oodilir. g ii © — Sabır yavrum, dedim. © da gömleği bile yoktu. Açlıktan © — ö — VAKIT 26 TEMMUZ 1934 Merakı bir sergüzeşt romanı Edgar Pip'in son maceraları Yazn : Arnold Galopen o İhtiyar kadın, zavallı kızcağızı bayıltıncıya kadar dövmüştü e Zavalir yavrucağız e hınçkıra © hınçkıra ağlamağa başladı. Mer- sedes bu masumiyet lavhası karşı sında yumuşayacak yerde daha fazla hırçınlaştı: | — A..., dedi, artık çok oluyor-! sunuz. Defolunuz, hemen odanıza| “gidiniz. Birazdan görüşürüz. Kızlardan biri: © — Belki rahatsızdır, diyecek > oldisa da Mersedes hemen cevap © verdi: — Pek âlâ! Hasta ise tedavi e- iş Sonra bana dönerek; İ 5 — Buraya geldiği zaman sırtın»! © ölüyordu. Giydirdim, kuşattım, o- na bir evlât gihi baktım. | Nisefor bile bunu tastik etti: — Evet, dedi, sen ona karşı çok İutüfkârane hareket ediyorsun. Mersedes biçare Gladis'i bul! mak için acele etmişti. Zenci Ni-! © sefor ise sözlerile beni iğrendir-! mişti. Bu herifin kalpsiz bir mah-| lâk olduğunu anlamış bulunuyor- © dum. O ihtiyar metresine tam mâ- A .nasile lâyık bir tip. Kocakarmın hoşuna gitmek için onun her ha- “a reketini tasvip ediyordu. Allah bi F lir, evdeki kadınları kamçılaması emredilse bu emri de, hoşuna gi- dörek-yapacaktı. Hiemetçi kızın getirdiği kahve leri içerken zenci biraz fazla rum > içecek oldu, fakat Mersedes buna mani oldu ve şişeyi elinden aldı. Bunun da ciddi sebepleri vardı. Mersedes bana dönerek: — Fregoryo, dedi odanıza gi odiniz. © Kalktım. Zenci yılışık bir su- © ratla: © O — Fregoryo'nun benimle kâğıt oynamasına müsaade etmez mi- siniz — Hayır, dedi, bugün onun ya © apcak işi var. Başka bir gün oy- — marsmız. © Odama çıktıktan sonra şahit © olduğum sahne beni isyan ettire- © cek derecede canavarcasına idi. i Tesadüflerin, Mersedes'in pençe- sine attığı bu zavallı kız ne kadar © bedbahttı?.. Evet, Mersedes Glad © is'in odasına kirmiş bulunyordu. © Odadan acı acı: “Aman, alffedi- “miz... Bir daha yapmıyacağın:!. i Size itaat edeceğim! Affediniz!...., © Feryatlar geliyordu. Bu sözler © yumruk tekme darbelerine karışı- © yordu. Kalbim şiddetli çarpıyordu. « Müthiş bir hınç kalbimi kemiri-! 3 yordu... Mersedes gittikten sonra| — yavaşca kapıyı açıp parmakları-| « mun üstüne basarak Gladys'in o- dasının önüne gittim. Aşağı kat © tan zencinin kahkahaları işitili- — yordu. Kapıyı açıp kızın odasına — girdim. Zavallı yavrucuk yatağın! önünde diz çökmüş, başını avuç» > ları içine almış, hınçkırarak ağlı- © yordu. Gözlerini bana çevirince anma gittim ve ellerini alarak: i o —Ah Efendi, nasıl sabredeyim.! - Azdaha beni öldürüyordu. | © — Buradan kaçmak lâzım. rum, fakat nasıl kaçmalı. İmkân- sız bir iş.. Kapı daima kapalıdır. Aşağıda, çok hırçın bir kadın olan aşçı var, — Siz kat'i olarak kaçmağa karar verdiniz mi? — Buda sorulacak şey mi? Bende birkaç dolar para var. Bu para ile bir vapur bileti alabilirim. — Şuhalde beni dinle! Herkes uyuyunca seni alıp kaçırmağa ge- leceğim. —Ah, inanabilsem? Fakat aşa- ğıdaki ihtiyar canavar? | — Müsterih olunuz! Sizi gör-| miyecek bile... Siz yalnız hazır o- lunuz. Mersedes nerede yatıyor — Koridorun solundaki odada. — Pek âlâ! Bana inanınız. Si- zin elemlerinize ben de dayana- muyorum. — Ah nekadar vicdanlısınız?... Fakat çıkarken görülürsek? — Göremiyeceklerinden emin olunuz. Vaktile soymak maksadile bir eve girdiğim zaman heyecan du- yardım. Fakat bugün yapacağım iş bir mertlikti; bir kadm kurta! racağım, Bunun için taliimin yar- dım edeceğine eminim. Hiç de heyecanlı değilim. » ». Herkes uyuyunca Gladis'in 6- dasma gittim. Hâlâ giyinmemişti.! — Hâlâ giyinmemişsiniz? Üs- tünüzde ev entarisi var, — Buraya gelenlerin sokak el- biseleri,alınır ve yalnız böyle bir ev entğrisi verilir, Bu mahzur beni kararımdan vazgeçiremezdi. Bunun için der-| hal yatak çarşaflarını bükerek ip yaptım ve bahçeye salıverdim. Bir| ucunu karyola ayağıma bağladı-| ğım bu ipe sarılarak bahceye in-| dim. Bundan sonra da Gladis ipe sarıldı. Bu anda zavallı kızım çır- çıplak olduğunu gördüm. Ah mel- un kadın!... Bütün tedbirlerini al- mış, zavall: kızların kaçamama- larını temin için her tedbire teves ül etmiş. Bundan sonra bahçe dıvarını atlıyarak sokağa çıktık... Kurtul muştuk. Kurtulmuştuk ama, böyle üze- rinde yalnız bir entari, ayakların- da da her adımda çıkan papuçlar bulunan bir kadınla gece yarısı nereye gidilebilir? Pardesümü giy Aydında Paşa yaylasında otel yapılıyor i Sıcak, intihabat, Maarif, kadastro, ölüm cezası Aydın, (Hususi) — Bir hafta - İ dır havalar sıcakladı, Derecei ha- raret 39, 40: buldu. Bir iki gün- dür bunaltıcı sıcaklardan dolayı devlet deirelerinin çalışma saatle- ri değiştirildi. Memurlar şimdi sabah altıdan on dörde kadar ça- lışıyorlar. Belediye intihap hazırlıkları Belediye intihap hazırlıklarını yapmaktadır. Memurları vasıta » sile her evde mevcut nüfus kayd- edilerek seçme hakkını haiz olan- ların cetveleri tanzim edilmiştir. Bu vesile ile nüfusa yazılı olmı - İ yanlar da tamamen ve hakiki ola» rak tesbit edilmiştir. Maarif hareketleri Vilâyetimizdeki 102 ilk ve bir yatı mektebinde ders senesi s0 * mak üzere 10113 çocuk okumak - tadır. Büseneki sinde tam devreli ilk mektepler - den 91 kız, 212 erkek olmak ü- zere 303 çocuk şahadetname al - mış ve üç smıflı mekteplerden 62 kız, 256 erkek olmak üzere 318 çocuk mezun olmuştur. Tam devreli ilk mekteplerden mezun olan 303 talebeden orta tahsiline devam edecekleri vilâ »« yetimizde mevcut iki orta mektep tamamen kabul edecek vaziyette- dir. Bu itibarla vik Ve orta tahsil ihtiyacı temin olunan vilâyetimiz merkezindebir de liseye çok ihti- yaç vardır. Kadistro faaliyeti Vilâyetimiz merkezinde devam etmekte olan kadastro faaliyeti epeyce ilerlemiştir. Bu vaziyete nazaran bu sene Aydın mıntakası ikmal edilmiş olacaktır. haftadanberi, Hasan efendi Cumhuriyet mahallelerine ait ta - ve tedir. Diğer dört mahalle bundan evvel tevzi edilmiştir, Aydınm istilâ ve yangm görme» si hasebiyle kayitler yanmıştı. Bu suretle hem kuyudat esaslı bir su- rette tevsik ediliyor, hem de as » habı emlâk yeni tapu ve çap sa- hibi oluyor. Kadastro heyetleri ayni zamanda belediyeye de haritalarının hatalı kısımlarını düzeltmek ve istirdat- tan sonra yapılan binaları harita üzerinde göstermek suretiyle fay- dalar temin ettiği gibi hazineye de mektum ve sair meşgullerden dirdim. Bu suretle daha az naza” rı dikkati celbeder. Evden uzak-| laştıktan sonra; — İşte kurtuldunuz, dedim. Ondan ayrılacağımı zannetti- ği için ellerime sarıldı. — Ah benden ayrılmayınız, beni bırakmayınız! — Hayır, sizi bir otele götüre- ceğim, Yarın sabah bir kostüm v bir şapka salım alırız. Ondan son- ra da düşünürüz. Vapura binecek kadar paranız var mı? Çoraplarından birinin içinden birkaç banknot çıkardı. Elinde topu topu alıtmış dolar vardı. Ben de ise mevcut para yalnız iki do- lardan ibaretti. 4Devamı var) çamlıkları olan şimal kısmı hafif; 13000 lira varidat kazandırmıştır. ölüm cezası Çine kazasına tabi Buluntu kös| yünden Müdür oğullarından Mus- tafa, dokuz yaşında bir yavrunun| ırzına tecavüzle boğduğu için ağır) cezaca verilen ölüm cezası mah J kemei temyiz ve Büyük Millet| Meclisince tasdik edilmiş, suçlu İzmir hapishanesinden getirilerek Dört yol ağzında asılmıştır. l Ölüm sehpasına soğuk kanlılık- la giden ve asla telâş eseri göster» miyen bu ız düşmanı bu suretle cezasını bulmuştur, Paşa yaylasında otel Aydına 28 — 30 kilometre me- safede 1300 rakımlı, güzel mem. baları, asırdide çınarları, vasi nunda 6566 erkek, 3547 kız ol»! imtihan netice »| Bir kaç| pu senet ve sayıları tevzi edilmek| ! yeridir. Vali Beyin himmetleriyle! | mıntakasiyle Aydının güzel bir İ pılıyor, Nasrettin'in Akşehir, (Hususi) —- Aksehire İstanbul treni pek vaküsiz gelir. Gelen yolcular, uyumatla uyanık kalmak arasında tereid'de dü- şerler.. Ekseriya trende nykusuz ve ıuhatsız geçen geceyle onu ta | kip eden gündüz birleştirilir. Ve, uykusuzluğa katlanılır; f»kat dai- ma uyuyup uyumamal: için düşü-| nülür ve bu arada uzun bi: zaman geçer. Halkıyat tetkikleri için her se ne seyahate çıkan konservatuvar müdürü Yusuf Ziya Beyin kartını getirdikleri zaman henüz uyuyor- dum. Eski bir dosta, dostlardan uzak ve dostluklardan Oomahrum bir muhitte o kavuşmanın verdiği | sevinçle yatağımdan fırladım. Yusuf Ziyayı, yol arkadaşı Hü- seyin Beyle birlikte, parkta, has! İ vuz kenarında buldum. Onlar da | yatamamışlar, o uyuyamamışlar; Akşehrin yegâne hanıma ağırlı larını bırakıp beni bulmağa çık- mışlar. Uykusuzluktan ve yor | gunluktan ikisininde (o beti benzi uçuktu. Hayli da rahatsızlık alâ- metleri gösteriyorlardı. Meğer, Sa- panca islasyonundan itibaren Ak- şehre gelinciye kadar, bütün gün ve bütün gece (o durmamacasına, meyve kürü yapmışlar!.. Havuz başında ve akasya ağaç- larının altında bir müddet | oturs duk. Burası, Akşehirde nefes a- İ lmabilecek tek bir yerdir. Müsel- les biçimindeki bu o küçük park, kaymakamlık ve halk fırkası bina» ların, tapu, maliye; posta - tel- graf, evkaf, jandarma kumandan- lığı, ve sıtma mücadele daireleri- nin çizdiği kavsin (o karşısında ve ! Afyona giden bakımsız yolun üze- rindedir. Bu kavsin içinde yıkıl - mak tehlikesinde olan, kerpiçten İ harap ağır ceza hapishanesi var - Nezipte et hâli Mezip ( Hususi ) — Belediye | tarafından bu sene güzel ve âs- | ri bir et hâli yapılmaya teşebbüs | edilmiş ve bu suretle kasaba | yeni ve medeni bir müessese | daha kazanmıştır. MAAŞ YAYA kapalı ve cenup kısmı Aydının şi- rin oyasiyle Kuşadası ve denizi gören geniş sahaya hakim Paşa yaylası, bugün tabiatin ender te» sadüf edilen güzel yerlerinden bi- ridir. Tek bir hayvanın gidemi «| yeceği bir patika yolu yok iken bugün otomobilin gidip geldiği yolu vardır. Bu yayla güzel bir sanatoryom| günden güne imar edilerek Eğe! mesiresi olacaktır. Bu şirin yerde güzel bir otel ya- projesi hazırlanmıştır. Teftiş icin gelen tapu ve kadastro fen baş mühendisi Halit Ziya Bey ile vali bey ve kadastro (o baş fen memuru Seyfi Bey yaylaya gide- rek otel yapılacak yeri tespit et - tiler. Üç asırlık hâyata malik çınarların olduğu yerde güzel ha- vuzlu istirahat mahalleri için yer- ler ayrıldı. Bu senelik çadırlı is- tirahat yerleri yapılarak halkın istirahatinin temini düşünülüyor. 0.S. İMEML EKETE HABERLERİ Konservatuvar müdürü türbesinde Akşehir parkında—Toz kasırgası — Yıkılmak üzere olan hapisane— Hocanın mezarlığı mühimdir! dır. Belediyenin sulama arabala rı olmadığından kurak günlerde gelip geçen hayvan O sürülerinin kamyonların, otomobillerin ara baların ve Akşehrin meşhur fırtı nalarının havalandırdığı o tozlar, bu biricik huzur ve istirahat köşe- sinin içinden birer girdibat halin » de geçer gider. Gündüzleri par- makla sayılacak kadar az olan üç beş senelik akasya ağaçlarının göl gelerine sığınılıp vakit de geçirile- mez; çünkü, güneş altında kızan çakıl taşlarının harareti insanı ya- kar kavurur, Su katılmadık ütilitarist olan Akşehri tetkik seyahatine ilk uğ- rak yapan Ziya ile arkadaşımı, er- kenden basan bunaltıcı sıcak hava içinde Nasrettin Hocayı ziyarete götürdüm. Derler ki, (Nasrettin Hacayı ziyaret edenler, mutlaka yedi gün bile oturamıyan onlar da yedi defa gelsinler, Nasrettin Hocanın türbesi, ken di namına izafe edilmiş mezarlı” öm göbeğindedir. Eskiden çok genişmiş.. Şimdi etrafı duvarla çevrilidir. Bu . mezarlık, Türk sanat ve tarihinin perişen edilmiş bir hazinesidir. Uzak mazide bir çok siyasi ve içtimai (hadiselerle hareketlere sahne olan (o Akşehir havalisinde ölen tarihi şahsiyetle" Tin Taht YE mezar TAŞTAYI, SOY” 4 rim aşır içinde mezarlık duvarları" nın, minare (o şerefelerinin, cami kubbelerinin, köprü kemerlerinin. resmi ve hususi bina temellerini" yapılmasında kullanılmış!.. Tah” ripkâr ellerin tecavüzünden kur” tulabilmiş olan ve Türkiyenin hiç bir yerinde bulunmıyan bazı taf ları Ziya da, arkadaşı da hayretle ve hayranlıkla temaşa ettiler. RM. Izmir Fırka reisi C. H,F. Izmir vilayeti idare heyeti reisliğine seçilen Yozgat mebusu Avni Bey, evvelki gön İzmire varmış, yeni vazifesine başlamıştır. Avni Bey Istasyondâ İzmir valisi Kâzim Paşa, C. H- F. vilâyet idare heyetinin eski reisi Hacim Muhiddin Bey, şehir azaları, vilâyet erkân, o fırk# mensupları ve diğer pek ç0k zevat tarafından karşılanmıştır. Ki Anadolu gazetesi İzmirde çıkan « Anadolu” gazetesi yirmi dört yaşına gir miştir. Memleket hizmetinde t€ miz bir mazısi olan değerli #” kadaşımızı tebrik eder, mu fakiyetle devamını dileri? sia gi 2 Nezipte fıstık mahsulü ( Hosusi ) — Bu, 498 Nezip, P: bilhass? Nezip ve köylüklerinde Ferat nehri kenarında bütü” köylerde fıstık mahsulü çoktur” Kaza dahili ve mıntakası köyle” J rinin bu sene umum fıstık piti | lâtı altı bin ton tahmin “eyi milyon lira varıdat hesap ğ mektedir, iğ