EĞLENCELİ YAZILAR Eyy yy yy Terzilik * My Adamlık : Bir gün meşhur muharrir Ber nar Şava adamın biri sormuş: — Üstad, senin baban terzi değil miydi?. — Nasıl, dedi, karmdan kor * kar mısın 7. o Meselâ evin kuman dası kimdedir?. i Kemali azametle ve emniyetle ğ cevap verdi: veriyordu.. Bir dilenciye rast gel - diler.. Ferit Bey bir kuruş sadaka verdi.. Sonra bundan da bir ders çıkarmak için oğluna dönerek de- di ki: — Şunu iyi bil ki paraya muh- taç olanlar parası olmıyanlardır. Muayeneye geldiği zaman iyi bulmadı. Bu sefer bir de mi - i bozulmuş, yediğini çıka- du. Karısına sordu: şüşlerinde nişanlanmışlardı. Fa- kat Nail daha bu nişanın ortaya yayılmasını istemiyordu.. Baba- sni, anasmı o bu fındıkçı kızla nişana alıştırmak mecburi - > İlâçları verdiniz mi? i yetindeydi: — Bizim evde kumanda falan yoktur, biz işleri tamamiyle ikiye taksim ettik.. — Ne gibi?. — Meselâ çocuklar, ahçı, hiz - © metçi, falan hanıma aittir. —E, sen?. verdik. Iz tavsiye ettiğiniz sülük” — Evet, hepsini li — Kuzum Naile, dedi. Nişan 1B İsi şimdilik aramızda kalsın, kim - Sİğ çiğ o yediremediğim £ seye söyleme!,. Dedi. 4 İçin tavasını yapıp yedirdim. B Naile durdu: yy mıştı. Kışla bittikten sonra teftiş g — Peki söylemem, amma bi etti, bu sırada yanına gelen bir as- & Napolyon ve mimar Napoleon bir Avusturyalı mi - mara (Kedorsey) kışlasını yaptır- ij # — Evet, terziydi.. 2 8 —Pekisenneden terziol-& 8 madın?. j z ğ Bernar Şov durmuş, gülmüş Yaptığı mdi pişman oldum, diyorsun ama bu akılsızlığı E ve muhatabına sormuş: ğ Taptağın zaman kafan nerdeydi ? z — Peki senin baban ( adamış #73" 2) Onun mm Ne vermeliyim.. Bü zi — Tabii, tabit adamdı! . lı - Sülük yük SÖZ $ samimi | Ev işleri Ferit a yu oğlunu almış , — Peki, sen ne diye adam ol - & RahmiBey kibar mektep arka- Ler hem gezdiriyor, bem de ©- madın?.. E daşını senelerden ( sonra ilk defa na ciddi eserlerden, O hikmetten, Bir rica ye hal ve hatır sordu. Çolu - Doktor hastayı ikinci defa S felsefeden bahsediyor, omalümat > B ğunu, çocuğunu öğrendi. Sonra: Nail ile Feride ikinci görü- £ gaya yl sonra postaneye git- | Napoleonun hoşuna gidecek bir dan da korkmadıklarmı zanne - derdim.. Napoleon durdu.. I muzuna vurdu: — Evet, dedi.. Askerlerim su - dan da, ateşten de korkmazlar a - a. İL Balya altr kuruşluk pul ya- | Tal e ın.. Fakat ben altı ku - Binder mektubu in yolunu buldum.. — Paraya neâlâ şey.. Ne yapı- | ma nezleden korkarlar.. ia . Altı tane kuruşluk pul yapış | Can ve otomabil Srzm,, . Ihtiyar bir dilenci artık haya - tının son demine geldiğini hisset - mişti, Bayılıyor, kendinden geçi- Mimarın o - bilin şoförü yanına kadar geldi.. Ona bir bardak su vermek istedi .. Bir damlayı bile midesi (almadı. Bunun üzerine derinden bir sesle: çocuğumun yanında ölsem.. — Me, arMış öyle mi? İhtiyar hemen canlandı: İLA bilmem ama | — İstemem, otomobille bir yere e mühim | gidemem. Ben canımı bulmadım... — Dişim ağrıyor anne, dişm ağ- — Aman Fatoşum, dedi. Biraz i sabırlı ol.. Bak hanımlar seni a - yıplıyor... Fatoş birdenbire başını kaldır - | dı: — Evet, dedi, sen herkesi ken - din gibi mi sanıyorsun?. Senin di- şin ağrırsa hemen ağzmdan takı - /mı çıkarıp masanın üstüne koyu - İ yerinin. Amma ben ne yapayım? . Büyük Konferans salonundan çıkanlar arasında kimi konferansın aleyhin de kimi de lehinde bulunuyordu .. Birisi daha ileri gitti: bilmiyor.. pa Yar, işte bir tanesi (Hitler. Bunlar Türkçe bilmiyorlar. Fakat | İtak garşafını alayım.. £ de arkadaşım var, dün bana" se: Gk i Bir Teessüf ped kışlanın mühim bir eksiğini ömründe seninle nişanlanacak & li Ben de. saksıdaki çiçekleri ü i İ zikretti: & bir enayi bulamazsın,, diyordu.. E sularım.. ba Müçüle Narin gayet şişman ve ! ” Simanlığı yüzünden yürüyemi. | 77 Haşmetpenah.. Mimar kışla" & Sade ona söyliyeyim olmaz mı?gs Ik : lü Yecek halde vira deme nm, saçaklarını unutmuş... uns ili a İLEN dedi; yl Napoleon birden askerin bıyık- | pi m Bir zat kendisine tavsiye edilen i ip. larmı çekerek: Di bir kitap arıyordu. — Kitapçı dük- —A : çe p arıy k din, NN Meya — Artık bu da fazla, dedi.. | IŞ ağrısı kânma girdi: onu bunu sordu, hiç i Neden sordün?. Elbete se «| ba siz pamuklar içinde aram Küçük Fatoşun dişi ağrıyordu . | birini bulamayınca: e Bibiydim.. istiyorsunuz. Eti Aksi gibi o gün pek ( zarif, süse | — Efendim, «edi, çok ciddi bir vE Ya... Vah, vah... Pa sarayına gitti, mimarı ça. pek düşkün, gösterişi pek seven | eser arıyorum. Tarihi de olsa o - Bir zekâ eseri e çer a — vE e zn çi inde bi 7. r hanımetendileric do uştu. a Kitapçı düşündü: Fontana, ir mektup olduğu halde | sm?, Koca bir kışla yapıyorsun da toş; armesinin dizinin dibinden ay Size “P, GR se li in e doğru giden bir zat ar- saçağını unutmuşsun... rlmuyorz PP ye arından birine rast gelir . Mimar şaşırdı.. Fakat (O hemen N e ep eğriye gerer — Kim bu Pompci?. Acaba ne- Ri öyleyince arkadaşı: söz bularak: UM ; den ölmüş?.. ı YA iç > Mektup, İstanbul için mi, taş | — Fakat, dedi, ben Naplocon Diye ağlıyordu. Bir ara annesi — Galiba bir yanardağdır.. Ben mi?, askerlerinin sade ateşten değil, su misafirlerin yanda: Dikkat etmeli Sofrada bütün aile erkânı top - lanıp yemeğe başlayınca herkesin ağzı açılmıştı. Büyük hanım, kü - çük hanım o güne ait dedikodula - rı anlattılar, Küçük Nadire de mektepteki tembelleri, sabah bir türlü gelmiyenleri — ve daima geç kalanları söyledi, O zaman babası ona bir nasihat vermek istedi: Oğlum dedi, hayatta her - yor, nefesi darlaşıyordu. o Azrail : Ni ai5 Da | şeyi vaktinde yapmak en büyük Him önünde dolaşmıya başla- HI. fi / İmeziyettir. Ne vaktinden evel, Bir ara önünde duran bir otomo a ıp €er | me'sonre... Daima vaktinde yap — Meselâ güneşe bak: Daima orta - lık aydınlanırken doğar. Hiç daha erken, yahut daha geç doğduğunu gördün mü?. | Ah, dedi, artık ölüyorum.| — Birader, adamın hatipliğine| o .SOfra Örtüsü / Hiç olmazsa Fatihte © çoluğumun | resinde?, Daha adamakıllı Türkçe | Hanım birdenbire yatak odasın- dan içeri girerek hâlâ uyuyan ko - Şoför acıdı. . İhtiyar: kaldır .| Öteki cevap verdi: casını uyandırdı: mak istedi: — Ne çıkar?. oDünyanın en Haydi : a Mag Ps er şey ucuzla- | — Gel, seni otomobille evine ka | büyük hatibi Çiçerondu, ondan son idi — 2 İade arial 3 Mini İyorlar, Her şeyde | dâr götürüvereyim.. Ta yeni zaman hatiplerinden Bri - YE Ma — Kurarsan kur, bana ne?. — Bana ne olur mu?.. Sofra bedava | türkçe bilmemeleri büyük hatip ol ! örtüsü lâzım.. Kalk ki altındaki ya İmalarıma mani olmıyor. 7 — VAKIT 4 Lncikânun 1933 Ona.. Hiç olmazsa ayda yirmi — Annen, benimle beraber yaşadığını duyarsa çok beş lira Bar yy yy yy yl Düşme Kalem odasında o gün her- kes müteessirdi. Arkadaşlar - dan biri attan düşmüş, kafası yarılmıştı. Başı, gözü sarılı o - larak odadan içeri girince her kes geçmiş olsun, dediler. Sonra iki arkadaş ( biribirine sokuldu: — Zavallınm kafası fena yarılmış anlaşılan!., — Evet Amma şey: Biz onu hep kalın kafalı B diyebilirdik... i Pay yy gg Ucuz bir lokanta Müşteri garsona: — İki gündür, sizin sarı köpeği ? ğ : ğ gs ys MEZ, şaşılacak yg Ayyy HAB göremiyorum.. | — Ha... O dün bitti efendim., Avcılık İki avcı konuşuyorlardı; — Birader, sana hayret ediyo- rum... Benim bir tüfeğim var., Fa- kat hiç köpeğim < yok.. - Bir tek bıldırcın vüramıyorum.. -Halbu- ki sen... — Tabii sen de benim gibi yap. | Tüfeğe lüzum yok.. Bir kaç köpek elde et... Beşinci Mehmet Son padişahlardan beşinci Meh- met, uzun müddet sefirlikte bulu- nan $, Beye bir gün kızmış. Ter « biyesini bozarak herkesin içinde: — Sen öküze benziyorsun! De- miş., 5. Bey birdenbire sendeliyerek şu cevabı vermiş: — Neye benzediğimi bilmem , amma vazifem zatı haşmetanele - rini temsil etmektir., - — Sana kaç defa söyle- dim,ne geliyorsun bilmem, ben senin yüzünü görmek istemiyorum. — Peki, lâmbaları sön- * düreyim. 4 j da İl İİ ik km Dk İİ İLİĞİ nn