27 Kasım 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

27 Kasım 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

devrinde yüksek tin etmiş olan kimsele - Sk €ri dedikodulu hayat | e karışmış olmakla be - V ika, Yarislerine terkettikleri irat devrin men ram O; Dayıl arı bu kadar parayı! alim diye her vakit üm, Nihayet geçen gün e e yaşlıca bir zat bana | ari olduğunu anlattı, 1 -| >” ir çok kazanç yolları için | âzca bulduğumu aynen ia rm , Benleri mensup ki €rimizin tamiri ve tesli- | heye, m seliyor, Bunun için Fran- 3 inşaatı bahriye tez - | derhaş ç racaat ediliyor. Bun- Mmütehassıslarını İstan - e Bönderiy oray. Çünkü iş o| my Paranın kıymetine göre ş ğunda kaçırma - kiler isgal inik bir de Alman mühen- Ni day e Arkadaşlarından biri- “M, “Ci İstasyonunda karşı- | İM Mühendiş arkadaşına soru - miri falanca iş için buraya am İşi kaçırmamak için ne tavsiye ediyorsun?., , a cevap veriyor; Mümin , Türkiyede o bu işi Bi edebilecek iki kuvvet Sa irisi pek nüfuzlu olan pa- MR eri de ondan daha kuv - | “ siştir.,, Bi Kime ve nasıl bahşiş vere - | “Bunu tayin etmek müş - “. Tayin, etmeğe lüzum yek - Yl belli olur. p a Kp yata kaçırmaman lâzım - iy; arını i kab ö döpe iyice kabart, göz- Gelen, AÇ, © zaman anlarsın!,, ln an mühendisi arkada dine Dasihatı aldıktan sonra - a bahriye nezaretine gi- İ a de - Paşa ile görüşmek iste - | bir türlü buna muvaffak Ni — bahriyeye gitse, ken *m olduğu soruluyor, ad - bo sonra başka bir gün nlatılarak savuluyordu. Gn karşısmda mühendis ul it olmağa başlamıştı . İs- Bişi gelelidenberi | iki hafta May, halde, Paşayı bir kere Börememişti, Halbuki rakıp İngilizler de meydana çık - Di | acele ederek bir neti - Tarak lâzım geliyordu. Bir eg b mühendisi pek Kaş halde otelinde oturmak- Bakaya üstü kendisine bir iy ni Bu mektupta Si si hazretleri sizinle istiyor, Yarmki cuma Si t onda e i A Mükaa ir a » mektubu alınca My *evincinden yerinden fırla- N yet istediğine nail ol. © vw. Paşa ile konu - aç,» elbette bir i 3 Yön muvaffak olacaktır. © mam Aptülhamit devrinde rüşvet O zamanki rical ne tarzda para isterlermiş! i pek kıymetlidir. sabaha kadar uyutmamıştı. si günü mülâkat ( saatine kadar güç belâ sabredebildikten ( sonra nihayet bir arabaya binerek .... pa- şanın konağına gitmişti. Alman mühendisi konak kapısı açılıp ta içeri girdiği zaman büyük bir zevkiselimle döşenmiş bir sa- lona alınmıştı Bu selon, gayet kıy mettar eşvadan başka duvarlarda asılı duran ve meşhur (o ressamlar tarafından yapılmış olan nadide | tablolarla tezyin edilmişti. Alman mühendisi paşanın odadan içeri girmesine intizaren bu tabloları birer birer tetkik et - meğe başlamıştı, Bu esnada iki | tablonun önünde birdenbire bü - yük bir hayret içinde (odurmağa mecbur olmuştu. o Çünkü diğerle- rine nisbetle bu iki tablo (en âdi kahvehanelerde bile asılmağa lâ- yık olmıyacak kadar biçimsizdi .. Kâğıt üzerine (o karmakarışık bir surette basılmış olan o ve bir köy manzarasını gösteren o iki kıymet siz tablonun öyle mükellef bir oda da ne işi vardı?, Alman mühendisi o hayretle o tabloları seyrederken .... paşa içe- riye girmişti, o Mühendise kahve ikram edildikten sonra... kendisinin sanayii o nefiseye çok merakı olduğunu, onun için nere- de kıymetli ve güzel bir tablo gör- İ se satın aldığımı anlatmış ve braz evvel mühendisin merakını celbet- | miş olan iki adi tabloyu göstererek | demişti ki: “.- Şu gördüğünüz iki tablo da Onlar bana çok pahalıya malolmuştu. Siz nasıl bu- lüyorsunuz?.,, Mühendis bu suale karşı gülmek ve .... paşaya onların hiçbir kıyme- ti olmadığını söylemek istemişti . l Fakat birdenbire arkadaşının ver- 4 i diği nasihat aklına gelerek kendi - sini toplamış ve demişti ki: “— Evet, paşa hazretleri, haki- katen fevkalâde şeyler! (o Onları kaça aldığınızı sorabilir miyim?,, Paşa cevap vermişti: “- Üç yüz bin frank!.,, “.— Çok pahalı değil, paşa haz - retleri,.. Doğrusu ben de onları pek beğendim.. (Kabul ederseniz aynı fiata, üç yüz bin franga, on - ları zatıâlinizden satın alayım?.,, sew Paşa bu teklifi derhal ka - bul etmişti. Alman mühendisi o gün aksam yemeğine alıkonulmuş tu. Mühendis, üç frank kıymeti ol - mıyan iki adi tabloyu üç yüz bin franga satın almak sayesinde bah- riyenin büyük siparişini temine muvaffak olmuştu. oTabiidir ki bu para Alman şirketinin kasasın- dan çıkmıyacak, sipariş bedeline üç yüz bin frank o zammedilerek Osmanlı devletinin hazinesinden çıkarılarak ..... paşanın cebine gi- recekti.,, İşte Abdülhamit devrindeki ri- cal rüşvet alacakları zaman böyle ince düşünülmüş yollardan gider- yanl e a Dedikoducu Erte- | paşa | Filistin maili İ ihistalid Vefidli Lehistan Yahudileri bir cemiyet . — teşkil ederek bunu istiyorlar Bu sevinç Alman mühendisini | Musevileri, Filistin manı i giltereden alınarak Lehistan dev - letine verilmesi için yeni bir cemi- yet teşkil ettiler. Cemiyetin müessi si olan doktor Reuben Held Şuh şu beyanata bulunmuştur: “Maksadımız, gayemiz, İngilte- renin Filistin mandasını Lehista - na bırakmasıdır. Elimizdeki kuv - vetleri ve vasıtaları kullanarak bu maksadı temine çalışacağız, Hali hazırda cemiyetin 50,000 âzası bulunmaktadır. İngiltere Fi- ka bir devletin bu vazifeyi yapma” sına imkân vermelidir. Bu işi yapa bilecek yegâne devlet, Lehistan - dır. Biz İngiliz düşmanı değiliz. O | nun için İngilteredeki museviler de | bize yardım edeceklerdir, İngiliz - ler Filistindeki Arapları da, Muse- vileri de memnun etmediler, Filis- tin, iyi idare olunduğu takdirde 40,000,000 insanı idare edebilir. Halbuki Museviler Filistine git - mekte müşkülâta uğrıyorlar. Varşova, (Hususi) — Lehistan | listin mandasını lâyıkile yapama - | olan memlekettir. Buradan bir mil sının İn | dı. Onun için İngiltere çekilip baş- jyon Musevinin Filistine muhaceret j etmesi işten bile değildir. Bir kaç gün evvel Varşovadaki Museviler İngiltere sefareti önün - i de toplanarak sefarethaneyi taşla- mışlardır. Bunu müteakıp İngiltere konso - loshanesi önünde de bir nümayiş yapılmış oraya atılan taşlar kâğıt- lara sarılmış ve kâğıtlara “İngilte- renin siyonist düşmanı siyaseti kah rolsun, yaşasın müstakil Filistin, “Lehistan en çok musevi tebaası | sözleri yazılı idi. Kanser tedavisi için okkalarla zehir lâzım! Alimler Hindistan ve Afrikada 5000 yılan, 500 Kobra arıyorlar Kanserin yılan zehiriyle tedavi olunabileceğine dair elde ( edilen İ neticelerden sonra Fransız âlimle- rinden Robert Hemardingue Pas- tor müessesesi hesabına Hindista - na hareket etmiş ve Bombaya var- İ mıştır. Fransız âlimi birkaç kilo zehir istihsal etmek istiyor. Bunu itemin için 5000 yılanın zehrini top ,lamak lâzım gelecektir. Esasen M. Robert, Haffkine müessesesinde bir yılan tarlası vü- | rilen ince bir perde koymak lâzım cude getirmiş ve 50 kadar toplamış bulunuyor. M. Robet (bilhassa kobralar aramaktadır, Şayet (o 500 kobra - yılan | dır. Kobra bunlara taarruz edip zehirini bırakıyor. Yılanların zehirini birkaç kere alabilmek için onları yumurta ve bulursa son derece memnun ola - | sütle mükemmel bir surette besle- caktır. rini birkaç kere almak mümkün « dür. Kobralarım zehrini alabilmek | ya gidecek Yılanları besliyerek zeh - | mek lâzımdır. M. Robert Hindistanda dört ay kadar kalacak, sonra Afrika « ve muavinini Hin - için bir şarap şişesinin üzerine $6- | distanda bırakacaktır. Caniler, nihayet parmak izlerini değiştirmenin yolunu buldular! Parmak izlerini değiştirmek ve zabıtayı iğfal etmek mümkün mü- dür?. Şimdiye kadar hâkim olan ka- naat bunun mümkün olmadığı idi. Fakat 4.000.000 insanın par - a izlerini alan © ve bu suretle mücrimlere karşı yaman bir harp açan Amerika parmak izi dairesi son günlerde, parmak izini lâyuh- İti saymak hususunda (o ciddi şüphelere düşmüştür. Bunun sebebi Klutas namında Sinyor Musolini mahkemede İtalyanın (Katanzaro) şebrin - den bildirildiğine göre geçen gün Sinyör (Musolini) bizzat mahke - mede hazır bulunmuştur, Musolini Dahiliye Nazırı sıfatile Baron (Ta ranfo) ya karşı dava ikame etmiş olduğundan Dahiliye Nezareti na- mına mahkemeye gitmişti. (Taran fo) devletin kanunlarma karşı mu- kavemet ve bazı memurları tehdit etmekle itham'olunuyordu. (Mu - solini) nin huzurunda cereayn e - den muhakeme neticesinde Baron (Taranfo) sekiz ay hapise mah - küm olmuştur. kaçakçı bir çetenin reisi olan bir adamın vazıyetidir. Klutas, cer - rahlığın terakkisinden istifade e - derek yüzünün çizgilerini değiştir meğe muvaffak olduktan bulmuştur. Cinayet müderrisi Leonart Ke - ler de parmak uçlarının derisini tırap vereceğini söylemiştir. Mister Kelere göre bu ameli- e — — aaa m Efganlılar yeni Kral- larına sadık Peşaver — Efganistan kabilele- rinin hepsi Kral Zahir Hana teba - iyet etmiş bulunuyorlar, Yeni kra- la biyat etmiyen kabile kalmamış dair fetvalar neşretmişlerdir. zası verilen davaları tetkik edecek tir. Toska asilerinin bütün rüesası yakalanmıştır. Hiber ve Kandihar i yolları, tamamile açılmıştır. değiştirmenin mümkün olduğunu, /uclarma aşılamak fakat bu ameliyatın favkalâde 17- gibidir. Bütün dini rüesa da yeni! Kral Zahir Han, bizzat, idam ce | Klutas isminde bir çete reisi parmakların izini bozmağa imkân bulmuştur. Bu, iztırapla deriler sökülerek yapılıyor yat neticesinde parmak izleri kâ - milen ve daimi bir surette değişir ve eski izler bir işe yaramaz olur. Yalnız ameliyatın izi kalır. başka Amerika tıp mecmuası başmu» parmak izini de bozmağa imkân | harriri doktor Morris Fişbin şu sözleri söylemiştir: “Vücudün herhangi kısmından bir miktar deri olıp onları parmak mümkündür, Fakat şerefli bir doktorun bu ame liyati yapmasi için onun buna sıh- hi bir lüzum görmesi icap eder.,, Bütün İtalya siyah gömlek giyecek Roma — İtalyanın bütün avu - katları, mahkemeler karşsında ve merasimde siyah gömlek giyecek « lerdir. Mektep müdürleri ve muallim - kralın meşru hükümdar olduğuna | leri ile talebenin de siyah gömlek giymeleri için bir kaç gün evvel bir emirname intişar etti. Bilhassa im- tihanlar ve müsamerelerde bütün talim ve terbiye heyetleri ile talebe siyah gömlek giymiş bulunacaklar dır, i

Bu sayıdan diğer sayfalar: