Vakıt'ın edebi tefrikası Kamelyalı Kadın | xandre D Dumas fils uammammuzuu Selâmi İzzet! Terceme eden i ye adim gördükçe hoşuma gi-' nanır mısınız, ki bazan bu parça- kamaştıracak kadar yı ikiye kadar tekrar ediyorum. di Za bile yakışıyor -| O budala kontun bunu mükemmel ive notasız çaldığını düşündükçe tepem atiyor, ona bunun için kı « zıyorum galiba. Karşısında hayran hayran sey- Ne olduğumu, içimden neler düğü anlatmak güç olacak. Sür | etti, hay; İ i dum, atı müsamaha ediyor - Notayı odanın öbür ucuna fır - dum, Genç güzelliğine hayran oluyor -| Jattr: » güzel, uğruna bütün feda etmeye hazır birin ve menfaat aramadığını i, geçmişteki bütün ha — Veberi de, musikiyi de, pi- yanoyu da allah kahretsin, sırtı $ı ra sekiz diyez yapamıyacağımı a- kıl alır mı?, Kollarını kavuşturuyor, ayağı- nı yere vuruyor, yüzümüze bakı - yordu. Yanakları kızardı, kısık kısık dudaklarının arasından öksürdü. eni kadında adeta safiyet var - | di sefahatin başlangıcında vi Ağzı ne kadar ka- Ve gene yanlış çalarak tekrar | — VAKIT 4) nci kânun 193 Zena PA HARPI san f Teşkilâtı Mahsus e ee A SNAKE AE ram ğ VAKIT'ın yeni Tefrikası : 32 Yazan: A. MiL | Mütenevvi tüfekler. teslihat işini bozuyordu O şaki vasıtasıyle civarda dola» ! tinler için fişek beklenirken evve- | olursa olsun, evvelâ gönüllü, son - şan diğer eşkiya dahi toplanmış | lâ mavzerlerin cephanesi geliyor, | ra da muvazzaf asker olarak çalış. ve cümlesi teşkilâtı mahsusaya gir | (Martin) ler muattal © kalıyordu. ya ve vatanı müdafaa etmek her mek üzere, (Arhavi) ye getiril - | Bu vaziyet karşısında (Arhavi) de Hes için bir borç olduğu izah edi- mişti, iki teşkilâtı mahsusa, çetelerini si - i iyordu. İ Bu suretle (Arhavi) de çete lâhlı ve silâhsız O kısımlara teşkilâtına yarıyabilecek © birkaç ayırmıya mecbur olmuştu. Cepha- yüz kişi toplanmış oluyordu. Bun- rak (Arhavi) ye kadar her taraf - tan kavurma ve saire gibi sonra çarık, dağarcık, başlık ve bu Şapkasını çıkarmış, aynanın bir Kokusunu yayan karşısında saçlarını düzelten Prü- tişeleri gibiydi; emin adım m endamı, altları hafif damat v ç delikle, #özleri, açık pembe burun | | — Canım efendim, dedi, kıza- Ateşin tıynetını meydana | caksın, gene acısı sana dokuna - orda, "cak; iyisi mi yemeğe gidelim, ben "er huyundan olsun, ister has "açlıktan ölüyorum. tevlit ettiği bir şey olstin, valim gözlerinde, sevdiği bir | yanoya oturdu ve yavaş sesle a - hin ime ilhamı telâkki © | çık bir şarkı söylemeye | başladı. takiyorg,. arzulama şimşekleri | Bunu söyleyip çalarken şaşırmıyor Fakat Margöriti seven» | gu, Yok azdı ve onun sevdikleri. | Gaston da bu şarkıyı biliyordu, Bu ki sayılabilsin. | beraber söylemeye başladılar. kadın, bir hiç yüzünden fa- | biye le olmuş bir bakireydi ve bir hiç gibi gn olsun, etrafı içinde ykm ie Süze sz in F Margörit tekrar zile bastı, pi -' Margörite samimi ve yalvar; na benzer teçhizat gönderiliyor - du. bazı noktalarda toplanan bu iane- ler muntazaman (Arhavi) ye sev- kediliyordu. Teşkilâtı mahsusa hiz metine alman Trabzon ve Lâzis - tan kayıkları bu iş için sevkiyata memur edilmişlerdi. O esnada Trabzon sevahilinde iki motörlü kayığın tecrübeleri o yapılıyordu. Bu motörlerde, sevkiyatta kulla - emrine alnmıştı, Motörler için lâ zım olan gaz ve benzin Trabzon - dan (Arhavi) ye gönderiliyordu. di, bakire bir masuka olabilir. ül, Böyle pis şeyler söylemeyin, na aynı zamanda hare * | dedim. il serbest ve mağrurdu: Bu Elini uzattı, gülümsedi: iy ia rencide edilecek olur | | ON İe kadar mahcupsunuz! de EE çel la am ağa an gönlüriliz i del © ia Kendim için değil, sızın işin | söylüyorum. Ben hicabi atalı çok oldu de - mek ister gibi: “Oh!., dedi. Bu aralık Nanin göründü. Margörit sordu: — Yemek hazır mı? — Biraz daha, hazır efendim. Prüdans: — Siz dedi apartımanı görme - diniz, geliniz de gezdireyim. Bili yorsunuz, salon harukulâdeydi. Margörit biraz bizimle dolaştı, sonra Gastonu çağırdı; yemek o- dasına girdi. vi tekrar sordu: >> Demek hastayken gelip be- a sizdınız?. ğa yaptığınız şeyin ne mü Bini şey olduğunu biliyor - e. ?.. Size bunun için nasıl ? ir edebilirim? Me üsaade edersiniz, arada si | lir, sizi ziyaret ederim. beşten altıya, on birden m kadar gelebilirsiniz. na Gaston, piyanoya o iz “Dansa davet, i i çal, Prüdans etajerlerden birine Neden?, baktı, bir saksı heykel aldı: m Bir kere ben istiyorum diye, rada görmemiştim. — Hangisini?. — Şu elinde kuşlu bir kafes tu- tan çoban, m Yalnız başıma çalamadı- Cemal Azmi beyin faaliyeti Bu işlerin muntazam bir suret» te eril etinesi Trabzon valisi | Tü Tate “6 Yazliydı ik ' mümkün olabiliyordu. Cemal Az » mi beyin bu faaliyeti (o civardaki mutaşairiflara ve kaymakamlara da sirayet ettiğinden her tarafta el birliğiyle çalışılıyor ve iane top- lanarak teşkilâtı mahsusa efradı giydiriliyor ve yediırılıyordu. Bu esnada Hopanın şimalinde, bududa pek yakm olan (Balıklı) köyünde, bir hâdise vukua gelmiş- ti. Huduttaki Rus askerleri hudu - du tecavüz ederek (Balıklı) ya ka- dar gelmişler, bir askerimizi öldür müşler ve rivayet edıldığine göre, bir iki köylüyü de zola alıp Rusya dahline götürmüşlerdi. Bunun ü - — Vay, dedi, ben bu adamı bu | zerine o civardaki hudut ahalisine | da Arhavi civarındaki muayyen erzak, | nılmak üzere, teşkilâtı mahsusa | nesi tamam olan esliha kadar ef- | mesine dayanabilecek kadar sağ - ların iaseleri iane suretiyle temin | rat teslih ediliyor ve bunlar (Ar « !lam köprülerin nasıl ediliyordu. Trabzondan başlıya «! havi) deki zabitlere birer müfvöze | hakkmda malümat veriliyor. halinde verilmeye baslanıyordu. Alman mavzerleri geliyor Silâh ve cephanenin pek karı - şık bir halde olduğundan dolayı yapılan şikâyetlere İstanbuldan ve | Muayyen merkezlerde, sahilde | rilen cevapta, külli miktarda al | olursa #n ziyade yolsuzluktan ve ! bilhassa köprüsüzlükten İçok sıkıntı çekileceğini bildiği için. man mavzerlerinin Kalas limanı- na muvasalat ettiği, yakında İs - tanbula geleceği, gelir gelmez Ar- l i haviye gönderileceği ve o zama - İ na kadar sabredilmesi lâzımgeldi- ği bildiriliyordu. Bu esnada Arhavide ve civarın- da bulunup bir müddet sonra si - lâh altına alınacak olan gençler- teşkilât vücuda geti -| rilmesi düşünülmüştü. Bu teşkilâ- ta girecek olan gençlerden sevki - | yatta, posta işlerinde, istihbaratta fade olunacaktı. İstanbul kâtibi mes'ullerinden ve İstanbulda izcilik teşkilâtıyle #yelekmis olanhir. veya iki zat Arhavide bu gençlik teşkilâtı te- ! sise memur edilmişlerdi. Arhavi mektebinde okuyan ta- !ilebeye yaralıların ilk pansrmanını lara sevk ve orada muntazam bir sıhhiye merkezine teslim etmek w- sulleri öğretilmeye ve bunun için çocuklara ders verilmeye başlan - mıştı. Bir taraftan bu sıhhiye teşkilâ- tı ile meşgul olunurken diğer ta « raftan da on üç on dört yaşında olan diğer (Arhavi) çocuklarına harp zamanında istihbarat işlerin- de nasıl çalışabilecekleri öğretili- yordu. Bu çocuklar harp zamanın- ilen ağaçlarla lâzımgelen yerlere i bazı köprüler yaptırılıyordu. mez. Hususi müesseseler ve Hilâliahmer hizmetlerinde isti- | ! çalışacaktır. İtin idare edeceği bir iktisat harp iğ yapmak ve bunları en yakın konak | yardım ve budut bölüğünü takyi - tepeleri tarassut mevkileri olarak ! ye etmek üzere “ele avuca sığma- intihap edip oradan rus donanma- dığını,, yazdığımız İhsan bey, sek- "sının Batumdan hareketini, hangi | sen kişilik bir gönüllü müfrezesile ! istikamette gittikleri ve kaç ge - | Nis güç geliyor?, — Beğendinse al. | ui diyeze geçer- e du, m kalktı, piyanoya otur - — Seni mahrum bırakmak iste Bu müfrezelerin, daha doğrusu glam önde açık duran Vebe- | mem, ; getelerin, teslimi pek kolay değil- ba üze Il melodisini çalmıya| — Ben hiç beğenmiyorum, hiz | idi. Çünkü teşkilâtı mahsusa için ! (Balıklı) havalisine gönderilmişti, | metçime verecektim, madem ki ho | gönderilmekte olan silâhlar pek | mi bir eli notada, yavaş | şuna gitti, sen al. söyliyerek, her no- (o Prüdansın gözü, hediyenin ve - | defa kullandığı muhafazalı mav- Si ediyordu. Gas - | rilme tarzında değil, bediyeydi. | zetlerden bir miktar ve Türk ordu sağ gelince, Margörit, | Heykeli bir tarafa ayırdı, beni tu | sunsun ilk kullandığı ve teker teker Yarra, Piyanonun üstüne | alet odasına götürdü, bir çift min- | doldurulan mavzerlerden de bir söylemeye başladı: yatür gösterdi: miktar gelmişlı. Sonra Türk - Rus ta semi, re, do, re, fa, mi, re..| o — İşte Margörite âşık (olan | muharebesinde Osmanlı ordusu ta te arabam çalamıyorum, tek | kont G... Margöriti meydana çı - ! rafından kullanılıp Plevne muha- bri i we karan odur. Tanır mısınız?. ! rebesinde Ruslara karşı rüçhan te tük ton tekrar etti, Sonra Mar- — Hayır. min eden eski (Marting-Hanri) tü gi MI Öteki ağa gösterdim: * feklerinden de bir er gönde - be aş ükniz da bir tecrü-| (oO— Bu kim?. emini Bu tüfenkler Mahmut; — Vikont L... O kaçmak mec - aklar, .9 da çaldı; fakat par- | buriyetinde kaldı. Yal çalmıy © yerde isyan ediyor Me Sebebi?. . tüfeğe tahvil ettirilmıştı. Cock a başlıyordu. — Çünkü iflâs etmek üzerey- Bu mütenevvi tüfekler için cep . VE bir sesle: iz İşte o Margöriti cidden sevi »| hane lâzım oldukca cenhans sevki hi ba bu parçayı imkânı Pol), yatı ekseriya karışıyor, meselâ e mıyım ?. dedi. İ-| mavzerlerin fişeği varken ve mar- Ma. Şevket paşa tarafından bir kanu - nu mahsusla Topkanede seri ateşil Oturdu mütenevvidi. Alman ordusunun ilk ! miden ibaret olduğunu, gözleri » | nin görebildığı kadar, takip ede - !| rek bu hususta lâzım gelen haber- İleri elden ele vermek suretiyle ka. rargâka bıldireceklerdi. Bu maksatla çocuklara, verecek | İleri haberleri kolaylıkla karargâ- | ha isal edebilmeleri ıçm geceli İ gündüzlü talim yaptırılıyor ve ken dilerine (Mors) işaretleri öğreti - liyordu. Bu işaretler gündüz oler « sa filâma, düdük ve gece olusa || gene düdük veya fenerle verile - cekti. Civardaki köylerden kişilik kafilelerle (Arhavi) ye ge- | len gönüllü gençlere de evvelâ as- keri itaatin ne olduğu, anlatılıyor- İ du. Bu gençler köylerini ve civa » | rını tanıdıklarından, onlar (Arha- | vi) haricinde kalan kismen dahi vatan olduğu, onun için Türk mem B leketinin herhangi bir noktasm”” | her İ gün, beraberlerinde köy muhtar - larr olduğu halde, onar, yirmişer || Bu iş bittikten sonra bu gönül. lülere en ağır askeri eslihanın geç» kurulacağı Bu hususta onlara tatbikat da yaptı - rılarak civar ormanlardan kestiri- kilâtı mahsusa, harp zuhur ed ca dolayı her şeyden evvel yol ve geçit ha“ zırlamıya çalısıyordu. devamı sar) Beş senelik Plânımız Ulan tarafı 8 üne sayıl) mi hususi müesseseler idare ede- büyük devlet otoritesi içinde bir parça, büyük çarkın bir unsuru olarak, millet birliğının bir cüz'ü balinde En kisa zamanda, en verimli bir san'at hayatına, en kazançlı bir vatana kavuşmak için r nizamına ihtiyacımız var. Devlet cephesinde bu nizamı korumak için bir hazırlanma var, Bu hazırlanmanın adı bugün: “Türkiyenin beş senelik sanayi pdânıdır.,, Türkiyenin beş senelik plân, inkılâbın ateşinden geçerek olgun laşan şeflerin elindedir. Yeni dev letin mimarisını kuran büyük şef, devletin nabzını inkılâbın başın - daberi avucunda tutan başvekil, bizzat işin içinden gelen iktisat ve kili, bize yarınki muvaffakıyetleri bugünden hatırlatıyorlar, Sadin Etem rk Tranray Sirli TRAMVAY PASOLARIJ Istanbul Tramvay şirketi 7933 senesi iramvay opasolarının 7934 senesinde artık muteber olmayacağını mezkür paso hâmille- rine bildirir. | Şimdiki paso hâmil- | | lerinden vesikalarını lecdit ettirmek hakkı- | nı haiz olduklarını dü- i şünen zevatın vaktin- '| ide Müdiriyete müra- | caat elmeleri rica olu- İ nur, Istaubu!, | Kânunueevel 1933 MÜDİRİYET |