© yee-vel görüşmüşlerdi. Omuz silk © leme odasında, ay Pembe Doktorun bekleme odasına, et- | Pafına bakmadan girdi. marki yerine oturdu. Bir masanın başında iki koltuk vardı. Masa- nın ortasında penbe abajürlü bir| Tömba duruyordu. Nazım Vecihi| her zaman bu koltuklardan birine otururdu. Gene oraya oturdu. Mü- | temadiyen, tekrar tekrar Yep, u okuyordu. Bu mektubu bu sabah almıştı. Bu mektubu ona on senedenberi | berabör yaşadıkları kadın yazıyor» | du. Hayır, şimdi iyice hesap etti. | Tam on üç buçuk sene beraber ya samışlardı.... oOOn üç buçuk sene sonrâ, kadm, o sevdiği kadm, bu| münasebata nihayet veriyordu.. Mektuba öyle dalırıştı, ki ya-| nmdaki koltukta bir kadının otur | duğunu fark bile etmedi... Esasen | aradaki penbe abajür yüzünün ya rısmı saklıyordu. “mek» | Nâzım Vecihi kimseyle meşgul | olacak halde değildi... Kadına şöy le bir yan göz fırlattı, gene mek- tubuna daldı. Ön üç buçuk sene!.. Bu dile kolaydır ve böyle bir münasebeti kesip atmak kolay de | ildir. İnsanın muhakkak, ki kalbi| #ızlar.., Bir aralık muayene odasmın ka- pısı açıldı, bir hasta çıktı, kadın girdi. Bir çeyrek sonra da kadın çıktı doktor Nazım Vecihiyi çağırdı. Nazım odaya'girince; doktor gü Tümsedi: — Yamansın, dedi, burdan çıka Mı gördün mü? — Ne olmuş? — Odama öyle bir giriş girdi, ki #vvelâ seni sordu. Nazım Bey de-! ğil mi? dedi. Evet dedim. Az kal | © sın ağlıyacaktı. İki sene evvel bir © dost ziyafetinde yanyana yemek © yemişsiniz... Seni çok beğenmiş, o- | nunla çok konuşmuşsun. “Gördü de tanrmaâdr...,, dedi ve ağlıyacak gibi: “Doktor, bu kadar çok mu değiştim?,, diye inledi. Hayatin ne garip cilveleri var dır? Buiki mahlükta da aynı endi- İ ürden göremedim... Siz harukulâ | beeklerim var... İ buluşamıyacaktı. şe vardı. İkiside ihtiyarlıktan, ih tiyarlamaktan korkuyorlardı, i Nazımın ayrıldığı kadm ken-| disidön on yaş gençti... Her zaman | karsısında bulunduğu için, Nazı | mm ihtiyarladığını görmüştü. . Bu kadın ise, iki sene evvel görüştüğü | bir erkeğin kendisini tanrmaması- nr, ihtiyarladığına hamletmişti. Nazım $o1du; — Kim bu kadın? — Sahi tazı.na im mı? — “ayır. — Selmz anım, güzl Selma... Pr1., Nazım hatırladı. İki ge- Gi: — Ne yapayım? dedi. Müteeş- il “ sifim amma tanımadım, arâda a bajlir vardı. Bir hafta sonra. doktorun bel. koltuklarda buluştular. Nazım Vecihi itizar et ti: « A'federsi siz, tanımadım, a- Yejür verdrda.. -s “Hayir, dedi, değistim de... — Hayır, katiyen... Size doğru © yu söyliyeyim mi?.. | | (327) doğumlu bir buçuk senelik TAKVİM | Sil 26 Küevel 8 Ramazan Pazartesi 25 Kâevel 7 Ramazan Abajur Mediha Münür Ve başından geçeni, on üç bu- Her za; | çuk senelik sevgilisinden ayrıldığı | İ nr anlattı. — Ne yaparsınız hayat bu.. | — Evet, hayat bu... Esasen ha- Ni yatta kadınlar çok daha müazzep | olurlar. — Kendinizini hesaba katmayı nız... Sizi temin ederim, ki eüpl 1 keçe Yılın kalan aba- 1109 — 18 gramofon. 18,18,40 İerletmiş İ olanlara mahsus Hransımca ders. 18301845 DM | Servet Bey tarafmdan 18,45 — Amma size daha çok söyliye: | yo.29 hiatmmıre Handın Hanım. 10,0 — 21 Bedayli wwusiki heyeti, Belma Hanımın işti - rakiyle 21 — 2139 gramofon. 21,30 —28 Ke- mal Niyazi Bey ve arkadaşları İ ansanma— 12,50 — 18,30 gramofon, 18 — 18,45 Taturion sar. İ845 — 19,20 damı havaları, 12 de bir kadınsınız. e. le Çünkü sözlerinizi din konferan. — Bir gün bana çaya gelir misi niz? — Ne günü? — Cumaya. — Ne saadet. — Efendim? — Hiç! — 10 ulaturka saz. 20 ağın, VİYANA: 11,10 Boro, 12 konser, 16,05 kitap santi. 18,30 oda musikisi. 20 Çilzabet Şuman ta- İ ratmdan şarkılar. Piyanoda Leo Rozenek, 21 Johan Ştravsın operotleri, BUDAPEŞTE: Gs — 13,43 opera orkeatrasının konseri, Bu ara da Mozartın Türk marşı, 15 pik. 18,40 spor. 3180 Çınmerih Kalmasm Çardaşfürstin ope- ras, BUKREŞ. Sim 18 piti. İ$İ5 pillkin hafif orkestra, 20 pihk. 21 opera, VARŞOVA: Hiğm — 17,50 pilik, 18 Konser, 19,40 san'at haber» musikisi, 28,10 sikim — sile bu lustukları gündü. Bu cuma onunlr Cuma günü, eski sevg » » » Her cuma buluşmıya başladı lar... Gönülde de böyledir, Allah bir kapıyı kaparsa, başka bir kapı- EE rnk, 18 Kadıköy askerlik şubesinden : 1 Her sene mutat olduğu üze | v5 İaeğderii üni iyi: 2 çolak Şi re 1— Il. kânun —934 tarihinden | tk vü önldikiz Bİ Öl itibaren ihtiyat efradiyle gene bu | 19,30 Almanca Konuşma de tarihte askerlik çağma © girecek (330 doğumlu efradın ilk yokla - malarına başlanacaktır, 2 — (330) doğumlu efradın be- raberinde yeni nüfus tezkeresini ve dörder kıta vesika fotoğraf'yle şubeye müracaat edeceklerdir. lari, 22,15 Polonyn piyano dans pihkları. BELUMAD: Sm KOMA: Mim 20,30 plük. 21 haberler, pille. 2140 hatır nser, arada eğlenceli bahisler, ( dedikodu. 32,45 muhtelif besteler. 24 son haberler. PARİS: 32 32,10 ayın revüsüi, 22,55 konser. Kazino dö Pariden naklen “Yaşa Parls?,, isim | 8 vevüsünün birinel perdesi, Sesil Sorel başta olmak Üzere Rolla Norman ve Ray Ventum trupunun iştirakiyle, 24,30 Son haberler, 3 — Bu doğumlardan mektepte tahsilde bulunanlar mektep müdü riyetinden talebe olduklarına dair vesika ile şubeye müracaat ede - | ceklerdir. 4 — Taşralarda bulunanlar ve- ya tanahhütlü mektupla yoklama- larını yaptırmak istiyen ihtiyat ef radı şubede mevcut kayıtlarmı, ha | len ikametgâh adresini, memuri - yetini ve ne işle meşgul olduğunu sarahaten bildirmelidir. Şehir Tiyatrosu Temsilleri ct 1930'dn MY Lüküs (İİ Lüküs TN Hayat Büyük Operet Yazanı Ekrem ve Cemal“Re- şit Bey er. UMUMA VAKIT Gündelik, siyam Gazete Istanbul Ankura 5 —İhtiyat efradın doğumuna | göre yoklama tarihleri aşağıda gösterilmiştir. Her doğum kendi- sine tahsis edilen tarihlerde şube- ye müracaat etmelidir. 6 — Celp sırası gelmiş olan hizmete tabi efratta yoklama müd | > Telefon Numaraları: deti Jevamınca şubeye müracaat | Yazı işleri tetelonu: 24379 idare telefonu 124316 Folgrat mdresi “Tülano — VARDI | Posta kutumw Na © ederek yoklamalarını yaptırmalı - dır. 7 — İhtiyat efradı tezkeresiyle müracaat ederek ka - yıtlarını yaptırmalı o eski nüfusla | müracaat edeceklere muamele ya- | pılmıyacağından şimdiden bu hur | susun temini, yeni nüfus | Abone bedelleri: Türkiye Seneli” —— ilân Ucretleri near Yürların ilin sahifelerinde saz mb 40 kuruştan 8 — İhtiyat efradının kayıtları teçdit edilmek üzere birer ves! ka | fotoğrafı getireceklerdir. ' 1—15 /2 kânun /934 e kadar | 305 — 310 doğumlular.. | taşlar Mk sahitede 230 kuruşa indar gık Büyük. tazla devamlı dn verenlere «ii ye tenzlidi vardır Mrami ilâniarın biz satım 10 Gurugtn; Ki'ç"k 'lân'ar Bir defa 20 ür detas 46 Uç detam “£ Mrt vefam 19 ve on defas 100 kuruştur (e aylık Wan vereplerin bir detam meoen “endir Dört astım gecen Anların fazla satırları beş kuruştan hesap edilir 15 —31 /2. Kânun / 934 e ka- dar 311 — 315 doğumlular, 1—14/ Şubat /934e kadar 316 — 320 doğumlular. 14 — 28 / Şubat / 934 e kadar 321 — 125 doğumlular. geceni — şarkıları. | rsi, 21,80 operm. | 2345 | ISTANBUL BELEDİYESİ ATE & «e O ee Böylece konak mahalli olacak Fenere vâsıl olduk. Bu kasaba Rum ahalisi ile meskün olduğu i- çin Rus askerinin mevcudiyet ve- İ ya mürurundan hiçbir haber ver miyorlardı. Ertesi gün Çatalcaya göremedik. Meğer (Ruslar geliyor) diye bizimkiler hep kaçmış gitmişler.. Halbuki gelen Rus askerleri - | ibaretti, Herkes kacıyordu. Ara - İ yan, soran yoktu. Bu iki süvari bölüğü payitahtı tehlikeye sok » muştu. Ruslar Çatalcada tevakkuf et- tiler. Ben yanımdaki Bebekli Meh met efendinin ricasma ehemmi » yet vermiyerek: — Haydi bakalım.. deh.. di » yor ve biraz hızlı gidiyordum. Biraz fazlaca harekete başla - ynca Mehmet efendi şikâyetlere başladı, Fakat dinlenir mi ya?. — İşte, karşımızdaki istihkâm ları görüyorsun, oraya gideceğiz.. Mehmet efendi: — Beyciğim, aman bittim, A - man kulun olayım. Dedikçe ben: — Haydi, haydi bakalım di « yor ve mütemadiyen Timuruma mahmuzlarımı basıyorum. Doğruca Hadımköyüne dön - düm.-Ç'ğnediğimiz arazi katı kar | lardan değil, hayvanın bastığı her ! adım latında hafif bir don taba » kası var. | | Binaenaleyh her ayaktan hâsıl o - lan keskin kenarlı halkalar sevgi- | Ni Timurumun adalelerini kesiyor» du. Bu buzların çözülmeis hayva - nıma çok zarar vermişti. Beni istihkâmdan görmüş ol - malılar ki, vüsulümüzden evvel, Anadolu hareketinden sonra Ça » ta'ca hattmın müdafaasına tayin | edilmiş olan müşir Ahmet Muhtar paşiya haber vermişler. Müşir beni mütareke evrakmi hâm:i olduğuma zahip olarak ba- yağı karşıladı. Paşa hazretlerinin müsebbibi olmuş olaydım, her halde fena not alacaktım. Lâkin hakikatı anlatmaklığım | üzerine müşir hazretleri Çorluda ispatı vücut etmemiş < olaydım, | şanlı şerefli Mehmet efendinin hiç gelemiyeceğini anladı ve bana Fazlaca itibar gösterdi. Katarm biri İstanbula gidiyor - du. Şişman dostum Mehmet efer- diyi beklemeden yollanmıştım. İstanbulda her gün harbiye ne zaretinde içtima etmekte olan meclisi hassr-vükelâya dahil oldu gum an'a sematalar, i ültülerle | © seferi berbat, een o vatanı mah i İm i İ va giden yadigârlar beni karşı'a- | dılar, Fakat ben sade bir haherci ol- | duğumu, sofracı başı OBebel Mehmet efendinin resmi vesika- yı hâmi! yegâne ve hakiki murah geldiğimiz zaman gene kimseyi | nin yekünu iki süvari bölüğünden | bana atfetmek istediği teahhurun | uu Aptülhamidin Yaveri wnunumel KEÇECİ izzet Fuat Paşanın HATIRALARI CASA 1 AE ARAN DAA 080P BA AM AE yarn ZADE ' Veliaht Reşat Ef.nin mahtumuna selât verince Mısırlı Hacı Mehmet — Paş$ | hapı yuttun .. dedi | has!! bulunduğunu görünce hef kesin başı önüne düştü. İ © Kendi evime geldiğim zamâf ilk işim yaralı bereli sevgili Tt | murumu şefkatle okşamak ve e | dav eylemek oldu. ai Veliahla selâm Kâğıthanede tesisine muvaf * | fak olduğum Darüferste bir &i ! ma günü talim yaptırdığım bir #f rada veliaht Reşat efendinin mal tumu Ziyaettin efendi araba ile geçerken selâm durdum. Kaçma" dım, Zater Varkes gibi ben veli aht ve sair efendilere rasgeldik&i kaçmazdım. i Orada yanımda bulunan Mis sırlı Hacı Mehmet bana dedi kit — Paşa hazretleri, hapı yut * tuk.. — Neden?.. — Bir sürü hafiyeler gödüle” — Görsünler., — Paşa efendi hapı yuttuk.. O akşam her zaman olduğu gi bi manejde hayvanların terbiyesi! işin Kâğıthanede kalmıştım. Sa 4 İ bahleyin şafak vakti kapımı mesi dular. Hacı Mehmet bey odam& girerek: — Paşa efendi, demedim.mf hapı yuttuk.. Ragıp bey sizi isti” yormuş... —İrade mi tebliğ edecek. Yek sa kendi mi istiyor. Çavuşa . suğl | edin. Eğer kendi istiyorsa gitmi* yeceğim çavuşa bildiriniz. Hacı Mehmet geldi, bünkârı bir iradesini tebliğe memur oldur ğunu söyledi. Onun üzerine giyindim, Yıldı” | za çıktım. Çit köşkünde Rasıpls | j karşılaştık. Ragıp: — Şevketmeap efendimiz bei yuruyorlar ki, ben “İzzet paşayf| pek severim. Kendi de bana sa * dıktır, Fakat arada bir beni İşe”) na getirecek şeyler yapıyor. — Ne gibi.. dedim. — Meselâ dün Kâğıthane gali | kalabalıkken Reşat (o efendinin” | mabtumunun huzurunda talim ve İ manejler yaptırmışsınız. Birçok | İ halk toplanmış.. 2 İ — Git efendimize söyle, de'» İ dim. Dünyada kendilerini lisans getirmiş bir adam varsa, oda sen | sin, Binaenaleyh bu gibi iradele" | rini başkasiıyle göndersinler.Hem | İ de söyle ki ben artık bu hizmetten) | affımı rica ediyorum. | Ragıp gitti. Yarım saat sonra | tekrar geldi ve dedi ki: | — Efendimize arzettim. Niçin! hizmetmizi terketmek istediğinizi | sual buyuruyorlar. | — Sen ve senin gibilerin bu lunduğu yerde bulunmamak için« | işte bu kadar., ri Diyerek arkamı çevirdim, Çık İ tm, gittim. Bu vak'adan 6 ay'som ra nefyolundum. Fakat asıl Ab * dülhsı & aramız o gün bozuldu Bunun üzerine ber taraftan sip taarruzlar başladı. | İ Karadeniz sahillerinde batan " bul müdafaa hattını Etüt etmey€. * memuren gezdiğim sıradaydı. (Davama ver) Ş ğ i