Stanbulluların taham- mül derecesi | : İstanbullular er çok müteham - sabırlı insanlarız, müte | iç ve sabırlı yerine dayanıklı | ii kullanacağım ama, da” | Tu in diyi ce akla sağlam kun - ie üç sene yırtılmıyan ku - | ta, el gibi şeyler geldiği i - Memi, meyi yazmağa kalemim i, “Sonra, bir iki günden - İabekle olduğumuz ratıp Mezi, ,, Yâvasına karşı içimizde bek, ** Soğuk algınlığına ve gri - LA M dâyanabilen pek çok ola - | “AĞU İşin bizlere dayanıklı in- in bi yanıklı in. lar Sali, «mek pek doğru olamıya - Dn İçin tahammül ve sabır ke My de kalalım. Esasen bah - İz til Mtediğim meseleleri oldu - Sika Kabul etmek ve hiç sesini | yy ak ancak sabır ve ta - Me delâlet edebilir. Meselâ üni, , “tü hınca hınç dolu olan | Kahpe bizi tkarlar. Nuhu Nebiden | Bizi olan bu nakliye vasıtasile | Malapy,, adar Beyoğluna çıkar - : Şirkeşi tahammül ederiz. | atin ıh, kârı kadim makine te- | ke kimbilir şimdiye (okadar Ma amorti ettiği hale gene | Mei alı kayışta inat ve ısrar et - | Sirk, karşı zesimizi çıkarmayız. | N dek fedakârlık yaparak i- | Arş like İk motörü getirirse ve ara İektrikle cer ettirirse her | e kara kayışa canımızı tes - | tk; ekten nihayet kurtulabile - | te, vi. bunu istemek için ağzı-| 5 “S açmayız. Arabanın önün | tan frenciye: “Canım sana | 11 diyip içeriye gireriz. elden çıkıp ta Beyoğluna a- Mez zaman hava açıksa Yüz şiddetli bir yağmur ve çin İse bir sanayi merkezinin dun, anrş gibi maden kömürü Mahi arile karşılaşırız. Tünelin Mürg dairesinden çıkan bu yağ- deyi VE dumana da “eyvallah!,, Bigi ehrin tam ortasında, elek- a adımlarile ilerlediği bu diy, , hiç böyle şey olur mu? ak hatırımıza bile gel - My nkü son derecede müte - il ve sabırlıyızdır. İ lim İramvay arabalarına bu Ml kaların tahammül ve “di, vi emsalsiz denilecek dere- Biray aş ektir. Tramvay arabala- ka fayetsizliğinden dolayı so | lerin Yen in vapur anbarlarına tık- , em istif edilmesine benzi - | Dük, Yeki ve: tarzda “menzili | e a erişmeğe çalışmak vesa m errasltan bildiğim nok Tün, sküt geçmek istiyorum. Ma tahammül ve sabir noktai lâzım gelen İstanbul taki, , Punlara da ses çıkarmıya Üy Wlüviyetle kabul edilmeli- ag etmek istediğim nokta, Wa, ,, ” #rabalarında bilhassa kı- Yay. .9X ve ratip günlerde tram Mağ kinin halkın sıhhatini bile h iekate almıyacak ve onu Miz b ran ölüm tehlikesine ma- İyi akacak kadar kendi menfa- "a ye ettiğine de İstanbullula - Me yummalarıdır. Dünyanın i bap fında ve bilhassa kışın, a - Ki Sittiği istikametteki kapı | hayatı mevzuu bahsolan böyle fev | madığından dolayı verilen son ka İ rabalar kâfi gelmiyorsa yeni ara - | i ul olan halk değil ki o hayatını fe | larında beklemek, koyun | kl bir şöhret | * açılmaz, Onun için ka - ortasına kpaklı bir göz açıl- ması hava cereyanıma vebuda türlü türlü hastalıklara sebep o - lur. Yolcuların sıhhati, ve dolayısile kalâde mühim olduğu kadar halli de gayet basit görünen bu mesele- nin kat'i surette halledilememesi şirketin menfaatini gözetmesin- den ileri geldiğine şüphe yoktur. Çünkü şirket ön kapının daima ki litli bulunacağını şiddetle emretse halk kapıyı kıracak değil ya? Fa- kat hayır, şirket bu emri veremez, zira başka bir nakil vasıta bula - rara bilâfına hâlâ ön peranada tıkılan halkın bilet alıp almadığı - nı kontrol memuru sonra nasıl an lıyabilir? Geçenlerde denildi ki her ne ka dar ön kapının kapanmasına ka -| rar verilmiş ise de tramvay araba- larının kâfi gelmemesi yüzünden hâsıl olan fazla izdiham arabala - çin arabaların adedi fazlalaşıncı - ya kadar ön kapının kapanması mümkün olmıyacaktır. Böyle bir | karar kadar feci bir şey tasavvur | edilemez. Arabaların adedi az di- ye halk öksürük taksırıktan, has - talıktan kurtulmasın mı? Şayet a - balar gelinciye kadar otobüs işle - larını tehlikeye koyacakları yerde varsın şirket zarar etsin! Zannetmem ki bir insanın haya tını bin tramvay arabası veyahut yüz binliralık şirket zararile satın almak kabil olabilsin! Şayet şirke tin imtiyazı otobüs işletilmesine müsaade etmiyorsa, şirket kendisi otobüs işletsin. İzdihamdan mes'- | da etsin de şirket kazanmakta ber devam olsun! İşte İstanbullular bütün bunları | bildikleri halde gene hiç seslerini | çıkarmazlar, hastalanıp £ yatarlar | da ağızlarını bile açmazlar, çünkü ! onlar çok mütehammil ve sabırlı- dırlar, Daha yazılacak sayfalar dolusu fecaatler vardır, Meselâ Ankara - daki telefon ücretleri İstanbul üc - retlerine nazaran yüzde kırktan fazla ucuz olduğu halde İstanbul- lularım, abone adetleri daha çok olduğundan dolayı daha ehven fi- atla telefon kullanmaları lâzım ge lirken, senelerdenberi telefon şir - ketini de bol bol para vererek zen | gin ederler de hık bile demezler. Çünkü onların tahamül ve sabır - larının hududu yoktur, İstanbullular kuzu gibidirler. Kırk seneden beri her sabah Ka « | dıköy ve Haydarpaşadan — gelip | köprüye yanaşan vapurlardan ko- yun sürüsü gibi çıkarılırlar da bu- na karşı hiç bir şikiyet “feryatları | işitilmiş midir? On beş dakika zar fında Haydarpaşadan köprüye ka dar gelirler, sonra iskelenin otuz | kırk metrelik dar geçidini asgari ! beş dakikada aheste aheste geçme | cine cıkarmak icap ederdi, Halbu- | ğe mecbur olurlar da bir parçacık | ki benim bu gazetedeki | vazifem | zarf suretiyle 3O—12—933 tari - var d Iri olsun asabiyet eseri gösterirler | hergün bir dedikodu yazmaktan | inde saat 14 te ihalesi icra edile | mi? Tabii göstermezler, çünkü İs- İ ibarettir. Onun icin şehir işlerinde | dakik. tanbullular tahammül ve sabır va- | sıflarımın canlı timsalidirler. | Sabır ve tahammülümüzün bir ! de şehir idareciliği noktai nazarın | dan tetkiki lâzım gelirdi. Ancak o | i olan Leydi * olan Leydi Astor e ar : .ncikâdun Milyoner kadınlar, p aralarile ne yaparlar ? hayatına kimi Leydi atılıyor, kimi koca ve unvan sâtın Astor ve Mis siyasetle © uğraşıyor, âlıyor ! Bronda Eskiden kadınların servetleri « | cazip bir kadındır. Esas itibariy | her şeyden fazla musiki meraklı» | ra girip çıkılmasını güçleştirdiği i- | ne erkekler hakim olurlardı. Bu | le Amerikalı olan Leydi gün kadınlar, bu hususta da er - bulunuyorlar. Onun için kadın milyonerler servetlerini istedikle- | milyonerlerinden olan Leydi Yu- | ri gibi kullanıyor. İstedikleri yol da harcediyorlar, Son iktisadi buhranın servetleri mahvetmesinden birçok evel Dik tehlikesine maruz bu - | tilsin! İnsanlar soğuk alıp hayat - | Amerikada 74 milyoner kadın var dı. 29 u kocasızdı ve ikisinin 5 milyon dolardan fazla yıllık irat» ları vardı. , İngilterenin en zengin kadın - ları Leydi Astor, “edi Roda, | Leydi Yule, Mis Hutten dur. Bun ! 86 kalem Çeliğin ihale gü- iki ların her biri dakika başımda şilin, senede 50.000 altın kaza nırlar. Milyonerlerin asıl kuvveti, iratlarının çokluğunda değil, ser- | maye üzerindeki tahakkümlerin - dedir, İngilterenin en zengin kadınla rından biri olduğunu © söylec miz Leydi Ronda 26 kumpan - yanın müdürüdür. ti- caretin her türlüsiyle meşgul olan by kumpaüyaların birçok gazete- leri de vardır. Leydi Ronda erkek kafalı bir kadın sayılır. Babası onu erkek bir evlât gibi yetiştirmiş ve işleri» Sanayiin, ni ona idare elttiregelmiştir. genç yaşındanberi milyonlarla oy nıyan bu kadın, kadın hakları - İ nın en kuvvetli müdafilerinden bi riydi. kadaşı gibi kadın haklarının ateş- li müdafiidir. Altı çocuk valdesi Astor, İngiltere a- İ vam kamarasına giren ilk kadın- dır. 1926 da mebus seçilen Ley- di, intihap dairesine hâlâ hakim - dir. Gençliğinde çok güzel bir kız bugün de çok — —. zaman işi dedikodu mevzuu hari- ki tahammülümüzün ve sabrımı * zın derecesini tayin etmeği karile- rime bırakmağa mecbur oluyo - rum, Dedikoducu Leydi Astor da, milyoner ar- vaz Astor, Londraya geldiği (ozaman bütün İ keklerin kontrolünden kurtulmuş | gözleri kamaştırmışlı. İngilterenin gene en meşhur le sporculukla tanınmıştır. Onun yatı bütün dünyayı dolaşır, du - İ rar ve her hafta yatına 1500 ster- İ lin sarfeder. | Onun diğer bir merakı yarış a- | 8 beslemektir. Diğer bir milyoner oOkadın da Mis Barbara Hutton dur. Geçen « lerde Gürcü bir prense varan Mis Askeri Fabrikalar İse inu hakkında ; | Kapalı zarf suretiyle münkasa - | İ smın 1 —2—934 tarihinde yapıla - İ cağı ilân edilen yukarıdaki malze- İ menin ilânı Cümhuriyet ve Vakıt gazetelerinde geç neşredildiği ci - ' hetle ihalesi gene kapalı zarf su- retiyl. 3—2—934 tarihinde Alâkadaranm saat 14 te yapılacaktır. malâmu olmak üzere ilân olunur. (6788) 50Ton Hususi pilâtinen saçı: Yukarıdaki zarf suretiyle 7/2/934 saat 14 te ihalesi icra edilecektir. Toliplerin şartname için her gün öğleden sonra münakasaya girmek En | malzeme kapalı tarihinde J için de o gün teminat “ve teklifat,, İile müracaatları. (6717) (10174) | 1068 ton Lave Marin kömürü Yukarıdaki malzeme kapalı Teliplerin şartname için | her gün öğleden sonra münakasa- | ya girmek için deogün teminat £ve leklifat ile) müracaatları . İ (6768) , (10347) İ sıdır. Merakı o kadar kuvvetli « i dir ki Çin musikisi hakkımda ma i lümat alabilmek için çinceyi öğ » İ renmiştir. Bir aralık gazeteler bu genç kızın Oo milyonlarından o kadar bahsetti ki kendisi şu sözleri söy- i lemişti eler servetimden o ka - Y er gün binler- karşılaşma» Galatada Bosfor hanında 12 | numaralı yazıhanede nakliye va- purları işletmek (ile müştağil Mahmut Lütfi Beyin alacak. lılariyle kongordato akteylemek üzere vuku bulan talebi İstanbul | icra dairesi tetkik merciince na « zarı itibare alınarak borçluya iki ay mühlet verilmiş (olduğundan İ mumaileyh Mahmut Lütfi Beyden matlâbu olan © alacaklıların icra ve iflâs kanununun 292 inci mad- desi mucibince tarihi ilândan iti- i baren 20 gün içinde alacakları» nı bilcümle vesaiki ile İstanbulda Bahçekapısında birinci vakıf ha - nında 50 numarada mukim komi İser ve avukat (o Fahrettin Beye bildirerek kaydettirmeleri ve hilâ fına hareket edenlerin kongorda- to müzakeresinden hariç bırakıla- cakları ilân olunur. (10934) Komiser Fahri | Kiralık ODALAR Ankara caddesinde matbaamız ittisalinde (Orhan Beyhanında kiralık odalar Talip olanlar VAKIT iidaresine müra- caat edebilirler.