27 Kasım 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

27 Kasım 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——ğ — VAKIT 27 2.nci teşrin 1933 Hi k 4 y e Vagon maceraları — Hey bana bak, şu pencerenin önünde oturanı görüyor musun? — Görüyorum, ne olacak? — Bu herif hoşuma gitmiyor. — Neden? — Gitmiyor işta, — Aldırma, sana ne... Bırak otursun, — Hayır,: öbür istasyon- da bu vagondan çıkaracağım onu. — Çıkaramazsın. — Görürsün. Tren bir istasyonda durdu. > — Memur efendi, memur efen i. — Bu bey, bileti ikinci oldu - ğu halde birinci mevkide gidiyor. Bey hiddetle: — Size ne! — Siz hele bileti”'-i pö DİZ. | Sey ikirsi mevki bilet gösterir. | Memur — Lütfen öbür vagona İ geçiniz, Beyle memur çıkarlar. — İşte ben böylebir ada- mum, Tren Haydarpaşaya gelir, bü - tün yolcular inerler, — Bak. — Ne var? — Vagondan çıkardığımız bey Bizi bekliyor. — Sen burada dur. Beye doğru yürüdü. Bey şap» kasını çikardı: — Affedersiniz, dedi, beni rahat sız ettiniz amma, hakkınız vardı. Yalnız bir şeye merak ediyorum, biletimin ikinci olduğunu nereden bildiniz? — Benim biletim gibi, sizin bis letiniz de yeşildi! tebi talebesinden 1 numaralı Sab- ri Bey. 20 — Siirtte topçu alay yazıcısı Hekim Hanlı Yasin oğlu Mustafa Bey. Birer paket çikolata Nakleden : Izzetoğlu Kontrolör biletleri zımbalıyor. Bir beyin önünde durdu: — Bilet! Bey arandı. Bütün ceplerine baktı: — Eyvah biletim kaybolmuş... Şimdi ne yapayım? — Alayım bari, — Nereye gidiyorsunuz? Bey derin düşünceye daldı: — Bilir miyim ya?.. Gideceğim yer biletin üzerinde yazılıydı... » 45 Vagona girdiler. Bir köşede bir çanta unutulmuş tu. İçini açtılar, yüz tane lira çık» tı, cebine inmeğe Birj paralarla çantayı koydu ve ilk istasyonda kalktı. Öteki mani oldu: — Yağma yok, bir yere gidemez isin. — Budalalığın lüzumu yok. Pa- raları polis merkezine teslim ede » ceğim. — Enaisin, paylaşalım. — Enai sensin. Dönüşte sen merkeze uğrar, paralarm senin olduğunu söylersin. Alırsın, pays laşırız! » » Bir terzi, ooğluile beraber tren yolculuğu ediyordu. Bir aralık, bir istasyon başında tren durdu. Hot boyunda, kavga ediyorlar ve tren yürüyordu. Nihayet mesele anlaşıldı: Ma - kas açık kalmıştı. Makasçı ile is- tasyon şefi kavga ediyorlardı. Terzi oğluna döndü: — Görüyorsun ya, (ben sana her zaman söylerim: Makas açık kalırsa kavga çıkar! rahibelerin intika- mını aldılar Madrit — İspanya kadmlarının verdikleri rey sayesinde sol cenah kazananlar 1 — Mardin yatı mektebi tale « besinden 1 numaralı Saracettin B. 2 — Erenköy kız lisesi müdürü 3 —C.K. O, mektebi talebesin den 15 numaralı Mehpare H. 4 — Kayseri lisesi talebesinden Kemal B. 5 — İstanbul 32 inci mektep ta- lebesinden Betigül H. 6 — Hoşnudiye mektebi talebe sinden 247 fikret B, 7 — Beyoğlu ikinci mektep ta- lebesinden Fahrettin Bey. 8 — Giresun nafıa baş mühen « disi Naci Beyin © kerimesi Nevin H. 9 — Muhtelit orta mektep tale- besinden Leman H. 10 — Galata eski Parmakkapı 13 numarada Dimiston oğlu Tanaş B. 11 — Kasımpaşa (o Yeniçeşme bakkal İsmail EF. kızı Halüka H. 12 — Aksaray Horhor Hamam sokak 24 numarada Kâmiran Adli B. 13 — Gazi o Osmanpaşa orta mektebinden Muhittin B. 246 meb'usluk kaybetmiş bulunu - yor, İspanya kadmları bu suretle kraliyetçi olduklarmı ve kraliyet - çiliği cümhuriyete tercih ettikleri - ni gösterdi. İspanya kadınlarının cümhuriyet çiler aleyhinde rey vermelerinin se bebi, cümhuriyetin kadın manastır larını kapaması ve kadın rahibele- ri tazyik etmesidir. Bu netice karşısında kalan cüm- huriyetçi İspanya, kadınlara inti - hap hakkımı çabuk verdiğini anla - mıştır, çeşmesi hat boyu 10 Nuri Kaya B. 15 — Kırşehir yukarı pazar ye- irinde bakkal Srtkı vasıtasiyle Vas hit B. Kartpostal kazananlar 100 kariimize de kart postal he diye ediyoruz. Kartpostal kaza - nanların hediyeleri kendi isimleri- ne ve adreslerine yazılarak posta» ya verilmiştir. Dikkat Hediyeleri perşembe günü öğ- numarada -İleden sonra idarehanemizden alın-'ler 14 — Kızıltoprak o Ömer Ef.! masınırica ederiz. ||| Isdanya kadınları | ” Pazartesi Salı 27 T.sani 28 T.sani 9 Şaban 10 Şaban Gün doğuşu A? 07 1645 Gid 1240 14at 10,45 10,22 s3 bj ”» 1645 6s 1209 43 16,45 a2? sa a1 3R Sabah sâmazı Öğle namaz İrisdi Bâmarı Akşam namazı Yatsı namazı Isak Yılın geçen gürler Yılın kalan is | RApyo Bugün ISTANBUL; i 18 — 18,80 gramofon, 18,30 — 19 ilerle - miş olanları mahsus Fransızca ders. İ9—20 Münir Nurettin Bey ve urkadaşları. 20—21,50 Refik Talât Bey ve arkadaşları, 21,30 — 22 gramafon. 23 den itiharen ajans, börsa, saat. ANKARA: — 1230 —1330 gramafon, 13 — 18,15 ala - turka saz, 18,65 — 19,15 dans musikisi, 19,15 —20 alaturka sar. 20 ajana, VİYANA: Bitim — 12,30 konser, 14,16 — 15 meşhur besteler. 16,25 gençiiir. 16,50 sesli filmlerden muhtelif havalar. 18,25 Konser. saati, BUDAPEŞTE: 8505 m. — 14.30 çiğan orkesirise 17 kadın santi. 18 Macar rwisikisine dair konferans. 18,30 plâk. 20 şarkı, BUKREŞ- Siz m — 13 orkösten. 21 oda musikisi, 21,30 operet havaları. 23,15 piyano, 25 Rumen besteleri, VARŞOVAT Miz — 16,55 melodiler ve evliler. 17,55 kuvin - tet.. 19,20 piyano, *E hafif musiki, BELGRAD: 4Si m — 17,30 konser. 20 şarkılar, 20,30 keman, 21 konferans, 2150 Masnenin “Mano, » ROMA: Wim — 13,30 plâk. Kavintet ii plâk. 18.15 seh- bet, oinra şarkır, 21,45 hafif besteler , PARİS: s83 m — 71 plâk, 2İ,30 carbant, 22.80 eğlence. 28,35 yıldızlar şarkı söylüyorlar. 24,30 son haber - vere, alara. be Ecnevi Senetli: 8 aylık 1450 Şehir Tiyatrosu Temsilleri uneş mann. Türkçeye çeviren : Seniha Yazi işleri telefonu: 24379 Abone bedelleri: 3 aylık w . 800 Salı akşamı v ül Batarken Bedri, 5 perde Gündelik, Siyasi Gazete İdare telefonu ; 2476 Türkiye 3 aylık 8. ISTANBUL BELEDİYESİ saat 21 de Yı G N azan; Ger- bardt Hisupt. “NM Muallim ve talebeye tenzilât vardır. ltanbul Ankara Caddesi, VAKTE yurdu Telefon Numaraları: Telgrat adresi; İstanbul — YAKTI Posta kutusu Na 46 1400 Er. w . ilân ücretleri: . Ticari Uğnların ilân sahifelerinde santi- mo Kr. . Büyük, Parla, devamb Wân verenlere ait ayrı tenrilât vardır. Gonmi Unların bir satırı 10 kuruştur Küçük ilânlar; Bir defaa: 30 Üü deram 60 Uç detam n3 dört detası 15 ve on defas 100 kuruştur. Oç aylık ilân verenlerin bir defa meocar bendir. Dört satırı geçeo İlinların fazla satırları beğ kuruştan hesap edilir. Tayin İstanbul Devlet Matbaası mu - hasebeciliğine muktedir gençleri - mizden İbrahim Hilmi, başkâtip ve hesap memurluğuna da terfian | faal ve kıymetli memurlarımızdan | matbaa hesap meinuru Kenan Bey | tayin iştir. Muvaffakı- EŞE EM A mu Aptüölhamidin Yaveri wan KEÇECİ izzet Fuat Paşanıf| HATIR # ZADE | ALARI imame almam Halifenin sofrasında bir Müslüm" içer mi ? Bu ne kepazelik i şampanya AN Gözümün önüne sürgünler gel - meğe başladı.. Fakat içimden.. — Adam sen de.. Bu kadar ke - yiften görgüden sonra oralara ka - dar gitmişim... Ne çıkar. Diye söz de kendi kendimi züğürt tesellisi ! ile avutuyordum. Fakat bu böyle olmakla" bera - ber.. Kendi kendime düşünüyor - dum. — Ben müskirat kullanmadığım halde bunu ne için yaptım? Şampanya arzu etsem, ziyafet - ten sonra bir şişe şampanya bula - bilirdim. Taaccüp etmeğe ve yan- yan garip gözlerle bakmağa ne lü- zum vardı. Ben orada adeta feda » kârane bir vazife ifa ettim. Bun - dan dolayı tebrik etmek lâzım ge- Diyordu. Çünkü bana büyük cemi « yetlerde kadın huzurile, güzel mü- sahabeler arasında birer parça nuş etmenin haricindekiler zehir gibi gelir, Çünkü içki berbat bir şey - dir. Fakat çok hoş, lâtif bir cemi - yette bir kadeh nuş etmenin zev - kine de ölçü var mıdır.? İşte burada sofra başmda.. Kos İ koca Alman imparatorunun eli ha- | vada kalması;. Ne fena şey.. düşün mesi bile akla durgunluk verdiri - yor. Şerefe olarak kaldırdığı bir bar- dak havada kalacak. Hem de misa fir bardağı.. Halbuki hereksin ö - nünde kadehler kâmilen şampan- ya ile dolu idi. Bunların süs için kullanılmıyacağı aşikârdı. O halde gösteriş olarak konan kadehlerin içilmesi veyahut hiç konmaması lâ zım geliyordu. Yahut yalnız buzlu su ve limona ta koymak icap ederdi. İşte önlerinde şampanya kadeh- leri dolu olan zevatı kiramın mi - safir imparatorun kalkan şampan ya kadehine cevap vermesi icap e- derken hiç kimse bunu yapmamış- tr, Bu bir terbiyesizlikti. O hakare- ti koca bir devletin hükümdarına yapmak mümkün olur mu idi? Iş te ben onun kalkan kadehine ce - vap vermek suretile Türk namusu- nu kurtarmış oluyordum. Fakat gelgelelim onu sen bizim heriflere anlat.. Kendi aralarında okkalarca ra- kı, şarap içen bu mürailer | şimdi (Allah, Allah) diyerek (o ukalâlık yapmağa yelteniyorlardı. Zaten eskiden de böyleydi. Ne- tekim hiç unutmadığım bir vaka bunu güzel ispat eder. Meşhur Mösyö Şöflöri piyesin- de yeni zenginin terbiyesiz bir u- şağı bir aralık misafirlerin bulun - duğu salona büyük reis o Mister Diyat ile gelir.. Halbuki bir takım şuruplar, İimonatalar dolusu ka - dehler arasında bir çok boş bar -| daklarında bulunması yeni zengini | hayrete düşürür. Ve Mösyö Şöf - löri bu işe müthiş surette içerler | ve der ki; — Bire berbat herif.. Bu boş ka! dehler ne demek.. Diyince, uşak da: — Efendim.. Boş kadehler hara reti olmıyanlar içindir... İşte bizim mürailerin. vaziyeti de böyleydi. if Fakat ne olursa olsun Y#P mız şeyin iyi, doğru olduğu me anlatabilirdim. Görüşte gi hatlı gibiydim... gl Bu hararetli vaka ile h© « gelen sofra ahalisi salonlar? pr çince, ben de biraz tenha bir ii ya çekilip o günün müthiş Y* luklarını dinlendirmek istedin 4 Bir dakika geçmeden n€ di bey, paşa, müşir ve saire Hep birer birer odama — #' başladı. Her kapıdan içeriy? ren: — Acanım.. Halifenin sofi da şampanya içilir mi? yi Diye başlıyor. Kendi. suratı içine soktuğu benliği" ayrı düşünerek: — Nasıl olur efendim. sofrasında bu iş yapılır mı? Diye çıkışmağa, adetâ ka”! meğe başlıyorlardı. Ne yapayım.. Her çıkışani” det edene: — Adam sende... Diye " verip başımdan atlatmağa “ yordum. Bu esnalardaydı.. Birdenbif* | İ yaver geldi: — Çabuk misafir sizi iri Dedi. Bu anda kalbimin çarp p rülecek şeydi. Memnunduti- “ kü yüzlerce göz üzerimden yor ve bir çok suallerden ku” | yordum. ye Koştum salona çıktım. pl merden yapılmış, Almanya * ff ratorunun heykelinin bul! salonda imparator Vilhelm 8? | duruyordu. o Tam heykelin * | deydi. ds | Salonun bir tarafın kâr, diğer tarafta hariciye Münir Paşa ve diğer bir vardı. Kayser benim geldiğimi ce bir adım ileriledi. Elini Ben de arzıhürmet ettim. Gözlerim hünkârm gözleri ( ne girince, orada dondum * Çünkü gözleri bir hoş idi. a Yüreğim çarpıyordu. del” yalnız şampanya meselesi çi için: — Acaba, diyordum. |! bir şey mi soracak? r 4 den bahsetti. Fakat sofra” açmadı. Sözü bitirince Alm nerallerinden (Hange) y€ il Almanca bir şey söyledi. ve bir kaç dakıka sonr& kırmızı birkadife kutu ile , İmparator kutuyu bana VÖ şu iki sözü büyük bir söyledi: z — Pek metin bir süvari # bugünün hatırası olsun. Kutudaki bir nişandis de bir nişan olmayıp, a talın murassa'ı idi. ğ Bu nışan benim rütbemi” İşımın pek fevkimdeydi.. Benim bu esnadaki gıpta edenler pek çoktu parsınız? Bu benim o" Çünkü bir cesaret meseles”? i rinde kullatılan Bir Tes ABESE SI ERELERE REZ ; giy “ İmparator o günkü semi 5

Bu sayıdan diğer sayfalar: