3 âlim, Stratosfer'e çık- mağa teşebbüs etti Bu uçuştan maksat rekor değil, ilmi tetkiklerdir mi hazır “eiçıkalı âlimlerin ga — 29 yaşında M. Maks Bi ile 23 yaşında M Van Der *t, dün akşamdanberi Profe- | , Auguste Picardın çalışma ar - gr Dest Appes ile bilrilkte örfe balonunun hazırlıkları | meşguldürler. s alon, Picardın uçuşunun ikin- * yıl dönümü olan bugün uçacak- » Balonun Çekoslovakyaya doğ- | Yol alacağı zannedilmektedir. | İ. 80 mütehasis, balonun montajı e buraya gelmiştir. Balon, Mi- dm balonu tipindedir. Fakat | Pek çok ıslah edilmiştir. Bir paraşütle mücehhez olan | “bet, bir kaza vukuunda sukutu tmak suretile âlimlerin ba - R çikarak, zati paraşütlerini vmalarına imkân verecektir. Mimler 17.000 metre olan a“ ii Yükseklik rekorunu kırmak ilmp iyorlar, Uçuş münhasıran bon mahiyette olacak ve bilhassa mik şualar tetkik edilecektir. rn b lonun şişirilmesine gece ya- bük aşlanmıştır. Hareket sahası ün gece projektörle aydınlatıl Müşter, londa, kulla Rp l0ür - Havenne - Ardennes 1303, 18 (A.A.) — Dün akşam- ava bülteni, ahvali havaiyenin EN 8 Cosynsin yükselmesine ve tyg aya doğru gidebilmesine Ağ müsait olduğunu gösteriyor- | ay yonun zarfı, 30 askı halatla ba, Mış ve bu suretle çembere iştir, Yi, e Cosyns, saat 23 te her şe Yolunda gitmekte olduğunu 2, ecilere beyan etmiştir. Rüz- İyi eme 40 kilometre süratle, Mar, * istikametten esmektedir. ği Cosyns, öğleden sonra sa- lida yere inebileceğini ümit et Mektedi” e inebileceğini ümit et- ği Balon ancak hacminin dörtte hisbetinde şişirilecek ve ba * ağa gerek kendileri, gerek Meşi, arak atacakları muhtelif ü, Sin beraberlerinde 15 pa- Bötüreceklerdir. hay, , Mun şişirilmesine gece ya- Yarım saat sonra başla- nek ve bu iş, gayetsüratli ola- kün, Pılacaktır, Mühim bir halk bj di oni trenlerle balonun Su yere gelmiştir, Kü aloncular, beraberlerinde bin blur m, 250 kilo su ve 300 ki- Mağ, Kurşun levha götürmek- hatayi Bu kurşun levhe, ufak üçü, erle mücehhez müteaddit Parçal, m ık Salara münkasimdir. Hour - Havenne - Belçika, * 18 | i elges, 18 (A.A.) — Balonun şişi- İ sından askeri bir fayda temin clu * ,İ metine seyketmektedir. balonun sepeti Ardennes ladıkları Hour - Havenne - rilmesi, saat 2.30 da nihayet bul- muştur. Max Cosyns ve Van Der Velst, bu sabah saat 6.19 da yük- seleceklerdir. Kendileri 14 saat havada kalabileceklerini ümit et- İ mektedirler, Telsiz ile muhabere teşebbüsü | 6.000 metre irtifada 24 metrelik mevcelerle yapılacaktır. Roma, 18 (A.A.) — İtalyan akademisi (o azasından (o Ceneral Crocca, “Popolo di Roma,, gaze- tesine, tayyarelerin statosfer da - hilinde uçmaları imkânı hakkın - da beyanatta bulunmuş ve tayya- reciliğin bu yeni faaliyet sahasın- da fenni, askeri've ticarisgayret-.| leri terfik etmek lâzım: geldiğini buralara çıkmak ve tetkikat yap- | mak için yegâne vasıtanın halen | balonlar olabileceğini söylemis- i tir. Ceneral, stratosfer cevelânla - | nabilmesi için tayyare istimali el- İ zem oldüğunu, maamafiyh bura lara çikacak'olan tayyarelerin | büyük süratlere ve bu irtifalara dayanabilecek hususiyetlere ma - lik olması icap ettiğini de ilâve etmiştir. Askeri tayyarelerin hususiyet- leri tayin edildikten sonra İtalyan fen adamları bu iki meseleyi tet- kik edeceklerdir. Yüksek irtifalar, harpte nazarı dikkate alınıcak olan en mühim noktadır. Çünkü, irtifa sayesin - de bu tayyareler, kendilerini top ateşinden vikaye edebilecekler ve | süratleri sayesinde de basımları - nın takibinden kurtulabilecekler - dir. Tayyarecilik tekniği, bu kadar i yüksek sahalarda büyük süratler İtemininden aciz kalsa bile gene yüksek irtifalarda uçuş yâpamil - mek ihtimallerini tetkik etmekte haklıdır. Ceneral Crocco, ayni zamanda hava kesafetinin azalmasının mo- tör kudretini azaltacağını ve bu ancak hususi tazyik âletleri isti » mal edilmesi icap ettiğini söyle * mektedir. Ceneral, teneffüs müş- külâtının, uçuşların kısalığı dola - yısiyle kolaylıkla bertaraf edilebi- leceğini ilâve etmektedir. Brüksel, 18 (A.A.) — Saatte kırk kilometre esen rüzgâr, Maks Cosyns balonunu Baryera istika- i Bu ayakların üstünde “P,, harfiy- am Fra ? Bu hafta okuyucularımla be- raber çok güzel ve çok kuvvetli bir makine yapmıya ( başlıyoruz. Bu makinenin montajı yapılırken | eskilerine nazaran çok dikkat lâ- İ zımdır. Şemasına dikkat ederse - | niz eski şemalardan birçok fark - lar göreceksiniz. o Okuyucularım bu makinenin montajını iyi bir dikkatle yaparlarsa günün her sa- alinde birçok neşriyatı dinliyebi - lirler. Yalnız evvelce de söyledi - ğ'm gibi en ufak bir hata yapi” bütün işi altüst etmek için kâfi - dir. Şimdi makinemizin montajına başlıyalım: Şemaya dikkat eder- seniz her işaret ve çizginin üze - rinde bir rakam vardır. Bu ra- kamların mukabillerini yani mal- zemenin kıymetlerini ilerde neş * redeceğiz. Şimdi evvelâ şemayı o kuyalrm: Her zamanki gibi ante- nimize çarpan tekerrür birinci bo- binden geçerek toprağa gitti. Ve bobin üzerinde bulunan mütehav- m gri xıogelen vazifeyi ifa etmek üzere yerlerine bağlandı. Antenin bo- bine bağlandığı uçları ikinci bir uç olarak birinci “hodfregans,, lâmbasının birinci grisine bağlan- dığı uçtan ikinci bir uç alarak bi- rinci “Hodfregans, ,lâmbasının birinci grisine bağlandı. Yani'an- tenden gelen tekerrür “hodfre- gans, ,lâmbasının grisine girdi. Ve “Filoman,,l ardan çıkan atomla- un tazyikiyle plâğa atladr. Yalnız antenden gelen tekerrür (o plâğa atlamadan evvel şimdiye' kadar görmediğimiz bir şekilde ikinci bir “gri, ile karşılaştı. Bu gri son yapılan altı ayakir o lâmbalarda vardır. Ve bu ayak resimde görü- len lâmbanın altında bulunan a - yakların “K,, harfiyle gösterileni- dir. Bu ayak şemada gösterilen kıymetteki mukavemet ve meksi - felerle hem müspet ve hem menfi cereyana bağlanır. Bu lâmbanın altr ayaklı olduğunu söylemiştik. le gösterilen plâk, altta “g,, har- fiyle gösterilen birinci giriş grisi “C,, harfiyle gösterilen “Ekran,, K harfiyle gösterileni de yukar - da bahsettiğimiz çıkış grisi “F, harfiyle gösterilenleri de “Fila - man,, lardır. Şimdi bu ayakları ü- zerinde kıymetleri gösterilen mal- zcme ile yerli yerine bağlandığın' farzederek şemanın takibine de - vit meksife'ile-İküçük-anahtar lâ» İikak,ve muhakkak biribirin BLM “ : vam edelim. Plâktan çıkan tekerrür gayet tabiidir ki “dedektör,, lâmbasınm grisine doğru yürüdü. Ve yolu ü- zerinde isimlerini bildiğiniz kıy - metlerini de ilerde öğreneceğiniz malzemeye tesadüf etti, Ve en nihayet 20 numaralı meksifeden geçip ve 21 numaralı mukavemet- le toprağa bağlanan dedektör lâmbasımın birinci grisine girdi. Yalnız şemada gördünüz ya, bu - rada ikinci bir bobin daha var- dır. İşte bu bobin evvelden beri bildiğimiz dedektör O bobinidir. Bundan evvel gördüğümüz ante - nin giriş ucuna bağlanan bobinde Hoh Fregan bobinidir. Yalnız bu ibobinlerin sargı adetleri muhak- in ayni 9 — VAKİT 19 AĞUSTOS 1934 saman yi 07 Posta, telgraf ve deniz yolları idarelerinden istediklerimiz Hepimizin bildiği gibi, İstan- bulda bir radyo şirketi ve bu şir- ketinde bir irsal cihazı vardır. Bu ! cihaz her akaşm belli saatlerde musiki ve konferans neşriyatı yas par; fakat haftada bir gün olsun bu neşriyatı muntazam dinleme- ğe imkân yoktur. Çünkü, eski usul yani şerareli makineleri!- »xhil muhabera!--ı temin eder ---ta ve telgraf ve deniz yolları idareleri » nin telsiz makineleri bir kere ça- lışmıya başladı mı artık radyo dinlenemez. Bütün radyo meraklıları bu muhabere baslar başlamaz maki- nelerini kaparlar. Zira bu sahil muhaberatını temin eden cihaz - lar o kadar berbattır, Bu makine- İerin ne tul ve mevci ve ne de ça- lışma saatleri malümdur. Diğer memleketlerin O sahil postaları belki günün her saatin- de çalışırlar. Fakat hiçbir zaman radyo neşriyatını karıştırmak su- retiyle meraklılarını iz'aç etmez- ler. Çünkü fen sayesinde iki sesi biribirine karıştırmamak çaresini kolaylıkla bulmuşlardır. Belki bizim posta ve telgraf idaresi kurulmuş ve parası veril» miş bir âleti kolay kolay feda ede- mez. Buna bütçesi müsait değil « dir. Belki deniz yolları idaresi e- lindeki tesisatı, halkı rahatsız e - (konta' *-) zi sag g olmalıdır. Hatta yarım sargı bile farketmemelidir. Çünkü bu be- binler üzerine bağlı olan 500 san- timlik kondansatör; bir kol yani bir manivelâ ile idare edileceğin - den ve ikisi de ayni ayarı yapaca- ğından eğer bu bobinlerde (fark olursa yapılan ayarın yanlış ola - cağı ve aldığımız neticenin gayri tabii olacağı muhakkaktır. Bu makinede dikkat edilmesi lâzım - | gelen en mühim noktalardan bi - ridir. Şimdi gene şemamızın takibi- re devam edelim: Antenden ge - lip hod fregans lâmbasının plâ - nından çıkan tekerrür dedektör lâmbasının ibrinci grisine girdi. Görüyorsunuz ya: Bu limba da evvelki gibi, yani hod fregans lâm bası gibi altı ayaklıdır. — Gene Filamanlardan çıkan (o atomların tazyikiyle plâğa atladı.Fakat plâ- #ıma girerken birinci gri ile pliâk arasında ikinci bir griye grye ras- Tadı. İşte bu gride hod fregans lâmbasında olduğu gibi kıymeti- ni bilâhare öğreneceğimiz meksi- fe ve mukavemetlerle gene müs- pettir. Cereyan da bağlandı. De dektör lâmbasınm orta oayağını yani O“Ekranm,, o evveldenberi doğrudan doğruya toprağa bağ - lamak lâzrmreldiğini biliyorsu - nuz. Şimdi tekerrürün dedektö- lâmbasının plâğından çıktığını buna lüzum görmez.. i kat buna mukabil radyo zevkini i bu sebeplerle tatmin edemiyen bir abone de şirketle yaptığı mu- kavelesine riayet edemez zira bu ten bir netice almamaktadır Abonelerinden tahsilâtımı ya » »>amtyan radvo sirketi de “ha muntazam hir nrorramla neşriyat yapamaz, Cünkü vazireti bundan fazlasına müsait değildir. Görülüyor ki hepsi biribirine bağlı olan bu işler biraz Tophane, yani deniz yolları idaresiyle biraz posta ve telgraf idaresinin yapa- cağı fedakârlığa bağlıdır. Bu teşekküllerin ellerindeki cihazı ihtiyat olarak kullanmıya bırakıp onların yerine (lâmbalr) postalar kurmak suretiyle hem İ halkm arzu ve ihtiyaçlarına mâni olmamaları hem de fennin terak* kiyatını takip etmeleri çok kolay- | dir. Belki bu deniz yolları ve posta ve telgraf idarelerinin birkaç bin liralık fedakârlığına mal olabi - lir, Fakat çok faydalı bir iş gör - müş olurlar. Bana öyle geliyor ki bu işle biraz da radyo şirketi alâkadar ol- malı ve deniz yolları ve posta ve telgraf iderelerini bu fedakârlığa razı edebilmelidir. Ta ki halk: ve abonelerini mümkün olduğu ka dar memnun edebilsin. farzederek şemamızın takkibine devam edelim: Plâktan çıkan te - kerrür evvelâ redaksiyon < bobini ve aksion kondansatöründen ge * çerek toprağa gitti. Ve redaksi - on bobininin alt ucuna bağlanan plâktan ikinci bir uç alarak Bas fregans yani oparlör lâmbasının birinci grisine dei» sapdı. (Devamı haftaya) Nebil Vasıf — — e | Telsiz derdi Güzel ve kuvvetli bir makine nasıl yapılır? . | diyor diye tadil etmek istemez ve, Güzel.. Fa-