Ni Tepeköy (Hususi) — Burada otel vemisafirhane bulunmadığından Ertuğ- rul mahallesindeki jandarma dairesinde | hazırlanan bir odada geceyi geçirdim .| Havası serin ve sineksiz olduğundan | güzel ve rahat bir uyku çektim! Akşamdan sonra herkes yerli yeri- ne çekildiklerinden ben (yalnızca kalarak bu derin ormanların içinde geç vakitlere kadar bülbül sesleri dinliyo - rum. Sabahleyin benüz güneş doğar - ken kalkarak çamların altına koşuyor ve ciğerlerimi çam havasiyle dolduruyo- rum. o Bugün erkenden yola çıktım. İki tarafı ağaçlıkir şoseden Oo kasabaya doğru yürüyordum. Sağımdan bir ö - küz arabası peyda oldu. O Hemenü - zerine atladım ve ayakta durarak (ve düşmemek için de yandaki parmaklıkla| ra tutunarak kasabanın kenarına kadar | geldim. Bir müddet belediye kâtibi Milâs- ih İsmail efendiyle belediyede ve son- radan bir kahvede oturdum. — İsmail efendi çok kıymetli ve iyi yürekli (o bir gençtir, Ve altı senedenberi belediye - yi idare eylemektedir. £ Belediyenin karışık hesaplarını yoluna koymuş ve| belediye reisinin yokluğunu belli etme- mekte bulunmuştur. (Belediye (reisi Süleyman Bey halk tarafmdan çok se- vilmiştir. Doğruve namuslu bir genç- tir. Reislerin maaşları seksen lira iken bunu otuza indirmiş ve bu (parayı da almıyarak belediyenin mübrem ihtiyaç- larına terlceylemiştir. Belediye kâtibi ise yetmişlira maaşla buraya | geldiği halde şimdi maaşı 35 liradır ve altı nü-| fus ailesiyle pek fena vaziyete düştü - ğü bir bakışta anlaşılmaktadır. Zelzele Burada bilhassa yaz günlerinde pek sık zelzeleler ve sarsmtılar olmaktadır. Halk artık buna alışmış olduğundan €- hemmiyet veren yoktur. 1928 de mar- tm 31 inci gece yarısında herkes uykuda iken dehşetli bir zelzele olmuş ve kor- kularımdan neye uğradıklarını bilmiyen halk sokaklara fırlamıştır. Bu zelze- lenin tesiriyle evler kısmen yıkılmış ve kısmen de çatlamıştır. İnsanca telefat| olmamış ve yalnız sekiz kişi hafifçe ya- ralanmışlardır. Bu felâketten muzta - rip olan halk uzun müddet çadırlarda| kalmışlar ve bilâliahmerin kıymetli yar- dımlariyle yaşamışlardır. Aygır deposu Ankaradan sonra Türkiyede ikinci- liği kazanan mühim bir aygır deposu buradadır. Bu depoda (13) aygır ve (3) Kıbrıs eşeği vardır. Bu atların için- de 10 bin lira kiymetinde olanlar bu - Tunmaktadır. | Burada sun'i safatlar da yapılmak» tadır. Baytar Ekrem bey çok kıymetli bir arkadaştır. Yakında bir de tavuk istasyonu açılacaktır. Belediye işleri Belediyenin varidatı (8000) liradır. Yangın için yalnız bir tulumba var - dır. Esasen evler bahçeler içinde ve pek seyrek olduğundan burada yangın tehlikesi o kadar yoktur. Elektrik ki -| lovatı (30) kuruşadır. Abonelerin pek azı saatle ve mütebakisi de kabala pa -! zarlıkladır. Yirmi beşlik bir sorti için ayda 150 kuruş verilmektedir ki çok pahalıdır! Her ne kadar (Uçpınar) su- yandan cereyan alınması imkânı vara? da parasızlık buna mani olmaktdır, E - ğer buna muvaffak olunsa elektrik ki-| 10 — VAKİT 19 AĞUSTOS 1934 Torbalının Kâzım Paşa mektebi önünde bir t üzüm leri ME oplantı lovatı sekiz kuruşa kadar düşer! Tepeköyünde bir hamam, minareli iki cami ve yedi fabrika vardır. Elekt-| rik tenviratı gece yarısma kadar devsan etmektedir. — Bir de buz fabrikası mev.| cultur, Fabrikalarda zeytinyağı, un ve pamuk işlenmektedir. Sayfiye ve kışlak Burası İzmirlilerin bir sayfiyesi gi- bidir. Beş mayısta buraya on bin ta lebe gelip bir gezinti yapmışlardır. İz - mirliler cuma ve tatil günlerinde buraya gelip akşama kadar çamlıklar © altında| vakit geçirirlermiş.. Afyon, Uşak, ve Kütahya Yörükle- ri de kasım aylarında buraya © gelerek kışlak yaparlar ve Hidırelleste yurtları» na dönerlermiş.. Kışın, buralar bahar gibidir. Her taraf zümrüt gibi yeşillenir.. Hava ve su çok elverişlidir. Dağ (köylerinde menba suları vardır. Kaymakam Muzaffer Bey Bu genç kaymakam hukuktan me- zundur. İstanbulda Küçük pazar na . hiyesinde iki buçuk sene stajin: yap - tıktan sonra ilk defa olarak buraya gön- derilmiştir. Buraya geleli bir sene olduğu hal- de bu müddet içinde yirmi mektep yap-; trmağa (muvaffak olmuştur. Yedi mektep te Eyidl nihayetinde bitirilmek üzeredir. Burası vaktile Efeler yatağı ve uy- gunsuz kimselerin cevelângâhı olmak dolayısiyle ahalisi tab'an o yaramazlığa istidat göstermekte iken, kaymakam ve jandarma kumandanınm daima hâkim vaziyette bulunmaları bir fenalığa mey- dan vermemiş ve hükümetin gösterdi. ği celâdet sayesinde bunlardan artık e- ser kalmamıştır. Kaymakam Bey her köye yollar yap- turmış ve 176 kilometre © uzunluğunda bir telefon şebekesi tesis o ettirmiştir. 27 Vöyde telefon kurulmuş ve üç santral vücuda getirilmiştir. Eski Aydın mebusu Esat Beyin bağında Burada olduğunu işittiğim eski Aydın memusu Esat Beyi bir sabah ba-! ğında ziyaret eyledim. Esat Bey hoşmeşrep ve maziye ait meraklı macersları nakleden bir zattır. Şimdi kazanm Halk Fırkası idare he- yeti reisidir. Esat bey hocamız, beni bağında, bahçesinde dolaştırdı ve incirlerin na - sıl telkih edildiğini gösterdi. — Nazilli ve Aydın taraflarından getirilen erkek inciv taneleri bunların dallarına asılıyor. İçleri sineklerle doludur. Oradan çı - kan sinekler diğer dişi incirlerin kaide- lerindeki pek ince deliklerden içeri gi - riyorlar. Bu sinekler almayınca incir. ler tutmazmış, bu ameliyatı üç defa tek rarlamak lâzımmış. Esat bey hocamız, beni bağların tâ içine soktu ve üzümlerin cinsleri hak - kında malümat verdi. o Bilbasa Bur - sa valisi Fazlı beyin Diyaribekirde iken göndermiş olduğu Cozi adındaki üzüm çubukları pek güzel tutmuş olduğun - dan onların adına (Fazlı bey üzümü) koyduğunu ve şayet kendisini görür - #em bu keyfiyeti söylemekliğimi bir kaç defa tekrar eyledi £ Ragıp Kemal İ mahallesinde oturan İbrahim oğlu İ nm et kaçakçılığı yaptıklarını ha- İ ber alan zabıtai belediye memur- I f#mdan karakola gtürülürken içle- | rinden Saban oğlu İsa hemen bek- İ çinin beline sarılmış ve diğer üç | nuşmakla Türk harsı Türk kültü- i karar verilmiştir. tobüs kazası olmuştur. Dört kaçakcı Bekçinin belinden taban- casını aldılar Adana, (Husysi) — İstiklâl Selim, Salih oğlu Halil, Ahmet oğlu İbrahim ve Şaban oğlu İsa - İarr, nihayet bunları 'cürmü meş - but halinde yakalamışlardır. Bunlar memur ve bekçi tara - arkadaşının da yardımiyle ve zor- la belindeki tabancasını almışlar- dır. Bunlardan Salim, Halil ve İb- rahim yakalanmıştır. Kaçak İsa da ehemmiyetle aranmaktadır. İİ ağ ik 42 Mersinde yabancı dillerle konuşanlarla mücadele edilecek Mersin gazetesi yazıyor: Mersinde yabancı diller ko - rünekarşı saygısızlık gösterenle - düve mi Bu düvenin etin kişiye aşı | hallesinde oturan arabacı Hasan adında birisi düvesinin hastalan- dığı ve ölmek üzere bulunduğunu görünce ziyan etmemek için ; ! habersizce evinde kesiyor ve ucuz bir fiatla satıyor. Kanara tışın- da kesilen bir düvenin etinden güzelçiğköfte ve pirzola yapıldığı fikrinde bulunan bu konu komşu | da ucuz olan bu eti elden Vaçır - | mak istemiyerek kilo kilo «lm:$ - lardır. Aydıncık, (Hususi) — Zeytin si- l neği ile başlıyan mücadeleye de-' vam edilmektedir. Mücadele neti- | rin bu çirkin hallerine nihayet | cesinde zeytinlerin tamamen kur- vermek Mersin gençleri için en inanlı bir ülkühaline gelmiştir. iki ay evveline kadar münferit vazi- yette olan çalışmalardan bir fay - da temin edilmeyeceği anlaşıla - rak toplu harekete geçilmesi ka - rarlaştırılmış ve (Helkevinde srk sık“yapılan toplantılarda çalışma yolları tespit edilerek çok esaslı mücadeleye geçilmiştir. Bu milli dava etrafında muhakkak hallet mek gayretile toplanan gençlik faaliyete devam etmekle beraber son günlerde bazı saygısızların yabancı dil konuşmakta inat et - tiklerine şahit olunmuş ve bunla- ra karşı yapılacak mücadele şek - lini tespit etmek üzere Halkevin - de çok heyecanlı bir toplantı ya - pılmıştır. Bu toplantıda C.H, Fır - kası reisi ve H. evi reisi vekili Ne- cip Mecit bey şimdiye kadar clan Çalışmalardan elde edilen netice- yi heyeti umumiyeye bildirmiş ve bundan sonra söz alan gençler daha cezri surette hareket edil - mesini tazammun eden heyecanlı beyanâtta bulunmuşlardır. Neti- cede bu fikirler kabul edilerek yabancı dil konuşanlara karşı ka- tiyen müsamaha (edilmemesine Otobüs arabaya çarptı İzmir, (Hususi) — Torbalı ve Bayındır kazaları arasında bir o- tarılacağı tahmin edilmektedir. Yeni sene zeytin mahsulü pek güzel olacağı anlaşılıyor. Ancak maliyet fiatiyle tuz verilirse bu mahsulden halk çok istifade ede- cek, bir kaç senedir ödeyemedi- ği borçlarını da ödeyecektir. Ma- İiyet fistiyle tuz verilmezse ve zeytin mahsülü tüzle terbiye edil mezse üç kuruşa mal olan zeytin | geçen seneki gibi 1,5 — 2 kuruşa * İzmir, 16 (Hususi) — Geçen- | lerde Karşıyakada Soğukkuyu * cihetinde bir cinayet olmuş, ve İspartalı Ahmet Efendi, icarla tuttuğu bağın kulesinde yaralan - mış vealdığı yaraların tesiriyle memleket hastanesinde ölmüştü. Ahmet Efendinin katili Rizeli İhsan Balıkesirde yakalanmış ve buraya getirilmiştir. İhsanım cebinde yüz elli lira para ve amca zadesi Tahir oğlu Mehmet namına yazılı bir nüfus tezkeresi bulunmuştur. Tahkikata göre, hadise şöyle olmuştur: Ahmet Efendi Karşıyakada Soğukkuyuda bir bağın üzüm Tire be- lediyesinin 3 numarasında kayitli otobüs, Tireden İzmire yolcu do- lu olarak gelirken Torbalınm | Ee nğlerie birlikte bir müddet Kuşçuburnu mevkiinde bir araba- ya çarpmış ve arabayı parçalamış- tir. aralanarak Arabacı ağırca Yi memleket hastanesine getirilmiş - tir, Hâdise, şoförün otobüsü fazla | yegâne yaylalarından biri de Ak- hızlı sürmesinden olmuştur. Efendisini ağır yaraladı İzmir, (Hususi) — Bayraklıda Abbas oğlu Abdürrahim ile hiz - metkârı Mustafa olğu Kara Meh - met arasında kavga çıkmıştır. Kara Melwnet bu kavgada Abdür- rahimi sol küreği üzerinden br çakla ağır surette yaralamıştır. Yaralı memleket hastanesine ji kaldırılmış ve suçlu tutulmuştur. mahsulünü satın almış ve bağın! kulesinde oturmağa başlamıştır. Vaka gecesi yanına gelen tanıdık- larmdan Ahmet Cemal ve İhsan Adana,17 (Hususi) Mustafa ma- | İ bulan bir ihbar kesilen bu düt€ Karşı yakada tüccar Ahmet efendif öldüren yakalandı i itir. kesildi ? den yiyen yirmi yapılıyor Fakat baytar dairesine vak nin şüpheli kuduz olduğuru me” dana çıkarmıştır. Bir tarafta # rabacı Hasan hakkır ** taki yapıladursun diğer taraftan bu etten yemiş olan yirmi ka çocuk, kadın ve erkek kuduz iğ” nesi yemeğe mecbur tutulmuş!” dır. Şimdi bu yirmi kişi merslelii hastanesine giderek tedavi ola" caklardır. : Yeni senenin zeytin mahsulü bere ketli olacak satılacak demektir ki bu taktifi de halk çok zarar görecektir. Müstahsile maliyet fiatiyle yaf verilmesi çok şayanı arzudur. © Havaların kurak gitmesindö bura rençberleri çok zarar gö müştür. Bazıları bire iki, bazılf rı bire üç buluyorlar. Bazıları Li cak tohumlarını alıyorlar. Hat” bazıları da hayvanatınm yiyeceği samâfi bils'tedarik etmeğe çal” yorları “Burvaziyete karşı köt kooperatifine olan borçlarını ö8 yememekteirler. İ ' i beraberce oturmuşlar, bağ müsli ciri Ahmet Efendi, arkadaşla; — Açız, bir şey alıp yiyeli demiş ve para vererek misarifl€ rinden Ahmet Cemal Ef. İ çarşıya öte beri almağa gönder” i miştir, Maksadının Ihsanla nız kalmaları olduğu söyle: tedir. Cemal Efendi öte beri alıp detinde ses sada olmadığını yınca kulenin üst tarafına çı Cemal Efendi, yukarıda M met Efendiyi yaralı ve al kas” içinde sessiz bir halde görmüf derhal karakola koşarak keyfisi ten zabıtayı haberder etmiştir” İhsan cürmünü kısmen İİ eylemektedir. | Tevkifine karsr verilen Li hakkında tahkikata devam ol nacaktır, ————— j Ak madeninde etin kilosu 14 kuru$ Akdağ, (Hususi) Türkiyenin dağ madenidir. Bütün Ankara halkı yaz hayatımı burada gecirir- ler. Şehrin etrafı çam ve meşe ağaçlariyle çevrilmiş ve çeşmele- rinden akan buz gibi sular, o şi- malden esen hafif rüzgârlar ma- denin O güzelliğini bir kat daha arttırmıştır. Bilhassa çok değer- NM ve o kıymetli kaymakamım-— Nusrat Bey ve belediye reisi Saim Beyin gayretli çalışmalariyle se- hirde yüksek binalar ve miri zam caddelerle şehrin her İ 4 cını temin etmişlerdir. i Son zamanlarda belediye zin yaptırdığı (Park) halk e fından takdir edilmektedir. rada meyve ve sebze boldur” # ucuz fiatla satılmaktadır. VE j atlar şunlardır: ; Koyun eti 14, keçi eti 11. yi lak eti 4, sığır, dana eti o İZ 5 ruştan satılmaktadır,