Yemek Pişirmek.. Alman Film Yıldizı Lüsi Engliş, Mutbakta Bir Avrupa kadın mecmuasında, “ VEv kadını ve yetmek pişirmek” mev- Zuu etrafında bir yazı neşrolundu. Bun ! *on otuz sene içerisinde aile haya- “A yemek pişirmenin geçirdiği muh | pe safhalardan bahsedilerek, bu saf- | İreti » Onar seneye taksim edilmek su- > üçe ayrılıyor. İlk on senede kiş Aşçı var, yemeği © pişiriyor, © on senede mutfakta yemek pişi” ğ » Yemek abone şeklinde dışar- dan, Tokamtadan, geliyor, son on sene —Ş*risinde de gene mutfakta yemek Pi- » Lâkin, yemeği pişiren açı kadını! “iii b umumi ve kenti bir mil - alamaz. Ancak, bununla evvel- (99 Yemek pişirmek için, daha ziyade Dima, tuldağu halde, arada abone şek- İde lokantadan Yemek getirilmesi â- i epi ağa ve nihayet, iki şeklin de İliği terek, ev kadınının mutfağa gir « i anlatılmak isteniliyor. Bu arada ©, dü, “8 zengince ailelerin vaziye - ri, e, iktisadi buhranm tesir - a din hariçte iş görmesi ça - V. &. araştırılarak, bahis, şu bağlanıyor: Yün ez safhaların geçirilmesinde, bü- & tesirler rol oynamakla bera - har zengince, kibar sile kadın - e, Ye — n, herkes için bu tesirle - Yemez; ek, isabetsiz bir görüştür. altnda kendi pişirmek mecburiyeti mmiyan nice hal ve vakti kadın, kendileri yemek #evkli bir iş telâkki ediyor- A bir angarye gibi görmiyor, Böylelikle ev aşçısının Atçısının ihtimamsızlığı- en kurtuluyor, zevkle, iti - ileri yemeği, ağız tadiyle v kânını buluyorlar!” Ni ni böyle olduğuna inanabi- | Kiki. 4, seli, kocası Dr, Fuksla bir- | evimi; ME bir dile hayatı süren | Engliş, an film yıldızlarından Lüsi nala Pişirdi | yemek iri kemmej Hera kendi pişiren mü - | r ev kadınıdır. Kocası Viya- : e rzmda pişirilen yemekleri tercih i bir resim, li 9, mutfakta ye- & alirim alınmıştır. Halbuki, #bur yıldız, bu işten hoşlanma- bei her halde başkasına pi- Türkiye, sonra dünya gü - H a seçilen Keriman Halis emek pişirme g i v Sl ersleri ii, bir müddet evvel yazılmıştı, Bu ü bir resimde de, om daki » e - mede Pişirirken görüyorsunuz. 2 Ev kadını olmanın, yemek pişir - b e ma göre zevkli bir iş oj . Mutfağa girmelerini, tamamiy- | | Daima Angarye Değil, Sırasına Göre Zevk Verici “ilâhi Kadın,, ın Filmde Giydiği Tariht Kostümün Yakası, Moda Oldu! san'atların her en bariz Bugün, güzel sahada en şümullü ve tesir göstereni olan sinema, moda sahasına da hâkim oluyor. O derecede, ki her o hangi bir şeyin moda olmasını temin için, sine « maya baş vuruluyor. Meselâ, elbi- sede yeni bir biçimin benimsen - mesine, bir yıldızın o tarzda gi» Keriman Halis H., Mutbakta tikten sonra, gelecek sayıfada daha başka yemeklerden bahsetmek üzere, size şimdilik bir kaç yemek tarifi ya - zıyoruz: Dana Dili Kolyetolu dana dili kızartma» sı.. Yapılacak ilk iş, bir dana di-| lini tencereye koyup az miktarda! su ile, derisi soyulabilecek bir ha- le gelinciye kadar kaynatmaktır , Dana dili, bu hale gelince, ten. cere ateşten o indirilecek ve soğu-| yuncıya kadar beklenilecek. So - ğuyunca, dana dilinin derisi soyu- lacak.. Dil, bundan sonra ince, in-| ce dilinip arzu edilen boyda kesi- lecek.. | Diğer taraftan bir miktar unun| içine tuz konacak. Başka bir kap-: ta da kolyeto unu hazır bulundu - rulacak. Dil parçaları Oönce una batırılacak. Sonra , silkilecek ve yumurtaya batırılıp, kolyeto unu- na bulanıp kızgın yağ içerisinde yer tutacak.. Dil parçaları, kızgın yağ içeri « sinde renkleri pembeleşinciye ka- dar kalmalıdır. Ancak, lüzumun- dan fazla yanıp tencerenin dibine| yapışacak hale (gelmemesini de gözetmeli, tencerenin başından ayrılmamalı.. Tencere Kebabı Tencere kebabı, sığır veya dal etinden yapılabilir. Butun lop ta- rafından bir kilo et satın alma. izah yollu, bunları tesbit et . İ cak.. Et, saraylokması büyüklü. | yinmesi kâfi geliyor, Şimdi mo - da mecmualarında moda müte - hassıslarının çizdikleri modeller » |.den ziyade, filmlerde yıldızların giyinişlerine bakılarak giyinmek, bir çok yerde esaslandı! Bu suretle, bilhassa son zaman- larda ortaya bir Holivut Omodası çıktı. Oraya mensup yıldızların giyinişi, giyinişlerindeki değişik - likler, adım adım takip olunuyor . Vaziyet böyle olunca, moda mec » İ mualarında onların giyinişlerini , giyinişlerindeki değişiklikleri gös- teren modellerin yer tutması da, pek tabii!, Bu bahisten bu sayıfalarda ev - velce daha etraflı olarak bahset « Hovard olmak (üzere, muhtelif yıldızların türlü türlü giyinişlerini | gösterdik, Bugün de “İlâhi Ka - yepyeni bir tesiri, Yaz: ve resimle not ediyoruz. Şunu da ilâve edelim, ki bu te - sir, önceden tasarlanıp © neticesi ğünde kesilecek. Üç beş baş soğan da ince ince doğranacak ve bir miktar sade yağda üç, dört defa çevrilecek .. Bundan sonra, saray Olokması büyüklüğünde kesilen et parçala- İ rr, tencereye atılacak. Hepsi bir arada bir kaç kere daha karıştırı- lacak. Bu iş yapılınca, yemek, has fif ateş üzerinde üç saat bırakıla- cak... Bu müddet geçince yapılacak iş te, tencereye bir sarap bardağı miktarında şarap biraz kırmızı biber, tuz katmak, eti biraz daha! pişirmek.. Nihayet üç çorba kaşığı! krem, bulunmadığı takdirde yo- tik. Başta en şık yıldızlardan Cin| dın,, m moda sahasında icra ettiği/ 7 — YAYIN Cin Hovard tahmin edilmeden olmuştur! Greta Garbonun geçenlerde se virdiği, gelecek sinema mevsimin- de İstanbulda göreceğimiz “İş - veç Kraliçesi Kristin,, filmi dün « yanın her tarafında sonsuz bir a- lâka uyandırdı. | Her tarafta bu filmin bu en bü- ! yük yıldızın en üstün eseri, hulâsa| tam mânasiyle bir şaheser oldu » ğuna dair yazılar göze çarpıyor . İşte onun bu filmdeki giyinişi, mo- da sahasında tesir icra etti! Bu tesir, giyiniş üzerinde umu- miyetle mahsus olmakla beraber, en bariz olarak yakalarda... Tari « Şimdi Amerika ve Avrupada ka - | dımların, taktıkları süslerden bazıları. çiçeklerden, bazıları hayvanlardan, ba- zıları da eşyadan mülhemdir. Bu sayıfadaki resimde muhtelif ör. | nekler görüyorsunuz. Çiçeklerden ve meyvelerden mülhem gerdanlıklar, fi- ğurt karıştırmakla, tencere kebabı hazırlanmış olur, no köpeği, çekirğe, mahmuz, v. $. €sas tutularak yapılan bir çok eyer, # TEMMUZ 1934 msi he karışan tipi filmde canlandır» lan meşhur Kraliçenin giyinişi de, müzelerde tetkikler yapılarak vü « cude getirilen elbiselerle tıpki tıp- kisine ortaya konulmuştu. Bu el- biselerin yakaları, pek hoşa git - miş, Amerika ve sonra Avrupada örnekleri yer tutmuştur! Bu hususta bir Alman mecmua- sında çıkan yazıda şöyle denili - yor: “Amerika, satın almamıyacak kıymetli bir hu susiyete sahip olduğunu idrak et » ti. Bu hususiyet, Avrupanın tarihi- dir. İrişilemiyen şey, cezbeder, Do - layısiyle hakikat, tahayyül edildi . Holivudda tarihi filmler çevrilme» si kararlaştırıldı. Derhal faaliyete geçildi. Greta Garbonun “İsveç Kraliçesi Kristin,, ve Marlen Dit - rihin “Rsuya ariçesi Büyük Kate- rin,, filmlerile işe başlandı. Bu yol ve sahadaki faaliyetin arkası kesilmedi.. Greta Garbonun filmi ilk göş « terildiği yer olan Amerikayı ye » rinden oynatt. “İlâhi Kadın,, bir kere daha baş döndürdü, Yeni mo da baş gösterdi. Bu modaya “Kris« tin Modası,, dediler! Şimdi orada kibar (o kadınlar, tertip edilen “Kraliçe Kristin çay» larma,, o devrin kostümlerinden mülhem kostümler giyerek gidi - yorlar. Bu sırada, orijinal ve vari- Avrupanın altınla yasyonlu olarak o devri ve o Kra» liçeyi ve Garboyu hatırlatan yaka- lar takıyorlar, Elbise, bluz; kap, manto, pijama v. s. üzerinde, hep böyle yakalar!.. o Bir çok yıldız, en büyük yıldızın tesiri altında kaldı, Nevyorkun en kibar kadın. larma, ... minimini kızlarına va « rıncıya kadar herkes !, Bir zaman Garbonun kâhkülleri moda olmuştu. Şimdi de yakası.. Ve filmde temsil ettiği Kraliçeden mülhem giyinişi.. Daha film gel - meden, moda buraya da erişti. Ne sürat!., , Bu sayıfadaki resimlerde “İlâhi Kadın,, m o filmdeki giyinişine göre yakasını, en yukarıda görü - yorsunuz. Aşağıdaki uzun resimde Cin Hovard, yakası bu tarzda, za- rif bir deniz kenarı | elbisesiyle. En küçük resimdeki örnek te, gene bu tarzda, koyu renkte kadifeden, üzeri işlemeli bir yaka... si Biraz acayip te olsa, moda! Diğer taraftan, bu resimde, küpele- rin kulaklara takılış tarzında bir ye - nilik göze çarpıyor. Daha doğrusu es- ki bir yenilik... Küpenin kulağın yarı kısmını kaplaması, bir kaç sene evvel gene moda idi. Modanın bir tekrarla - nışlan ibaret olduğu sözü, bu vesile ile de tekrarlanabilir!