12 Şubat 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10

12 Şubat 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TE YE Tİ yag EİN? Gr:ss'nin bu suslden memnun olmadığı besbelliydi. Kekeliye kekeliye anlattı. — Mis Hildanın kendisi ayrı ayrı ve muhtelif zamanlarda dön memizi arzu etti, Vans bu cevabı tahlil etti: — Zaten ben de sizin ayrı ayrı dönmenizden geceyi birlikte ge- girdiğinizi an'amıştım. Bundan başka müze müdürleriyle sabah- lar: kadar görüşülmez.. Mis Hilda ayrı ayrı dönmeniz için ne gibi bir sebep gösterdi?. — Mühim bir sebep gösterme- di. Yalnız dayısı Mister Brisbi- nin birlikte döndüğümüzü duy- m:sına taraftar olmadığını söy- ledi. — Mis Hilda bu dayısının ismi- ni andı mı?.. — Evet. — Diğer dayısı Mister Arşer- den bahsetmedi mi?, — Hayır. Hatırlamıyorum. — Bunun sebebini anlamak “güç değil, Brisbinin enun Rey- mont ile evlenmesine taraftardı. Onun için bu dıyısmın sizinle birlikte ve geç vekitlere kadar dolaştığını bilmenizi istemiyor- du.. Mister Brisben yaşlı nesle mensup olduğu için bu gibi şeyle- re ehemmiyet verirdi. Zamane gençleriyse bu noktalara aldırış etmez oldular. İtalyan bu mülâhazalara muva- fakat etmiş gibi görünüyor ve Vansı takdir ediyordu. Vans pencereye doğru yürüdü ve sordu: — Mister Grassi, bu evde size tahsis olunan daire bu kattaki sokağı bakan odalar mıdır?, — Evet, onlardır. — O halde dün gece, daha doğ- rusu bu sabah eve döndüğünüz zaman şapkanızı, pardesönüzü ne:eye astmız?., İtalyanın gözlerinde | ihtiyatlı bir bakış dolaştı; — Pardesö giymemiştim. Şap- kamla bastonumu odama götür- düm. — Niçin? Aşağı katta bir ves- tiyer vardır. Bu sözler Grassiyi rahslsız &- diyordu. Cevap verdi: — Kapıları açıp kapıyarak gü- rültü yapmak istemedim. Vans bu cevaba bir şey ilâve etmedi. Ve ortalığı gene kısı bir süküt kapladı. Nihayet Mister Vans ayaaa kalktı ve İtalyana dönerek çeki- lip bekley'n'z.. Belki sizi tekrar çağırınız. Yemeğinizi odanızda yeyiniz. Grassi iğilerek odadan çıktı. Ve sokağa nazır olan odasma çekildi. Omun odadan çıkması ü- zerine mister Markam sordu: — Bu kırık v-zo neye delâlet ediyor?. Mister Arşerin başma © bu vazo mu atılmış?. Vans cevap verdi: — Hayır, bu ince, zarif vazo en cüz'i bir tazyikle çatlar, kırılır. Şayet bu vazoyu bir ad-mın ba- şma atacak olursanız ona hedef elan «dam bir şev bile duymaz. Fakat v-zo psrçal..nır. — Ya bu kan damlalarını. — Arserin başmla kan yoktu ki.. Bu tetkike dikkat ederseniz karan vazo parçıİrrnm dışmda de”'1, içinde olduğunu görürsü- nüz. Markam — 10— VAKIT 12 ŞU'ATI9 34 Sürmeli Kapı YAZAN: $. VAN DİNE “İ sin yolculuk bavulunu getirtti ve yy Ay Cinayeti nün parçalırmı tetkik etti, snora sordu: — O halde bu vazonun kırık masına ne mana vereceğiz?. — Şimdilik hiçbir mana vere- miyeceğim. Halbuki en mühim! noktalardan biri bu vezonun kı: | rılm-sıdır. Burada bütün gördü- | #ümüz kan Brisbenin yarasiyle köpeğin yarasından akan kandır. ! Bu v:zodaki kan da bunlardan! biriyle -lâkadar. Fakat hangisi- le?.. Bunu henüz keşfedemedim. | — O halde bu vazo ile Arşerin ölümü arasmda bir münasebet yok mu?.. İ — Elbette var. Çünkü bu vazo onun oturduğu tem erkasındeki masa üzerindeydi. Uşak G>mbel, bunu bize anlettı.. — Bundan ne çıkar?.. Vans, s'gara paketini çıkararık içini çekti. — Evet, bundan ne çıkır?. Bu | sualin cevabını verebilmek için bana bir müddetçik daha müsa- de edin. Eenim bu vazo üzerinde | kurduğum bir nazariye var. Fs kat hemen anl-tacak olursam onu belki de hayali bulur, belki de i- nanmazsın. — Zaten bütün bu hâdise ha- yeli bir şeye benziyor. Vans sigarasını yakmıştı: — Sıra Reymondu isticvaba | geldi. Zannederim ki, ona da içi- ni boşaltırsak bir hayli aydınlanı- rız. Markam, zabıta memuru Hise emir verdi. Fak-t bu sırada ceset- leri taşıyan arabanın geldiği ha- ber verildi. Vazolardan birine bakmakta olan Vans ansızın koş- tu ve zabıta memurunu durdura- râk: — Bir dakika müsaade edin! dedi. Brisbenin bütün ceplerini karıştırmadık. Vansla zabıta memuru birlikte gittiler ve kütüphane odasma gi- rerek Brisbenin bütün ceplerini boşalttılar, Ceplerinden mendil- ler, anahtarlar, dolma kalem, sa- at, ve bunlara benzer şeylerden başka Şikago bileti ile bagaj makbuzu çıktı. Zabıta memuru His bileti gör dükten sonra hükmetti: — Brisbenin Şikagoya gitmeye karar verdiği tahakkuk ediyor. Vans 'asdik etti: — Evet, dedi, fakat ben bileti değil, dah- başka bir şeyi arıyor- dum, Markam sordu: — Neydi aradığınız?.. Vans ona göz ucuyla bıkarak: — Anlıyamıdın mı?. dedi. — Hayır anlıyamadım. Bu b: susa dair hiçbir fikrim yok! Zabıta memuru His adamları» mı çağırarak Brisbenin cesedini k-ldırttı. Bunlar dışarı çıktıktan | sonra Snitkin, müteveffa Brisbe- anlattı; — Bunu alıncaya kadar müthiş eziyet çe'rtim.. Makbuzsuz ver- mek istemediler. Bunun üzerine müdürlüğe gidip bir emir çıkart- mak lâzımgeldi. — Bu zahmete pek de hacet yokmus |, — Neden?. — Çünkü b-vulun makbuzu maktulün cebinde çıktı . Vans emir verdi: ayağa kalkarak vazo-| — Gambel, bu bavulu bir ta- Mz! Sl mizi idam aa... ; cağı ilân o'unur. s ' Denizyo'ları ıŞLETMESİ Acenteler» © Karak » Köprühaşı Us 49302 — Sirkeç Mühürdar zade Har Tele 22740 kenderiye yolu! vapuru 13 şubat Salı 11 de Galata rıııma dan kalkacak do'ru İzmir, Pi e İs:enderiyeye gidecek ve dönecektir. 664: e Trabzon yolu vapuru 13 şubat Salı 20 de Ga'ata rıhtımın dan kalkacık. Gidişte Zon gu'dak, İmetou, Sirop, Sim sun, Fatsa, G röğun, Vökfike bir, Trabzon, R re'ye. Dövüş te bön'sra ilâveten Sürmene Ordu'ya uğravacaktır. “1656: Bartın yolu vapuru. 12 Şubat Pazartesi 19 da Srkec rbtimından ka'kacak'ır. (665) İzmir sürat Postası vapuru 12 Konya ei Pazartesi 15 de Galata rıhtımından kalkacak doğru izmire gidecek ve dönecek- tir. *663) Izmir Gülcemal Bursa Istenbul As'iye mabkemeleri bir.nci yenileme bürosundan; Istanbul Jimanma merbut Pınar vaputuna bağlı Alemdar mavna- sının 18 Ey ül 9353 tarihinde vu kua gelen deniz çatması üzerine Pınar vapuru süvatisi Mustafa kaptan efendi yargından evvel asliye birinci bu'u< matkemesi ticaret kısmına müracaatla mev- du rapo:un tasdikini talep eyle- miş ve ale üsul yapılan İân mü- teakip rapor mumzilerinden bir kısmı dinlenmiş diğerleri için Bartm mahkemesine — İstinabe gönderilmiş ve bu esvada dos: yası yanmış olduğundan Mustafa keptan efendi kanunu mahşusu' ba tevfikan bu kerre dosyayı yenileme zım büromuza möracaat etmiş VE Yenileme mu: amelesinin icrası da 12-2- 934 Pazartesi saat 1$€ muallak bu- lunm'uş' olduğundan meğkür çat ma keyfiyeti il€ aâkası bulu Danların yevmi Mez ürde büro- muzda yapılacak mürafaada ha- ur bu unmaları tebliğ ve gelme- dikleri takdirde 2367 pumaralı kanunun 6 ıncı madde mucebim ce yenilemenin Şiyaben yapıla (13062) Göz Hekimi Dr. Süleyman Şükrü Babılli OAnkata cadilesı No. 06 Teleton © 29569 rafta sakla. Sen de Snitkin yu- karda bekle!, İkisi de emirleri ifa ettiler, His misafir odasına giderek kı pıları açtı, Reymonda bakarak: — Mister Reymond!-dedi. Sizi çağırıyorlar, Reymoni kalkıp kütüphane odasma geldi. (Devamı var) Dü” Büjtarafı Oancu sayılada Balkan birliği dördüncü konferans Re'si M. Papanastasyoya şu tel. | graf çekilmiştir: Dördüncü Balkan konferansı Reisi M. Papaanastasyo Amerikis İ Sokâk A. 16 At'na Balkan misakı, itilâf misakının imzaşı münasebetiyle zatıâlinize en samimi tebriklerimizi beyan et- mekle balitiyarız. Balkan millet'erinin tem ittiha- dı ülkümüzün ilk merhaleşini ta- hakkuk ettiren bu tar'hi hâdiseyi, eminiz ki, âsil ve kıymetli © aleti i milletimizin sazdet ve (o refahı ” müşterek temin edecek diğer eser | ler tek'bedecektir. | © Balkan m'iletleri arasında mev- cut tesanülten başlıca mülhem © lan hükümetlerimizin mesut teşeb- büsüne müzaharet için mesaimizi diğer milli grupların mesailerine en o bararetli Dir öimenlabir- leştirmekte Odevam (edeceğiz. Balkan yarım adamızm her halde (devamlı ,ve müstak. bel nesillerinin (saadetini te mine muktedir bir abide olacık olan bütün Balkan (milletleri: nin tevhit edilmesi eserinin tama- miyle tahakkuk ettiğini görmek hu | susundaki en hararetli temennile- | rimizi zatiâlinize iblâğ etmek iste- tiz. Misakm imzasma iştirak eden memleketlerin bütün milli grapları nezdinde sevinç hislerimize ve teb Süel i lama bu anlaşma ve kardeşleşme eserine iştiraklerini yürekten dilediğirliz memleketlerin milli gruplarına da en samimi temennilerimizin iblâ- ğını rica ederiz. Balkan konferansı Türk grupu Reisi o Hasan Bulgar gazetelerinin mütalâaları Sofya, 11 (A.A.) — Bulgar 'a- jansı bildiriyor: Atinada imza edilmiş olan Bal- kan misakı hakkındı tefsiratta bulunan Mir gazesi yazıyor: “Bu misak bir Balkan misakı mahiyetinde addedilemez, o sade- ce müttefikler arasmdı aktedil miş bir itilâftan ibarettir. Bu mi- müsalemet eseri değil, bir nifak eseri olacaktır. Bulgar milleti hemen hemen her şeyi kaybetmiştir. Fakat hes nüz şerefini müdafaa edebilir, Vü- cude getirilen eser, Bulgarista- nm zararmadır. Eğer biz bu es€- ri imzalamış olsaydik bu bizim menfaatimize olmıyacıktı. Büyük | bir sabır ve tahammül göstermeğe çalışalım. Dahili birliğimizi, mil li vahdetimizi muhafaza edelim.,, | Çankof Hızbnm maşiri efkâr, | olan demokratiçeşki sgovor diyor ki: Atinada imza edilmiş olan mi- sak, gerek lafzi ve gerek manası itibariyle milletler cemiyeti misa- “kı ile Briani - Kellog m'sakının e- sasını teşkil eden anlaşma zihniye- tne ve sulh o mushedenamesinin kati ahkömmns muhaliftir,,, Mollof, naş'ri efkârı olan demokratitches- ki sgovor diyor ki: Balkan misakı münase- 'betile nutuklar söylendi Bouroff o hızbınm! mede, köylü sigarası ba 10 Hirasnı ali alan rl İp efkârı umumiyesi, Balkan misakı- nın metnini, akit memleketler mu- ki rahhasları tarafından imza edildik ten sonra, öğrendiler. Her şey- | den evvel nazarı dikkati celbeden nokta, bu misakta her hangi bir aktin meriyetinin devammı tayin eden mutat mühletin bulunmama- | İ sıdır. Bu misakın müşkülâtla tahak- kuk ettirilmiş bir itilâfın neticesi olduğunu ve hattâ metninin #ağ- lam ve devamlı bir anlaşma ve tam bir görüş ittifakının mukadderatı- nı ispat etmekte bulunduğunu söy- lemek bir hatâ olmaz. Misakı im- za etmiş olan devletler arasındaki münasebetlerin istihaleye uğrama- ğa namzet olduğu mütaleasında- yız. Ne Atina misakı ve ne de di- ğer ber hangi bir misak bugün bi- i zim için son söz olamaz. Münase- | betlerimizde tarafımızdan teyak- İ kuz ve ihlâs ve harici siyasetimizin idaresinde kiyaset gösterilmesi lâ- zımdır.,, Müstakil Slovo diyor ki: “Dört Balkan devleti, mühletsiz bir muahedename imzaladılar ve her biri muvafık gördüğü zaman bu muahedeyi feshetmek hakkına malik bulunuyor. Bu gibi munhe- delerin, akitlerin imzalarma riayet ettikleri müddetçe bir kıymeti var- dır.,, Bu gazete yakın şarkta bu mi- sak etrafında bu kadar büyük i gürültü çıkatmak için salk” teh- dit eden ne gibi acil tehlikeler var- dır, sualini sormaktadır. Bazıları tehl'ke işaretini Belgratta Bulgar ve Yugoslav krallarının kardeşçe N İ i İ i bir kucaklaşmaları vermiştir, diyorlar. Bu kucaklaşmanın misakın aktini tacil etmiş olması muhtemeldir. Fakat Atinadaki merasim, bizim istikbalde harici siyasetimiz için €n iyi yolun hangi yol olduğunu sörmemize mâni değildir. Maliye Teşkilâtındaki Münlüğlei” © sil müfettişlikleriyle baş memur- ir. Kanun bu gibi memu- riyetlere tayin edileceklerde Ana- doluda defterdarlık yapmış ve yük sek tahsil görmüş olmak gibi vasıf lar aramaktadır. Yalnız İstanbul tahsil müdürlü- | Zünde beş müfettişlikle (14) baş | memurluk açıktır. Yeni kanun İstanbuldaki (o tahsildarlar (için de lise mezunu” olmayı şart koymuştur. Eski kanuna göre lise mezunları kazalarda tahsil müfet- tişi olabiliyorlardı. Bunun için tahsildarlıklara rağbet edenler de pek azdır, İmleme Mehmedin 10 lirası Mehmet ve Mustafa isminde | iki kişi Karagümrtikte Arap Meh- da yakalanmışlardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: