24 Ağustos 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

24 Ağustos 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

il değişmesi ve Edebiyat dili İkili Gil kurultayı konuşmalarını Mite, Dip kurultayı çalışmasına baş» — dil davasmda ve umumiyetle a8 işlerindeki değişmeleri orta» koymuştu. Kapanırken de bu da a Yeni bir işik, olğun bir manza- il. “İm mk altında dilden dile geçişin ğını ve dilden dile © geçerken girin anlaşma kabiliyetini daha İyi Bu noktayı ben, Kurultayda Harp Möyl »isi müdürü Ali Fuat Paşanm la dinlerken hissettim. , ilden dile geçiş, yalnız kelimele- #rslıklarını bulmak değildir. Dil- vi dile geçmek bir mantıktan, bir ah görüşünden bir başka tefekkür İR& yeçmektir. e için mefhumları sadece bir Mide anlatmak imkânı yoktur. ku, Ymanlıcadan Öz Türkçeye geçer- » Ali Fuat Paşa Hazretlerinin as- 5 © #nhası için anlattıkları hakikat» Mdece bir meslek, sadece bir bilgi bigi için değil, bütün düşünce, Sl hareket sahalar için prensip acak noktalardır. İlmi | Prensipe göre tenknik işler için <elimelerin yaşama kabiliyetini va, nelerin tarif kudreti tayin ede ş, tr. Müphem olmıyan, süratle du- Sir şekilde mefhumları hatırlatan fa >eleri kullanan insanlar. muvaf - işleri başarmış olacaklardır. Edebiyat ve konuşma diline gelin- iz da da ayni esasların hüküm sür- güne şüphe yoktur. Biz kelimeleri, kr manalariyle değil, bize anlat - mefhumlar dolayısiyle tanırız. Bunun için Osmanlıcadan Türkçe- helen Osmanir kelimelerini sa bag Türk lüğatindeki kelimelerle mü- İ yıl ederek bir dili yürütmüş olma * Lüğatteki kelimeler, halk arasın- Yayan mefhumların ifadesi hali- IĞI zaman dil tamamlanmış de- tir. Kelimeler bütün © unsurları bir ampul demektir. he nt bu ketimeler -ancak mef - b eyi ve şuurun cereyanımı taşıdı” z Üldetçe aydınlanır, ve başkaları» Şülruna bazı şeyler söyler. Aksi takdirde bir başkasının şuu- «ineyi şu dilden bu dile geçir - M karşı karanlık odadaki cereyanı | tik ampuller vaziyetinde kalır. iş, Sandan insana anlaşma, insandan dap; bir fikri nakil işi ayni zaman Dp, Grsmer ve Nahiv meselesidir. ağ, den dile geçiş, hele edebiyat i- ite, #pamen yeni bir zevkin, bir y,, ğin doğumunu istemek demek - hn için Türk dilinin edebiyat i kurmak için öz kelime ile bera de, 2 Zevki de bulmak mecburiyetin- Sadri Etem Bez Srişan kıyafetli esnaf i zı seyyar satıcıların üst ve Arm pek perişan ve pis oldu- de fırınlarda çalışan kimselerin Onla ve yarı çıplak © bir vazi- tüy, okaklarda dolaştıkları gö - A, “8, bu hal yasak © edilmiştir. da, tak “azaya sarpılacaklardır. â z te düş, AKTE, objektifi karşısında m günlerde Anadolunun üne o WP yerlerinden şehrimize kiyafarierte gezenler yakala « | sedilmekte ve teşekkür olunmak - İ mum müdürlüğünde mekteplerinde Kaç talebe okuduğu tespit edildi Ecnebi ve akaliyet mektepleri- nin yeni ders senesi kadroları ey- lâlden itibaren yapılmağa başla - nacaktır. Bu münasebetle İstan - bul maarif müdürlüğü İstanbulda bulunan ecnebi ve ( akilliyet lise, orta ve ilk mekteplerin adetlerini ve bunlarda okuyan talebe mikta- rmı gösterir bir cetvel hazırlamış- tır. Yeni kadro bu cetvele göre tanzim edilecektir. Musevi mektepleri: 2599 talebesi olan 32 ilk mek * tep, 476 talebeli bir lise; Ermeni mektepleri: 4522 talebeli 31 ilk 1893 talebeli beş lise. Rum mektepleri: 6292 talebeli olan beş ilk mek- tep, 436 talebeli olan iki orta mek: tek; 43832 talebeli olan beş lise. Fransız mektepleri: İlk mekteplerde 1161 talebesi vardır. 2523 talebeli (o sekiz orta mektep, 2212 talebeli olan altı li- sesi vardır. İtalyan mektepleri: 790 talesi olan sekiz ilk mek - tep, 254 talebeli bir orta mektep, 314 talebeli olan bir lise. Amerikan mektepleri: 1453 talebeli dört orta mektep, 101 talebeli bir lise. Alman mektepleri: 828 talebeli olan bir lise. Diğer mektepler: i Bir İran mektebi: 118 talebesi vardır. Üç Bulgar ilk mektebi: 271 talebesi vardır. Bir Yugoslav ilk mektebi: 81 talebesi vardır. Gümrükler Vekili Gümrükler ve inhisarlar vekili Ali Rana Bey dün inhisarlar u - meşgul ol- mektep, muş, bir aralık gümrük baş mü - dürü Seyfi Beyi oraya çağırarak kendisiyle görüşmüştür. Rana Be- yin bu akşam Ankaraya gitmesi muhtemeldir. YASADA DAL Polonyalı seyyahların teşekkürü On beş gün evel tetkikatta bu - lunmak üzere şehrimize Polonyalı seyyahlar gelmişti. Bu seyyahla - rın reisi vali ve belediye reisi Mu- hittin Beye dün bir mektup gön - dermiştir. Mektupta, İstanbulda kendilerine karşı gösterilen misa- firperverlikten memnuniyetle bah- fazla miktarda tavuk geliyor. Bu, tavuk piyasasına oldukça tesir yaptı ve tavuk fiaatlerini düşürdü. /Ecnebi ve ekalliyet SERGİSİ Sovyetler ve Ingiltere sergide pavyon hazırlattılar | Dördüncü beynelmilel 9 Eylül panayırı önümüzdeki pazar günü Başvekil İsmet Paşa Hazretleri tas rafından açılacaktır. Panayır, memleketimizde şim- diye kadar görülmemiş bir mü - kemmeliyette hazırlanmıştır. Bu mükemeliyet hariçten de iştirak- leri çoğaltmıştır. Panayıra Sov - yet Rusya, İngiltere, İrak (gibi bazı memleketler geniş mikyasta iştirak etmişler, pavyon hazırlat- mışlardır. Panayırda çok güzel pavyonlardan biri de İş bankası - nındır. Panayıra İstanbuldan da yüz kadar yerli firma iştirak etmiştir. Panayırda bütün pavyonlar tutul- muştur. Panayırda, mensucat, halı, elektrik makineleri, ecza, mobil - ye, gıda sanayiinden şeker, ma- karna, bisküi, çikolata gibi mad- deler, ıtrıyat, çimento gibi eşya- lar gösterilecektir. Panayırda bir de istihbarat bürosu teşkil edilmiş» tir. Başvekil Paşa Hazretleri yarın Gülcemal vapuru ile İzmire gide - ceklerdir. Denizyolları işletme i- daresi, bu mühim panayır müna- sebetiyle İzmire gitmek istiyecek- lerin çok olacağını düşünerek ted- bir almış, bilet ücretlerini fevka - lâde ucuzlatmıştır. Gücemal va- puru ile her istiyen İzmire gidebi- lecektir. Birinci (o mevki ücreti yirmi altı lira, ikinci mevki on al ti, üçüncü mevki dokuz, güverte üç buçuk liradır. Birinci (mevki için alınan yirmi altı liraya yemek ücreti de dahildir. Yolcular yapu- run İzmirde durduğu üç gün zar- fında geceleri vapurda kalabile - ceklerdir. Panayırın devamı müddetince İzmirde büyük şenlikler ve eğlen. celer yapılacaktır. ŞA Sokaklarda satılan pis ve acı yağlar Köylü kıyafetinde bazı kadın- ların sokaklarda karışık ve fena yağlar sattıkları, kendilerine saf bir tavır vererek halkı kandırdık- ları görülmektedir. Belediye, bu gibi kıyafetli kadmların ellerinde- ki pis ve acı yağların hemen mü- sadere edilmesini şubelere bildir - mişti dilekleri İDün matbuat cemiyetinde bir toplantı yapıldı Dahiliye Vekâleti Matbuat u- mum müdürlüğü memleket işleri müşaviri Sadri Etem Bey dün Matbuat Cemiyetinde Matbuat Ce- miyetin azasiyle hasbihalde bulun- muştur. Toplantı on buçuktan on ikiye kadar devam etmiştir. Top- lantıda gazeteci arkadaşlar tara- da temennilerde bulunulmuştur. Gazeteciler, bir Matbuat baro- sunun kurulması ve gazetecilerin mesleki faaliyetlerini başarabilme- leri için kendilerine hükümet ma- kamlarmca yardım gösterilmesi ve direktif almak için gazetelerin Ankara ile süratle ve meccanen te- lefonla konuşabilmelerinin temini temennilerinde bulunmuşlardır. Pazar günü saat on buçukta tek- rar toplanacaktır. Bu toplantıda, masın, fıkra muharrirleri, roman- cılar, hikâye yazanlar dx buluna- caktır, Başvekil paşanın ve ve- | killerin seyahatleri Ziraat Vekili Muhlis Bey dün Karadeniz vapuriyle Trabzona gitmiştir, Vekil Bey şarkta bir tet- kik seyahati yapacak, Karsa ka - | dar gidecektir, recektir. Seyahat uzun sü - Diğer taraftan, öğrendiğimize göre, Başvekil Paşanın şark vil yetlerine yapacağı seyahate Da »| hiliye Vekili Şükrü Kaya Bey de iştirak edecektir. Seyahat Eylülün ilk günlerinde başlıyaacktır. e Başvekilimizin zevcesi Hf. bir kaza atlattı Haber verildiğine göre Başve- kil İsmet Paşa Hazretlerinin refi - | kaları Hanımefendi bir deniz ka - zası geçirmişlerdir. Başvekilimizin refikası Hanım- efendi Yalovada bulunmakta - dır. O, Gazi Hazretlerinin *çift- liklerindeyken, bir (banyo yap- mak üzere denize girmişler, de - nizde bulundukları sırada derince bir yerde, boğulma tehlikesiyle | karşılaşmışlardır. derhal etraftan yetişenler tara - fından kurtarılmışlardır. Sıhhat - leri iyidir. Başvekilimize ve zevcesi Ha - nımefendiye “Geşmiz olsun,, de- fından muhtelif meseleler hakkın- | Matbuat Cemiyeti azası olsun ol» | Hanımefendi, | T 24 AĞUSTOS 1934 guuk İktibaslar : Amerika ne düğü istiyor? “İl Popolo 4'İtalia” yazıyor? Amerikanın en meşhur iktişatçıla- İ sından M, Wallace yukarıdaki unvan ile bir kitap neşretmiştir. Wallace bü- yük bir iktisatçı olmakla beraber Ro. ösevelt hükümetinin memurlarmdan | bulunan yüksek bir simadır. Gerek kitabın mevzuu ve gerekse İ müellifinin kazandığı şöhret dolayısi- le bu kitap, fevkalâde dikkat nazarı - İ mızı celbetmiştir. Kitabin mevzuu şudur: Birleşik Amerika hükümeti, düçar olduğu müthiş inbitattan kurtulmak isterse, önünde üç yol vardır: 1 — Kati bir iktisadi autarchic. 2 — Avrupa ve bütün cihan mem- Jeketleri ile ticarette müşterek mesai, 3 — Ve yahut bu iki sistemin ara- smda mevcut bir sistem, Fakat her sistemde muvaffak ol- mak için hükümetçe ilk evvel iktisat ve daha doğrusu iktisadi bir program tertibi lâzım ge- sahasında bir plân tir, Amerikadaki buhran esas itibariy- le ziratten doğmuştur. O M. Wallace Amerika ziraati hakkında — aşağıdaki İ mütaleada bulunuyor: İ © 1934 senesinin sonunda pamuk ze- İ ziyatından on beş milyon “ser” kadar İ| tenzil edeceğiz. Mısır zirmatinde yir- mi milyon “'acr”, tütünde yarim mil- “acer yon ı gözden çıkaracağız. Buğ- day ekim sahasmda da yedi milyon “acer” tenzil olunursa heyeti mecmua- sı 43 milyon ı bulunur. Birle şik amerika devletlerinde bu kadar a- İ istihsalât ve dolayısiyle ihracat azalmış olacak- tır. “ğer” İ razi ekilmezse tabiidir ki, Wallace mütaleasma (şu suretle Amerikanm iktisadi derinden tetkik edersem, vaziyetin o derece korkunç olduğuna kani olurum. Bunun için A- merikanın iktisadi vaziyeti ebemmi - yetle nazarı dikkate alınmağa değer bir mesele olmuştur. Bu suretle he « devam ediyor: vaziyetini ne kadar İ men bir plân hazırlamalı, bütün mil. let bu'plânla alâkadar olmalı, ve tat- İ bikatta son derece ileriye gidilmeli « dir, i M. Wallace eski serbest iktısat na- zariyelerini terkediyor ve bu nazari yelerin “yıldızı epeyce zamandan be- ri sönmüştür” diyor. M. Wallace, serbest rekabetin kah- ramanı olan adam Smith'in nazariye- lerini şu tarzda reddediyor: Adam Smith ticarette laissez faire (kendi haline bırakmak) sistemleri # le, bütün cihanda bir tevazün husule getireceğini zannetmiştir. Fakat tec - rübeler göstermiştir ki, bu acı İaissez faire sistemi cihana hiç bir refah ge tirmemiştir. NY Kati rekabet, gerek memleket da- hilinde ve gerekse umum cihanda #et- vetleri tahammül edilmiyecek bir su- relte temerküz ettiriyor ve bundan vas him neticeler çıkıyor. Tazyik fazla « | Jaştıkça ya harp Zuhur eder ve yahut dahili bir inkilp vukubulur. Eski sistemin esası bu idi. Biz bu sistemleri kaldırdık. Fakat serbest ti- careti ve serbest mahsulât sistemleri. ni tam manasiyle kaldırmıyoraz. Bu- nunla beraber bir usul ve sistem tah - (Lötten sayıfayı çeviriniz) Ortadaki resim bir plâj sefasını | yelkenlerini açan bu iki külüstür | görmeğe alışan gözleriniz; tahmin tespit ediyor. Üçüncü resme dik- katli bakınız. Kocaman ve kirli laa Mİ ydi KXgAğ mavna, hallerine bakmadan, yarı- şa kalkmışlar. Kotra yarışlarını ederiz ki, bu manzarayı oldukça yadırgıyacak.. : ç b e 4 “ : ©

Bu sayıdan diğer sayfalar: