öğ e © İşte bu suretle Konçita'dan yüz © görmiyenlerin hepsi vapurda ka - “dın aleyhinde tellâl kesiliyor, ağız. larına geleni söylüyorlardı. Maa- © mafih bütün bunlar fırsat zuhurun © da kadma yaklaşmaktan ve son! | Dir tali tecrübesi yapmaktan kendi > lerini alamıyorlardı, Velhasıl Kor- bi reador gemisi (o küçük taşra şehir ki lerine dönmüştü, Malâmya bu gibi © şehirlerde halk yapacak iş bulama dığından birbirleri hakkında dedi © kodular yapmakla meşgul olurlar İva bunlar da ara sıra bazı skandal lara sebep olur. i ik Bir sabah iki ihtiyardan ahba- ğ k z bım olanla karşılaştığım zaman: © — Haberiniz var mı, dedi, oldu w bitti! © — Neoldu, dedim. — Melez kadın yok mu? —E?. © — Geceyi şu aptal herifin ka- marasında geçirmiş... Şu herif, ha .niya kadından bir an ayrılmıyan e Anlamamış gibi davrandığım zi | 'dan ihtiyar devam etti: | —Kamaret Pablo Konçitta'yi | 15 numaralı kamaraya ( girerken irmüş... Şu aptalın kamarasına.. — Bah!... Konçita her istediği - ni yapmakta serbesttir ya... — Şüphesiz, fakat biraz da iht! > yatir olması lâzımdır. Çünkü va - > opurda genç kızlar da var. — Haydi canım.. Gene kızlar, “© bildiğimiz kaz gibi genç kızlar! “değildir. o — Belki, fakat fena misallerin “genç kızlar üzerinde meş'um tesir- > İer yaptığını itiraz edersiniz ya... Traşçı pinponu bırakıp salona içmeğe gittim. © . Hava çok müsait devam ettiğin > den seyahat fevkalâde hoş şartlar içinde geçiyordu. Yakında Cebelit >tarika vâsil olacağız. Konşita çok! Boşu gidiyordu, fakat ben onun! h gitmiyordum.Ne yapalım? Vapurda tek başma yolculuk eden! ve benim gibi yolculuğu can sıkıcı bu n kadınlar var idi, Bu, dikka- ime çarpıyordu. Akıbet bunlar a - nda kendime bir can yoldaşı! bulurum diyordum. © Dansın güzel cihetlerinden biri de hiç bir söz söylemeden bir tek bakışla, bir tek yaslanışla bir çok seylerin ifadesine yarayışıdır. Bu suretle vapurda sarışın bir genç ka dın tanıdım. Fakat evli imiş. Edi- benziyordu. Bü ince, sarışın! ve güzel kadının kocası aksine şiş- man ve kaba bir adam idi. Herif sını siddetli bir nezaret altında unduruyordu ve karısıyle fazla tığımı gördüğünden bir daha etmemize müsaade etmedi. Fakat başkasile dansederken bana “Sizinle dansetmek isterdim ama kırakmıyorlar.,, demek ister gibi syus bakıslarla bakıyordu. Genç kızlar çok boşuma gidiyor- du, fakat bunlarda ebeveyinlerinin istebidane nezaretine tâbi bulu- muyorlardı. En nihayet tabiat imdadıma ye- şti, Bahri Muhiti Atlasiye çıktı- te ç Merak Bi sergüzeşi romanı Edgar Pip'in | d son maceraları | Burhaniye i Yazn: Arnold Galopen | , Güzel sarışın, fırtına başlayınca höcel o sının takibinden kurtulmuştu! | nasıl yer? Belediye, iskele, alışveriş,hapisane Burhaniye, (Hususi) — Buraya ğrmız zaman müthiş bir fırtına çık| dört sene evvel bir daha gelmiş - ti. O ane kadar küçük bir gölde ku! tim. Kasabada bir değişiklik gö- ğu gibi yüzen vapur dehşetle çalka| remedim. Yalnız methalinde bir lanmıyabaşladı. Ortalık karma ka:| yazlık sinema sahnesi ve bir de şık IN İM ği i Urfada okuyanlar llkmekteplerde 2500 Ortamektepte 210 talebe var di rışık oluyordu. Benim sarışın güze- limin kocasını da deniz (siddetle tutuyordu. Ne ise, denizden hiç mü tessir olmadığım için yolcuların maruz kaldıkları belâyı seyrediyor! dum. Hele sarışın kadının kocası» nın maruz kaldgı hastalıktan kana kana hıç alıyordum. Nasıl almıya» yımki herifin narin çiçeklere ben- ziyen bir karısı vardı; bu da yet- miyormuş gibi kaplan gibi (| kıs- kanç davranıyordu. Herif İasta ama karısı nerede?! Acaba deniz onu da mı tuttu? | Oturdukları kamarayı bildiğim için aşağı indim ve kamara kapı- sını açıp içeri girdim.Sarışın kadın orada idi, Neglije bir tuvaletle ya- tağna uzanmıştı. Fakat denizden müteessir olmadığı aşikâr idi. Be - ni görünce kısık bir çığlıkla: — Ah, dedi, ya zevcim gelir ise? — Merak etmeyiniz, dedim, zev ciniz yerinden kımıldayacak halde değil, Elini aldım, Beni bekliyomuş de! nilebilir.Birkaç gün sonra Lizbona çıktıkları zaman bu kadın için his settiğim ateşi ölünciye Ka > tamıyacağım.. Zavallı Lüsi! Evet onun adı Lüsi idi. Az için ardm- dan Lizbona çıkıyordum. Fakat, bereket versin tam zamanında Liz bonun Avrupada bulunduğunu ve Avrupanın benim için çok tehlike- Hi olduğunu hatırladım da yoluma devam ettim. Konçita, vapurdaki yolcuların çenelerini yoran hareketlerine de- vam ediyordu. Birkaç gün ikinci bir bahçe yapılmıştır. Hükümet konağı gene eskisi gibi harap bir halde!... Bir çok me - murlar değişmiş. O zaman kay- makam bulunan Kâmil Bey de Bodruma nakledilmiş ve Düzçe kaymakamı İsmail Hakkı Bey bu- raya gönderilmiştir. Belediye Eski belediye reisinin yerine Hacı Tali Beyin oğlu Muhittin Bey intihap olunmuştur. Bu genç reis, bir buçuk sene içinde elektrik şirketinin 185 hissesinden 45 ini almış ve işletme hakkını da bele- diyeye vermiştir. Tali Bey Sekiz bin metre kaldırım yaptırmış, ha- lâ da yaptırıyor. Dispanser hü - kümetin ise de belediye tarafından ilâçlarma yardım edilmektedir.. Belediyenin doktorluğu da vekâ -| leten hükümet doktoruna yaptırı!- maktadır. Belediye bir motör pomp almak için bu sene bütçesine para koy - muştur. Belediye dairesi kasaba- nın haritası ile müstakbel plânını da yaptırmağa başlamıştır. Buda yıkında bitirilecektir. Meşhur ha- sıkı bir tesanüt ve samimiyet var- İdrfada ilk mektepler sergisi it Beyi da ardi Bu gayyur m musaddak olan arkadaşımız senelerdenberi her tarafın haritalarını yapmak suretile memleketimizin en mühim ihtiyaçlarını otemin etmektedir. Urfa Ortamektep izcilerinden bir grup Urfa, (Hususi) — Urfada ma- mış oldukları evler, köşkler, fabri- arif hayatı vilâyetin nisbetinde değilse de alınan neti - celer itibarile iyidir. Vilâyet dahi- lindeki ilkmekteplerde 2500 kız ve erkek talebe vardır. Merkezde bulunan beş ilkmektepte binden fazla talebe okuyor. Bu sene mer-| kezde bir mektep açılacak diğer! mekteplerinde noksanı ikmal edi - lecek ve üç sınıflı mekteplere ye- niden sınıf ilâve olunacaktır. Şim- diye kadar muallimler tarafından 800 kelime derlenerek fişleri Ma- arif Vekâletine gönderilmiştir. Ur fa muallimler birliği faaliyettedir. On beş günde bir defa toplanarak hem mesleki müsahabe yapar, hem de eğlenirler, Muallimler arasında Vatan mektebinde (merkezde bulunan ilkmekteplerin bir o sene zarfında yapmış oldukları elişlerin den bir sergi vücude getirilmiştir. Sait Bey bir çok aletlerle müceh-| Mekteplerimizde san'ata verilen hezdir. Gerek harita tersiminde,| kıymeti pek açık gösteren bu sergi ve gerekse kadastroda ihtisas sa-| bir haftadanberi seyircilerle dolup hibidir. iskele Burhaniyeye her hafta vapurlar uğrar. İskelesi beş kilometre u - kaptana metreslik ettikten sonra, | zakta ve adeta mesire mahalli gi- rivayete göre, bir aralık o iki ih.) bi bir yerdedir. Bu iskele maksa- tiyardan birinin kamarasına girip) da uygun olmadığından beton çıkmış. Halbuki Konçitanm hare-| kazıklar üzerine ahşap olarak ye- kâtından en ziyade nefretle bah «| niden yaptırılacak ve 170 metre seden bunlardı. Konçitanın âşık | Kadar denize uzatılarak vapurla -| değiştirmekteki çabukluğu kadın yolcuları fevkalâde telâşa düşü - rüyordu. Bunun için kadınlar ko- calarıma nezaret işin biraz daha şiddetlendirdler. Güzel melez hakkında söylen- medik söz kalmıyordu. Maamafih gene her girdiği mecliste iltifat ve hürmete mazhar oluyordu. O ka- dar güzel, o kadar zarif ve o ka - dar şendi ki... o Evlilerden kim» seyi ayartmış değildi ve bu inceli ği hoşa gidiyordu. Kanarya adalarından (sonra Kolona erişecekti, Görünüşe ba - kılırsa orada Konçitadan ayrıl » mak icap edecek.. Kolon'a gelin - ceye kadar daha uzun zaman var. Bu zaman zarfında Konçita- yı elde etmek için elimden geleni yapacağım. Bugüne kadar Konçitanın yal - nız aşk sahasındaki kudret ve ka-! biliyetini gördük. Rundan sonra| da başka kabiliyetlerini görecek - tik, (Devamı var) rın yanaşmasına imkân verilmiş | olacaktır. | Belediyenin varidat bütçesi on altı bin küsur liradır ve hepsi de kabili tahsildir. Bu paradan her sene iskele icin 2200 lira tasarruf edilmekte olduğundan on sene sonra iskeleye başlanacaktır. Kazada varlık Kazanın bütünnüfusu 23 bindir ve merkezde 5200 kişi oturmakta- dır. Merkezde 7 ve köylerde 14 yağ fabrikası vardır. Kazanın 45 köyü ve bir nahiyesi mevcuttur. Senede kaza dahilinde 4 milyon kilo yağ çıkarılmaktadır. Ziraati azdır. Un ve hububat Balrkesir- den gelmektedir. Yalnız ova köy- lerinden üçü bir parça ziraat ya. parlar. Başlıca mahsulâtı zeytin yağı ve 3 milyon kilo palamuttur. Pala-| mutun çoğu Gömeç nahiyesinde çıkar Oranın palamutu çok meş- hurdur, Gömeçte 7 adet palamut mağazası vardır, Alış veriş İ Esnaf takımı alış verişin kesat | boşalmakta ve ziyaretçiler bu mu- vaffakıyetlerinden dolayı muallim leri tebrik etmektedirler. Çocukların mukavvalardan yap- olduğunu söyliyorlar. Bittabi şim-! di iş zamanı değildir. Fakat bu- na mukabil burada her gün 110) liralık rakı sarfiyatı olduğunu söy- lediler!.. Hususi muhasebe Hususi muhasebenin senevi ge- liri 50 bin liranın içindedir. Me- mur Kadri Beyin âkilâne idaresile bu para santimine kadar tahsil olunmaktadır. Kadri Bey hapisle değil, tatlı sözlerle bu parayı top- lamağa muvaffak olmaktadır. Burada muallimlerin maaşları da muntazaman verilmektedir. | Ağır ceza işleri Buradaki ağır ceza mahkemesi| muhterem ve tecrübeli zevsttan | teşekkül eylemişti. Ayvalık, Ed - remit kazalarının cezai işleri de burada görülmektedir. Müddei - umumi Haydar Beyin utüfkâr delâletleriyle hapishareyi dolaş - tım. Hapisanede Hapishaneden içeriye girince 120 kadar delikanlı ile karşılaş - tım, Bunların hepsi genç ve dinç adamlardı. Ben bunlara suçlarmı, sordukça onlar bana: “Katilden, ırza tecavüzden ve hırsızlıktan...., Diye cevap veriyorlardı. büyüklüğü kalar vapurlar balon ve tayyare- ler cidden şayanı dikkattir., Sergi- de dantele örme ve ayrıca biçki ve dikişe ait çok muvaffakıyetle ya» pılmış nümuneler vardır. Cam serp melerinden vücude getirilmiş müte addit Türkiye haritaları ve Gazi Hazretlerinin ufak büstleri seyir- cileri hayran bırakmaktadır. Urfa orta mektebi Urfa orta mektebinde 210 tale- be okumaktadır. Mektepten bu se- ne altı talebe mezun olmuştur. Mektebin altmış kişilik bir izci teş kilâtr, voleybol ve futbol takımları vardır. Talebeler tarafmdan bir incesaz takımı vücude getirilmiş - tir. Musiki muallimi Beyin idare ettiği bu saz heyetinde bir viyolon içki İRİ alt yulunmakta ve talebeler pek büs yük muvaffakıyet göstermektedir- ler, Mektebin doksan kişilik kütüp hanesi talebelerin boş zamanında tetkik ve tetebbülerine açık bulun durulmaktadır. Fen bilgisi ve bi- yoloji dersleri lâboratuvarda ta - mamile ameli olarak verilmekte - dir; talebeler muallimlerile birlik- te Urfa civarında bulunan tarihi a- sarı zaman zaman tetkik etmekte- dirler, ömer Cemi Müddeiumümü Haydar Bey bu- ra hapishanesine bir pavyon daha ilâvesi için çok uğraşmış ve en ni- hayet muvaffak olarak diğer bir kârgir koğuş yaptırmıştır. Her iki pavyon arasında geniş bir bahçe bırakılarak ortasma da büyücek bir su kuyusu kazdırılmış, bu su- retle hapishanenin su ihtiyacı ber- taraf edilmiştir. | Hapishanenin evvelce sıkışık ve gayri sıhhi olan vaziyeti şimdi değişmiş ve 200 mahpusu istiap edebilecek bir ha- le getirilmiştir. Müddeiumümi Haydar Bey ha- pishanenin idare ve intizamını te- İ min için ek hassas davranmak - ta olduğundan kanuni vaziyet son derecelerde ıslah olunmuştur. Hapishanenin yalnız bir memu- ru yoktur ve iki gardiyan elinde idare olunmıktadır. Üç kazanın adli işlerile mesgul olan müddeiu- mumi Bey adeta bir hapishane memuru gibi bunlara nezaret et - mekte, bu yüzden pek fazla yorul- maktadır. Her halde buraya bir hapishane memurunun âcilen gön- derilmesi hatırdan çıkarılmamalı- dır. Mahkeme reisi İhsan Rev Bergamadan buraya becayiş edil- miştir, Râgıp Kemal