< i Meri Dreslerin Yaşayışı ) Yük Şöhretin Zevkini Hayatının Son Şenelerinde Tadan 1Yıldız, Çetin Mücadeleden Sonra Muvaffak Olmuştur! “Hususi” — Geçende Ne yıldızın beklenilmiyen ölü- tâ duyan Holivud, yaşlı Tldirm © beklenilen © ölümiyle k İntüye daha uğradı. On dokuz Doroti Del, feci bir otemo - ş asma kurban gitmişti. Altmış Hjmdeki Meri Dresler de iki m beri. pençesinde kıvrandığı Kai arasma karıştı. fi umulan istidatlı bir yıl - Ni Aşlısma gelince, o, tam mana- Mükemmelleşmiş, o Amerikada yağlarında eşsiz sayılan büyüle we Dolayısiyle ikisi de ba - va şümullü olarak benimsenen elimin güzel sanat sahası değer birer kayıptır. *vkalâde güzelliğiyle de tanı - e 1930 tenşöinde dünya güzeli Doroti Del, otomobille Bevetli V Pasadenaya geliyordu. Dr. ? ar kullandığı otomobille, ş eğlentisinden dönen genç İzel yıldız, hızla yolun kenara İN kayan ve bir telgraf direğine AA, ? otomobilin içerisinde, bu çar - gaze bir anda öldü. Bu genç Me lde zevkte değişiklik ya - İ Vestin stilinde görülüyor ve İde onun yerini tutacağı u- bi kn O, şu basit tavsifle, gor- Vİ aç Ken toprağa dökmüş, san e açılamadan yok olmuş j « Yahut da, gök yüzünde tiden bir şahap!.. Ne yollu an - * anlatalım, netice itibariyle za İ bir ölüm.. Ve bir kayıp! PA di Meri Dreslere gelelim. İki in pençesinde kıvranan Kiz j | meş'um hastalık karşısında olduğu için, ergeç ölümü ii, b Yaşlı yıldızda, bu hasta - j #meliyatlık zaman geçtikten / #örülebildi. O zaman altmış ki İM Yani, göbretin en üstün İ ne yükseldikten ancak iki se O, asıl sanat kudreti tam onu, herkes beğendi. Hat - 1, ; sene evvel İstanbulda da N bu filmde ikisi karşı karşı » Yeğisörün, bu filmde Meri 8 ç, İlâhi Kadm” dan ziyade alâka uyandıracağı düşün - kr ereddüt anı geçirdi liği söy- abii sanat kudreti, temsili bar ©, İskoçyalıdır. Meri den olarak taşıdığı bu adi, iy Yeli, irisinin adını benim - ilçe tar. Bu isim değiş ağa; nin onun sanat sahası - Koni, ernemesinin de rolü evlendikten sonra da, m İeta 3 Alg, çöz olarak san'at haya- an zayıf, ince bir “m düzme eli İ numara, ona uyğun bir numara olarak seçilmişti. “İki bayrak altında” isimli “Tilinin yarım kalan aşk sergüzeşti” isimli bir film çevirdi. Bu ilk filmi, olan revüde oynayışı, 1886 senesinde- | kendisine haftada yüzlerce sterlin ka- dir. Bu sahada bir müddet kaldıktan sonra, Nevyorkta tiyatro artisti ola - rak sahneye ayak bastı. İlk komedi zanmanın yolunu açtı, Arada sahne - de de oynamakla beraber, film saha- sından ayrılmadı. Ayrılmak istemedi. Lâkin, yaş ilerlemesinin tesiri baş gösterince, bir müddet için film saha- I sından uzaklaştırıldı. Onu bu saha - dan uzaklaştıran, evvelce çeken Mak Sennetti! Meri Dresler, ilk fimlerini Mabel bu sahaya J Norman ve Çarli Çaplenle birlikte çe- virmişti. Bunlar, sonradan başka yer- lerden fazla para görünce, kendilerini tutan Mak Senneti bırakmışlardı. Halbuki, Meri Dresler, bu adama sa- | dik kalmış, fazla para vaitlerine rağ“ men, başka kimselere bağlanmamıştı. Şu halde bu adam, yaşlanmağa baş- İ layan artiste uyğun roller bulmayıp ta neden başından attı?, Bu adam, bir çok filmeiler gibi, bir artistin safha, O safha yaşlanışının seyirciler tarafın» le beraber, Kehalsii eritei öl çok basitti. Tiyatro artizi (olarak, şöhreti asıl 1907 senesinde İngiltere » de sahneye çıkmca başladı. Artık ka- rakter temsil eden bir artist olmuş- ta. Bu arada tekrar Amerikaya dön - dü, 1909 senesinde gene Londraya gitti. Londrada mühim bir tiyatronun idaresini ele alacaktı. Muvaffak ola - madı. Çünkü rahatsızlanmıştı. 1910 senesinde, onu Amerikada “Tillimin gece kâbusu,, isimli sahne eserinde görenler, Tilli Bobs rolunu oynayışma hayran kaldılar. Bu rolün- de “Allah, namuslu bir kızı korur, güfteli bir şarkı söylüyordu. Bu şar- kı, derhal bütün İngilizce konuşan memleketlere yayıldı. 1914 senesin- de sıhhatmın bozulması üzerine, dok- torlar, hava tebdili tavsiye ettiler. Tav- siyeye göre, Los Anjelese yerleşti. Bü- yük harp patlayınca, poletika ile uğ- raşdı. Para zaman ve enerji sarf ede- rek, bu sahada meşğul oldu. Bu sırada yirmi dokuz gün içerisinde tam 149 nutuk söylediği tesbit olunmuştur! Onu filim (o sahasma çeken Mak Senmet ismindeki direktör ve rejisör olmuştur. Los Anjeleste hava tebdilin- de iken, tanıştığı bu adam, ondaki ko- medi artisti kabiliyetinin üstünlüğünü sezmiş, kendisinden film sahasında istifadeyi tasarlamıştı. Meri Dresler, İ dan perde Üzerinde takip edilmesini, zararlı buluyordu. Eğer artist, günün birindi tamamiyle ihtiyar halini alır - sa, o zaman yeniden bir tip olarak or- taya konulabilirdi! Meri Dresler için çetin bir hayat İ mücadelesi devresi gelip çatmıştı. Filmde tutunamadığı gibi, sahnede Hattâ, mesleğini. değiştirme düşün - cesi getirecek kadar zaruret çekti. Fakat, bu sırada monden film çeşnisi değişti. Ağırbaşlı, hayattan (o tipler gösteren filmler modasına sıra gel - mişti, Gene kendisine baş vuruldu. İ Bu tarzdaki rollerinin en mükemmel - lerinden biri de, işte Greta Garbo ile birlikte oynadığı “Anna Kristi” fil - mindeki “Marti” rolü oldu. 1930 ta - rihinde... 1931 deki “Min ve Bil” fil- mini, Valas Berri ile birlikte çevirdi. Buradaki temsili, “Sinema (sanati ve ilmi akademisi” tarafından takdir edildi, yıldız, mükâfatlandırıldı. Ar - tk hem eğlenceli, hem acıklı filmler- de kendini gösteriyordu! Hayatı, zaman zaman pek çetinle- şen mücadelelerle geçen Meri Dres - ler, dünyanm dört bir tarafında akis- ler bırakan en üstün şöhretin zevki. ni, yukarıda işaret ettiğimiz gibi, çok geç tattr ve bu zevkalış, süreksiz ol- du. “Çirkin bir ördek yavrusunun ha- yatı” ismi altında hayatmı ve hatı - ralarmı neşreden bu büyük yıldız, ö- mümüzdeki sinçma mevsiminde, daha bir çok meşhur yıldızlarla beraber, İstanbulda “Akşam yemeği saat se - kizde” filminde görülecektir! N. C Meri Dresler, “Akşam Yemeği Saat Sekizde,, Filminde Liyonel Barrimorla Beraber ok ği Geçen sayıfada Con Gravfor - dun “Sadi Maki,, ismindeki yeni filminden bahsetmiştik. Bu arada, bu filmin mevzuunun Amerika * nm en çok okunan yeni muharrir- lerinden Vina Delmatm ayni isim- deki bir novelinden alındığını yazmıştık. Bu murarririn “Fena kız,, ismindeki ilk eseri, yalnız Amerikada 400.000 tane olarak basılmış ve dehşetli satış yapmış- tır. Eser, muhtelif Jisanlara der - hal tercüme edilmiştir. Filme mevzu veren eser, yedinci eseri - dir, Muharrir, “bu hususta şöyle diyor: — Benim eserlerimdeki başlıca Gpler, yaşayan insanlardır. Sadi; önce bir arkadaşımın bahsettiği, sonra da kendimin bir kabarede tanıdığım kadındır. Onunla ev- lenen adami da, âyni akşam ora- da tanımıştım. Diğer ikisi de, hayattaki bu vaka ile alâkaları olmıyan iki adamdır, ki mevzuu kuvvetlendirmek için bunlara no- imdeki a j gri e , Maliğiz enderdir | Kabaredeki kadm, garip bir te- sir icra eden bir tipti. Onunla evlenen adam, daha az garip sa - yılamaz. Ben, bu ikisini uzun w- zadıya tetkik ettim. Adeta mü- şahede altnda tuttum. Fakat, her nedense bir türlü yazmağa başlayamadım. Öylece aradan üç sene geçti. Ancak, Holivudda Con Gravfordla tanıştıktan sonra- dır, ki kalemi elime aldım. Bu hususiyetli yıldız, bana ilham ver miş oldu. Kabaredeki kadını, © nun ve evlendiği adamın hayatmı düşünerek bu eseri yazarken, Con Gravfordun hayali, gözlerimin ö - nünde şekilleniyor, canlanıyordu. İ Doğrusunu isterseniz, ben bu mevzuu filme alınsın ve baş kadm rolü bu yıldız tarafından temsil | edilsin, diye tesbit ettim. İstedi- gimin olması, beni memnun edi- yor. Niçin saklıyayım? Doğrusu bu! Bunları söyliyen Kadın muhar - rir, eserindeki ve filmdeki vakaya sahne olan Nevyorkun “Brodvey,, ini, oradaki tipleri, bu eğlence ve sefahat yerinin sevinçlerini, ü- mitlerini, ıztıraplarını, inkişar - larını yakından tanır. Tanıması da yerindedir. Çünkü, kendisi de evvelce bir reyü tiyatrosunda bir dansözdü!. Evet, o bir kadmdır ve evvelce dansözdü!. Sonra, i sahnede muvaffak olamıyacağını İ aklı kesti ve sahneden indi. Bir İ müddet daktiloluk etti. İçinde tiyatroya karşı gideremediği bir hasret duygusu vardı. Oraya ar- | tist olarak değil, seyircilere yer gösterici, program dağıtıcı olarak döndü.Bunu, kendisi memnuniyet- le kaydediyor. Bu suretle birçok “ Sadi Maki,,ye Dair : Dansözler Filmi! RERKİRİRİ MEEEEDR Mevzudaki Tip, Dansözdür. Muharrir Ve Yıldız, Evvelce Sahnede Dansetmişlerdir! tipi yakından tanıdığını söylüyor. Hatta bu sırada yazdığı, ilk ka- lem tecrübesile birdenbire büyük muvaffakiyet kazandığı halde, ti- yatrodaki bu işi bırakmak iste- memiş, lâkin bir meseleden dola» yı tiyatro sahibiyle aralarında kavga çıkmca çekilmesi icap et- miştir! Şu hale göre, “Sadi Maki,, no- velindeki o eserin muharriri dam söz, filmde o rolü oynıyan yıldız, Noveldeki tip, yaşa- yan bir kadın, muharrirle yıldız da onun muhitinde yaşamışlar. Böyle üçüzlü bir iştirakle vücuda getirilen bir filmin nasıl bir film olacağı, aşağı yukarı herkeste me- rak uyandırır! Bir kabare şarkıcısı olarak film- - de ikinci kadın rolünü Ester Rals- tonun aldığını, Con Gravford, Ed, vard Arnold ve Franşot Ton ta- rafından başlıca erkek rollerinin yapıldığını, Klerens Bravnm da filmin rejisörü olduğunu geçen sa- yıfada not etmiştik!, Bu filmin, gelecek sinema mer- siminde - İstanbulda. gösterilmesi «| muhtemeldir. Muriyel Evans Bir Mevzu Esrarengiz, karışık mevzulu filmler çevrilmesi ihmal edilme - diğinden (bahisle, (geçenlerde “Mavi odadaki sır,, filmine işaret etmiş, bunu oynıyanların isimle - rini saymıştık. Bu filmin mevzu- u da şöyledir: Eskiden kalma bir saray.. Bu - radaki mavi odada yirmi sene ev » vel üç genç ölmüş. Tabii esraren » giz surette.. Şimdi bu şato sahi“ binin dilber kızına gönül (o veren üç genç, kahramanlık göstermeğe davranıyorlar, Üçü de sra ile mavi odada geceliyorlar. Birin « cisi kayboluyor, ikincisi öldürülü - yor, üçüncüsü bir çok esrarengiz hadiselerden sonra, nihayet mu « ammayr halletmeğe muvaffak © « luyor. Ve herkes şaşıp (kalıyor. Mevzu da işte bu... iğ