“Başladı BIRI Haftada iki üç gece, ihtiyar ba- basma: — Atelyede ğim, derdi. Gider, sevgilisi ile buluşurdu. Ahmet hem çalışarak para ka - zanan, hem de anasiyle babasının gönderdikleri parayla keyif süren bir gençti, Şefika da henüz koklanmamış bir güldü. Ahmet kokladı... »... Bir gece, soğuk, (o buz gibi bir İş var, gecikece- “8 önün gecesi, Ahmet uyandı. Ge rindi. Eli, yabancı bir vücuda de - yince yerinden sıçradı. o Kalktı.. Elektriği çevirip saate baktı: Üç!. — Sen hâlâ burada mısın? Şefika ağlıyordu: — Babama ne diyeceğim? — Haydi, çabuk ol, kalk git. Ağlıyarak giyindi, çıktı. Ahmet arkasından baka kaldı. Zavallı kız? o Nereye gidecekti? Ya babasına ne diyecekti? Ama onu sabaha kadar alakoyamazdı. Başına belâ açmış olurdu... Yarın babaya söyliyecek bir ya- Jan bulunurdu elbet, pa du »... Şefikanın babası gece yarısına kadar okuyarak avundu. Saat on ikiyi çalınca söylendi: — Neye geç kaldı ya?.. Bir müddet dolaştı. Pencereyi | aşıp sokağa baktı. Saat birde kas- ketini giydi. Kızmın çalıştığı a - telyeye gitti. Çaldı, çaldı, niha- yet açtılar. — Bütün işçiler akşam gitti. Senin kız da gitti... — Gece işleri yok mu? — Bu mevsimde gece işi ne ge- altıda zer... Şefikanın babası halktan bir adamdı. Namus kaderi bilirdi. . * * Merkezin ışığı gözüne çarp- tı. Girdi.. Merkezi alâkadar edi- ci hiç bir vaka yoktu. Kaza fa- lan da olmamıştı. Teşekkü Evinin önüne gelince, eşikte bir gölge gördü. Koştu... Baba kız u- zun müddet gözgöze bakıştılar. — Nereden geliyrosun? Kızın kolunu tuttu ve cevap ver mesine vakit bırakmadan: — Yalan söyleme. Ve kızın kolunu kiracakmış gi - bi sıkıyordu. Şefika inledi: — Demek doğru... Demek ça - mura yuvarlandın ha?... Defol... Bir daha evime ayak basma... » * * Sabaha karşı saat dörtte, Şefi- ka kaldırımda kaldı. Ne yaptığı malüm, Ahmedin kapısı çalındı. Ağlı - yan, yalvaran bir hınçkırık du - yuldu. Heyecanlı bir gece... Şefika ağ- İryarak başına gelenleri (anlattı. Ahmet cidden müteessir oldu: — Hele gel yat, sabah © olsun düşünürüz. İİ Sabah vaziyeti değiştirmedi. Öğ- le bütün bütün müşkülleştirdi. Şe- fika geğe ağlıyarak geldi. Atel - yeden yol vermişlerdi. Atelye sa - hibi: .Babasınm evinden kovu - lan isci istemem.. demisti. Müellifi: — Ağlama, başka iş bulursun. raber yemeğe gittiler. Gece sincmaya gittiler. Ertesi günü Şefika iş buldu. — Gündüzleri çalışacağım. Ye- mekleri de orada yiyeceğim. Ama müsaade edersen geceleri buraya | geleceğim. Bir oda kiralıyacak ka» dar param yok, Razı oldu. Fakat ertesi gün sordu: — Babanla barışmağa niyetin yok mu? — Asla!.. Selâmi İzzet | Bir kadın araya girdi. Şefika - nm babasına gitti, Adam köpür- dü: — Çamura düştü, çamurda kal- Benim öyle kızım yok. Ama Ahmet afallamıştı. Bir - denbire sırtına (bir kadın yükü yüklenince © şaşalamıştı. Kendi kendine düşünüyordu: “Şefika ile evlenemem. Bu yol» da yaşıyamam... Eğer Şefika uzun müddet bu hayatı seveceğini sanı- yorsa aldanıyor. Ama güzel o kız| da. Gülüşüne bayılıyorum.. Hoş, onu bırakırsam elbette bir talipli- si çıkar... Bak bu tuhaf, benden ayrılacak olursa, başka birini bu - lacak... Hayır... Sahiden onu se - viyor muyum?,, .. sın... Ahmedin gün görmüş bir dostu vardı, Ona gitti, Akıl danıştı. İ Bu dostu, sobanın başında se- | dire uzanmıştı. Gerindi: — Hele ilkbahara kadar ala - koy, dedi, şimdi kıştır. Geçsin... Sonra düşünürüz. Ahmet bütün bütün şaşaladı. e Oh!1... Güneş ısıttı.. Hava ılık... İnsan rahat, geniş nefes alıyor, Kış geçti. » » * Pencerenin önünde sessiz duru- yo:lar. — Ne düşünüyorsun? — Seni! Sahiden de önu düşünüyordu. Beraber geçirdikleri üç ayı düşü- nüyorlardı... Rahattı, huzur için- deydi. Mesuttu.. Ne olmuştu? Ahmet muharrir- di, şairdi.. Bu üç ay zarfında sev- danın ne demek olduğunu öğren- mişti... ».. . Sevdayı tadan, kadmla yaşa - manın rahatına alışan yalnız ka- lamaz. E... Bu sokak kızıyla da evle - nemezdi ya... Sevdanın ne demek olduğunu öğrenmişti... Başkasmı sevdi, ev - | lendi... .,.. Şefika mı?., Onu artık siz de sormaym, $iz de aramayın... Sizi onun peşinde görürlerse ayıplarlar... Jandarma tayinleri Kütahya, (Hususi) — Jandar- ma mektebi kumandan muavini binbaşı Salih Bey Çanakkale do » kuzuncu bölük kumandanlığına, mülhak yüzbaşı Hakkı Bey Bolu ikinci bölük kumandanlığına, ikinci bölük kumandanı yüzbaşı Gaziantepte Yerli kadınların peçeleri kalktı Kurslar - Şehitler âbidesi-| Yangın - Bulvar Gaziantep, (Hususi) — Va li Akif Beyin reisliğinde toplanan müdürler heyeti memur ve beledi- ye encümeni de yerli ailelerin pe- çeleri kaldırmasına karar vermiş, ve bu kararın tatbikine geçilmiş- tir. Bu karardan memnun olmı- yan ne yerli, ne memur tek bir tavandaş © gösterilemez. Bugün şehrimizde peçeli miktarı düne nazaran yüzde elli eksilmiştir. Muallimlere trahom kursu Şehrimizde — salgın bir halde bulunan trahom hastalığının ta - lebe arasında teveşsüüne mani ol- mak maksadiyle ve vilâyetimizin teşebbüsü üzerine sıhhiye ve ma- arif vekâletlerinin o teması temin | | edilerek şehrimizde ilk o mektep muallimlerine bir trahom © kursu | açılmıştır. Köy kâtipleri kursu Geçen sene açılıp iyi. neticeler alınan köy kâtipleri kursu, vilâ- yetimize ilhak edilen İslâhiye ve Pazarcık kazaları köylerinden ba- zılarıma da kâtip yetiştirmek üze- re bu senede açılmıştır. Ay s0- nunda yapılacak imtihanda kaza- nan müdavimler, ücretleri köy | sandıklarından o ödenmek üzere vilâyetçe köy kâtibi tayin edile - ceklerdir. Şehitler âbidesi menfaatine temsil Meşhur müdafaa esnasında ş$€- hit düşen altı binden fazla hem- şehrinin ruhlarmı ihya maksadiy- le Çmarlı cami mevkiinde yapıl - makta olan muazzam ve muhte - şem şehitler abidesi menfaatine bu hafta halkevi temsil şubesince Kahraman piyesi temsil edilmiş, ve çok beğenilen ve iki defa oy- nânan piyes oldukça omühim bir varidat temin etmiştir. İnşaata hararetle devam edil- mekte bulunan abide (teşrinievel zarfında ikmal edilecektir. Yangın Şehrin ortasında Mahmut da- yıya ait büyük han, bitişiğindeki fırından çıkan bir kıçılermın han odalarındaki alay otlarına sıçra- ması üzerine, yanmıştır. Hanın içerisi tüccara ait sabun, zeytin yağı ve ot dolu idi. Yirmi dört saat devam eden yângın yüz bin liralık zarar yapmıştır. Belediye intihabatı On birinci teşrin günü (yapıl ması mukarrer olan belediye inti- habatı için lâzım gelen hazırlıklar tamamlanmış, defterler asılmış | ve encümenler seçilmiştir. Beledi- ye reisinin kim olacağı hakkında | şimdiden kati bir şey söylenemez. Gazi bulvarı Geçen senedenberi yapılması na devam edilen büyük Gazi bul- varının inşaat faaliyeti hararetle devam etmektedir. Maarif bah- çesinden liseye kadar olan bir ki- lometreye yakın kısım asfalt ola - rak yapılacaktır. Bu bulvar, şeh - rin cidden emsalsiz bir ziyneti o - Refik Bey Bolu yedinci bölük ku- mandanlığına nakledilmişlerdir. | Tacaktır, Enver Belediye seçimi 10 Teşrinievelde Buğday alımı ve şeker fabrikası hisseleri Uşak, (Hususi) — Uşak, Yeni şehir meclisini seçmek için hazır- lanıyor. Dört sene evel meclisin yaptığı işler, beledi fa- aliyet gözler önündedir. Bu iti « barla hemşehrilerin bu seçimi her noktadan ehemmiyetle ( karşıla- dıkları görülmektedir. Eski belediye reisi Alâettin Beyin imar nişaneleri bir abide şehirde yükselmektedir. Şehir meclisini seçmek üzere intihap işlerile çalişacak encümen seçildi ve işe başladı. Defterler tetkik olunarak © şehrin muhtelif yerlerine asıldı. Belediye intihabının bir günde ve İO teşrini evvelde (yapılması | mularrerdir. Hemşehrilerimiz bu tarihte yeni meclis azasını seçe- cek, bu suretle belediye reisimiz de meclisin seçiminde meydana çıkacaktır. İntihap selahiyettar hemşehri- lerin adedi on üç binden fazladır. Büyük bir ekseriyetin (o şimdiden hazırlanmakta olduğu görülmek- tedir. Tirit oğlu güzel eserleri ve olarak Buğday alımı Zıraat bankası tarafından bu sene kazamızdan da buğday alın- masına karar verilmiştir. Alaka» dar makamlar tarafından bildiri- len bu haber burada derin bir se- vinçle karşılanmıştır, Köylümüzü ve çiftçimizi koruma noktasından faydalı olan bu işin hemen başa - rılması umumi bir arzudur. Henüz buğday (omübayaatına başlanmamıştır. Hasılat zamanı- nın sonu Olması itibariyle bu işe bir an evel başlanması çok yerin- de bir hareket olacaktır. Şu gün- lerde mübayaa emrinin O gelmesi bekleniyor. Şeker fabrikası halk hisseleri Uşak şeker fabrikasında hisse- dar bulunan halkımızın hisse se- netleri bedellerinin başa baş ve- rilmesine yüksek makamların de- ğerli alâka ve o yardımlariyle ka- rar verilmiştir. Bu hisse bedelleri» nin bir an evel tediyesi için çalışıl- maktadır. Teşrinievel ( başında hisse bedellerinin tamamen tedi - ye edilmiş bulunacağı söylenmek- tedir. Bu iş için şeker fabrikasın- da tasfiye memurlariyle (o Sümer Bank umum müdürlüğü çalışmak- tadır. Yusuf Ziya aym — Kütahyada dil bayramı Kütahya, (Hususi) — Dil bay- ramı Halkevinde büyük merasim- le kutlulanmıştır. Bayrama saat İ on altıda lise talebesinden kala- balık bir grupun söylediği istiklâl ve kurultay marşlariyle başlan- mış bunu müteakip lise edebiyat hocası Eflâtun Cem, Türkçe ho- cası Turgut - Beylerin heyecanlı konferansları şiddetle ( alkışlan- mıştır, Radyodaki konferans din- lenmiş, haziruna dil, tarih, ede- biyat komitesi tarafından © incir İ ikram edilmiştir. seçilen | Torbalıya gelirken a a Va m Bir otomobili Soymak istediler Kurşunlar atıldı, fakat şoför aldırmadı! Selçuk Torbalı arasında bir h& dise olmuş, bir iki çalı kakıcı otomobilin yolunu kesmek iste” mişlerdir. Hadise şöyle tur: Selçuktan Torbalıya gelmek zere bir Fort otomobili içinde yolcu olduğu halde yola çıkmar! Otomobil Numan zade Mu: fa Beyin çiftliğinden o geçen Y' dan süratle Torbalıya doğru i lemekte iken otomobilin arkasi dan bir ses; i — Dur! Diyebağırmış, bunu sesi takip etmiştir. Otomobil bu kuru sıkı tehditi kulak asmıyarak olanca sürati; yoluna devam eylemiştir. Yapılan takibat © neticesini mütearrızların iki kişi oldul pek az evel Tirenin Urfalı çiftli ğinde koyuncu Mustafanın ağıl! 1 nı bastıkları, attıkları silâhler# mukabele edildiğini görünce k8$* tıkları tesbit edilmiş, yakal lardır. Mütecavizler Tirenin Subat" köyünden Hacı Mehmet ile oğlu Ömerdir. Zabıtaca evleri! de yapılan (araştırmada hadi mahallinde kullandıkları tabanef ile mavzer bulunmuştur: ğ İkisi dendieye v eritgiler dir. Kırklarelinde bir araba kazası Kırklareli, (Hususi) — Mef leketin biricik gezme © yeri ol park ve asfalt cadde (o akşamlsfi çok kalabalık olur. Akşam, get yolun en kalabalık olduğu #ıraf inhisar idaresi odacısı Hasan efef diye ait olup parkm önünde di ran paytonun atları her nede: ürkmüş, hayvanlar olanca hı? lariyle koşmağa başlamışlar, ar#f bacısız arabanın korkunç bir ş€ kilde koşması (o karşısında ahi bağrışıp çağrışarak Oo kaçışmağ” başlamıştır. Atlar, bir aralık lun kenarından eşeğiyle gitmek! olan ve kaçmıya vakit bulamıy! bir zavallı köylüye çarpmışlar, şekle köylü yere yuvarlanmışlaf fakat büyük (bir kaza olmad kurtarılmışlardır. Köylü hafifçöi yaralanmıştır. Atlarını (o başıbö bırakan arabacı hakkında kanı takibat yapılmaktadır. i Bir yavru kaynar pekm& kazanına düşüp öldü Aydının Musluca köyünde bi” bir ana babanın dikkatsizliği zünden bir yavru kaynar pe! kazanma düşmüş, feci bir sureti ölmüştür. Musluca köyünden Hacı oğlu Ali karısı ile beraber avluli rında pekmez kaynatıyorlarmı#*& Karısı ile beraber kazanı yere indirmişler, bu sırada ya” larında dolaşan üç yaşındaki k“ ları Şadiyenin ayağı kayarak W zanm içine düşmüştür. Kayn pekmezin içinde kavrulan yavru cak, üc kadar yaşayabilm sonra ölmüştür, ol bir sili