. iğ di © Jadı.. Artık ayakla tırmanmak lâzmde. ger. zirveye “çıkan ilik üç! N b > ii. Ni k GE sekin Kastslnoyu indirmek için hir) Jest gelebilir. Çocuk kabul edil- ardi yaptık. Ger sandığı eğeledik,| MEZ. N vi AŞ A MM A EO YE — 10—VAKIT 1 ŞUBAT 1934 Ulu dağda bir hafta.. “Aşağıya bağırıyoruz: Rarara.. Rerere. Galatasaray.. Galatasaray cim bom bom ... ,, — © Galatasaray Galatasaray cim bom bim!..| Pazar : | Kânunusani: Yeni senenin birinci günü.. 8 kişi otel- den çıktı, yüksek tepelere doğru turma- niyoruz. Antrenör Her Abraham küçük kafileyi idare ediyor. Evvelâ güzel bir tenezzühle başlıyan bu çıkış, yükseldikçe tehlikeli ve heyecanlı olmıya başladı. Kafile parçalanmıya, aradaki mesafeler büyümeye başladı.. Çıkıyoruz, mütema- diyen çıkıyoruz... Hedef ilerde, yukarda. Heybetli zirve... Otelden ayrıldıktan 4| saat sonra 2400 metredeyiz.. Orada kü- çük bir yaylâ var.. güneş banyosu alı- yoruz.. Antrenör bundan sonras: için mes'uliyet kabul etmiyeceğini, ve zirve- ye çikmak istiyenleri serbest bıraktığını söyledi... Ahmet, Bülent, Eskinazi ve ben gene yukarı doğru gidiyoruz. Yu- karı bakıyorum: Dimdik... aşağısı uçu- rum... Çam ormanları bir gölge gibi... En gerideyim.. Arkadaşlarıma yetiş- tim. İstikameti tayin ederek onların ta- mamiyle aksine doğru tırmanmıya baş- ladım. Bu cihet lodosa nazır olduğundan karlar daha yumuşak ve skiler daha iyi tarmanıyordu.. Gayet yavaş çıkıyorum... Çünkü yükseldikçe buz tutmuş srtlar- dan aşağı yuvarlanmak bir ayak sürçme- sine, yahut bastığım yerin kayıvermesine bağlı. Sık sık duruyorum, bir iki saniye ne- fes alıyorum... Bu kıvrıla kıvrıla çıkış oldukça yorucu biraz sonra Eskinazi 30 metre arkamda gördüm.. Bülent ters bir istikamete giderek (büyük bir mesafe kaybetmişti... Zirveye kırk elli metre ka- Ta skiler tutmamaya, aşağı kaymıya baş- Skileri çıkardım, sapladım, ikiye ön ka- la zirredeyim.. O vakit dönüp aşağıya bakıyorum... Antrenör ve aşağıda kalan- Jar karda bir benek gibi. Onlara işaret > ediyorum. Cevap veriyorlar. Biraz sonra zirvede üç kişiyiz. Ahmet aşağı dön- Eğim apyonuk.. Körarir eriri Cevap veriyorlar... Zirvede şahane bir| manzara var.. Berrak bir havada İstan- bulu görmek mümkün". İniş büyük bir zevk... Beş saatte çık- tığım yeri tam 35 dakikada indiğimi söylersem sürat hakkında hir fikir ver. miş olabilirim. Pazartesi: Bugün otel civarında ufak gezmeler ve istirahat. Mühendis Refet dünmeyi öğrendi.. Muvazenesini kaybedince ken- disini öyle biçimli karın içine bırakıyor ki, seyrine doyum olmuyor. Hastalar ikileşti.. Mösyö (Scotte) unda ayağı burkuldu.. Madam © Kastelno ile karşı karşıya kompres yaparlarken (kapıya! Uludağ hastanesi diye bir levha asmak alıma geliyor.. Akşam oteldeki bütün lâmbalar madam Kastelnonun odasında miting aktettiler.. Çünkü briç oynıyaca- jr... Bülent köğit atarken ikide birde kendini unutuyor, malül gazilerin aya- ğina dokunuyor, ve onlara bağırıyor... 2 kânunusani salı: Hava bozdu. Bugün mühendis Refet, | meşhur konserveci İhsan, Ekrem, Rüştü ve Eskinazi Her Abrahamın refakatinde Uludağ ve civarındaki köylülerin İsa namını verdikleri Guieollot ve san'at metktebi muallimi ve Ekrem dün gece otele geldiler Madam Skoat (Güisllet)! nun geniş ve siyah şapkasına, al mendi- line ve sakalına bayıldı. Mendille şap- kayı satın almak istiyor ama bir türlü 60- ramıyor.. Öğleyin Bursadan sekiz kişilik bir ka- file geldi.. Arada tanıdıklar var.. Süley- maniyenin eski futbolcülerinden Salâhat-' tin, bu kafileyi idare eden Nihat, Bursa Jdamın #kilerini taktık.. Vidaları nereden buldağumuzu O söyliyemiyeceğim.. Otel sahibi aleyhime tahribat davası açabilir!| Saat üçte bir çift katırın çektiği ve bir de sürücünün idaresindeki kızağın üze“ rine yerleşen madam Kastelno otelden ayrılıyor ve tam beş saatte Karabelin imdat evine vâsl oluyor. Katırları nere- de bulduğumuzu söylemiyeceğim.. Yal nız, kızağı çekmek için Bülentle benim hayli zahmet çektiğimizi, oarkada da (Guiollet) mun dümen tutmak ve mada mın aşağı yuvarlanmaması için sakalın hayli terlediğini kaydedeyim. Kızak ve madam Kastelno beş defa devrildi, fa- kat bu devrilmelerin hepsi de uçurumun aksi istikametinde olduğu için vakit kaybetmekten başka bir ziyan vermedi. Yolda başka bir Bursalı kafileye rasge- liyoruz.. Aralarında gazeteci Musa bey, olgun ve sempatik Saim beyle her dü- şüşte (Enişte bey) diye feryadı basan sevimli baldızı Muzaffer hanım var. İm- dat evinde madamı bekçinin sicak odasi» na ve. karısının yedi ihtimamna tevdi ediyoruz. Yemek yiyoruz. Ve gecenin dokuzunda gene yola çıkıyoruz. Tam iki saat 50 dakikada oteldeyiz ki, beş saat kızak çekmiş insanlar işin mükemmel bir derece.. Her halde katırların rekoru kı- rılmıştır. 4 Perşembe: Bursaya avdet. İstanbuldan on kişi olarak çıkan kafileden yontula yontuöa! dört kişi kaldık.. (Scott) lar Bülent ve ben. Hafif kar yağıyor ve rüzgâr var- Sırtımda müthiş yüklü çantaya rağmen bizim için bu bir eğlence. Bülent ve ma- dam Skot ile gevezelik ede ede güzel sırtların, ormanların, dereciklerin arasın. dan süzüle süzüle inmek ne güzel olu- yor. Karabelinde bir saat istirahat ve yemek.. Orada karlar erimiş.. İki ata €ş- yalarımızı yüklüyoruz. Mösyö Skotun ayağı ağrıyor, o da atta., Kestirme yol- dan iniyoruz... Buraları müthiş çamur ve taşlık.. Fakat manzara © kadar güzel ki insan zahmetini unutuyor. Akşam sırtlardan inerken aşağıda kan dilleri yanan minareleriyle Bursayı gö rüyoruz... Hemen otele, oradan kaplıca» ya ve hasret kaldığımız medeni yemek, lere koşuyoruz. İnsana tuhaf geliyor... Koca Bursada içki verilen bir lokanta da yak. Kaplıcada kaynar suda gevşiyen ve mahmurlaşan Mösyö © (Seotte) un 6-7 havlunun altında sağa sola gönderdiği tebessümleri unutamıyacağım. o Geçen hafta cuma gecesini Luca palasta geçir. miştik.. Şimdi gene ayni odada duvarda ki bir yazıyı bilmece halleder gibi bakı. yoruz.. (Cuma günleri zil çalmaz, adam yoktur)... Ben buna mana vermekten vazgeçtim. 5 cuma: Kuzu kuzü İstanbula döndüğümüzü yaz. maktan başka anlatacak bir şey kalma. dr. Dağcılar Uludağda bayram için birbiri. lerine randevu verdiler... Bu satırları ya- zarken uzaktan Bursanın pembe ve ma- vi dağlarına bakıyorum ve sırtımda bir jşanta ağırlığı hissederek pirelenir gibi! nenin meclisle bir temas eder et- oluyorum. Geçen sene de söylemiştik, gene de söylüyorum!.. Yapılacak en mühim şey Uludağ ote- linde iyi yiyecek © bulundurmaktır. Bu! rin hayalinden bir hammalın şekli silin. sin, Vedat Abut Konferans Halkevinden: 2 — 2 — 934 cu- ma günü akşamı saat 20,30 da e- nin en İyi ski yapanı. Atletik yapılı, da- yanıklı ve Fransada uzun müddet ski yapmış. Kafileyi dağa çıkaracak reis) ro Edebiyatı) mız hakkında bir | konferans verilecek ve temsil şu-! “Cİ bemiz tarafından (Köyün Namu- sv) piyesi temsil edilecektir. İsti- böyle olmalı!.. Çarşamba: © Sabshleyin Ekrem Guiollot Bülent w 5 Altına ma- zi İİ “fik Ahmet Bey tarafmdan (Tiyat- Gali i sebep olacağını söylüyor. suretle Türkiyede ski yapmak istiyenle-| dir. İ duğunu takdir etmektedir. vimizin, Tepebaşı Meşrutiyet cad- | desindeki, Beyoğlu kısmında Re: | Fransada |Arnavutlukileltalya ara- Yeni kabineninde mevkii pek sağlam değil . Paris, (A.A.) — Reisicümhura kabine arkadaşlarını takdimden sonra Elysee sarayından çıkan M. sına karakedi mi giriyor? Arnavut kabinesinin çekileceği ve yerine Balkan devletleri istikametini takip edecek bir kabine Daladier, matbuata şu beyanatta geçeceği söyleniyor bulunmşutr: m “Grupların muayyen nisbetleri-| o Belgratta çıkan Palitika gazete. | kuvvetlendiği görülmekte bulun ni ve şahısların kavgalarile meş- gul olmadım. Ben otoritenin ve eümhuriyetin kalkınmasını temin edecek bir hükümet teşkil etmek istedim. Şiddetli hareketlere ve efkârı umumiye ile birlikte aydın- latmağa istediğimz memleketi ka- rıştıran yanlışlıklara nihayet ver- mek lâzımdır.,, Paris, 3i (A.A.) — Oeuvre ga“ zetesi yazıyor: “Eğer M. Daladiye kendisinden beklenilen ve kendisinden tama- mile istediği bir şekilde kabineyi teşkil edemediyse kabahat parlâ” mento entrikalarma aittir. Şimdi or tada bir mesele vardır: M. Daladier kabineyi yaptı, f8- kat ne Yapacak?,, Oeuvre'ün bu cümleleri merkez ve sol merkez matbuatının fikirle" rini aldıkça iyi hulâsa etmektedir. Bu matbuat efkârı umumiye ile müttefikkan, yeni kabinenin ümit edilen ve M. Daladier'nin tasavvur ettiği kabine olmadığını bildirmek. tedir, Matin gazetesi şunları yazıyor: “Hükümet reisi olarak kuvvetli bir şahsiyet “Elyse,, den çıkarken kuvvetli bir beyanat, M. Pietri'nin maliyeye gelişi efkârı umumiyeyi temin edecek unsurlardır.,, Le Journal gazetesi kabinenin sosyalistler tarafından kırılmaz bir. muhalefete uğrıyacağı, yeni 80s- yalistlerin ihtiyatkârane intizar va. ziyetinde kalacakları radikal 405- yalistlerin tasvibinin tadil edilece- ğini zira M, Heriyot ile M. Chau- temp nüfuzu altmda kalacaklarını yazmaktadır. Gazete diyor ki: “Her hangi başka vaziyette kabine mahküm o- lurdu. Fakat şimdi, mecliste peşi- nen yapacakları manidar hareket. lerle yaşıyabilir. Hiç > sekingen olmıyan dürüstlüğü ile M. Daladi- er'nin böyle hareketler Yapmağa kadir olduğu malümdur Ve ka- bine ilk içtimamda bunları düşün- müştür. Reis kuvvetle ve açıktan açığa aydınlığa doğru Yürürse pe- sindeki kalabalığın ne ehemimyeti kalır.,, “Populaire,, gazetesi de bu ka- binenin bir şahsiyetler kabinesi de- gil, fakat bir tek şahsiyet kabine- si olduğunu kaydediyor. Gazete, sosyalistlerin M. Dala- diye'ye düşmanlıkların bu kabi- mez yaşıyamaz bir hale gelmesine Sağların muhalefeti de şiddetli- “Echo de Paris, , “Figaro,, bu kabinenin yaşıyabilecek bir kabine olmadığını yazmaktadır. Bununla beraber “Ordre,, gaze- tesi M. Daladier'in bu ilk muhalif cereyanı aşabilecek kabiliyette ol- Staviski meselesi Paris, 3I(A.A,) — Bugünden itibaren adliye ve dahiliye nazır- ları Staviski meselesi o dosyelerini kendi sahalarında tetkik edecekler ve saat 17 de derhal kabili tatbik tedbirler hakkında M. Daladier ile görüşeceklerdir. Şimdilik muvakkaten serbest do laşan bazı maznunların bugün tev- sine Tirana'dan bildiriliyor; “Arnavutluk ile İtalya arasın» daki münasebetlerin normal bir şekle sokulması hususunda ki hü. kümet arasında bugüne kadar ce- reyan eden müzakereler (o müspet bir netice vermemiştir. Bir taraftan İtalyanın, diğer ta> raftan da Arnavut milliyetperver- lerinin şiddetli tazyiki arasında ka- lan Arnavutluk para işlerinde İtal- yaya bağlılıktan kurtulmak için en cezri tedbirlere baş vurmaktadır. Bu sahada bütçenin milli varlıklar- la müvazene haline getirilmesi işi nihayete erişmektedir. Yeni büt- çe 18 milyon altin franktan ibaret olacak ve devletin en âmeli ihtiyaç larına tekabül edecektir. Arnavutluk ordusu o kadroları hakikaten memleketin ihtiyaçların dan fazla idi. “Buna rağmen büt- çede yapılan kesilmeler ordu kad- rolarını fevkalâde müteessir ede cektir. Diğer taraftan (muallim ecnebi zabitlerin sayısı oldukça a- zaltılmıştır. Arnavutluk hizmetin" deki bir çok zabitlerin vazifesine nihayet verilmiş ve son günlerde İtalyaya aleyhtar olan cereyanm muştur. Nitekim iyi haberler alan mah- fellerin verdikleri malümata göre “Arnavut kabinesi istifa edecek ve bunun yerine, Balkan devletleri is- tikametini takip edecek bir kabi- ne geçecektir. Her halde müstak- bel Arnavut kabinesi tam mânasi- le milli mahiyette olacak ve milli varlık eserini ikmal edecektir. Bu yazıda o Arnavutluk ile Yu- goslavya arasmdaki münasebetler ve ticari temaslar « anlatıldıktan sonra deniliyor ki: “.... Aravutluktaki İtalyan mekteplerinin. millileştirilmesi, İ- talyan ozabitan ve * muallim- lerine işten el çektirilmesi, İtalya- nın her sene Arnavutluğa vetdi- ği 10 milyon altın farnklık istikra- zın kesilmesi, Yugoslavya ile yapı- lan son ticaret anlaşması hâdisele- ri Arnavutluğun yeni bir istikamet almak üezere olduğunu göster mektedir. Fakat Arnavutlukta yapılan tahkimat işlerindeki İtal- yan heyeti henüz yerindedir ve Ti- rana ile Roma arasındaki müzake- re henüz bitmemiştir.,, a İİ İİİ e RL İİ İİİ LİLLE a Almanya - Polonya -misakı etrafında. Belgratta çıkan “Politika,, gazetesi, |Alman gazetelerine göre Polonya bu mi: Almanya ile Polonya arasnda yapılan|sakı imza etmeki Fransız siyaset siste- son “ademi tecavüz misakı,, hakkında|minden oldukça ayrılmakta ve Hitlerin, Berlin muhabirinden aldığı tafsilâtı “za-| üçüncü bir şahsın müdahalesi ve millet- İmanımizım en büyük siyasi sansasyonu,,|ler cemiyetinin tavassutu olmadan anlaş- başlığı altında neşretmektedir. ma sistemini kabul etmektedir. Misak Bu tafsilâta Almanya matbuatı mündericatınm böyle anszın ilân edilme- eriyerek sevinçle karşıla. |si, Alman inlelâbınm yıl dönümü mü makta ve bunut Yeni alman harici siyaşe-) masebetile Hitlerin Reichatag'da söyli- tinin ilk büyük muvaffak:eyti diye tav-|yeceği büyük mutukta, harici siyasette sif etmektedir. Alman gazeteleri, 1928)büvük bir hadiseden bahsedebilmesi ar» Kellogg misaki mediöllerine tevfikan ya- | zusundan ileri gelmiştir. pılmış olmasına rağmen bunu, Almanya-| Yeni misak mündericatıma göre iki nın bütün kalbi ile istediği, milletler c8-İmemleket arasında | halledilmemiş bulu- İmiyetinden kurtuluşun bir tecellisi ad-| nan bütün £ siyasi, iktisadi ve içtimai 'detmekte ve Almanyanm Polonya İle|mahiyette meseleler doğrudan doğruya böyle ani bir surette anlaşmasını kimse|iki hükümet arasmda müzakere edilecek- beklemediğinden mitakı “zamanımızın |tir. İki taraf, dikenli meselelerin hallin- 'en büyük siyasi sansasyonu,, diye tavsif |de harbe kalkışmamayı taahhüt etmekte» ylemektedirler. iğ dirler. İhtilâflı bir mesele hakkında an- “Politika, muhabiri diyor ki: yi m TE ine e. EN ye wi “Almanlar, Polonya koridoru mesele-| göre beynelmilel kuvvetlerden birinin si Almanyaya karşı bir tahrik addediyor| ve hele milletler cemiyetinin bakemliği- ve hudutlarn tasbihi işini milliyetçi Al-İne katiyyen müracaat olunamıyacak- manyanm başlıca gyesi telâkki ediyor- gır, lardı. v Berlin matbuatı, Almanyanın, bu son Polonya - Almanya misak: ile bu yara|misak seklinde her devletle misak ak- tedavi edilmiş değilse de on sene İçin İtine hazır bulunduğunu ve Almanya - muvakkat surette teskin olunmuştur.| Polonya misakinin bu sahada bir İstinat Almanya matbumtı misakı, yeni ve sakin |noktası olmak istendiğini iş İbir Avrupa vücuda getirilmesi hususun-| Fransa hariciye nazırı Polonya - Al- da temel taşı olarak göstermekte ve ge manya misakı hakkında beyanatta bulu- rek Polonya ve gerek Almanya için bir narak demiştir kiz çok faydalar vereceğini yazmaktadırlar:| “— Bu suretle bir çok meseleler mü- vmusuımsassomanaussaİsalemet yoluyla halledilmekte, Almanya kifleri muhtemeldir. i ri arasında iyi münasebetler iye ve polis olunmakta, olbaptaki beyannamede, e Ma lna,, buüne kadar deruhte edilmiş bulunan gene a X taahhütlere kat'i olarak hürmet edilece- caktır. ği ve binmetice, yalnız Polonya ile ara- Nihayet hükümet nizamname muzda mevcut o taahhütlere deki, eyni komisyonunca ve düşünülen muh- (Zamanda Lokarnoda imzalanan Almanya İt bii ği i Polonya hakem misakı ahkâmına ve Po- telit bir tahkikat komisyonu yapıl- m Mi masını kabul edecektir. Mep estniyeli vd al ER Diğer taraftan kabine, pek ya- naklinin kında geniş mikyasta bir vergi ta- yet edileceği, kat'iyetle beyan olundu- dilâtı düşünmektedir. ğundan, nasıl olur da bu misaktan mem- nun olmam?.,, M. Daladier cumartesi akşamı programı hakkında radyo ile neş- M. Paul Boncour, misak için iki dev- let arasında cereyan etmiş olan müzake- redilecek bir nutuk söylemeğe ha- zırlanmaktadır. relerden Polonya tarafından dostane bir surette haberdar edilmiş bulunduğunu. idm ee e