VAKITıİII Edebi Tefrikası : 73 YA Z A MN MUMU SELAMİ İZZET Ka AE Yavrunun yazdığı eser resimliy- di... Yavru on kâğıt kadar yaz- mıştı ve ikinci sayıfaya (Hakkı Bey!.. Hiç Bey!. in resmini yap- İki resmini yapmıştı. Yavru kübik ressamdı. Hakkı Bey.. Hiç Bey!.. Bir yandan bir de önden resme almıştı. Biri tek gözlü, dört köşe başlı, öteki | iki gözlü müdevver kafalıydı.. Ayak- ları horoz ayağı, Okulaklırı katır kulağıydı.. Resmin altından şu mısra vardı, "Takdim ederim Hakkı bey, Hiç bey. İyi çanak yalar köpek değil, piç bey. Ondan sonra, Hakkı Bey... Hiç Bey!... “Güzeller güzeli, Hanım- — Ne o, susuyorsun? l lan m daha 1 Neye efendiyi dansa kaldırıyordu.. ML Se Ss bir telli. Ve Hakkı Bey... Hiç Bey!. “Gü- fim 'yarsu Baş başa yemek “ürü | zeller güzeli, | Hanrmefendiyle sonra beraber sinemaya gideriz .. gezmeğe gidiyordu. Adalara Bi- Bu gece biribirimizden ayırılma- diyorlardı. Boğaza gidiyorlardı. yız... Memnun musun?, Plâjlarda beraber denize Hi ape — Çok... lardı.. x “Güzel Yarrunun yüzü güldü, gözleri-| Camların altnda, “Güzeller min öld Set Ed Büzeli,, hanımefendi, Hakkı bey.. nin işi güldü.. Annesinin dediği Hiç » di. gibi, ne olsa erkekti: R — Gidip lokantada yemek yi- | Yordu. Hakkı bey.. Hiç bey.. yelim.. Kırmızı mantonu giy. “Güzeller güzeli, hanımefendinin * —— Peki. saçlarını okşıyordu.. Vadetti. O anda hiyretler için- | o Ve sonra... de kalmış, aynı zamanda da oğlu- | o Ve sonra, daha neler yaptıkları- na hayran olmuştu. nı Yavru sinemada görmüştü. Ö- till püşmenin ne demek olduğunu bi- Bunun üzerine Yavru odasıma | liyordu... gitti. İşte böyle, on kâğıt yazıp'idel- iL Tarih vazifemi vanacağrm.. Yavru, kendi boyuna göre ko- caman masasının yanına oturdu. Bir müddet düşündü. Sonra, bir deste kâğıt aldı.. Bu deste kâğıdm üstüne yazıl mış iki isim, biraz evvel nazarı dikkatini celbelmiş ve annesinin karşısına ( dikilmişti. Bu isim, Dha da yazacaktı, Cemiyetlerde .. Adaları güzelleş- . .. tirmek için.. Ada çamlıklarını muhafaza o cemiyeti namı altındaki çemiyet bu kerre Adalar kaymakamı Reşat beyin tabii aza olarak idare heyetine girmesi üzerine faaliyete geçerek ismini “Adaları güzelleştirme cemiyeti,, ne tebdil etmiş ve İstanbul be. lediye reisi Muhittin beyin hâmi reisliği altnda Emin Âli, belediye reis muavini Nuri, Avukat Haydar, Kâzm .Şinası, anda kimine Terini kilip, ia şiirini <emiyetle belediye yapacaktır. Güzel ve ilk iş olarak Yürük Ali mevkiine asri bir plâj yapılacaktır. Otel ve pansiyonlar sıkı bir kontrola tâbi tutulacak ücretler belediye tarafmdan tayin edilecektir. Yolların bozuk olan yerleri tamir ettiri- lecek, hamal ve arabacıların yeknesak bir şekilde giyinmeleri mecburi tatula- caktır. Tur yoluna her beş yüz metrede Turing klüp, seyyah celbi maeğitemel olan yerlerde muntazam ve devamlı pro- /hangi bir şehrinden gelmek iştiyen bir seyyah İstanbula müvasalatından evvel, Turing klüp vasıtasiyle kendisine lâzım olan pansiyonu kiralıyabilecektir. Cemiyet şimdiki halde güzelleştirme işine yirmi bin lira tahsis etmiştir. Bele- diye de bütçesine münasip bir miktar tahsisat koyacaktır, Faaliyetiyle tanınmış olan kaymakam Reşat beyin, uzun zamandanberi tasav- vur edildiği halde tatbik mevkine kona- miyan adaları güzelleştirme işlerini de i) siçok acıklı bir haldi. Kâtibi mes'- mesafeleri gösterir levhalar ve kanape) dır, tali 5—VAKIT 1 ŞUBAT 1934 UMUMI HARPTEem Teşkilâtı Mahsusa Lr KA VAKIT'ın yeni Tefrikası : 89 Yazan: A. MiL Musademeler muhareb şeklini almıştı .. lamıyacağından ve ancak sül zamanmda kabil olabil, bu husustaki kırarım bir an € iş'arı rica olunmuştu. Bu meseleye dair Erzuruma çe kilen telgrafnameden bir sonra, 16 şubat tarihinde ( vin) cephesinde © vaziyet şu m kezdeydi: Acıclma taraflarında baş i müsademeler hakikaten ciddi b muharebe şeklini almıştı. mehtaplı idi. İki taraf makta devam ediyordu. | Bey bizzat müsademe mahalli gitmiyerek Ahmet Bey müfrej hi müsademe mahalline gönderi mişti. Fakat aradan € geçtiği halde vaziyet hakkında hik bir rapor alınamıyordu. müsade me eden alayın vazülceyş cephesi uzun olduğundan ovebu vakit ve zamanında rapor alma madığından Halit Bey telefo merkezinden ayrılamıyordu. Yalnız Acıelma ve Berta cihet lerinden perakende O olarak ri gelen efrat oradaki müfrezeleris mizin bozulduğunu söylüyor! dl «a zalai, i lna ÖN, siir kac ğülei dü elli sarma anlatmalı idi? Düşmanım mütema- | ditaarruzu karşısmda: kumanda işinin bile lâyıkile halledilememe- ul bey bu halin neye müncer olaca- ! ğını düşünürken hudut civarındaki köyde üçüncü gün dahi doğmuştu. Oartık kendi kendine bir karar vermek üzere idi. Bu esnada Neil Bey kendisini telefona çağırarak demişti kiz — “Şimdi Rıza Beyle konuştum. Senden bahsettik ve hakkımda ver- diğimiz kararda mutabık kaldık. Artık senin buraya gelmen icap e diyor, Çünkü sana ihtiyacımız var. | GL inik rd m alam ei pl Kâtibi mes'ul bey bu emri alın- ca: — “O halde bügün Arhaviye hareket ediyorum!,, demiş ve hay- vanma binerek ve maiyetini de! beraberine alarak “(Arhavi) ye doğru hareket etmişti. Bu esnada Artvin cephesinde hiç bir tebeddül olmamıştı. Yalnız şubatın on beşinci günü küçük bir keşif kolu müsademesi olmuştu. Artvin karargâhı (Stange) bey- den haber alamıyordu. o Onunla beraber hareket eden Hafız Süley- Halbuki o ciyardan gelmekte © lan köylüler müfrezemiz O bitmemişti.. Müellifin henüz içi doluydu.. Hissiyatnı boşaltma- mıştı.. Yavru on birinci kâğıdı al- muvaffakıyetle başaracağını ümit ede riz, man Efendi (Stange) © alayının oz y Murgul — Arhavi hattını müda- İ sp öU > “a faa etmekte olduğu bildiriliyor. | 'aİmdan gönderilen takviye du. Teşkilât mahsusa © emrinde | âsının gelmesi üzerine Ob > dı ve duraladı. Oraya babası bir satır yazmış- tı. Perteyin yazısmı tanıdı ve o- “Aferin meslektaş! Her kadı. | nın bir “Hiç, beyi vardır... Bizim bu kendi yazısiyle yazılmımış o- lan isim onu alt üst etmiştir. Bu isim, annesini itham etmesine s€- ehe bep olmuştu... . Kendi yazdıklarını bir daha 0- kudu, Hakkı Bey!.. Hiç beyle Yavru bu Hakkı Beyi, bu Hiç beyi yeni tanıyordu Bu adam, © nun zihninde tebellür etmişti. Bu, yirmi yaşında bir gençti. Arida| neye olmasm?..., , Babası, gene yoktu. Bir hafta. €ve gelmiyordu... Onun aşkını ve kıskançlığını müdafaa etmesi İşte bunu yapıyordu. O gün daha fazla yazamadı ... mesi sesleniyordu: — Yavru, saat yedi oldu, hay. sırada gelip annesini alıyor, dan! Romanın (kâğıtlarını, mektep ssdilen, içilen yerle götürüyordu.. | defterlerinin srasına sakladı, he- O yerler, ki insan gelince lâ. | men elbise değiştirdi, ellerine, yü. kay? ve yorgun olur, . —. züne, başma yarım şişe kolonya Yavru bu genci görüyordu. sürdü: z pantalonlu, kısa ceketli, kalm | — Geliyorum anne... stonlu, bardan bara koşan, SW) Fakat annesi © sabirsrzlenmiş, erki giden, ün 7. evvel gelmişti.. Odayâ gir- ri çıkarmağı çi vee budala, her söze © gülecek ve her Sözünde durmuştu... Kırmızı rn gülecekler znnede- , | Mantosunu giymişti... Fakat inci- cahil, bütün meziyeti | hi tuvaletini çıkarmıştı.. Beyaz bir dansında ve süppe i tuvaletle, âdeta bir genç kız ol toplıyanlardın biriydi. , muştu... Geçtikleri yerde, erkek- Bu tipler, seri halinde, bir fab- | lerin gözü üzerinde N rika mali gibi ,salonlarda dolaşan gel. tufeylilerdi. İşte Hakkı Bey... Örk di HİÇ bez Kamlardan biriydi. — © ve hiddet ha!.. Alar. E bedeğiskin: Mükemmeli... Hiç diyecek yok! 1 ye a | Bu fani dünyada çinsan neler 'Ne güzel dansediyor.,, derdi. | gö- ue in Mr rüyor neler!... Öfke ve hiddet! ... YE YEEEMER © | Hem de sen öfkelenip hiddetleni- gi gin lime lime edecek, bir Eğer bir kelime daha 5 ai boğacaktı söylersen, bu sefer başımı alıp gi- erk an eli kolu bağlan- | derim ve bir daha gelmem!,, Pey- e er üstüne | mant.... Sana sesimi duyurmak m rılmış ydı, gözlerini oyar- için oparlörle mi , (Devamı var) —— — Çukulata hırsızları Tekirdığ, (Hususi) — Şehri- mizde tuhaf bir hırsızlık vakası olmuştur. Ayım 28 inci Pazar ge- cesi Varnalı Rüştü Efendinin bak- kaliye mağazasma iki sabıkalı ça tıyı açmak suretile girerek çikola- ta paketlerini toplamağa başla” mışlar ve bu esnada oradan ge- çen bekçi tarafından görülmüşler- dir. Zabıta vaziyetten haberdar edil miş, o aralık sinemadan çıkan halk ta mağazanm etrafını sarmış lardır.. Yakalanacaklarını anlı- yan çikolata meraklısı hırsızlar ellerindeki paketleri bırakmışlar, kimse görmeden, bacadan Rüştü Efendinin mağazası yanındaki Mustafa Efendinin elbiseci dük. kânma girmişler ve kumaş kırpın tılarmı üzerlerine örterek yatıp saklanmışlardır. Mağazada yapı- lan araştırmada hırsızlar buluna- maymca Mustafa efendile bera- ber elbiseci dükkânma giren za- bıta memurları ağızların tağlı bo zulan bu hırsızları kumaş parça ları altından çıkararak yakılamış- lardır. AE İğ e Na İM | DAVETLER | Askerlik işleri Üsküdr Askerlik Şubesinden: Şubemizin mıntakasına mensup 324, 325 doğumlulardan o kıtada hizmet ederek sakata ayrılmış ©- lanlarla askerlik meclisinde veya hastanelerde sakata tefrik edilmiş bulunanların nüfus hüviyet cüzda- konuşayım... | 7! ve fotograflarile şubeye müra- | karg: ali bazı toplar varsa da mermileri bulunmadığından bunlardan isti- ; fade edilemiyordu. Teşkilâtı mah. ! suşa (Kuvars Han) da top koşum. ları bulmuştu. Mevcut süvari hay. vanları toplara koşularak mermi- tekrar geri alındığını iddia yorlardı.. Bu kararsız vaziyet karşısında kumandan Halit Bey 130 mevcut lu bir kuvvetle Acrelmaya h etmeğe karar vermişti. lerin vusulünde toplardan iştifa- de edilmesi düşünülüyordu. por gelmiyecek olursa © Artvinde iğ Teşkilâtı mahsusanın alay ku- beklemiyerek oraya koşacaklardısiii mandanı Halit Bey idi. O günlerde 3 Halit Beyin düşüncesi şuydu: Gele ver ir de “Hopanın Ruslar tarafından Yeki EE ici zapt ve işgali üzerine Hopa cihet- | el libeliğe Si Kana tedi BE. lerine gönderilen nizamiye kuv- | d v . F vetinin oradan ayrılması Artvinin kat be Sene ea ği kli ED De DİLO dek cephaneye mütavakkıftı. meyı ve vaziyeti bildiren bir ; i len rk Mit aa Stange bey Artvinden ayrılırken faa tertibatı alınacaksa da düşma- yalnız on sekiz (sandık cephane bırakark hareket (o etmişti. Bu. kadarcık cephane kifayet edemi- | yeceği için Erzurumda bulunan doktor Bahaettin Şekir Beye mü- racaatla serian cephane gönderil- mesi rica olunmuştu. Esasen Art- vinde yalnız yedi sandık alıkonu- larak 18 sandığın on biri ileri kı- 7 taata gönderilmişti, j Bu aralık müsademe mahallinde | bulunan Ahmet beyden beklenilen rapor gelmişti. Bu Tapora nazaran düşman (Şavşet) yolunu kesmişti, Ahmet Bey Obicalada düşmana» rasına girmişti, Obiçala içinde kas lan Kemal Beyle Ahmet Beyin ir. i #batları gayri mümkün bir hale gelmişti. Ruslar Obicala karşısın- : da bulunuyorlardı. Rapor gelince bu vaziyeti düzeltmek üzere ku: mandan Halit B, hemen müsade- me mahalline hareket etmişti. Fas kat Halit Beyin oraya muvasaleti vaziyeti değişti işti,” | nın faik kuvvetleri ve top ve mit- ralyözleri karşısında uzu müddet mukavemet tabii kabil olamıya- caktır. ; Şayet bir iki gün içinde başka bir kuvvet gönderilmez ve (Stan- ge) beyin alayı geri ogelmezse Artvinin de düşman eline geçme- si şüphesizdir. Ancak, Artvinden çekildikten son- | ra orada kılacak olan islâm ahali | Ruslar ve ermeniler ( tarafından fenalık yapılmamasını o temin et- | mek için Artvinde bulunan erme- | ni katolik ahıliden ileri gelenleri- nin ve ailelerinin kalabalık olan erkeklerle rüesanın rehin olarak bir an evvel dahile sevki İözım- dır.,, Halit Beyin bu noktai nazarı Erzuruma bildirilerek oradan mu: | vafakat cevabı istenilmiş ve Art- vinden ric'at edilecek olursa ric'at aşalığı arasında adam toplat- biracak ve sevketmek mürkün ©- |