—i—VAKIT & ŞUPAT 1994 Esli ve kıymetli eserlerin mu- hafazası Başvekilimizin imzas'le vilâystiere mühim bir tebliğ gönderildi Başvekietten, vilâyete, başve- kil İsmet Paşa Hazretlerinin im- zalırını taşıyın mühim bir temini gelmiştir. o Eski eserlerin iyi bir surette muhafazasına tasllök & den tam'mi ehemmiyetine bina- en âynen koyuyoruz: “Hükümetçe mühim maddi fe dakârlıklar ihtiy-r edilerek mem- leket içindeki milli ve tarihi eser- lerin temirine (o ve hattâ çok eski zamanlara ve yabancı medeniyet- lere ait eserlerin toprak altmdân | gıkırrlnasma çalışıldığı halde sa: | rih nizemlara ve mükerrer tebliğ ve ihtarlara rağmen imar mefhu- | muBu yanlış anlıyan bâzı memur- | İarın bu hususta ufak bir ihtisısı bile olmadığı halde görüş ve mu- hakemeleri bakımından ehemmi; | Yetsiz sandıkları çök kiymetli mil | N eserlerimizi bimuhaba yıkmak. tâ ve yıktırmaktı oldukları teog. | süfle görülmektedir. Ezcümle en yakın misaller ol- mak üzere İstanbul £ vilâyetinde Üsküdar semtinde Mimar Sina pın kıymetli bir eseri olam Mihri- mzh imaretinin, ilâkadır daire Hin ikaz ve mümanaatine rağmen | Yıktırıldığı, Edirnede göne mimar S'nan âsarından iki kıp hanin ve Ürküp — Kayseri yolu üzerin- | de Alâsttin Keykübat zamüanri- dan kalma Saat hanım ayni akrbe- | te uğratıldığı anlaşılmış ve müseb | bipleri hakkında kanuni takibat icrası alâkadar makamlara bildi- | rilmiştir. Mili varlığımızı ve medeniyeti- mizi bugün ve gelecek asırlarda dünyaya tanıtan ve tanıtacak olan kıymetli âbidelerin mânalı, mâm- sız babanelerle yıktırılması değil, bilâkis beşerin ve tabiatin töhribe- tiha karşı titiz bir itina ile Konül- ması mültezemdir. Bu yalnız ka- Duni bir vazife değil, milli bir borçtur. Bir eserin kıymetini, muhafaza- si lâzım olup (o olmadığını ancak mütehassıs olan daire fayiy öde bileseğinden bündân donra şehir ve kasabularda, köylerde ve kir- larda mevcut bulufam öski eser“ lerin her güna tahribatına karşı mühafazalarma itina ölüden ve Maarif Vekâletinin muvfakati alınmadıkça hiç bir eserim hiç bir bahane ile yıktırılmasma kat'iyen | meydan verilmemesini telep ve aksi takdirde, yıktıranlır, müsa- | mefra edenler hakkında şiddetle takibat icra edilecektir. A'acak yüöznüdn Kavga Fener sakinlerinden marangoz Anfelidis, tenekeci Hst-vri ile bir & | laci meselesinden kavga etmiş, İstavriyi yüzünden yaralasitiştır. Alay köşkünde temsil Halkevinden 9/2/1934 cürüs akşamı âdet 30/30 da erimiz temsil şubösi tarafından Gülhane | parla öetbalindeki o Aliy O Köğkünde| (izler) piyesi temsil edilteditir. Arsu! ederler ber gün âkşahr üzeri Alay Möş- kü idâre micirlağundan davetiye #labi. Birler. Çe suk kabul ülilmez. T KÖNFERANSLAR | Tİ İde barün sani | MAHKEMELERDE ) Dir dolandırıcılık iddiası Suçlu Mahmüt Saim Ef. tevkif edildi Evvelce muhtelif mecmua do- landırıcılığı hâdiselerinden dola - layı hakkında takibat © yapilan M-hmut Saini Efendi, yeni bir do- landırıcılık yaptığı iddiasiyle dün müddeiwmumiliğe verilmiştir. Müddeimümilik, Mahmut Sa- im Efendiyi sulh ceza mahkemesi- ne göndermiş, sulk ceza mahke mesinde sorguya çekilen Mahmut Sari Efendi, dolandırıcılık iddis- sıni inkâr öderek, meselenin, çı“ kardığı bir mecmuânın idare kı#- mında tahsildar vaziyetinde ça- lıştırmak üzere (o tavzif ettiği iki kişiden, usulen bir miktar kefalet akçesi almaktan ibaret olduğunu söylemiştir. Hiliin; süçlüyu tevkif etmiştir. Diva dosyası, tekrar müddei w muthniliğe gönderilmiştir. Tahiki- kat derinleştirilecekfir. Randevuculuk Beyoğlunda otüran Seher ve Naciye hanımlar , randevuculuk iddiasiyle polis tarafmdan yaka- Lamışlar, müddelumumiliğe gön- ! | derilmişlerdir. İstintak hâkimli- Zince tahkikat yapılacaktır. Misir Kralıtin Türkiyeyi ziyareti | Mit Kralr Birinci Fuat Haz- retlerinin geleek yaz mevsiminde | #öyahdte çıkdcağı, övvel& Yuna- Bistiri uğriyarak büyük dedleri| Kavalalı Mehmet Ali Paşarim hey- keli küşat resminde bülünatağını, dâha sonra Türkiyeye gelerek Re isicümlur Gazi Hazretlerini ziya- ret edeceklerini yazmıştık. Son posta ile gelen Mrsir gâze- teleri Mısırın Türkiye sefiri Ab- dülmelik Hamza Beyefendinin iki Memleket oktar sazarmı Ouz laştıran ve aralarmdiki #üallâk meseleleri halleden munahede pro- jesinin Misir bariciyesinde tetkk edilmekte olduğu haberterildikteri dörira Kral Hazretlerinin seyalis- tne ait hazırlıklara da başlandığı nı anlatmaktadır. Halihazırda Mısırii Türkiye el- gisi Hamza Beyefendi Mısırda bu- lundüğu gibi Mısırm Atina e! Ali Siiire Bey de Kel Hazretleri: | nisi seyahatine ait meseleleri gö- rTüşmek üzete Misira gelmiş bu- lummhaktadır. Dünyanın em sevimli artisti MARİE GLORY'nin bugüne kader çevirdiği en gözel filmi Çareviç FRANZ (EA KRm Meşher operet M ELEK önemine Emssisiz bir muvaffakiyet ka zamyot. Frarsizda sözlü. Ay mea: Dünya havadisleri (15088) Sanayileşen Türkiye (Başmakaladan devam) Sânüyi statistiğinin verdiği me- lümata (Ogöre memleketimizde mevcut saayi (o rhüesseselefinin | (1932) senesi zarfında kullan-| | dıkları mevaddı iptidaiye mikt. | (74,161,484) Tiradır. Bir sene zarfında memurlara (ve ameleye yaptıkları tediyat (15) küsur mil- İşletmeye muktezi | mevat için (yaptıkları masraf ta (8,650,910) liradan ( ibarettir ki | yekünu (100) milyon liraya ya. İ km bir kıymet teşkil eder, Bu sar- fiyata mukabil bütün sanâyi mü- | #sseselerinin istihsnl ettikleri kıyı Met ise (137,932,475) liradır ki Masrâflar ile istibsalât yekünlarr biribirine nisbet edilince elde edi- len hasılatın (fo 30) dan yüksek olduğu görülür. Bugün dünyanm hiç bir yerinde sanayi müestes&- lerinin bü misbette bir kazanç te- min etmesine imkân yoktur, Hulâsa memleketimizin sanayi hâyatında pek az bir Zamani için- de görülen bu inkişaf milli iktısa- diyatta himaye siyasetimizin ese ridir. Himaye kanunları kabul e dilir edilmez bundan müstefit ol- mak için memlekette âdeta bir te- şebbüs müsabakası başlamıştır. Acabâi Mevcut sanayiin hepsi yarın için de yışamak kabiliyeti” | ni haiz midir?. İhtimalki bu arâ- da bazı yanlış hesaplar da olmiüş- tur. oİhtimalki bugün için yaşa- mak kabiliyetini haiz görünen ba- zı müesseseler yarın ahval Ve şe- raitte vuku bulacak bazı değişik- liklerle müşkülüte uğrayacaklar, belki de faaliyetlerinde devam e- demiyeceklerdir. Fakat şürası da muhakkaktır ki bundan sonra teşebbüsler dura- cak değildir. £ Nitekim (bugün bile hâlâ yeni yeni hamleler, hem de eskisinden daha fazla bir hızla İ biribirini takip etmektedir. Ev- velce tesis edilmiş olan sanayiden yon liradır. | bile onların yerini yemi teşebbü ler mutlaka dolduracık, Battâ ta: | #acâktr. Diğer O #ahalatde Yeni İ istihsal vasıtaları meydani gele ektir ve Giray; sahasinds irki. şaf devam edecektir. Mehmet AISM 15 Yıl Evelki VAKIT ö ŞusAaT 1919 — Böl gön Pritimdi güğeteleri sâlh Küg feransındu VeAf devlöner siğiremin Beni Gi | Bönacak muruhhaslara datr izshnt ve #etityğ vermektedir, Evvelce mehtelif Zamanlarda Uüteferrik sirette yazdığınız bü Erirahhaş, lârm isimlerini buraya dercediyoruz | Franke mürefkeitar; SİSE VİRAN ye Barbişe matıfi dorj Kletasne, harlelye mazi. rr ie, Sidlme Piyori; maliyö Bİzeer M. La King, Fransız — Amerikan uma komiseri M.A, İ Mardiyö, sabık iBerlin sefiri Mİ, 34 Kambon, İ Böru sefiri VE Dotasta, müttek ordular başkumandam Mareşal Toş, Asizka murafiialari: Abdik şöle dlimkuru MW. Viön, herlciye hazırı VE. o. bet Lanring, eefeisl Teli miralay Hiyoz, | ösbak Paris sefiri M Vit. İngiltere miirahhalikrı: VE. Tah Görü ni. İ dot, Bonarlar. Bünlardan bella gesi for. Mkmdan bii meban İth dğnücdkler. İtâstemlekdit shmenk esöceal Sinot yahat dehemi Yuta'rit rmirâhlim intiksp edilssogi anlaşılmaktadır. İtalya taurahilsslifı: M. Orlando, Lema. din, Salvogö Râçi, Belçikâ murahhasları: i Martciyo sazını İL. Mapaman, BEKIKS esbali Vatikin sefiri Hivete Vanderveit ve Vamden. Romanya marahhaslırı: M. Bratiyana, Takayımesio, Antonetka . M. Vehizelns; Bâztleri Zâmisn ile durmuş olsa| Turkiyed e masonr- luk nasıl kuruldu? | luk,, adiyle dikkat ve alâka çeken | bir tetkik eseri çikardı. Farmeson- lik nedir? fasliyle Başlıyan ve iki yüz elli yedi sayfa tutan ba ki- İ tap Masonluk ve tarihi bâkkinda malâümat verdikten sonta muhtel:f İmemileketletdeki masonluk teşkilâ tiyle, masonluğun hukuki vaziye- tiyle meşgul ölmakta ve bu arada Türkiyede masonluğun nasıl ku” ruldüğünü, Büşlici masonlara, bü- yük üstatlarâa ve büyük meşrik teşkilâtma sayfalar ayırmaktadır. Bu kitaptan bazı parçalrı ay- nen alıyoruz: Türkiyede farmasonluk R. 8. Föyeti telimi tercümesinden ve başlıca Gaston Marten ile Ansiklope- dinin münasip gördüğüm parçalarından mürekkep olan bu küçük kitapta Türkiye masonluğü bakkında du bira? o mülimat vermek isterdim. Varabildiğim müsbet ve menfi neticeler şunlardır: Türkiyeye masonluk evveli nereden gelmiştir? Fr&hisdey, İelyadın, İs İpanyadan, hatta İngiltereden mi? Masonluk evvelâ, daha düne (O kadir İpayitaht olan İstanbula mı © gelmiştir; İyoksa İzmire, Selâniğe, Berta, Şama| mi? Meçhul! Bu hususta vesikalara ve hatta bir ve- sikaya #iüstenit olarak kanaat vetici bir şey öğrenemedim. Bunlari #öylemek, ispat (etek nie kimseye zarar verebilir, ne de masonluk» ça yasik Bir şey değildir. Bunlerâ dair! sarih bir hakikate varamamış olmamın sebebi büsbütün başkadır. Türkiyede evveli ecnebi mahfilleri a- çıldığı ve Türk niisonluğunün nisbeten uzunci bir #ima Bu mehtillerm ehmde kaldrğr muhakkaktır. Selünikte dört beş denebi mahfili var. dı ve başlarında İspanya; Yunan ve Mal! İyan mahfilleri geliyordu. Türkler de| İbu mahfillere giriyorlardı. İstanbul, İz- İni, Brüt, Adanada dü aşağı yukarı vüziyet bt idi. Cavit Bey İspanya mahfiline mensup- bae Mitat Şükrü Bey; Talât Paşa; Ce-| İmal Paşa, Canbulat Bey, İtalya mahfiline mensuptular. | Haydar Rıfat Bey “Farmason- İyük küçük üstatlarmı azalarını, ide Türkiyede Türkiyöye mahsüs ölârak vücude gelen şimdiki teşekkülün o mem- lekette kendisinden evel #çilmiş, işlemiş vâ çök yakin vakte ve küme £ yübanci Jmahfillerden vaktiyle teşekküllerine dair Görih, ilim namma bü ve bü sevi rialü- matı isteyip zaptetmemiş olmalarından ileri geldiğini zarmederim. Bildiğim Türkiye mâsonluğu teşekkül etmeden evel Türklerden bu tarikatten nasip almak istiyenler veya (o mevkileri, müfuzları ve sair mümasil vasıfları itiba- riyle tarikatçe kendilerine bir vasıta iİs müracâsit ve intisaba icabetleri ihsas & dilerek ve gene dilekte bulunarak giren- ler evvelâ hp birer ecnebi mahfiline inti- İsap etmişlerdir. Türkler tarafından masonluk teşkiline esasan birinei defa bundan aşağı yükün yetmiş sene kadar evel İstanbulda töşeb- büs olunmüştür. Bü hürekettö ittbatçı- İarm sadrüzamlearınden Sat Halim Pi şanım babası Halimi Pâşa da dahildir. Bu hareket ne kadar ciddi idi? Ne yapti? Neden fütüramindı? Meçhul! Malüm o lan Bu hareketin onihâyet öç beş sene içinde söndüğüdür. İstanbuldâ İbrahim isminde (o Birinin daha evel masonluk kurmağa çalıştığı ve Üsküdür cihetinde bir mahfil açtığı rivs- yeti de vardır. Türk masonlüğu teşkili için ikinei te- şebbüs meşrutiyet ilânından sonra 1909 da vuku Bulmuştur. Bu hareketin ba şında Mısırdan gelme Sakakini, Belçikm- dan gelme kont Boble d'Alviyella vardır. Yüksek Dereceli Meclis ve Büyük Maş- rık o sirada tam olarak teşekkül etmiş lerdir. İzmirde, Konyada, Adanada, Bur- sada o zaman bizde olan o Şamda, Selâ* mikte, Berutta mahfiller açılmıştır. Esbak maarif nazi - Münif Püşa ve Dr. Sakalieri vasıtasiyle Sultan OMurat eskiden ecnebi mahfillere intisap etmiş. lerdir. Musa Küzem efendi, Sultan Murad oğlu Setihattin efendi bu son teşkilâttan nesip almişlardır. Türk mason cömiyeti Bügün gizli bir cemiyet değildir. Hükümete Türk Yüks sölmd Cdniyeti ismiyle beyânüsme ven miştir. Hülcümet toşkilâtı, yerini bü büyük âmirlerini ve mabfillerini bep bilir. Dile- diği yaman (Ohesâplerins di bBaltabilir. Mason teşkilâtmda — gizlilik artık sırf kendi dahili işlerine müteallik olarak me- rasim, âyin ve Fömizlerins mürkağir bü- Müninuştur. Bügünün Türk mâsonliğu işte ba 1909 teşekkülünüm devantıdır. Bunları meşrutiyeiten evel Karasu & fendi sırra agâh etmiştir. Birkaç sene dir Rodostâ oturan v6 ilri ay evel Hastala- narak buraya damadınm yanma geldiği-| İni duyduğum ve işlerin içyüzünü en iyi| bineei Hizm gelen sabit Selasik #ebu- İsmi öçsk yürekli Karası efetdinin Beyoğ- lunda eski Bonmarşenin üstünde oturdu- ğuna duyarak, etraflı makimat alabil mek üzere hasta halimde #radım, yirmi İsün kadar evel Avrüpayu gitmiş, , İ Evet, Türkiyede evvelâ ecnebi mak. İfiler uğlmış. Fakat ilk önce İlnhgisi Jazitenişe? Nerede açılrşi? Sörrü ne |relere mam dağılmışt? Ötekiler nerede beiğiadılir? Hangi şehirlete, hasiği tâ rihlerde açıldılır? Türklerden bunlara belli başlı Iimler girdi? Nasıl ve tie za- man girdiler? Memleketin (hayrına ne lişler gördüler? Ne Kadar para toplayıp | nerelere sarfettiler? Ne suretle (| tevsik! ederlerdi? Ecnebiler bizde yeni bir Mağ-| rik açarak m iiğlerlerdi? Burada yük“! sök meclisleri vâr miydı? Yoksa kendi memleketleri maşrıklarına, meelislerine| İbağlı birer #edihfil mi idiler? Hühe Neler| İyaptılar? Bizde meğrutiyet ilânına bun İlavin dolayısiyle bir Hizmetleri (o ölmüş İtidur? Nerelerde; me gibi hizmetleri Jofmuştiur? İ Bu araştırmalarının cevapsız kalmasi: İVaktiğle böyle muhtelif milletler tarâ-| İfihdası muhtelif makfiller açılması, bu milletler her #e kadar Kapitülâsyonlat. dan istifade etseler de istipdat idaresi al. İtimda masonluk o zamanlar gizli bir ce Jeriyet olmak itibariyle padişahın titizlen: diği bir iş olarak defterler, kayıtlar. ve saire tutulmak hususunda mükemmel bir olmadıklarından ve Yüksek Meclis Avrupadaki (o Gtiili gibi masönlarına dörtten başlıyarak 33 dereceye kadar rütbe tevcih eder; Büyük Maşrık ilk üç rütbeyi tensip edebilir. Esas ilk derecedir. Herhangi derece deki mason ister ilk üç dersödden - füm- 4 «, ister yüksek dereceden » felsefi. teşkilâttan bulunsun bu ilk döretideki- lerin ârasma girerler. Küçük derdtede- kiler büyük derecedekilerin toplantılar” na ve hususi merasimlerinde bulunamaz- lar. Her yukarı; deretelilerin ilk derece- lilerin topluntılarmda bulunabilmeleri ot. lari doğrülüğü.. rbötüneie.. fazileld. fedakârlığa aliştermiak, onlara örnek ol- mak içindir. 1923 beynelmilel mason | teşkilâtma Türkiye masonluğu da girmiştir. Yüksek şüra her beş senede bir top- lanır. 1929 da Pariste toplandı. Türki- yedin Sörvet Yesari o Böyülendimii Bu- lunduğunu okuğudumu zannediyordum. Gelecek toplühtr Kübadâ ölacaltır. (Denis sar) Jim Bu alpen | SARAY (Eski Glorya) da Fransızca gözlü Sehfeşeni Bir filmi KAZANOVA Öüiyanlar : IYAN MOSJOUKINE ve JEANNE BÖTEL Gözel kadınlar * seretatlar - Göl Üzerinde ihtrash #tnikler ilâveten: FOX yoran. gel