Bunamış bebekler! bebekleşmiş ihtiyarlar | Harvart üniversitesi edebiyat prole- sörü bir etüt. yapımı. Tekikindel profesöt dünyanın 15 tane en romanından bahsetmi;i, şöhretli Profesöre gö-| Yaşından son başlanı- | lacak sanat şubelerin, ai göre masiki ve siir dah, başarılabilir. “ genç yaşlarda dn) re roman Otuz diye işaret ettiği ©-! N ke i harririn elliden, Fİ bilhassa iki mu verdiklerini anlatı Edebiyat İ iii öl beğen, <sörlerinin fikrimi bil. Bence edep; rinde Yeni hi, eserlerini| ir MİSiniz? sin tekrar edilen bir söz“ Güzel eserler yeseni bana : r hissini veriyge “erle Yüş aram başka bir hadi sebe in mutlaka yaşla muka- ofesörün hataya düştüğü Çünkü profesörün güzel nda kurduğu münasebet seyi başka © bir hadiseye ) esek pe e nevinden . bir şeydir. , O 2at çıksa da dese ki gece, gü”, Pa çekilir, etraf kararır işte bu gece-| İn, , Buna inanmazsınız. Vakıa akşam 3 Hüneş bize çekilmiş gibi görünür. Et maf kararır, fakat mutlaka bizim güneşi görmememiz, etrafında kararması mutla- ke gecenin sebebi değildir. ,, <merilkalı profesörün © dediğinde de| 7s hakikate benzer taraflar var ... L Meselâ bizden misal alacak üstada bir balermdan Mdaşırız... olursak, bakımdan hak verdirecek, bir haksız çıkaracak eserlerle kar-| , Pek genç iken sanat Yirmisinde stop eden ve Ta sanat müteleaidi olarak sürü kalem erbabı vardır va bakınca “— Evet diyor, Şir bünlar bize hiç er, diyoruz, Sonra yaşlı bir sanat adamına rast- Reliyorsunuz yaşmın elliyi çoktan aşmış oİmasma rağmen size tabiatı 18 yaşında- ki bir delikenk | gibi sade heyecandan bohrdiyor. “Ve hatta çocuklukta srar| “diyor. Hatta biraz gayret etse ağzıma! bir emzik sokacak, bir beşiğe yatacak, bir dadı kendisini el ayasında sürükliye. tek. O zaman da profesöre © aldandın demek istiyoruz, çıkıp son- geçinen bir İmsan bunla» yoluma ondan Profesör haklı, bir eser vermedi. Sanat eserini mutlaka yaşla ölçmiye-| tim İyi sanat eserlerini nüfus değil, iyi kültür, alâkası yaratır, kağıtları devamlı bir şaeelek | i Samat adamı evvelâ işini © kendisine) hakiki bir iş addetmelidir. Onu gelip geçici bir heves, bir | acaiplik sanırsa sittin sene sakal Ağartsa meydana bir şey peretmağa imkn bulamaz. Gerçi bu ede- diyat profesörü sabırdır, turonudur. Fakat bu sabır kayaların dal salara İkatşr muka mun rüzgârlar dildir. Bu ga) den ve işini a sabrı gibi bir sabır de-| İlamış bir bebek. Öteki bebekleşmiş. bir! gözliyen balıkçı gi-li abiliyetlerini — kendi) — Debri Efendi, çokianberi sörü “Daha uzun süren bir)” : diyen bir feylesofun kültürce|#8YAN için seferber eden sidamdır. bur kendini iş ile hallihamur)lar, enkonsiyon'ın|müt, Mühürlü kutu İlâçlanan yumurtalar İyakında muayene edilecek Altı ay evvel Kasımpaşada Ha- san Efendi isminde bir zat yumur- talarm, soğuk, hava mahzenlerin- de ve sairede bulundurmadan al- tı ay müddetle saklayabilecek bir ilâç bulduğunu ilân ve ticaret o- dasına da müracant etmiştir. Neticede, tecrübe yapılması ka- rarlaştırılmış, (Hasan Efendi bu İ tecrübeyi kabul etmiş ve kırk ta- ta göre, ceset bir iyat profesörünün sözle neye yakın yumurtayı kendi ilâcı kurban gitmiştir. *ey. yoktur, - Şimdiye k3-| ije hazırlıyarak ticaret ve zahire feci surette cereyan etmiştir. Ce borsasının . heyetine vermişti O zaman bir kutu içine kona- rak mühürlenen bu yumurtaların açım zamanı geldiği için ilâçlı yu- murtaların açılarak tetkiki için bir tetkik heyeti teşkiline karar verilmiştir. Heyet oda “tarafın- dan seçilecek (o mütehassıslardan mürekkep olacaktır. rübe müsbet netice verecek olur- sa pek ucuza maledilen bu ilâçla- rın keşfi hakkı yumurta tacirleri tarafından satın alınacaktır. Yumurta tacirleri bu tecrübey- le pek yakından alâkadar olmak- tadırlar. Tacirlerin söylediğine göre; eğer bu ilâç müsbet netice vere- cek olursa yumurtaların bariçteki ! satiş daha iyi olacak ve sürümü İ de artacktır. Et kaçakcıları yakalandı Galatada Necatibey vadde sinde, .(41).,, mumaralı . berber Şevket efendinin dükkânı üstün- deki odasında yeni kesilmiş 7 a- det koyun olduğu ikinci şube ko- miserlerinden (Hakkı ve Refet Beyler tarafından ihbar edilmek- le yapılan aramada mezkür ko- yunlar bulunmuş ve belediyeye ait bir damga ile suçlu yakalan- mıştır. ———- Karaya oturdu Haliç şirketinin 11 numaralı vapuru Haliçte Karaağaç önle- rinde Arzuhal taşı denilen yerde bir kayalığa oturmuştur. Bu hal karsısmda yolcular sandalla sahi- le zeçirilmişlerdir. Vapur bir müddet sonra kurtulmuştur. m TA ee va yeni ve me a aaa dava büyük bir ihtiram ve bir verneti, > dağ yamaçla. Kültürün ifadesidir. Biz sanat hayatımızda böyle ihtiras- emadiyen sakallılarla kısa panlalon- ları ayni safta görüyoruz. Biri ihtiyar- hityardır., Sadri Etem ««. Şimdi Avusturyada dahili harp yans| #ruç ada bir Umumi harbin baş. !sını başladı. Her tarafta Dolfüs hükümeti masından herkes korkuyordu... |* *** isında snücadele oluyor... i Eğer tec İ böyle davalar görmediğimiz için) Ta i Birfacia | Tren altında par-| çalanan genç bir mekteplidir Haydarpaşa ile Erenköy ara| | sında bir gence ait bir ceset bu- lunduğunu dünkü nüsahamızda | yazmıştık, Bu hususta yaptığımız tahkika- tren kazasına Bu hâdise pek | Erenköy metre mesafede İ sedin kol ve bacakları İ köprüsüne 150 bulunmuştur. Cesedin yüzü tanınmıyacak bir hale gelmişti. e Tahkikat netice- sinde tren altında ezilen gencin! Kadıköy lisesi yedinci sınıf tale- | besinden 16 yaşında Kemal Efer- ! di olduğu anlaşılmıştır. | Kemal Efendinin pederi Antalyada sıh*| hiye memurudur. o Arkadaşları, Kemal Efendinin daima trenler! l den atladığını söylemektedirler. İlk tahkikat, Kemal Efendinin ya marşandiz trenine atlamak is- terken düşüp tren altında kaldığı nı, yahut banliyo treni ile marşan- diz treni arasnda kalarak tren tekerlekleri Oo altma (düştüğünü göstermektedir. Tahkikatla müddeiumumi mua avinlerinden İlhami Beyle Eren- köy nahiye müdürü Kemal Bey | ve zabıta meşgul olmaktadır. Marşandiz trenin 13 üncü va- gonundan sonraki tekerleklerde kan izleri : göründüğüne göre, İ marşandiz treni makinistinin bu | vak'ada bir suçu olmadığı sabit olmuştur. o Bununla beraber tah. | | kikata ehemmiyetle * devam edil- mektedir. a Bestegâr kaplan zade Ali | Rıza Bey vefat etti Bestekâr kaptan zade Ali Ri- za Beyin Edremitte vefat ettiğini haber aldık. Halk şarkıları ve| | bazr operetler bestelemiş — olan | | Kaptan zade Ali Riza Bey Hima- yeietfal menfa tine konserler ver- mek üzere Balıkesire davet edil mişti. OAliRizaBey bir hafia evvel bazı kadın ve erkek arka. j daşlariyle birlikte Balıkesiye git. | miş, konser vermiş, oradan Edre. | mide geçmişti. | Ali Riza Beyle birlikte giden | | arkadaşları dün akşam İstanbula dönmüşlerdir. Ali Riza Bey son! zamanlarda Karagözü sevenler cemiyetinin reisliğine seçilmişti. G — .. Fransız gazeteleri “Şayet | ya) müşterek bir müdahalede bu- hunmazlaraa... | raftan Tep * | derilecektir. | mıştır. 3 — VAKIT Tepebaşında Bahçe ve sahne Belediye| tarafından işletilecek Sarayburnu park ve gazinosu 3 sene müddetle kiralanmak üzere müzayedeye çıkarılmıştı. Müza- yedeye henüz kimse giremmiştir. Müddet az olduğu için hiç bir ta- lip para sarfedip tesisat yapmayı göze alam:maktadır. Diğer ta- şı bahçesinin kira- ya verilmesinden vaz geçilmiştir. Bahçeyi belediye işletecektir, Tepebaşı sahnesi (o yeni baştan yapılacak, geçen sene bir türlü yetiştirilemiyen operet temsille - ri bu sene verilecektir. Şehir meclisinde Belediye bütçesinin şehir mec- lisi bütçe encümenince tetkiki bi: | tirilmek üzeredir. Bütçe bir kaç güne kadar umumi heyette gön- Sehir meclisinin, bütçeyi tetkik ve müzakere için toplantılarını on beş gün kadar uzatacağı tahmin edilmektedir. —ue— Lodostan poyraza! Evvelki gün lodoslayan hava ve belediyenin himmeti caddelere toplanan karı oldukça temizlemiş bulunuyor. Lodostan esen rüzgâr dün birdenbire poyraza (döndü. Hava kapanık.. Yükselen hararet derecesi tekrar alçaldı: Kandilli rasathanesi dünkü harareti en çok 4, en az 1 olarak tesbit etti, rüz- gâr, saniyede 7 metre sür'atle yıl- i dızdan esti, Tramvaylara asılan socuklar için Son günlerde ilk mekteplerden çıkan küçük çocukların tramvay- lara ve otomobillere | asıldıkları, bu yüzden kazalar olduğu anlaşıl- Maarif müdürlüğü, bü- tün ilk mekteplere gönderdiği bir | tamimde, muallimlerin talebeler - le sık, sık temas ederek bu bu- susta kendilerine nasihat verme- lerini bildirmiştir. ———ş ilk mekteplerde teftiş | İlk tedrisat müfettişleri osene 21 ŞUBAT 19534 — SOHBETLER n Işin kolayı “Armut piş, ağzıma düş, hirçöğunmuzmn. kalaği En iyi bildi. i yapmak. Yüke gelince elince deve olmasını da pek W, bi sallanıyor. ve kuşu İuş, uçma ol. İmadığımı açıkça si “Yen İnn dar. . Yerim dar... diye tenkelliği- ns mazeret bulan gergef başındaki ablak İz gibi Bir bal, bir amuzumuza yağ koysalar, sağa İsala dil uzatıp yalanacağız. Yerimizden İlkamıldamadan karnımızı doyuracağız. Yatanbul, İarpa anbarı oldu; pa anbarmda sanması gibi, lek erbabı da, İstanbulda kaldıkça ken- Ve bıçak İkemiğe dayanınca bir feryattır kopuyor: iyi biliyoruz. Çelışmağa gönlümüz yoruz da, esniyoruz. omuzumuza bazı meslek erbabı için, bir kendini işsiz mes- aç tavuğun dilerini iş başmda sanıyorlar. | Kazanamıyoruz... İ Bu feryat evvelâ doktorlurdan yüksel- di. Büyük bir ekseriyet, mahdut dok- İtorların para kazandıklarını ve kendileri nin sefalet içinde oldukları söylediler, Bir gün de avukatlar bağırıyor: — Kazanamıyoruzu sebebi? Onlara göre avukat çokmuş, sayılarını a | İlışmak, dev zaltmak lâzımımış... Her mesle ilerlemiş, dürüst ça- çalışmak, mesleği uğ- İrunda her fedakârlığa katlanmak saye ini tanıtmış erbab- Her- sinde sivrilmiş, ke ları vardır. Onlar para kazanırlar. İkes onlara bas vurur. gene her mesleğin bazı salik- ki kolayca şöhret sahibi ol- mak için yol ve çare ararlar. Merdiveni basamak basamak çıkmak istemezler de, sıçramak — hevesine kapılırlar. Sanerlar ki, şöhret, şöhret yıkmakla yapılır. Ve birçok kimseler de var, ki İstan- buldan ayrılmak istemezler. | Sonra, İleri vardır, çatallaşıyor. İşte mesele asıl burada A efendim, meh lanıp kalırsın: Ru- İmelide şehir mi yok, kasaba mı yek?.. ne diye şu Istanbula iz?.. Koca Anadoluda, Bugün Anadolu şehirleri, tam bir | meşru rekabet sahasıdır. “Tek de İtek avukatı birçok merkez yerler Jdr. Anlamıyorum, neden oralara gi- dilmiyor da, burada, şu İstanbulda güs İrültü ediliyor. “Kimi yer, kimi bakar, ort var kıyâmet ondan kopar,, sözünü bir fehva gibi ortaya atıyorlar?.. , İşin kolayından vazgeçelim. Kimi yer —— » kıyamet otıdan kopar sözü eğer bir hakikat olsaydı, bugüne kadar dünyada taş taş üstünde kalmazdı. Kıya- e koparmağa değil, karnımızı doyur jmmağa bakalım. Bunun için de “Taş ye rinde ağırdır., sözüne kulak Anadoluya akın Bözim. Selâmi izzet asmuyalım. Terkos borusu tamir edildi ortası münasebetiyle mıntakala- | Aksaray ve civarı semtine su rında teftişlere başlamışlardır. Teftişler on gün kadar sürecek- tir, —— Ziya gök alp için merasim Bir martta Milli Türk talebe birliği tarafından Ziya Gök Alp için bir merasim yapılacağını yaz- mıştık. Ayni günde (diğer Türk üniversite profesörleri ve talebe- ler tarafından konferanslar veri- lecektir. örüyor? — Avrupada Umumü bir har-! veren borunun o patladığını yaz- mıştık. Bornun tamiri bitmiş, dün su verilmiştir. Terkos memurları i yakında eski saatlerin de mesine başlıyacaklardır. | Romanyadan bir ay içinde aldığımız petrol ve benzin Tutulan bir istatistiğe göre Ro. | büyüklerinin de namları anılacak | manyadan bir iki ay içinde mem- leketimize 252 ton benzin, 867 ton petrol, 3328 ton mazot ve 1470 İ ton motolön ithal edilmişti Dehri Efendi — Hakikaten öyledir, yalist belediye azası ve zmele arş. | devletler (İngiltere, Fransa, İtal- | bin başlaması muhakaktır” diyor. Bereket versin ki Balkanlılar © vaktinde | lar, hareket ettiler, Orta Avrupada yangın çıksa bile ateşin Balkanlara sirayet et ü için müşterek tedbir aldıl