— VAKIT Fena günler geçti.. Zaman, gör-| © düğünüz korkulu rüyanın izlerini > silecektir. © <*-— Siz pek rahatsız olacaksmız. Üşümeniz muhtemeldir. Bari şu ör tüyü alınız, — Hayır Gladis üşümiyorum, > o pardesümü bacaklarımın O üstüne | © Sattım. Hudutsuz ir tatlılıkla bana bakı» © yordu: — İsminizi söylemediniz? — Stanley.. ; — Oh.. Bu bir memleket ismi.. © Buismi sık sık, evet, daima tekrar i — Gedeceğim. Bu benim hayatımda i :X yer alacak bir isimdir.. Stanley is- o mi... Ve bir gün gelirse... © Cümlenin sonu dudaklarında —— kaldı. Uyumağa başlamıştı. Bütün > gece, tavanda yanan küçük ampu- rm üzerinde iyi bir tesir ve hükmü olacağını hissediyordum... Beni © ihya edecek küçük melek olacağı- © Om duyuyordum.. Beraber elem z Gekmiştik. Belki bugüne kadar boş © yere m saadeti bana © vere- Bunlar yakında gönlümden ta- silinecek olan İki mahltik- tu. Banada yeni “bir hayatım kapı- dare açılacak demektir. Fakat, bir an üzerinden gözlerimi ayınmadı- ım bu mini mini meleği muhafa- edebilmek için kendime bir va- ziyet ihdas etmem; para, çok pa- © © Lâzımdı ama, parayı nereden bulmalı? Bu parayı (bulacağım. “Buna eminim; çünkü şu | bir kaç saat zarfında kendimde çelikten © — bir enerji hissediyorum. Gladisin “© bana tali getirdiğine iman etmiş - Sabah Gladis uyanır uyanmaz ellerini ellerimin içine aldım. © — Dinle yavrum, dedim, sizi bir “saat kadar yalnız bırakacağım, © — A. Beni terk mi ediyorsu - nuz? © — Hayır, sizidaha kolaylıkla © kurtarabilmek için çare bulmağa gidiyorum, Mersedesin evde ol - © madığırmı görünce hakkımda şi - © kâyette bulunmasından korkuyo - “rum. Eğer bu da başımıza gelir - “© se birbirimizden ayrılmış ve siz de © bimayesiz kalmış olursunuz. Do- © kuza varmaz gelirim. Ondan son —— ra beraber sana elbise ve ayakka- © bı tedarik ederiz. Bana inan ve ii P Bundan sonra alnından öptüm. ; Bana korkudan büyümüş gözlerle! — Muhakkak döneceksiniz, de- ii ğil mi? K — Yemin ederim. ii mag Merakı bir sergüzeşt romanı Edgar Pip'in son maceraları | Yazn : Arnold Galopen | ten başka başımı yaralıyorsunuz, i öyle mi? Bu size çoğa mal olacak- 28 TEMMUZ 1934 — Nerede olacağım? Bahçede geziyordum. — Bana haber vermeden burâ- dan çıkmamalıydınız. — Demek ben sizin esirinizim, öyle mi? — Size tekrar ediyorum ki... O kadar hiddetlendi ki, ne di- yeceğini bilemiyordu. — Ben de size diyorum ki, ben istediğim zaman çıkmakla serbes- i seneye mahküm oldular Mersedesin evinde ilk karşılaştığım insan o cadaloz oldu! e tim. Ben sizin emriniz altındaki ka dınlardan biri değilim.. Ben... Üstüme saldıracağını sandım. — Defolunuz, dedi, defolunuz.. Sizi daha bir saniye burada gör- memeliyim., Sizi niçin hitmetime al dığıma şaşıyorum.. Öyle bir herif imişsiniz ki... — Ya... Demek beni kovuyorsu- nuz? — Evet kovuyorum.. Serseri he- rif! — Bana bir gündelik borçlusu- nuz. Hakkımı veriniz!.. — Gidiniz, gidiniz... Yoksa.... Orada bulunan bir bakır tence- reyi yakalıyarak kafama attı, — Olsun, dedim, : ben de size gösteririm, Borcunuzu vermedik - tır!... Marti cinayeti | Ana ile oğul yedişer Bartın — Dört ay evvel Sütlü- ce köyünde Hanife isminde bir ka-i dın oğlu Osmanla bir olarak Lâz Aliyi balta ile evlerinde öldürmüş ler, sonra cesedini uzaklara götü- rüp çalılar arasına atmışlardı. Bu feci cinayetin muhakemesi Bartın ağır ceza omabkemesinde neticelendi. Hanife ile oğlu Os - manın on beşer sene ağır hapse, cesedi saklamakta yardim eden İsmailin üç ay hapse konulmasına! karar verildi. Ancak maktul Lâz Alinin gece- leyin habersizce Hanifenin evine girerek kolundan zorla tutup çek- mek istemesi yüzünden ana (ile oğulun cezaları yedişer buçuk se - neye indi. Osman henüz 18 ya - şını doldurmadığı için cezası tek - rar indirilerek 3 sene ağır hapse konulmasına karar verildi. İsma - ilin de yaşı küçük olduğundan ce - cası bir buçuk aya indirilmiştir. amm ik) Leyleklerle kar- tallar arasında mücadele Balıkesir, 26 — Ayvalık - Ber- gama arasında Altınovadan- bir çay geçmektedir. Bu çayda sivri sinek çok olduğundan oraya ilâç dökülmüştür. İki leylek bu ilâç - tan müteessir olarak (o ölmüştür. Leylek leşleri üzerine iki (o kartal konmuş ve onları parçalamıya baş Hiddetindenr yünü yonyoşi wk —İ Müüemeyeme muş, saçları dikilmiş, korkunç bir hal almıştı: — Evet, dedi, görürüz.. Siz de pek âlâ bilirsiniz ki, o hesabımızı henüz halletmiş değiliz... Kaçtım ve neler söylediğini işit- medim. Bu ihtiyar belâ başıma yüz bin gaile çıkarabilirdi. Bunun |- çin hemen şehirden kaçmak mec- buriyeti vardı. Bundan sonra bir elbiseci ma - ğazasına gittim ve Gladise kadın elbisesi alacak yerde bir erkek el- bisesi aldım. Çünkü polis tara - fından aranması muhtemeldi. Hal- buki polise karşı iz kırmak için en iyi çare Gladise erkek elbisesi giy- dirmek değil midir? Bunun için bir mektepli elbisesi, bir fanilâ, bir bere ve bir çift te sandal aldım. Aldıklarım zarif ve o kuvvetli şeyler değildi. Ama şimdilik azla kanaat mecburiyeti vardı. Otele döndüğüm zaman beni görünce o kadar sevindi ki, hemen boynuma sarıldı: — Ah, dedi, hele geldiniz.. Ne kadar korku çektiğimi bilseniz... Bir çeyrek saat evvel gelip kapıyı çaldılar, fakat kim olduğunu s0 - runca cevap veren olmadı. — Yanlış gelmiş biri olacak... i Haydi yavrum hemen giyininiz. Bir erkek elbisesi getirdim. Böyle likle sizi kimse tanıyamaz ve ko- laylıkla şehirden çıkarız. — Hakkınız var, Bu ikiğaLiki ne bir hareket olur. Mersedesi gör- dünüz mü? — Evet, bunu sonra anlatırım. Çabucak giyininiz.. Gladisin giyinmesi tamam olun- ca: — Haydi yavrucuğum yürü.. de- ç (Devamı var) Bu hâdise bir leylek tarafından! sezilmiştir. Birbirini haberdar e - den leylekler ovaya üşüşmüş, iki kartalı haklamışlardır. İş bu kadarla da bitmemiş, bu- nu haber alan kartallar hücum et- miştir. İki postacı leylek Balıke- sire gelmiş ve bütün leylekleri har be davet etmiştir. Şehrimizde bir iki leylekten başka leylek kalma- mıştır, Şimdi ovada müthiş bir leylek kartal mücadelesi vardır. Aydın tapu memuru balta ile öldürüldü Aydın — Vilâyetimiz tapu me- muru feci bir cinayetin kurbanı olarak öldürülmüştür. Bir iş zımnında Ortaklar köyü- ne gitmiş olan tapu memuru Sü- leyman bey borçlulardan (Şükrü namında bir köylünün taarruzuna uğramak ve balta ile başına vurul- mak suretile öldürülmüştür. Hâ- dise Aydında umumi teessürü mu- cip olmuştur. Elâziz treni ay sonunda işletmeye açılacak Elâziz, 27 (A.A.) — Şehrimiz şimendifer istasyonu ay sonunda işletmeye açılacaktır. Bu merasim için haftalardan beri fevkalâde hazırlıklar yapılıyor. Civar vilâ - yetler heyetleri bu merasime da - vet olundular. Açılma merasimi ay sonunda şehrimize gelecek o - lan Nafra ve Maliye Vekilleri ta - rafından yapılacaktır. Istanbul maarit müdür muavinliği Trabzon lisesi ve muallim mek- tebi müdürü Hamdi Bey İstanbul Maarif müdür muavinliğine tayin edilmiştir. .orman kanunları çıkarıldıktan son *dan işletilirken maden müdürü - Zonguldak havzası kömür rekoltesi artıyor £ Kilimli Nahiyesi inkişaf arifesindedir. Zonguldak, (Hususi) — Hav - zamızın bugünkü kömür istihsalâ- tı bir kaç sene evvelkine göre çok artmıştır. Önümüzdeki yıllar için- de Zonguldak — Ereğli havza - sındaki kömür rekoltesinin üç milyona doğru çıkarılacağı tahmin edilmektedir. Yeni maden, iş ve ra kömür havzası işlerine bir kat daha ehemiyet verileceğinden bu büyük ve şümullü kanunların bir an evvel çıkarılması, Zonguldak havzasının süratle ve yakın atide hayret verici bir faaliyet sahası olmsını intac edecektir. > Son yıllarda Ereğli havzasının | en fanl mmtakası Kozlu madenle- ridir. Meşrutiyetten evvel Ereğli havzası bahriye nezareti tarafın - nün oturduğu Kozlu, beş altı se- ne içinde çok ilerlemiş, ve eski - den olduğu gibi şimdi de havza- ya nümune olacak bir hale gel - miştir. Zaten bahriye idaresi za- manlarında en işlek mıntaka Koz- lu ve Kilimli madenleri idi. O zamanlar Zonguldak üçüncü de * recede kalırdı. Zonguldak, Ereğ:| li şirketi Zonguldağa geldikten sonra ve Zonguldak mendireği yapıldıktan &onra mX«ışar vüncye başlamış, ve 35 — 40 sene gibi pek az bir zaman içinde asri ve Avrupai bir şehir haline gelmiş - tir. Şimdi de Kilimli mıntakasın- daki maden ocaklarının inkişafı bekleniliyor. Uzun yıllardanberi pek sönük ve durgun olan Kilimli madenle- ri bu sene nisbeten bir az faaliye- te geçer gibi olmuşsa da henüz o kadar ehemmiyetli değildir. Ma- amafih Kilimli de mutlaka partlı - yacak ve kendisinden beklenilen fsydalar meydana gelecektir. Ki- Bmlide aylardanberi kömür yıka- ma İavuvarının inşasma, kalaba - lık bir işçi kafilesiyle devam edi- liyor. Bu inşaat artık bitmek ü- zeredir. Önümüzdeki ağustos a- yı başlanğıcmdan itibaren İâvu - var işlemeğe başlıyacaktır. Kilim- li maden ocaklarının inkişafımda, yaptırılan bu lâvuvarın mühim bir yardım hissesi olacaktır. Bu sene Kilimlide bina ve dükkân inşaatı da dikkate değer şekilde artmıs - tır. Lâvuvarm yapılmasile maden ocaklarının eski işlek haline ge * leceğini uman halktan hal ve vakti yerinde olanlar, huramalı bir fa - aliyete geçerek arsa satın almağa ve bina yaptırmağa başlamışlar * dir. Bu suretle, umumi harbin başlangıcındanberi günden güne sönüp suyu çekilmiş boş bir değir- men manzarası arzeden Kilimli, artık tekrar yeniden canlanmağa başlamış oluyor ki bu güzel ve şi rin nahiye merkezinin en kısa bir; müdet içinde modern bir kasaba haline geleceği ümit edilebilir. Kilimlide yaptırılan lâvuvarın elektrik tesisatından Kilimli çar * şısıma da cereyan verildiği takdir- | Yeni doktorumuzun mesleğine  el.emmiyetli bir de, havasının suyunun temizli; tanınmış olan mavi denizli Kili: li, medeniyet nuruna boyanmış : lacaktır. Nitekim *Kozlü ça ve hatta Zonguldak şehri, Kozlu'ğ””! daki lâvuvar elektrik santralın © İs dan tenvir edilmektedir. Yap Bundan bir müdet önceki ya $ zında amele birliğinin Kilimli diğe! panserindeki ihtiyar bir doktoru ibtiyarlığı hasebiyle hastaların bakamadığını ve ona buna ça ğını ve halkım bu doktordan çe şikâyet etmekte olduklarını ve b nun münasip bir yere değiştiril * —) mesini ileri sürmüş ve bu işle alâ'ğ- kadar olan #mele birliği erkân 4”) nın ve amele birliği heyetinin n# zarı dikkatlerini celbetmiştim. yük bir memnuniyetle e öğrendik ki bu neşriyat yerinde bir alâk# ile takip €dilerek duyduklarımız! ve yazdıklarımızın hakikat oldu” ğu anlaşılmış; © amele birliği doktoru, kendisine bin küsur lir# ikramiye vermek suretiyle vazif€" sinden affetmiştir. Onun yerin? yeni bir doktor getirilerek dispan” serdeki vazifesine başlatılm M Yat, ) | şık ve hastalarına müşfik olm ği. ehli, İLYAS RAN Safranboluda iki İ mühim yangın Safranbolu — Kumluca n kiinde, kereste tüccarlarından tep zadeler damadı Reis zade mi Beye ait kereste fabrikasınö” yangın çıkmış ve fabrikanm © neler dairesi tamamen yanmışt” Yangın kaza veyahut kast ri olup olmadığı, ancak icra edik i mekte olan tahkikattan sonra laşılacaktır. Ayrıca haber alındığımıza re, fabrikanın yanmasından hafta evvel de, on beş dakika safedeki ahşap bir han tamam! yanmış, hiç bir sey kurtarı mıştır. Bu han, Bartınlı ğı zade Mustafa Beye ait olup rapbolulu Kör Osman tarafm€ i tutulmakta idi. Bu han da, #*. arka tarafından tutuşarak miştir. Ayni mmtakada birbirini teakip bir han ve bir fabrik?” yanması acaba bir tesadüf gr midir? Bunu'şimdiki h halde yetle kestirmek bittabi m değildir. N. — va d - — — — kri İN Elâziz Halkevi galışıy?” i Elâziz, 27 (A.A.) — temsil şubesi Dersim milli temsiller vermek üzere sime gitmiştir. Bu aks” kazasında ilk temsillerini ceklerdir. Saras ile P e kazalarda da temsiller lerdir. Halkevi bandosu 9* tirak eylemiştir. ye