site binasma gelmiştir. Binalar alât, tam başlıyabimesi itibariyle de İlmi faaliyetin için lâzım olan binalar kuruluş devresindeyiz. Rasathane binası, Fizik hayvanat nebatat enstitüler Gureba hastahanesinin yapılacak iki Kimya, binaları, pavyonu mimarların bunlara ait ke- şifleri hâlâ vereme: dolayı ihale edilmiştir. bunların olmalarından Bu ay içinde ihalesini yapabileceğiz. | foloji binası geçen yıl müteahhitleri yüzünden Üniversitenin baş belâsı ol- muştur, Bu kötü işi mümkün olan ehven şekilde hallettik. Tedrisatın burada İ- | şekilde yapılması için de tertibat aldık. Cer- kinci sömestre kadar normal rahpaşa ve Hasekide salâhiyetli p fesörlerimizden şehrin ve bütün mer leket halkının da istifadesi için yapıl» ması lâzım olan inşaatın emrini Sıh - hiye Vekâleti vermiştir. Hasekide sa- ri hastalıklar paviyonunun inşaatına hemen başlanacağını Vali Bey dün de » Göz ve Cerrahi pavi- yapılmaktadır. teyit eylemişti yonlarmın o keşifleri bunların çabuk yapılamsı kadar memleket için de caktır. üniversite faydalı ola- Talimatlar Geçen yılın faaliyetine göre yıl 30- num bir çok talimatnameler yapılmış - tır. Vekiletin tetkik veya tasdik ede- mediği bu talimatlar için Vekil Bf, a- meli bir hal yolu buldu. En salâhiyet sahibi erkânı, Talim ve terbiye dai- | tesi reisi İhsan, Teftiş heyeti reisi Aw ni ve yüksek tedrisat umum müdürü Hümit Beyler üniversitede bizimle ça- lışmağa yolladı. Yapılmış talimatları iki ayda raporlara göre tetkik ettik. Tadil ettik ve yeniden yazdık. Ya; mamış olanları da hazırladık. Vel bunlardan Üniversite talimatını vekilleri heyetine sevketmiştir. Öbür- lerini tasdik ederek yollamıştır, Bun- ların talebeyi alâkalandıranları bastı - rılacaktır. Bunlar hakkında biraz malümat ve- receğim. Fakültelerin ders müfredat pro - gramları profesörlerce üzün mesai ile hazırlanmışlır. Bunları muvakkat dev- reye ait olarak aynen kabul ettik. Yak niz Up fakültesinin programlarını Sıh- hiye Vekâletinin görüşüne göre ta - mamladık. Hukuk fakültesinin programların- da değişiklikler yapıldı. Sebebi, bu fa- külte mezunlarının çoğunun hazırlan- dığı adli meslekte madun birakma - maktır. Bu fakültenin temel gayretini memlekete kuvvetli hukukçu ve kud- yetli hâkim yetiştirme teşkil edecek - tir. N İcra Bir hâdise nakledeyim. Maliye Ve- kâleti bir Avrupaya gönderme musü- bakası açtı. Buna iştirak eden sekiz A bura Hukukundan, mülkiyeilen, ikisi Ankara hukukun - dandı. Üç bura Hukukçusu, ikisi im- tihanın yazı ile yapılan ilk kısmında düştü, Üçüncüsü Pariste bir sene Dok- tora sınıfına devam etmiş , olmasına üçü 2 | güçlük rağmen iki mülkiye ve Ankara Hu - kukçusundan sonraya kaldı. Adliye müfettişleri » zikre Bu hâdisey nin raporları teyit etmeseydi, değer bulmazdım. Hepsi ayni yurdun evlâtları arasındaki farkı gidermek lâ- zımdır. Hukuk fakültesinde derslerin her gün sayısı bu sebeple dörde çıka- rılmış ve ders saatleri arttırılmıştır. Fakültenin istediği ihzari sınıf kabul edilmemiştir. Her fakültenin idare ve imtihan ta- lmatnamelerine göre tahsili tıpta On s#ömestrede Doktora ile biter. Buna iki #ömestirlik F. K, T. de katılırsa mem» leketimizde bir Jişe mezunu altı yılda hekim oluyor demektir Ebediyat fakültesinde tahsil sekiz sömesirede lisans ile bitiyor. Doktora | ce daha yapılmamış - inci ve dördüncü sö- şeraiti fakültesi tır. Biz buraya ii mestirler sonunda yapılacak birer ara imtihanı koyduk, Bu imtihanlar tale - benin Proceminer çalışmalarını tah » sil F.K.T, € nestirede bir ser- tifika ile biter. Fen tahsili yapmak is- tiynler altı sömestirlik tahsillerini i - lim hayatı için Doktora ile ve meslek hayatı için lisans ile bitirirler. Ayrıca kimya mübendisliği de vardır. Biz bu- rada da talebenin iyi çalışması için ilk yılda bir sertifika alma şartını koy - duk, iki s5 Dil | Talebenin üniversite tahsilinde ve | hayatta muvaffak olabilmesi için dil bilmesi lâzımdır. Bu sebeple talebe - | nin terfi edebilme veya mezun olabil. | mesi için Dil mektebinden sertifika al- ma yolundaki kaideyi teyit ettik. inkılâp kürsüsü | ite talebeliği, (o inkılâbını Cümhuriyeti ve onun büyük &serleri- | Ünü ni inanla benimseme demektir. Dün - yanın en güç şeraiti altında kurtuluş savaşı nasıl başladı ve muvaffak oldu. Bu şanlı tarihi ve onun harici, dahili hukuli ve iktisadi cephelerini aydın - İatacak ve yaşatacak olan inkılap tari- dersleri mezun olmanın şartı kabul edilmiştir. Devam Talebe talimatı devamı tahsil hayatında muvaffak temel şartı saymıştır. Üniversite için yapılan büyük fedakârlığın devam » sızlık yüzünden heder edilmesi kabul edilemez. Bütün memleket darülfünu- nunda devamsızlıktan istirap duymuş- tur. Ders ve vazife saatinde herkesin dakikası dakikasına işinin başında bü- lunmasına memleket lâkayit kalmıyor. Değme mazeret talebeyi de hocaları da vazifesine koşmaktan alıkoymama- lıdır. Biz tipiden vapar işlemediği gün Boğazdan kayıkla dersine koşan ho - caların hatırasını minnetle karşılarız Bunlar bir istisna değildir. Türk âlim- lerinin ve talebesinin öğretme ve öğ- renme yolunda her mihnete katlandık- ları, tarihi bir hakikattir. Yolculuğun meşakkat olduğu devirlerde o büyük Türk alimleri uzak ilim merkezlerini şehirden şehire, kıtadan kıtaya dola şırlardı. Ve Türk gençleri gün doğ » madan, bunların kürsüleri önünde yer almağa koşarlardı. Bunu temin eden şey, hattâ zorluğunu zevk yapan şey öğretme ve öğrenme aşkıdır, ilim hır- sadır, ilim için her mihneti iktiham ve vazifeye şevk ile devam hırsıdır. Ve bu, bütün Türk ellerinin ezeli şiarı - dır. Bu bilgi aşkı düştüğü gün inhitat başlamıştır. İki asırlık inhitat tarihi bütün Türk tarihinde bir istisnadır. Onunla bütün münasebetimiz kesilmiş, bu tarih, tarihi durduran büyük hamle ile sökülmüş atılmıştır, Ecnebi profe- sörleri arkasmda asırların böyle bir i- lim ananesi ve hevesi olan, böyle bir talebenin olmanın im aşkı yaşıyan bir memlekete gel. diklerini, Türk profesör ve talebede dedelerinin bu ananesini unutmamalı dırlar. İstanbulu. vesait © itibari ünden bahsolunamaz. Bu ç ikinci derecede kalır. Esas de- vam azim ve kararını vermededir. Za ten bilgi, kolay elde edilir olsaydı, de- ğeri olmazdı. Seminer ve umumi mesai Devam yalnız nazari dersler için değil ameli dersler için de, Dil mek - tebi için de şarttır, Talebenin smeli derselere ve tercih ettikleri Semine « lere devam ederek hocalaryile çalışma yollarımı öğrenmeleri bugünkü üni - versite ren ezberci talebe değildir. miş dün merasimi tahsilinin O temelidir. Nazari dersleri sadece bellemek ve imtihana bunlarla girmek ve haltâ geçmek ta - lebeyi de kendilerinden hizmet bekli- yen memleketi de hüsrana uğratır. Hayatta muvaffak olan talebe mahdut ders notlarını belliyerek imtihana gi- İyi öğre - nen, bilen, düşünen temyiz ve muha - keme eden talebedir. Bu sebeple im - than usullerini de değiştiriyoruz, ve imtihan fasılası usulünü tamamiyle kal- dırıyoruz. Derslerin bittiği günün er- tesi günü imtihanlar başlar, Çalışma ve çok çalışma Devamin faydalı olabilmesi için ü- niversite gençlerinin ve onları yetiş « örecek olanların çok çalışması lâzim- dır. Yaptığı her büyük işten, daha bü- yüğünü yapmak hıziyle çıkan ve şim- diye kadar yaptıklariyle dünyada bugünkü yüksek ve şerefli getiren büyük Gazi, daha ge- bize bütün mev çök yıl, yurdumuzu dünyanın en ma- mur ve en medeni memleketleri sevi- yesine ve milli kültürümüzü muasır medeniyetin seviyesinin üstüne çıkar- mağı ilân etti ve bunun tahakkuk yo- la olarak daha çok çalışmağı göster“ di. Büyük Gazinin yolu &n evvel ve en başta Üniversite ve o- nün değerli profesörleri, duyğulu ve tüz talebesi başarmalıdır. Hayatı çok gösterdiği çalışmanın ve milli ismetin eşsiz ör « neği olan Başvekil, © bir münasebetle | şu sözleri söylemişti: “Türk gencinin kabiliyetine hutlet yoktur. Bunu bilerek netice alınız. Çok çalıştırınız, kıyıcı olunuz. Çünkü bu nesil yarının mes'uliyetini üzerine alacaktır.” Benim bildiğim ve gördüğüm şu - dur: Türk genci bugün de (dedeleri gibi çok çalışkandır. Onu çalıştirma- ğı bilmelidir. Üniversiteli bu çok ça- lışma ile yetişecek ve yetiştirilecek, Türk ilmi bu çok çalışma ile kurula - caktır, Karakter Talebe talimatında Üniversite & lebeliğini yüksek bilğinm en yüce mer- tebesi saydık. Talebenin taşıdığı bu şerefi temiz ve her şeyden üstün tut- masını ve bunun mesuliyetini iyi duy- masını istiyoruz. Talebenin milli ka - rektere uyğun şiarda olması lâzımdır. Milk karakter vekarlı, ağır başlı, fa- riletli, feragat, doğru ve iyi duyğu- Iu olmağı icap etti Üniversite gen- cinin bir örnek olmasını istiyoruz. Bu sebeple talebenin (tahsil notları gibi tahsil hayatındaki bütün hareketleri de fişlerine kaydolunacak ve bunlar girecekleri hizmetlere esas olacaktır. Üniversite havası sirf ilim havası dır. İlmin fazilet, feragat ve çalışma istiyon saf ve temiz havasıdır, Üni - versite hocalarının ve talebesinin için- de yaşayacağı hayat (o havası budur. Kazanç peşinde koşma, Üniversiteyi bu kazanca bir nevi destek yapma çir- kindir. Hoca talebesine; talebe harice ancak feragat ve fazilete “dayana te miz bir karakter ile örnek © olabilir. Yalnız söylenene değil, söyliyene de bakılır. Söz kadar öz de görülür. Yüksek bilgi ihtisas işidir. Ve her kese lâzım değildir. Lâzem olan onu iyi yapacakların iyi ve tam yapması - dır, İhtisas bunu icap ettirir. Yarı dok- tor adamı candan da, maldan da eder, Yarı âlim her şeyden eder. Büyük Bil. ginlerden tam ihtisas yapma yolundan istifade ediniz. Son sözlerimi söyliyorum: | Ecnehi profesörler dünyaca tanin- büyük salâhiyetleriyle İstanbul Türk Üniversitesinin büyük şerefidir- ler. Onların büyük salâhiyetleri önün- de saygı ile eğilirim. Türk gençliğinin ve Türk ilmirin bu büyük salâhiyet » erin fazlından tam istifadelerini temin için mümkün olanı yapmağı borç bili- yorum. Şunu da ilâve edeyim. Tarih- te, kendilerine, yarmın Türk âlimleri. | ni yetiştirmek ve Türk elinin bilgi fax aliyetini kurmak ve yaymak gibi şöh- retlerine şöhret katacak çok şerefli bir iş düşmüştür. Onların da bunu takdir edeceklerine şüphe etmiyorum. Üniversite kürsülerinde / tanınmış salâhiyetleriyle Türk gençliğini yetiş. tirmeğe ve Türk bilgi faaliyetini kur- mağa ve yaymağa çalışan değerli Türk profesörleri önünde ayni saygı ve tak. .- paz TEA dir ile eğilmeği şeref sayarım. Yarınm profesörü olmak üzere bu a açıldı profesörler yanında çalışan veya bun- ların yanında — ihtisas yapan bilgin gençlerimizi de saygı ile selâmlarım. Tarihin eşsiz şerefini taşıyan üni- versite gençliği sizi de © hizmetinize memur edilmekten © şeref duyan, bu bilgi yurdunun eski bir hocası sıfati- le, sevgi ve saygı ile selâmlarım. Ken: disine muvaffakiyet dilediğim Üniver. site kendilerini saygı ile selimladığım profesörler hep sizin ve sizden sonra geleceklerin feyzi içindir. Okumanız ve öğrenmeniz içindir. İyi yetişmemiz. ir. Ümit ediyorum ki, hep sizin için olan bu şeylerden en iyi ve en çok istifade yolunu bileceksiniz. Siz harikalar yaratan ve harikaları vakıa yapan bir milletin çocuklarısınız. Arkadaşlar, Türk eli büyük âlim- ler ve büyük adamlar diyarıdır. Türk elinin şöhreti dünyayı tutmuş irgin ve engin bilginleri pek çoktur. Eğer din ve dil farkı olmasaydı bunların sas yısı iki Kat olurdu. Bunların izinde * dünyaya şöhret salacak büyük Türk bilginleri sizlerden yetişecektir. Türk eli büyük âlimler diyarı ol - duğu gibi, büyük adamların da asl diyarıdır. İskender Sezar, Napolyon bütün dünyanın büyük (şöhretleridir. Yalnız başına Türk eli bunlardan şöh- retli ve bunlardan çok büyük adam - lar yetiştirmiştir. Büyük Türk adam « larin anı, damarlarınızda en güç iş- leri başarma enerjisini veren asil kanı yoğurur. Gazi Mustafa Kemal tarihte tanı- dığım bütün büyüklerin . büyüğüdür. Dünyanın en güç şersiti altında kur- duğu büyük eseri size emanet (o eden ulular ulusu Gaziyi Üniversite Kürsi sünden binbir minnet, binbir saygı ile selâmlarım. Üniversite her yıl merasimi açılacak Rektör Cemil Bey, açma sözle“ fini bitirdikten sonra, Üniversite» nin her yıl merasimle açılacağını ve mearsimi bir fakülte profesö - rünün vereceği dersin takip ede - ceğini ilâve etti ve memleketi - mizde yapılan büyük inkılâba, o- nun baştanberi isithdaf ettiği Cumhuriyete bir tazim olmak üze- re bu yıl esasiye hukuku dersinin verileceğini bildirdi. Üniversite Hukuk fakültesi profesörlerinden Ali Fuat Beyi kürsüye davet etti. Ali Fuat Bey: “ Rektör, “dekan ve münevs ver gençlik; Rektör Çemil Bey- efendiye, bu yıl Üniversiteyi aç- ma dersini Türk umdesine uydur- “ duğu için teşekkürlerimi sunas | Yım.,, Demiş “ve derse başlamıştır. Ali Fuat Bey, teşkilâtı esasiye ka- nununu ve rey verme ve seçme mselelerini anlatmış, en sonunda drsini, gençliğe hitap ettiği; şu cümleyle bitirmiştir: “ — İşte'sana büyük kuman» danların emanet edeceği halk hü- kümeti böyle hak devletidi Meclis Reisi ve Vekli Ankarada Ankara, 1 (Hususi) — Bü- yük Millet Meclisi Reisi Kâzım Paşa Hazretleri ile Hariciye Ve kili Tevfik Rüştü, Dahiliye Veki- li Şükrü Kaya Beyler bu sabah İs- tanbuldan geldiler. İstasyonda Milli Müdafaa, Ad- liye, İnhisarlar vekilleriyle müs teşarlar, Riyaseticumhur umumi kâtip vekili Hasan Rıza ve başya» ver Celâl Beyler tarafından . ka: şılandılar, ZAYI 29 — 9 — 934 tarihinde Sen Benua lisesinden almış olduğum tasdiknamemi kaybettim. Yeni: sini çrkaracağımdan o eskisinin hükmü yoktur (2529) “iğ ie iv “ wi <a 4 m... 7IS Ekrem

Bu sayıdan diğer sayfalar: