İka Yazan Vakıt” ın edebi tefrikası melyalı Kadın Terceme eden Alxendre Dumas fils ATAMA BEAN A 10) LDL ASAI Selâmi İzzet Sermayemden beş altı bin frank Yemeğe başladım. Kumar oynı - Resmi (o kumarhaneler kapatıldıktan sonra her yerde ku- ie Oynanmağa başladı. Eski - m bif kumarhaneye girildiği za- servet yapmak kabildi. Çün- ki oralarda paraya mukabil oy - 1. Şimdi ise, mühim bir he kazanıldığı zaman ödemiyor- ka cehennem hayatıma daldım. kü düşündüğüm zaman beni rem bu hayatın kasırgasına day dım, Bu hayat, Margörite aşkımla tev'emdi. Ne yapa- Yan istiyorsunuz? Geceleri Margöritin evinde ka- amıyordum. Evimde yatsâm u - Yayamıyacaktım. Kıskançlık beni bırakacaktı; beynim, ka- Mm yanacaktı. Halbuki kumar, z beni, metresimin yanına gidece » | zamana kadar avunduru - Yordu, Aşkımın kudretini bun - dan da anlıyordum, ister kazan » | Miş, ister kaybetmiş olayım, ma - adan kalkıyordum. Kalanlara, benim gibi mesut arı için acıyordum. Bir çokları için kumar bir ih - benim için bir devamdı. Bütün bu gürültü arasında s6- #nkkanlılığımı muhafaza ediyor- Ödiyebileceğim kadar kay- | iyor, kaybedebileceğim kadar Talih te bana yardım ediyor »« MY oi ŞE zamanlarda sarfec leceğim paranın üç mislini sarfe » diyordum, Margöritin bin bir arzusuna, | Mevesine yelişebilecek bir hayata ipyanmak kolay değildi. Ona ge- ce, evini her zamanki Oogibi, hatiğ daha fazla seviyordu. Söylediğim gibi, evvelâ «gece “n birden sabah altıya kadar beni bul ediyordu. Sonra yavaş ya- Vas locasına kabul etmeğe başlar Sonra evime gelip yemek ye- Bir gün saat sekizde, bir gün | Öğle üstü ayrıldım. Ben manevi bir değişiklik bek- erken, Margöritte maddi bir de Bişiklik oldu. Onu tedavi edir Yordum, o da maksadımı anlıyas tak, bana minnettarlığını ihsas “İşin sözümü “dinliyordu. — Onu; “eki huylarından vazgeçirmeğe Muvaffak oldum. en ea muayene etti, irahat ve sükünetle sıhhatini yafaza edebileceğini söyledi. İykusuzluk ve gece yemekleri ye- #ine sıhhi bir rejim ve uykuyu ika Me ettim. Margörit, istemiye is temiye bu yeni hayata alıştı, fay- dasmı da gördü. Bazı geceler e Vinde oturuyordu. Hava iyi oldu İn zaman, bir şala bürünüyor ve iş uk. Yorgun dönüyor, i£ bir yemek yiyor, biraz piya Mo çalıp © yatıyordu. Bazanda, Ömründe yapmadığı bir şeyi yapı- Yor, oturuyordu. Her seferinde « GMibimi parçalıyan öksürüğü ke- vilmişti, v öyna - | ! © Bir buçuk ay sonra kontun is- pi ortadan kalktı; © © temamile ii *da edilmişti. Yalnız dükün yü- ii #ünde, Margöritle olan münase - i batımı gizliyordum. O da, bir çok 4 “fer, ben evde bulunduğum za - “San, kapıdan geri çevrildi. Ma - dam uyuyor, uyandırılmamasını tenbi etti, denildi. Eskisi gibi sık sik ta oynamı » : yordum. Maamafih on beş bin frank kazanmıştım, bu bana ye - tişecek bir servet gibi geliyor - du. Babamm kız kardeşimin ya » nıma gideceğim zamanlar geldi. Amma gitmedim. Sık sik her iki - sinden de mektup alıyordum. Be- ni beklediklerini yazıyorlardı. Elimden geldiği akdar onlara cevap yazıyor, srhhatte olduğumu Ny | | | “ ŞUMUMI HARP VAKIT'ın yeni Tefrikası : S1 Teşkilâtı Malısusa ANAL ——5 S VAKTT 23 Taci kâmun 1937 amm 1 E amı AAA ANAR Yazan: A. MiL Batumu almak ümidinden muvakkat bir zaman için sarfınazar edilmişti Bu münasebetle Nail Beyden Riza Bey cephesine tayin edildi izahat istenildiği zaman Nail Be- | gi İstanbuldan bildirilmiş olan yin çetelerin 'yorulduğunu ve bun ; doktor Tevfik Bey bu esnada vazi dan fazla iş göremiyeceklerini an- | fesi başina geldiğinden o da Borç latmış ve taze kuvvet gelinciye ka | kanım hastahanesi müdürü olmuş dar Maradidi tepelerinin işgalile | tu. rms mmmemnliilee İ memlekete her sene büyük bir ge- i lerinde yetişen nefis portakal ve iktifa edilmesine ve dahaileriye gi den müfrezelerin geriçağrılmasını tavsiye etmişti. Fakat İstanbuldan gönderilip Nail Beyin çetesile be- raber hareket etmekte olan Binba şı Hafız Süleyman efendi isminde bir zat cephedeki karışıklığın Na- il Beyin hatalarından ileri geldiği ni anlatmakla bitiremiyordu. Akın hazırlıkları . Meselâ (Maradidi) ahalisi Rus ların avdetinden korktuğu için ka sabanın müdafaasını kendileri de- ruhte etmek istemişlerdi. Bunun üzerine Nail Bey elde mevcut si- lâhları yerli gürcülere tevzi eltir- mişti. Bu gürcüler (Maradidi) ye hâkim olan ve tepelerinden (Ba- tum) bile seyredilen dağları tuta- caklar ve bu suretle Rusların iler lemelerine mani olacaklardı. Hal buki uzaktan Rusların görünmesi üzerine gürcüler o tepeleri terke derek şehir& avdet ettikten başka Ruslarm ilerlemekte olduklarını bile Nail Beye haber vermemişler di. Kali, “Nail Bey de ömniyet tertibat almadığından ve her ihtimale kar şı öç çıkarmadığından bu tehlike li vaziyetten bihaber bulunuyor » du. Rusların derhal (Maradidi) ye girmeleri ve oradaki kuvvet - lerimizi esir almaları, onların, her yerde olduğu gibi, gayet âni iler- lemelerinden ve evvelâ tahkimat yaparak yerleştikten ve alacakları mahalli şiddetli bir top ateşine tut tuktan sonra hücum etmelerinden ileri geliyorlardı. Bu vaziyet karşısında Riza Bey (Maradidi) tepelerinde tahkimat yapılarak orada birleşilmesine ve daha ileriye gidilmesine karar ver mişler,, | O cephenin karargâhı (Borçka) olaacktı. Bu karar veril dikten sonra Riza Bey, beraberine Nail B. i de alarak (Borçka) ya av det etmişti. (Maradidi) cephesi, elde mevcut olan çetelerden maa da, hudut taburu ve jandarmalar la da takviye edilmişti. Hazırlıklar. Bu suretle, Rıza Bey Batumu al mak ümidinden muvakkat bir za- man için sarfı nazar eylemeğe mecbur kalmıştı. İleride yeni kuv- vetler teşkil edilecek olursa yeni- den ileri harekete devam edeceği ni zanneyliyordu. Şimdilik ise (Borçka) da birleşmekle meşgul olmak lâzım geliyordu, Bu müna» sebetle, (Borçka) nın ilerisi ve ge risi telefon hatlarile biribirine rap tedilmişti, (Murgul) un zaptı es - nasında maden şirketinin deposun da elde edilen telefon aletleri ve teferrüalı çok işe yaramıştı. Bu te lefon işi bittikten sonra Borçkada bir de güzel bir hastahane tesis o- lunmuştu. (Murgul) hastahanesin de elde edilen hastahane alât ve edevatı bu hastahanenin vücude gelmesine çok yardım etmişti. bildiriyor, paraya ihtiyacım olma» dığını söylüyordum. Bu iki sebe - | bin babamı biraz teskin edeceği - ne emindim. Bir sabah, parlak bir güneşle uyanan Margörit kalktı ve ken * disini kıra getirmek isteyip iste - mediğimi sordu. Prüdansı çağırttı, üçümüz bir- den yola çıktık. Margörit (Dük gelirse, havanın güzelliğinden istifade edip Prüdansla gezmeğe gittiğini söylemelerini tenbi et » ti. Prüdansın mevcudiyeti Dükü kuşkuya düşürmiyecekti. o Fakat bu bertaraf, Prüdans tam böyle gezintiler için yaradılmış bir mah Tuktu. Müebbet iştihası ve bitip tükenmez neşesile beraber olan - lara sıkılacak vakit bırakmazdı. Kırda mükemmel yemek pişirme- sini de bilirdi. Nereye gideceğimizi düşün » mekten başka yapacak bir şeyi - miz kalmamıştı. Portakal ihracatı azalıyor mu? Dörtyol (Hususi) — Başlıca ihraç eşyalarımızdan olan ve lir temin eden portakallarımızın ihraç vaziyeti bu sene çok düşün- dürücü bir haldedir. Portakallarımızın başlıca alicr- sı olan Rusyadır. Eski idare zama nında Anadolunun cenup vilâyet- mandarinlerin zararına (olarak Yafa portakallarıma temin edilen şöhret Türk portakallarını cihan pazarlarmda tonrtmamıştır. Fa» kat Rusya asıl Türk portakalları - nn alıcısı mevkiinde bulunmak - tadır. Bu sene Rusyanın (o mevsimin hayli ilerlemiş olmasına rağmen henüz alıcı mevkiine geçmemesi portakal yetiştirenleri ve ihracat « çıları büyük bir endişeye düşür - müştür, Dörtyol ve Karadeniz sahille - rinden gelen malümatta portakal ların çürümek tehlikesi geçirdiği bildirilmektedir. Portakal fiat — leri her sandık başmda daha şim- diden yarı yarıya düşmüştür. Verilen malâmata göre bu sene ki vaziyetin. başlıca sebebi geçen sene tabiatm bir cilvesi olarak por takallarımız ekşi olmasılır. Hal - buki bu sene yetişen portakallar fevkalâde tatlıdır. En ufakları bi « le çok tatlı çıkmaktadır. Hükümetin bu hususta icap e- den tedbirleri alacağı ve başlıca gelir vasıtalarımızdan olan porta- kalların çürümesine meydan ve rilmiyeceği muhakkak görülmek- tedir. i ağ ği ia ie öğ Şüpheli Kürtler .. i Rıza Bey (Borçka) nın Ruslar zamanındaki posta ve telgraf dai- resinde karargâhmı kurmuş ve ci raya yerleşmişti. Bütün maiyeti de orada bulunuyordu. (Borçka) kay makamı olan kâtibi mes'ullerden İ Cemal Ferit Bey zan ve şüphe üze İ rine üç kürt yakalamıştı. Bunların Ruslara casusluk etmekte oldukla rı tahmin ediliyordu. Bir de çete- ler (Borçka) ya giderken bir cina yet işlenmiş, bir adam öldürülmüş tü. Bunun da katili tutularak hapi se tıkılmıştı, Rıza Bey (Borçka) da yerleşince bu mevkufların mu: | hakemesi için divanı harbi topla- mağa mecbur olmuştu. Fakat diva nr harbin yaptığı tahkikat, ilk ta- arruzda tutulan casus çocuğun mu hakemesinde olduğu gibi, hiç bir netice veremediğinden mevkuflar tahliye edilmişlerdi. Bununla bearber, kürt çobanlar rm Ruslara casusluk yapmakta ol- dukları kuvvetle zannediliyordu. | Bu çobanlar sürüleri ile beraber “kâh bizim tarafta, kâh Ruslarm tarafında dolaşıyorlardı. Rusların nasıl olup ta kendi taraflarına geç melerine müsaade ettikleri sorul- duğu zaman: — “ Ruslar bize dokunmazlar. Biz sürülerimiz için hangi tarafta ot bulursak oraya geçiyoruz!,, ce vabını veriyorlardı. Teşkilâtı mahsusa bu çobanlar- la hiç bir zaman başa çıkmağa mu | vaffak olamadığı için ekseriya ve rilen bu cevabı kâfi görerek işin tamiki cihetine gitmiyordu. Fakat her halde çobanların istihbarat iş lerinde kullanılmakta olduklarına şüphe yoktu. Çünkü Ruslar ne va- dan evvel civardaki ormanlardan birinde yangin çıkmakta oldüğu görülüyordu. Bu yangınlara her zaman kürt çobanların sebebiyet vermekte oldukları tesbit ediliyor du. Lâkin müsebbipleri yakalandı i ğı vakit iş işten geçmiş, yangını gören Ruslar taarruza başlamış o- i luyorlardı. i Rusların ilk taarruzları (Maradidi) cephesinde başlı « yan Rus taarruzu, çetelerimizin ve hudutta bulunan nizamiye ve jan darma kıtaatımızın o civardaki te peleri tutarak yerleşmeleri üzerine tavakkufa uğramıştı, Artık her i- ki taraf ta ne ileriye ne de geriye giderek bulunduğu mevkii muha- faza ediyordu. Cephedeki faaliyet bu suretle on beş gün kadar tavsamıştı. Bu kit taarruza kalksalar bu taarruz» fırsattan bilistifade yeni hazırlık- lar ile meşgul olunuyordu. Bu es» nada, erkânıharp namzedi iken $i | yil olan Eyüp Bey isminde bir zat (Borçka) ya gelmişti. Eyük Beyin maiyetinde bir miktar jandarma ve Trabzon idadisinden mezun iki efendi vardı. İstanbuldan ge > PA EZ tirdiği emre nazaran çeteleri tara fından zaptedilmiş olan işgal mın takasında mutasarrıflık edecekti. Beraberinde bulunan idadi mezun larını muayyen mahallere kayma- İ kam yapacaktı. Eyüp Beyin (Borçka) ya gelme si epeyce karışıklıklara sebebiyet vermişti. Bir kere orada Cemal Fe rit Bey kaymakamlık (vazifesini yapmakta olduğundan bu yeni va ziyetten dolayı fena halde müğber olmuştu. Hattı hareketinin tayini ve kendisine talimat verilmesi için Riza Beye müracaat ettiği zaman Riza Bey de bir şey yapamıyacağı nı ve İstanbuldan gelen emre ita» atten başka çare olmadığını anlat mıştı. ; Bu esnada Trabzon valisi (Borç ka) karargâhına çektiği bir şifre- de Rıza Beyin maiyetini sevindire cek bir haber göndermişti. Gelen bu telgrafnameye nazaran Yakup Cemil Beyin kumandası altında bü lunan iki bin kişilik bir çete alayı vapurla İstanbuldan gelerek Trab zona çıkmıştı ve Riza Beye iltihak etmek üzere Trabzondan (Borç « ka)ya hareket eylemişti. Karadan gelecek olan bu alayın zabiti faz” la ve teçhizatı çok mükemmel ol- duğu bildirilmişti. Rıza Bey o yolda olan bu. taze kuvvetle ileri hareketine devam &- debileceğini ümit ettiğinden Ya » kup Cemil Bey Trabzondan “are ket ettikten sonra o da tekrar (Ma radidi) ye giderek o cephedeki va ziyeti tetkike başlamıştı. Rıza Be İ yin hareketinden evvel, İstanbula çekilen bir telgrafnamede, şayet (Yavuz) un yardımı temin edile» ğ cek olursa (Batum) un kolaylık « lala zaptolunacağı bildirilmişti . Bir gün Rıza Bey (Maradidi) tepelerinden Rusların vaziyetini tetkik ediyorlardı. *Bu tepeler (Batum) a hâkim olduğundan Kafkasyanın o meşhur limanını uzaktan seyrediyorlardı. e Şehrin ; liman mahalli ve bazı sokakları bile dürbünle görülebiliyordu. Bu esnada uzaktan bir harp ge- misinin (Batum) a doğru yaklaş- makta ve bacalarından dumanla» rmı savurarak süratla yol almak « ta olduğu müşahede edilmişti, Karadeniz ufuklarında evvelâ ufak bir nokta gibi görünen bu ge i mi gittikçe büyüyerek (nihayet (Yavuz) zırhlısı şeklinde Batum önlerinde arzı endam eylemişti, (Devam var) zi & Peştemalcılar cinayeti davası - İzmirde Peştemalcılarda bir. vaka olmuş; Çallı Arif bir bekçi tarafından öldürülmüş, Fatma, Ekrem ve Hüsnü isimlerindeki şahısların da önlerine geçilerek paraları gaspedilmişti. Bu hadisenin davası İzmir ağır ceza mahkemeşinde bitmiştir. o Maznunlardan Emin ve Şevki birer seneye mahküm edilmişler. dir. Arif öldürmekle maznun bek. çi Osman da nefsini müdafaadan başka bir kasti olmadığı için be raet etmiştir. v: