“ a İİ (ŞARETLER Devlet şürası ve | evlet prensibimiz | Devlet şürası kararları Büyük : Müller meclisi tarafımdan yeniden kik edilebilir mi?. İİ 5 Bu mesele epey hararetli mü- yol açtığı gibi teşkilâ- N esasiye meselesini de meydana “ardı, | || | Devlet şürası bir mahkeme mi- Ür, değil midir?. | Devlet şürasinın bir mahkeme olmaması Türkiye teşkilâtı e | Msiye kanununa göre büyük bir l Mesele değildir.Türkiyedevletinin | bünyeyi kuvvetlerin birliğine ve Sütün devlet kuvvetlgğinin büyük | Diller meclisinde toplanmış olma- *9le izah edilebilir. O ne kuvvet- | “İN ayrılmasına dayanır, | kanun, icra ve ad - İ Ye İnavveti diye biribirinden müs takil kuvvetler tasavvur edilemez. | a Bütün devlet vazifeleri büyük ün hülcümet müesseseleri nasıl | Büyük Millet Meclisinin namına |" adliye kuvvetleri de aynı | *wretle Büyük Meclis namına ha - teket ederler. | Türkiye devletinin bünyesi | böyl, olunca Devlet şürasının ida | "İ bir mahkeme yahut adli bir | addedilmesi bir mesele ytkil etmez. Hele Büyük Millet —e*elisinin bütün vatandaşların "İkâyetlerini dinliyen bir müesse- .e olduğuna göre şikâyet hakkını eellanan valandaş ona müra- serbesttir. & Vatandaşın Hkâyer hakkına mukabil mec- çin de istida encümeni var- © Bu şikâyetlerden haklı bul - hale rin karşı süküt etmi İk duklarını meclise nal hakkını haizdir. Büyük Mil - km ettiği meselele- iyetine göre kararlar ve - Ki vi kanun neşreder. etin; kullanır, dilerse Mürakabe hakkımı kullanır hükü- Meti kontrol eder. hye teze bakmayıp da Büyük Meclisini bir mahkeme te- hel ettiğimizi sanmamak lâzım- / Mahkemeler onun namına ha | ket eden devlet ihtisas uzuvla - 4 biridir. Büyük Millet Meclisinin şikâ- Yetleri dinlemek ve affetmek sa - ihyeti de bulunduğuna göre dev- «> Mirasının kararlarından şikâ « *denleri dinlemekle de en ; salâhiyetlerinden birini kul- olur. Ni Sadri Etem | Otomobil kazası (4 “oför Artinin idaresindeki 3015 : İn otomobil Beşiktaşta Yu- nal ünde birisine çarpmış ya - me iştir, Dehri Efendi. 1 | | rin tevazününe, ne de kuvvetle | meclisi namma yapılır. Bü- | Şampiyonlara Çoban Mehmet İ mı bir püvanla dördüncü olmuş - İkinci Balkan şampiyonası ga İ liplerine dün gece Asri sinemada | tur. mükâfatları verildi ve bazi ser - | best güreş müsabakaları yapıldı. | Müsabakalardan evvel şampi - | yonlara mükâfatları dağıtıldı ve İ hepsi teker, teker halka taktim edildi. Umumi tasnifte alınan ne ticeler şudur: 56 kiloda Yunanlı Briz birinci, Yugoslav Tot ikinci ve Türk Hü- seyin üçüncü, 61 kiloda Türk Yaşar birinci, Yugoslav Moğliyak ikinci, Yunan kı Salis üçüncü, 66 kiloda Yugoslav Şehter bi » rinci, Yunanlı Panagopulos ikin « ci, Türk Yusuf Arslan üçüncü, 72 kiloda Türk Saim birinci, Yunanlı Zaharyas ikinci, Yugos « | lâv Priç üçüncü. 79 kiloda Türk Nuri birinci, Yu | goslav Yanoş ikinci, Yunanlı Ma- | rinakiş üçüncü. 87 kiloda Türk Ahmet birinci, Yugoslav Yuhes ikinci, Yunanlı Stradidakis üçüncü. Ağırda Türk Çoban Mehmet bi İ rinci, Yugoslav Talkoviş ikinci, i Bulgar Stansef üçüncü, Bu suretle Türk milli takımı 17 puvanla birinci, Yugoslav takımı 14 puvanla ikinci, Yunan takımı 10 puvanla üçüncü, Bulgar takı » Yumurtalarımız o Alman- | yaya serbestçe girecek Almanya (o hükümetinin Türk yumurtalarına fazlaca kontenjan tahsisi üzerine Almanyaya yumur- ta sevkedilmeğe başlanmıştı. Fakat Almanyada yumurta it- hali hakkında bir tereddüt hâsıl olduğu haber alındığındanAlman hükümeti bütün gümrüklere ver - diği bir emirde Türk yumurtaları | nı yüklü olan vagonların serbestçe | İ Almanyaya gireceğini bildirmiş - tr, Yugoslavya ticari muhabir istiyor Yugoslvay ihracat ofisi memle- ketimizle olan ticari o münasebeti artırmak maksadiyle İstanbulda | bir ticari muhabirlik tesisine karar vermiştir. | Ofis İstanbul © ticaret odasına | i müracaat ederek bu işle uğraşa *| cak bir zatın takimini rica etmiş- tir. ss. Süt dediğin ğlır.... Tet 7 Tevzii mükâfat merasiminden sonra serbest güreş müsabakaları na başlandı. Alman teknik neta - yiç şudur: Çoban Mehmet rakibinin elini sıkıyor 1 — Ağır siklette: Türk Çoban Mehmetle Yugoslav Palkoviç kar şılaştılar. Çoban rakibini hemen | bastırdı. Fakat Yugoslav, gayet kuvvetli köprüler kurarak tuşdan | kaçıyordu. Fakat bu mukavemet altı dakika 48 saniye devam ede- lediyenin 1 dosyası yanmış! Adliye yangınmda belediyenin iki bine yakm dava evrakı yanmış tır. Bu davalarm yeni dosyaları hazırlanmaktadır. Belediye avu - katları bir aya kadar bu işleri bi » tirmiş olacaklardır, Evrakı yan - mıyan davalar yürümektedir. » a Buğday fiyatlarındaki düşüklük Buğday fiatlarmda son senler - | de çok büyük tenezzül vardır. Ha-! zırlanan istatistiklere © göre 1924 senesinde buğdayın okkası 1886) kuruş iken 1925 te 19 kuruş olmuş | ve 1926, 927, 928, 929 senelerinde | 17 kuruşa kadar düşmüştür. 830 senesinde ise birdenbire 17 | den 9 kuruşa (o ve 931 de 6 kuruşa düşmüştür, 932 senesi vasati buğ day fiatı kilosu 3,80 kuruştur. Memleketimizde her sene 2—3 milyon ton buğday istihsal edil - mektedir. o Bu buğdaylar evvelce | pek çok ihraç edilirken 1933 sene- | sinde ancak 19761 ton ihraç edile ükâfatları verildi Dün akşamki serbes güreşlerin dördünü de kazandık. hususi maçtada galip geldi SOHBET LE R | Peykeizm e e İİİ a Türkiye Cümburiyeti hudutları içinde yalnız ve yalnız 74 kütüp - hane vardır. Maarif Vekâletinin istatistiğin - İde bu rakamı görünce, gözümün | önüne, tâ Edirnekapısından Şiş İliye kadar uzanan caddedeki sıra İ sıra kahveler geldi. bildi ve nihayet Çoban tuşla ka - Gazete muhabirlerinin, o falan zanlı. | veya filânca kazamızdan bahse- 2 — 56 kilodan Hüseyinle Yu- | den yazılarını hatırladım: Bir ilk goslav Tot karşılaştılar, Hüseyin mektep, sekiz kahvesi vardır. Bir seri bir atakla hemen yugoslâvı | lise, bir orta mektep, iki ilk mek- bastırdı ve bir dakika 21 saniye * | tep, on bir kahvesi vardır. İki or- de tuşla kazandı. : ta mektep, üç ilk mektep, o yirmi 3 — 66 kilodan Yusuf Arslan | dört kahvesi vardır. Yünan Papadakislö karşılaştılar. Sert ve oyundan oyuna geçen bir cereyandan sonra Yusuf Arslan 5 dakika 25 saniyede tuşla kazan dı. 4 — 72 kilodan Türk Saimle Bulgar (o Balkanski karşılaştılar. Saim, çok seri başlıyan bu güre » şin ikinci dakikasında Bulgarın sırtımı yere getirdi. Fakat hakem düdük çalmadı. Yeniden iki ra- kip karşılaştılar. Fakat Balkanski çok mukavemet edemedi ve dört | dakika 36 saniyede Saim güreşi kazandı. 5 — Bulgar ağır sikletinin arzu su üzerine Çoban Mehmetle Stan | iv | cut ve bu mezhebin cezbesini dür çef arasında hususi mahiyette Greko-Romen bir güreş yapıldı. Bir gece evvelki mağlübiyetinden bir şey (o anlamadığını söyliyen Bulgar güreşçi, iki dakika 18 sani yede tuşla yenildi. Belediye müsabakalardan son ra Balkanlı misafirler şerefine bir ziyafet vermiştir. PoE naberteri Samatyadaki yangın Samatyada Abdullahım evinden yangın çıkmış, bir kısmı yandığı halde söndürülmüştür. Bu kız nereye gitti? Üsküdarda oturan Ömer Beyin manevi evlâdı 14 yaşında Emine kaybolmuştur. Kızın nereye gittiği zabıta tarafından tahkik edilmek | tedir. Kahve çalıyorlarmış Fenerde kunduracı Ali ile Ab- dullah dün Panayotun kahvesine girmişler, şeker ve kahve çalarlar- ken yakalanmışlardır. Ampul çaldı Taksimde Eftalyopulos gazino- sunda fındık satan Hüsnü gazino- dan 30 ampul çalmışsa da yaka - lanmıştır. ramen sererek e ve bilmiştir. Bunun da kıymeti 579| bin liradır. 933 te en çok buğday ihraç et - tiğimiz memleketler de (Hayfa, Surye, Adalar ile Romanyadır, Tahmini bir hesapla, 74 kütüp » haneye mukabil 10,074 kahve mevcut olduğunu iddia edebiliriz; belki bundan da fazladır. Hayır, kahveyi mektep ve kütüphane a » ! dedi ile ölçecek, kahveler mektep lerden ve kütüphanelerden fazla olmamalıdır diyecek değiliz. Sa » dece, bu peykeizm mesleğinin, muzır ve mücadele edilmesi lâzım bir illet olduğunu iddia edeceğiz. Peykeizm bizde, asırların kökleş tirdiği bir itiyattır. Her devirde, tekke postnişinleri gibi, kahve pey | kenişinleri vardı. & Postnişinler tarihe karıştı, mezeli ki hâlâ peykeizmin sali n durdurmak ta, pek kolay değildir. 4 Filvaki ruhiyat, zecri bir usulle, ||| i itiyadın değişeceğini söyler. Fakat kahveleri kapatmakla bunun ka- bil olmadığını tarih bize göster « miştir. Bunun için, peyke cazi- besini daha içttimal bir hareketle kırmalıyız. e Mustafa Kemal Tür. kiyesinin lüğatinde “güç,; kelime « si yoktur. Biz, ne müşküller başar» - dık. Hudutlarımıza nasıl Bolşe- | vizm, Faşizm, Hitlerizm giremez- se, Peyketzm de hudut harici edi- lecektir. Edilmesi şarttır. “Halk- evleri,, Peykeizmle mücadele kol- başılığmı yapmalıdır. o Peykenin süfli zevkinin sakameti, daha ilk çağlarda çocuklarımızın kafasına sokulmalıdır. “Durmiyalım, düşe riz,, hakikatinin yanma: “Peyke- de pineklemiyelim, uyuruz,, s8» İ zünü de ilâve etmeliyiz.. Dayanalım, bu işi de başarırız!. Selâmi izzet Muhtarların işini görecek teşkilât i 31 kânumu sanide İâğvedilecek olan muhtar teşkilâtmın vazifesi « i ni, kimlerin göreceğini tayin ve tesbit eden nizamname © vekiller heyetinden çıkmış, (resmi gazete İ ile de neşredilmiştir. o Nizamna « ; me bugün vilâyete tebliğ edilecek, i ve teksir edilerek alâkadar daire » i lere bildirilecektir . , h . Böyle olduğu halde bazı sss Bazı yerde okkası kırk Dehri Et, — Şaşacak ne vur, işte © karlm yerde okkası on beşe... kurusa imiş ..« satanların «ödü boruktur. « Gi A