—. ARIT! ? ER , İngilterede lord Türkiyede ekaliyet Zamani zaman konuşuyor. — Türkiyede ekalliyet unsurla» | rı ötedenberi refah içindedir. Hat- tâ onların bu vaziyetini zaman za- man bir nevi ırki üstünlük halinde düşünenler olmuştur. Türkiyede ekalliyetlerin asırlar | süren bir hayat neticesinde refa»- | ha ermiş oldukları muhakkaktır, İ Fakat bu vaziyet ne ırki bir üstün- | lükten, ne de onların fikirce biz. | den daha yukarı bir kafaya sa: | hip olmalarından ileri gelmekte. dir. i | Bunun sebepleri başkadır. Asırlarca yanyana yaşıyan | Türklerle Türk olmıyanlar arasın- daki bu farkı izah için evvelâ ök | çülerimizi tayin edelim; bu ölçü | impar&torluğun Türklere mi, ekal- | liyetlere mi refah verecek çareler | bulduğunu bize gösterecektir. İ İmparatorluk, Türkleri cepbe* den cepheye sürüklerdi. Türkler verzi verirlerdi. Türkler kozmapo- litleşen . imparatorluk smırları| içinde milli bir teşkilâta sahip de- | gildiler, Tanzimattan sonra Türk. lerin vaziyeti daha çok kötüleşmiş. tir. 7 Osmanlı imparatorluğu içinde | reaya denen zümre tâ eskidenberi cepheye gitmek, cephede kan dök- | mek vaz'fsinden uzak kalmıştı. Bu şu demek idi. Ömrü sınırda başlıyan, sınırda biten © Osmanlı devleti muharebeye Türkleri sür- müş, iktisadi vazifeleri reayaye ter ketmiştir. o Bu suretle onlar paza- ra ve kazanca hâkim olmuşlardır. Harplar onlara tesir o yapmadığı na koymuşlardır. larda milletlerin teşekkülünü hazırlıyan Osmanlı imparatorluğunun iktisat | > zekerlik politikası olmuştur. | ç Tanzimatin., riayanmn | vergileri Türklere nazâran çok hafiflemiştir. | © Ekalliyetler Imparatorluk için- de dini ve milli bir vahdet halin- de kendilerini <mubafaza edebil- nişlerdir. “Fatihin fermanları ve onları takip eden emirler ekalli-| yetlöri ülküsü müşterek bir millet | haline koymağa hizmet etmiştir. “İmparatorluk hudutları içinde Türk olmıyanların dini teşekkülle- | ri bir millet davası için çalışan ye- gâne milli müesseseler olmuştur. Patrikhaneler bunun en güzel mi- | sakidir. İmparatorluk onlar: bir vahdet halinde tanıdığı halde Türk cami | asint bölmeği bir vazife bilmiştir. Me e yütlein Burju- va mesleği halinde inkişafı böyle olmuştur. 2 : ire EE iğ | belediyede ma e Fiyat listesi yapılmaktan vazgeçildi Belediye, yeni ölçülerin tatbi- kı sırasında halkın aldanmama- sını İemin için fıyat listeleri tes- bit ve ilân etmekteydi. Halk ye- Bi ö'çüye alıştığı ve artık okka hesabı ortadan kalktığı cihetle fiyat İisteleri tesbiti vüzumsuz sayılmış ve bundan vazgeçilmiş- tir. Raporlar basılıyor Eelediyede — teşekkül (o eden Imar komisyonunun kararile, üç | şehir mulahassısına lercime et tirilmekte olan İstantuun imar plânma ait raporları tamamen tercüme edilmiş ve basılmak Üz- re Belediye matbaasına verilmiş- tir. Rapor.arın baskısı iki güne kadar bitirilecek ve komisyon azasına dağıtılacaktır. . Raporla- DD azaya tevziinden kisa bir müddet sanra komisyon ikinci içlimamı yapacaktır. Eski okka ile kilo arasın- daki farkı bildiren cetvel Çoruh maarif müdürü Ali B, havayici zaruriyenin eski okka ) ile olan fiyatlarimn kiloda ala” cağı şekilleri gayet koay bir i suretle gösteren bir cetvel vi cuda getirmiş, belediye iktisat müdürlüğüne göndermiştir. Bele- diye mahafili, Çoruli maarif mü- dürünün bu eserini çok beğev miştir. Cetvel, ufak Kartonlara bastırılmış bir haldedr ve sâtıl- mak üzre hâzırlanmışlır. vardırı Lordlardan doğan Burjuvalık! muşlardır: —& ni asalet zümresi- nin yüzsene harplerinden sonra m harebeye mecbur ali ii rak tasarrufiyle beraber sülün bakimiyete sahip olmıyan bir kütle halini almaği, 2 — Bu kütlenin milli müdafaa masrafları ve milli müdâfaa hiz- metleri yerine keridisinden iktisadi fanliyeti atması İngilterede feode- lite yerine müreffeh Burjuva ha- İngiltere tarihinin seyrini takip | edenler şunları kabule mecbur ol- | siyasi ve | Halkevinde Kütüpane ve | Neşriyat komitesi Dün seçildi Dünkü toplantıda Halkevi kütüphane ve neşriyat komitesi iki senelik umumi toplan tısımı dün Halkevi (merkezinde yapmıştır, Toplantıda bu komite- ye kayıtlı olan muharrir, muallim bir çok zevat hazır bulunmuştur. Komite reisi Mehmet Emin B. | kongreyi açmış ve reisliğe bir za” | tin seçilmesini istemiştir. Yapılan intihabatta Salih Mu- rat B, kongre reisliğine ve Sabri Salim, Münir Müeyyet beyler “de kâtipliğe seçildikten sonra Meh- met Emin bey, komitenin iki sene- lik faaliyet raporunu okumuştur. Bu rapora göre, şube iki mec- mua neşretmiş ve İstanbulun muh- telif taraflarındaki kütüphanelere İ kitaplar ve gazeteler göndermiştir. Bundan sonra Kenan Hulüsi B. ile diğer bir zat Halkevi mecmua- sının haftalık olarak yeşrini teklif “tmişlerdir. “Bü teklifin iğmenni mahiyetinde idare heyetine bildi- rilmsin karar verilmiştir. | Yeni idare heyeti (o intihabına başlanmış, neticede Mehmet Emin, | Yusuf Ziya, Servet, Muallim Al- met Halit beylerle Şüküfe Nihal H. ökseriyet kazanmışlardır. Köycülük şubesi inti- habatı bugün | Halevinin; köycülük © şubesi | intihabı bugün saat (17) de Ca.| | ğaloğlu merkezi salonunda yapı- lacaktır. Bu vesile ile hslkevi ta. limatnamesinin bu şubeye ait kıs- | İ mını aşağıya çıkarıyoruz; e Sobâ dumanından zehir- isı, bizim 1 şubat tarihli “Vakıt, i taki sohbetimize cevaptır. lendi, başı yarıldı İstanbul Gümrük idaresi me- murlarından Mustafa efendi, oda- | sındaki kömür sobasının çıkar- pığı dumandan zehirlenmiş, di- şarı çıkinak istemiş, taş merdi» | venlerden düşmüş ve başından ağır surette yaralanmıştır. Yarak, derhal Cerrahpaşa hastahanesine kaldırılmıştır. Bir hırsız şebekesi i yakalandı Üsküdar polis merkezi, ö mu- | hitte birçok hırsızlıklar yapan | İ bir şebekeyi meydâna çıkarmış ve şebekenin elebaşılarını cürmü meşhut o halinde ( yakalamıştır. Bunlar, Hasan, Nazım, Wehmet, Abdullah isim'erinde dört kişi- dir. Zabıta, şebeke tarafından | çalınan eşyanın sak'anıldığı ev leri de bulmüş, bütün bu eşyayı | arabalarla merkeze nakletmiştir, Şebekenin diğer efradı şiddetle takip olunmaktadır. Kulübede esrar Balat iskelesi hamallarından Sıvaslı ömer oğ.u Osmanın Ay- sapsârayda Molla Aşkı mahalle- sinde Mühendis - Ahmet beyin evinin yanındaki kulübesi zabıta tarafından aranmış ve yedi kilo | esrar bulunmuştur. Osman yaka” lanmış ve mah«emeye verilmiştir. Dayak attılar Pangaltıda bilezikçi sokağında 69 numaralı evde oturan Şeküre hanım, ayni evde oturan Asaf e- | fendi ile karısı Meliha, hemşiresi Mesar hanımdan dayak yemiştir. anasasassan Ansa EAEANE İL EEAEELAZEEEEA EEE “dâvet suretiyle sevişme ve anlaş- | ma vesile ve vasıtaları hazırlar. 59) Halkevinin kurslar şubesi ile çalışma birliği yapmak suretiyle mümkün olan yerlerde köylüyü okutmağa çalış- mak, temasa girişilen köylerde! 15 günde bir yazı bilmiyen köy- dersane ve lülerin mektuplarını yazmak ve içtimai yardım şubelerinin müz ; heretiyle hasta köylülerin | şehir | ğe di i ka fr Devletçi Tiyatro İsmail Hakkı bey “Yeni Adam,,' m yedinci sayısında, © tiyatronun devletleşmesi bahsine tekrar doku- udu. İsmail Hakkı beyin bu yazı- İlk yazımızda, mütefekkir mu- harrirle aramızda esaslı bir ihtilâf olmadığını söylemiştik. İsmail Hak kı bey, tiyatronun devletleşmesi- nipek basit telakki etmişti. Bu işin i basit olmadığını iddia etmemiz ü- zerine, “Yeni Adam,, sahibi diyor İkiz . “Selâmiİzzet bu işin hiç te ba- sit olmadığı söylüyor, hakkı da var ya, Ancak benim basit buldu- bın sonunda çıkardığım : Devletleştirmek.. Fakât onun anlatınak istediği belki o be- nim de derhal kabul edeceğim ha- kikat şudur: Bizzat bu devletleştirme işi kendi üzerinde basit bir iş değildir, nazik ve ince b amları- nın vazifesi bir iş wr olan devlet adamınm yolunu ây dınlatmaktır. , Ismail Hakkı beyin bu fikri, a- İ ramızdaki dar ayrılığı da kaldır- mış oluyor ve kendisinin “... Yak İ nız ve sadece görüşmek, münakaşa etmek sayesinde karşınızdakinin yeni bir şey öğrenmesi, sizi anlı- ması kabil değildir.,, hükmü de, gürüğe çıkıyor. İsmail Hakkı beyi şimdi anladım. Biz de, esas itibariyle, tiyatro- nun devletleşmesine aleyhtar deği- liz. Ancak, ilk iddiamızı tekrar ortaya koyacağız: Devletleştirmek istediğiniz şey nedir? Tiyatro. Var mıdır? İsmail Hakkı bey, Türk ne kadar var veya yoksa tiyatroda o kadar var veya yoktur diyor, Bu- İ nu, hakkı geçmekten korktuğu için söylüyor. o Halbuki hiç bir şeyden korkmamak lâzımdır. Türk şiiri, Türk ressamı, Türk hikâyesi, Türk mimarı, Türk mütefekkiri olduğu kadar Türk tiyatrosunun olmadığı göz önünde bir hakikattir. “Fikir adamlarının vazifesi bir sıhhat ve bakım müesseselerinde muayene ve tedavilerine rehber- | lik etmek köycüler şubesinin va- zifeleri cümlesindendir. i 60) Şube, malül ve bilhassa iş ve teşebbüs adamıolan devlet a- damının yolunu aydınlatmaktır., diyen İsmail Hakkı beyin, bu ha» | kikati kabul etmesi lâzmmdir. Bu hakikati kabul etmesi lâzımdır, ki şiiri, Türk ressırar, Türk hikâyecisi © kimeyetinin doğmasına sebep ol- 57) Köycülük şubesinin * esas muştur. vazifesi, köylerin sihhi, medeni , İngilterenin 18 ici asırdaki bü- | bedii irikişaf ve tekâmülüne köy- yük inkişafmı yapan şey Türkiye-| lü ile şehirli arasnda © karşılıklı deki ekalliyete imparatorluğun ver | sevgi ve tesanüt ( duygularmın diği imtiyazlara benziyen vaziyet- | kuvvetlenmesine çalışmaktır, lerdir. 58) Şube muhit köylerini müm- Bunun için diyoruz ki, impara- | Kün olduğu kadar şık ve çok ola- torlukta ekalliyet olmakla İngilte- | rak Halkevi umumi müsamerele- rede Lord olmak aynı neticeleri | Tinde ve halkevi (o mensuplarınm Avrupa tarihinde bu inkişaf seyrine benziyen bir Burjuva tes! veriyor. da müsait mevs'mlerde köylerde tertip Sadri Etem Nasıl * 2. $imdi da Yügoslaryadaki Ohri gö- ka, | Mü» Gitmiş. Acaba bu mübarek denizden vi köycüler şubesinin tabii azası- cek km bayramlarına | dir. harp malüllü köylülerle şehit köy- ; devlet adamının yolunu aydınlata- lülerin aile ve yetimlerini himsye- | bilsin. Nasıl, ki bu hakikati tama- ye ve bunların kasabada kendieri | mile inkâr etmiş te değildir. “Türk a için takibi müşkül veya imkânsız | tiyatro binaları devletin, masrafla» resmi işlerini kolaylaştırmağa ve ! rı devletin, mevzuları cemiyetlete- N neticelendirmeğe çalışır. rek devletin yüksek ülküsüne hi: 61) Bütün köy muallimleri ha- ! met edici... olacaktır,, diye, Yi yat ve mevcudiyetlerini. köylü- | olmasını temenni ettiğimiz bi nün yükselmesine ( ve saadetine tikbal: işaret ediyor. Fakat İsma- vakfetmiş olmak itibariyle halke- ;| Hakkı beyi, son sözünü söyle- Selâmi izzet (Lâtfen sayfayı çeviriniz) Mü örüyor? — Yüreğimi oyuatayorsun, azizim... — Niçin Deri Efendi? — Öyle ya. Mademki yel Butuyür, iklea, #sip te bizim kuyunun içinden de çikabiliri |