Dedikodu Ifavunun yirmi beş lira- ya satılan donu! Adliye sarayında Geler yandı, yangın kimi sevindirdi? a Kece adliye sarayında çr- : in maalesef binayı yerle tit, 7 pt, Bütün evrak yandı, lar »Yük, küçük bintürlüda lâ, * dosyalar kül oldu. Mu- Bilg, lan davalara nasıl devam > Bini tayin etmek vazife- it değildir. ig âkadar eden yegâne da- ha Unun donuna ait olan mu- Dedikoducu | İngiliz lirasmı iade etmesi lâzım geldiğini iddia edyiordu. Antikacı bu itirazların hiç biri- sini kabul etmiyerek Firavunun o donu giyip giymediğini kendisinin tayin Oo edemiyeceğini, çünkü üç i bin yaşında olmadığı için o devir. de yaşamadığını, fakat Heyerogi- lifle yazılmış olan eski bir ve sikada Mister (Hill) e satılan de. 9 — YAKIT 5 L.nci kânün 193 3mm (O DÜNYA HABERLERİ O) , Mısırda büyük birnümayiş yapıldı Mısır Mısırlılarındır, diye bağırıldı. Halkın bu şekilde bağırdığı duyulmamıştı Kahire, (Hususi) — Fransadan | Mısıra gitmek üzere uçarken kaza İ ya uğrayan iki Mısırlı tayyarecinin İ cenaze merasimi fevkalâde idi. Ek | serisi gençlerden olan 20,000 kişi İ cenazede hazır bulunmuşlardır. Velft fırkası İ da cenazeye iştirak etmiş ve bu İ yüzden cenaze merasimi, muaz İ zam bir siyasi nümayiş mahiyetin | almıştır, Bütün halk “yaşasın Nü | has Paşa, yaşasın Velft Fırkası. ., reisi Nühas Paşa e idi pi Gi idi, nun Firavuna aidiyeti mukayyet idi, davaya a ölkn bndiet a, bulunduğunu söylüyor ve diyordu i İkiz izde antikacılardan bi- | in Z turistlerinden Mister ii. donu gi “unda bir zata Firavunun | İ*Y İf: &g. Ye birdon satmıştı. Antika)” ileri pe Musevi vatandaş bu gibi €rmekte çok mahir oldu - | Fia, VE şimdiye kadar denp,. donunu değil, seneler İn | ta ükkânma gelen İngiliz!,, Nepop Srikan müşterilerine büyük dar Kğ bir çift çorabını, İsken “Donun mamul olduğu küma; tâ par Çünkü Mısırda çok müterakki iken (EİN) in oturd Londra iktan, o çimenlikten r değildi. Onun "iravun devrinde pi z tanımamış oldukları- etm yet DAŞKI alnız z | Misir nı iddia etmek irin kalkanı, Peygam « alını, Kanuni Sultan Sü-| MANEN. daş, “ Sektuvar muhasarasın- Mar bir Mak indığı kılıcını falan da sat - | ** ç Üng Muvaffakıyetlerini gösterdi « ale . meden evel hk pi, Mister (HMI) ide kandıra | 99” .ib$ gta bagi, AYümun donunu yirmi beş | “Sİ meli lan sonra bir ka eN lirasına ona (dayamakta! ee se dliraşi li ik Sekmemişti, Tabit o evve- | Bia ” : ” Muş Yüz İngiliz lirasından tuttur. | fiktine mahkeme iştirak ettiği için ve işlerde bermutat ya - | 9s9Tatika mütehassısları celbede- NX bazarlıktarı sonra, 20 İngi-| vek bunlardan üç bin sene evel ya- ba, ME immeğe razı olmuş iğ şamış olan Firavunun don giymek Yüya aldığı fiattan çok aşağı e muvafakat eylemişti, n hi kaba bir yünlü kumaş « Mek Mul idi, rengini tayin et - ünyanın bütün kimya - araya gelseler bu mu, | sede bu mütehassısların mütalea- İları dinlendikten sonra Firavuna İledemezlerdi. ait olduğu iddia edilen donun Na- Umaş m rengi i ” i > €ngi ne siyah, ne be poleon zamanındaki askerler tara v 1 ait olan af lir, mahkeme daen- Antikacı musevi vatandaşın bu | itiyadında olup olmadığını ve Mr sırlıların o devirde-pamuk ve pa - muk ipliğini keşfedip etmedikleri İni tahkike karar vermişti. Yangından evel yapılan bir cel erlapi ti be mayı ha Irmızı, ne mavi, ne ye - *n Su * sarridi. Bu renkleri ka- ipliği bulunması hiç bir| fından giyilmiş olan dar pantalon | İ diye bağırıyorlardı. Cenaze Opera meydanma vardı İ ğı zaman halk bütün meydanı dol- İ durmuştur. öz Halkın heyecanı, âzami derece. “an takip etmiştir, | deidi. | Nühas Paşa, bu meydana vardık) #ME Halk, buradan geçerken! (© Diye tan sonra otomobiline binerek Şen — Mısır, Mısırlılarmdır! pert oteline gitmiş ve cenazeyi ora | bağırmıştır. “Almanların Asya muharipleri | olmak üzere, müttehit bir Arap evletlerinin istikbali nedir? | cemiyeti, geçen gün Berlinde bir ; devletinin teessüs etmesi olmak lâ müsamere tertip etmiştir. Bu müsa | zım gelirken, ayrılık cereyanların | merede Almanya Hariciye Nezare- | dan dolayı yakın şarkın Balkanla- ti İngiltere, Amerika ve yakın As- ra benzediğini anlatmıştır. Doktor ya şubesi müdürü doktor (Prüfer) i (Prüfer) e nazaran bu ayrılığın | Osmanlı devletinden ayrılan Arap | sebebini bir taraftan hanedan devletleri hakkımda bir konferans vermiştir. ve partikülârizm meselelerinde, di - ğer taraftan da güya o Arap mem- | Meler Türkiyeşmefirikne — | Lay derini kenterdılderin)iddin e — | mına Kemal Aziz Bey, Türk askeri dei kid ; | #e'ticart mülsessilleri, sefaret er - he emabiyierleterin ibtizanların kânı, Berlin Türk klübü reisi ve | Ja aramak icap etmektedir. Bunun Türk talebe müfettişi de hazır bu- böyle olduğunu Şerif Hüseyinin lunmuşlardır 1916 senesinde Hicaz Kralı ilân e- ui ş i Doktor (Prüfer) konferansında | dilmesi, Fransa ile İngiltere arasm İ umumi harbin bir neticesi de ya - | da aktolunan (Sykes—Picolt) mu- İken Asyada, Mısır ve Sudan hariç | kavelesi ve Nisan 1920 de topla - Berlin so kaklarında g uru Berlin — Burada şehrin en işlek | le onu da muhtelif yerlerinden ya: | rip, , dona kurşuni renkte desek İ körü değildi. Antikacı a em söz söylerken donun bin Mah, a geçen binlerce sene- tak bu alü olduğunu, böyle bir Yakı, Mak için asrımızın kimya di, il kâfi © gelemiyeceğini Tiz Antikacıya naza- hu 2 (Hill) Firavunun do « iyi, İN alırken vaktiyle onun "ğu, Yakın bir mor renginde ol- yay, yordu ve tayini kabil "Mu, ,, mdiki fevkalâde renk, No amdan ileri geliyordu. CE) in © avukatı ise Din bu donu Firavunun 8iymiş ve taşımış olduğu- erek satın aldığını, hal Tupaya avdetinde onu asa. ek : a tana v Atik ti ha ty donun o Firavuna ait iz imkân haricinde bulun. Maş, Ydana çıktığını, çünkü el, 'çine pamuk ipliği de ka- : iç Olduğunu, halbuki Fi- ç aradığı tarihte, bundan z © evel, Mısırlıların he- olüyeğun ve pamuk ii Mak, bilmediklerini , mda sö lerden, Belüyı iğinin ylüyordu. Bu se- antikacının 25 im bilir kaç defa yıkan-/! Mütehassislarına göster- | itiraz- | lara çok benzediği kanaati hasıl | olmuştur. Onun için antikacı e - fendi çok sıkışık bir vazıyette idi. l0, gece gündüz düşünüyor: “Ya davayı kaybedersem mağazamı şerefi ve itibarı (!) ne olacak! diye kendisini ( yiyordu. Şimdi | adlrye sarayının yanması üzerine | kimbilir musevi vatandaşın yüzü ne kadar gülmüştür!. Firavunun donuna ait olan bu ji muhakeme dedikodusu © şimdiye | kadar gazetelerde intişar etmedi- iği için, karilerimizin içinde belki inanmıyanlar bulunacaktır. Bu gi bilere gidip İstanbul adliyesi evra- | kını tetkik etmelerini tavsiye ede- İrim! Dedikoducu 102 Yaşında bir Fransız doktoru Fransanın en ihtiyar hekimi dok j tor Gueniosdur, Kendisi bir kaç İ gün evvel 102 inci yıl dönümünü tesit etmiş bulunuyor. halde dinçliğini muhafaza etmekte | ve hastalarını kabul ederek çalış - maktadır. | Doktor Guenioz belki de dünya- J nım en ihtiyar hekimidir, caddesi olan (Friedrichstrasse) de bir kuyumcu dükkânında pek cesu rane denilecek bir cinayet olmuş - tur. Otuz yaşlarında bir adam bir yüzük almak istediğini söylemiştir, Dükkânda kuyumcu yok yalnız 23 de bir satıcı kız vardı. Müşteri bir yüzük almak istedi- ğini söyleyince Matmazel Kah! çek melerden birinden istenilen yüzü - İ ğü çıkarmak üzere arkasını dön - ren adam o anda kızın üzerine hü- cum etmiş ve cebinden çıkardığı taş delmeğe mahsus olan bir âletle / kızın başıma vurmuştur. Ondan son İçin de boğazını sıkmağa başlamış- tır. ! Bir aralık Matmazel Kahl cani - İ nin elinden kurtulmağa muvaffak | olmuş ve “imdat, imdat!,, diye ba- / germıştır, Kızın sesini işiten ve ay- ran Matmazel (Jakbsohn) ismin - de 38 yaşlarında bir kadın hemen koşa koşa aşağıya inerek kuyumcu mağazasına girmiştir. Fakat cani Madam (Jakobsohn) un üzerine de | hücum ederek elindeki delme Aleti | isticvap edildiği zaman hüviyetini | ralamıştır. Kahireden bir manzara bu Bu tarafta ikamet edenlerin ek- İ serisi Avrupalı oldukları için İ bağırmalar pek manidardı. | Çoktan beri halkm bu şekilde İ bağırdığı duyulmamıştı! nan (San Remo) konferansı ispat etmektedir. Arap memleketleri hakkında ve İngiliz casusu İrilen kararlarda, | (Lawrence) tarafından tertip edil | miş olan Arap isyanlarının büyük | bir âmil olduğu fikri doktor (Prü- fer) e nazaran bir hayalden başka bir şey değildir. Mumaileyhe göre umumi harpten sonra teşekkül et - miş olan Arap devletlerinin yakın bir atide ittihat ederek büyük bir Arap devleti kurmaları kabil ola - mıyacaktır. Her ne kadar İngiliz - lerin nüfuzu altında olan Arap memleketleri birleşseler bile, Suri- ye bu Arap kütlesine dahil olamıya caktır İtülü cinayet söylememiştir, Fakat sözlerinden | kendisinin Alman olmadığı anla - kuyumcu dükkânına girmiş ve bir | yaşında Matmazel (Kahi), ismin - | müştür, Kendisine müşteri süsü ve İ müddet ilerledikten sonra bir soka ra kızı bağırmaktan menetmek i. | İ mücadeleden İni bina dahilinde birinci katta otu | Doktor Guenios bu yaşa vardığı | | sılmıştır. Onun bir Ermeni olduğu İki kadının feryadı ayni binada tabmiğa edilmelidir. büroları olan (Altmann)ve(Paul) | ismindeki iki pulcu tarafından işi- | tilmistir, (Altmann) o gürültüle - lan şahitler o adamı bir kaç gün - rin sebebini tahminde güçlük çek- | denberi kuyumcu dükkânın ci - mediği için o da revolverin; alarak | varında dolaşırken görmüş olduk- kuyumcu dükkânma koşmuştur. larmı iddia etmektedirler, Pulcular dükkâna girecekleri es- Dükkândan eşya aşırılıp aşırıl - nada cani onların ikisini de iterek | madığı dâ anlaşılamamıştır. Yal - yere yuvarladıktan sonra daima ka | nız dükkânin önünde vuku bulan labalık olan (Friedrichstrasse) ye | mücadele esnasında başka bir ada çıkarak halk arasından sıyrılıp kaç | gan aksi istikamette süratle r Kuyumcu dükkân komşuları o - kaç - mağa çalışmıştır. | mış olduğu görülmüştür. Onun için Bunun üzerine herkes: “Hırsızı | caninin bir cürüm tutunuz! Katili yakalayınız!,, diye | zannedilmektedir. bağrışmağa başlamıştır. Cani bir şeriki olduğu İngiliz Kralını tehdit | eden adam! mışlar ve onu yakalamak istemiş - | (Gordon Haron namında bir İn - lerdir, Fakat cani yakayı ele ver - | Siliz mühendisi İngiltere Kralın - memek için uzun müddet çabala - | dan, bir takım tehditler savurarak ğın köşesinde seyrisefer memurile ahaliden bir iki kişi karşısına çık - | | mış ve tepinmiştir, Nihayet bir kaç | Para istediği için tevkif o olunmuş dakika devam eden şiddetli bir | ve muhakemeye sevkedilmiştir. tepelene! o Haron hakkında tahkikat yapıl- rek hâdise yerine yetişen polisler mış, bu adam Clarence dükasının tarafından yakalanıp en yakın po- lis karakoluna götürülmüştür. sonra gayri meşru oğlu olduğunu, Krala | müracaat ettiğini, fakat tehditler - Ağır surette yaralanan Matma - | de bulunmadığını, ancak yaşamak zel Kahi ile Madam (Jakobsohn) | için İstirhamlarda bulunduğunu Muhakeme yakında hastaneye kaldırılmışlardır. Cani | söylemiştir. yapılacaktır,