İŞARETLER Avrupada tahsil Bu yazının başlığını görüp te: Bu mevzü ne kadar çok yazıldı demiye * cek yoktür sanırım. Onlar bu hükmü vermekte haklı - dırlar, çünkü Avrupada tahsil mese * lesi senelerden beri konuşulan bir ba- histir. Fakat ben de, benden sonra da Av- rupada tahsil meselesini kurcalıyacak olanların da yerden göğe kadar hak- ları vardır. Bunu da kabul etmek ge- rektir. Çünkü Avrupada tahsil mese lesi hâlâ günün meselesidir, Hâlâ ha- raretini muhafaza eden bir iştir. Avrupada tahsil ne demektir? Her halde çocuğum Avrupadan bir sahadetname alıp getirsin! Yahut, ço- cuğum, memleketini beğenmemek, be- #etimediği için bir seyahat yapsın de mek değildir. Bir wedeniyetin ruhunu, bir me - deniyetin makanizmasını > kavramak, bir hayatım kurulma şartlarını tanı - mak demektir. Tahsili böyle tarif ettikten sonra bizim Avrupada tahsil siyasetimizin iyi veya fena cephelerini tanımak im- kâni olabilir, Bizim Ayrupaya tahsile gönderdi: ğimiz insanlardan memleketin mukad- deratını yeni bir medeniyetin oluşları na uyğun bir şekilde idareyi öğren * melerini istiyoruz. yramı Havralarda Türkçe hitabeler okundu Yahudi yurttaşlarımız, o dün, dini tarihlerine göre 5695 senesi - nin birinci günü olması münasebe- tiyle Havralarında merasim yap- mışlardır. Merasimde, Türkçe, Türk kül- tür ve medeniyetini musevi yurt - taşlar arasında yayma cemiyeti ta- rafından Türkçe bir hitabe okun muştur, Bundan sonra, yahudi yurttaş» ları tayyare cemiyetine yardıma çağıran başka bir hitabe daha o - kunmuştur. Dün, dini bayramları olduğu için yahudi yurttaşlarımızdan bir kısmı dükkânlarını acmamıştır. Tarirg klüp bir yılık hazırlıyor Türkiye Turing klübü, Avrupa memleketlerinde dağıtılmak üze- İlim sahasında o bunu istiyoruz, Teknik sahasında bünü istiyoruz. As- kerlik sahasında bümü istiyoruz. İda - re sahasında bumü istiyoruz. vi © Şimdiye kadar Avrupaya ( tahtile gönderdiklerimizden en çok kimler - den istifade ettik. Başta şüphesiz as“ kerler geliyor. Sonra, hekimler! Neden öbür sahalarda bu kudreti gösteremedik. Hiç bir demagojiye sapmadan, hiç bir delişmen arzunun kurbani olmadan diyebiliriz ki, bir ta rafın verimli, o öbür tarafın verimsiz Kalması bizim seçme tarzımızdan ile- ri geliyor, Bizim sskerlik ve hekimlik haricinde Avrupaya gö > fa sadece pair ani 18 yaşında delikanlılardır. Psikoloji itibariyle çok buhranlı yaşlardadırlar. Mektepler çok temelli milli o bir terbiye © Vevmiş değildir. Bilâkis orta tahsil ve Avrupadan akıp zelen telkin vasıtaları © onların ü- zerinde mütemadiyen (Avrupa bay * vanlığı aşılamıştır. 18 yaşımda bir ya- ri münevver bizde her şeyden evvel bir Avrupa hayranıdır. Bunu alırız, doğru Avrupanın fa - | İn veya filân büyük şehrine gönde - ririz. o Zaten kendi memleketimizde bir yabâner gibidir. Hayattan 0 kâdar uzaktır. Yabancı memlekette kendini Avrupaya hayran öden telkinler bir- den bire artar, Tahsili bitirip rmemlekete döndüğü zaman 6 bir muztariptir. Memleketini kendisi için bir menfa sanır. Bu hava içinde memlekette imüs - bet işlerin de Yapılağığına inanmak bilmem ne kadar doğru olur? Bilirim bu #atirlara kızacaklar vardır, Onla - tn hiddeti için bir hakikati feda ede- mem ya! | Sira, hep fena tarafından bahset tim, biraz da iyi misaller vereyim, Âv- | re bir yıllık hazırlamaktadır. Bu - rada Türkiyenin bütün gezilecek yerleri hakkında malümat buluna- caktır. Anadolüyü ait daha çok malümat toplıyabilmek için, Tu - ting klübü müdürü Şükrü Âli Bey bir tetkik seyahatine (| çıkmıştır. Şükrü Âli Bey şimdi Konyada bu- lunmaktadır. Bu ara, Anadou şehirlerimize getirmek istediğimiz seyyahlar için de, yeni kolaylıklar temini dü- şünülmektedir. SE ağ memleketi kıtalarda ve bizznt kala - balık içinde tanıdıktair sonra yeni me deniyetin makanizmasına" el sürmeğe gider. O, Avrupaya gittiği saman ka labalık içinde kaybolan bir insan ha- line girmez. Faydalı, müsbet bir a - dam olarak (o memleketine döner. O, Avrapa hayranı değil, Avrupa meto » dunüu öğrenen adam olur. Hekimler de ayni şekilde Avrupa tahsilinden yüksek istifadeler temin ediyorlar. Çünkü onlar da aşağı yukarı mem: leketi tanıdıktan sonra hayran sıfa - tiyle değil, bir şey öğrenmek ve dö « âüp bu memlekette tatbik etmek gay- #etiyle pasaport alıyorlar. Eğer bütün © tahsil sahalarımızda Erkânı Harbiyenin ve hekimlerin tat- bik ettiği usulü kabul edecek olursak yani Aytupaya tahsile gidecek adamı kültürü ve şahsiyeti teşekkül etmiş, ve müsbet bir adam olmak istidadını gösterenler arasından seçmeği bir u - sul diye kabul edecek olursak Avru- pa tahsilini verimli bir hale koymuş o- Turuz. Sadri Etem EŞ Ti my aha Eee üsküdar — Kadıköy) Elektrik şirketile Satye yolcuları rahat i * i t ET 1 yari İL SYREYAEYTEEYE b İ Üsküdar tramvayları murah - has azası Necmettin Sahir Bey bir müddet evel Almanyaya giderek Üsküdar — Kadıköy hattı için yir- mi tane yeni araba almıştı. Dün bu arabalardan ikisi vapurla lima» nımıza gelmiş ve rıhtıma çikarıl - mıştır. Bugün gümrük muamele» si bitirilecek ve tramvaylar Üskü- dara geçirilecek, işlemiye başlıya- caktır. Gelen tramvaylar © son sistem elli kişilik büyük ve geniş araba - lardır. Kapıları arka ve Oönden değil yan taraftadır. Kapıların a- çılıp kapanmasını önde bulunan vatman otomatik bir surette idare edecektir. Diğer arabalar da ya - kında gelecektir. Otobüsler hakkında yeni Eminönü — Eyüp, Taksim — Yeni mahalle otobüslerinden be - lediyeye birçok şikâyetler yapıl - mıştir. Belediye bu şikâyetler ü- zerine dünden itibaren otobüsleri yeniden sıkı bir muayeneden ge- çirmiye karar vermiştir. —— Başvekilimizin Karadeniz seyahati Başvekil İsmet Paşa Hazretle- rinin bugün Şark seyahatine baş- laması muhtemel olduğuna dair bir refikimizin verdiği haber te - eyyüt etmemiştir. Başvekil Pa- şanın seyahat programı henüz tesbit edilmiş değildir. Havala - rın birdenbire bozmuş olmasına bakılarak seyahatin şimdilik geri bırakılmasına ihtimal verilmekte- kseletrı ee ve akt 7 şikâyetler var ıyacak ayrı çalışacaklar Vekâletçe elektrik şirketinde, yapılan tetkikler yeni bazı netice- ler vermiştir, Bu tetkiklere göre, Satye şir- ketinin elektrik şirketiyle birlikte çalışmıyacağı © anlaşılmıştır. Bu ay sonuna kadar, Satye şirketinin muamelâtı ve hesapları tasfiye e- dilerek ay sonunda bu iki müesse- se biribirinden ayrılacak ve Satye | ayrı çalışacaktır. Bundan başka, elektrik ücret- leri üzerindede yeni bir o formül göze alınmaktadır. Şimdi Avrupada tatbik © edil mekte olan bu formüle göre, elek- trik ücretlerinin daha aşağı mese- lâ “11” kuruşa kadar indirilmesi i kabil olacaktır. Beynelmilel Parlâmentoler | konferansına hazırlıklar 23 Eylülde şehrimizde topla - ' nacak olan beynelmilel parlamen- tolar körferansına hazirliklar bit- mek üzeredir. Dolmabahçe sarayındaki husu- si dairede toplanıp görüşen Türk grupü, dün gene toplanmış ve te- | ferruat üzerinde konuşmuştur. Konferans «Yıldız. sarayında | toplanacağı işin, murahhasların gidip gelmesine kolaylık olsun di- ye otomobil tahsisi düşünülmek- Gelecek üç yüz kadar murahha- sa ve ailelerine bir tatil gününde Boğaz ve Adalar gezdirilecek ve Beylerbeyi sarayında bir ziyafet verilecektir. İstanbul vilâyeti de bir ziyafet verecektir. Birçok milletlerin gazetecileri de, konferansı şehrimizde takip e- deceklerdir. Bir kisim ecnebi (o gazeteciler, daha şimdiden müracat etmekte ve girme kartlarını almaktadır - lar. ni Limânımızda bir petrol | gemisi Nijer isimli bir Fransız petrol gemisi limanımıza gelmiştir. Fran- sız gemisi, çarşamba gününe ka- dar limanımızda kalacaktır. Bu müddet zarfında, Fransız bahri- yelileri, şehrimize gezeceklerdir. Çarşamba akşamı, Fransız gemi- i Batuma hareket edecektir. Ni bap | edildi. Bu yolda biraz konuşuldu. TE EYLUL 1934 em SOHBETLER Kalabalıkta Tıs! Pazar günü öğleden sonra Halke- vinde toplandık. Dil, Tarih, Edebiyat meseleleriyle uğraşan bir çok arkadaş bir araya geldik. Topluluk beşteydi. Salona dört bu- çukta gelmiş olan dört beş arkadaş, masa başında mütcaddit © şnevzulara temas ettik, Konferansların tarzın « dân, Halkevi mecmüasınm yazıların « dan, teliften, tercümeden, adaptar « yondan, belediye intihabatımdan dem vurduk. Dil bayramında neler yazıla- cağından konuştuk. Bu sohbetimiz, odada on kişi olan caya kadar devam etti. (o Fakat sekiz kişi olduğumuz zaman biraz gevşedi. Dokuz olduk, tek tük söz işitildi, O - nuncu arkadaş geldikten sonra susul. du. ğ Yirmi kişiden tıs çıkmaz oldu. Otuz kişi, #essiz sadasız, siğara İs çerek, ter silerek bir salonda tren ves © ya vapur bekliyen yabancı yolcu « lar gibi oturuyorduk. Fuat Bey geldikten sonra bir ki mıldama eldu. Sonra gene herkes yerli yerine geçti. > Fuat Bey, Fahretin Mübarek Şah hakkında kiymetli ve değerli mütalealarımı anlattı. Tatlı tatlı dinledik. Fuat Bey sözü kesti. Sonra gene: Tul. 7 Fuat Bey usulca sordu: İ — Sözlerim hakkında bir şey sor mak istiyen arkadaşlar var mi?.. ğ Neden sonra Yahya Saim Bey, Fu» at Beyin bahsettiği bir rübaiyi “gör « mek istediğini söyledi. Sessizliği boz. mak maksadiyle ben de bir şey sor « dum. Gene susuldu. Büyük bir odada, yirmi otuz kişi susuyorduk. i Bereket versin söz diğer (oayların müsahabelerine intikal etti. Kimlerin müsahabe yapmak istedikleri < Ve dağıldık. Pazar günü, Halkevinin © salonün- kaniim, Bu topluluklar, şurada, bu - | rada, ayda yılda bir kere buluşup ko- nuşan arkadaşların, hep bir arada ko- nuşmalarma © vesile teşkil etsin diye yapılmıştır ve bunun için yapilacak - tır. İlk söz, hazırlarımış bir mevzu üze- rinedir. o Fakat bu mevzu bittikten sonra, herkes köşesinde oturup; “Bi « ri kalksa da ben gitsem" diye beklis yecekse, maksat temin edilmiş olmaz. Her nedense, soysallığımız beş | kişiye kadar.. Büyük bir yerde, otuz, kırk kişi bir araya geldik mi, konuşa" miyoruz. Herkes sözü yanındakinden bekliyor. Söz âdeta kabahat - oluyor da, herkes birbirinin üzerine atmağa, bakıyor. Va Bunun sebebi? k Eğer gelecek © ayın toplantısında bu mevzuu ortaya © koyanlar olursan, sebebi daha salâhiyettar ağızlardan ii tahlil edilmiş olur. Ben de bunun İ ticesini yazarım. ç &