—3 — VAKIT 24 Z.nci teşrin 1933 H i k â y e MENEM TAV Mösyö Leturn, eve gelince karı sma: | — Bugün yazıhaneye Bregoin geldi, dedi. — O Pariste mi?, — Evet, bu fırsattan istifade e- derek bana Grimegeden bahsetme- ye gelmiş.. — Grimegeden mi?.. Kimbilir | ne münasebetsızlıkler yapmıştır. — Tabii... Onu Bregoine tavsi- ye ettiğime pişmanım; — Ben sana söylemiştim. — Dürüst olacağını vadetti, Doğrusu biz'de Bregoinin otelinde | rahat ettıktı.. Ben de Grimegeye | tavsiye ediverdim. — Ona, iki istasyon ötede Por- tal otelini de tavsiye ettik. — Maalesef Grimege, Bregoin oteline inmiş. — Orada ne deli”. yap Mösyö âİ. il “e z ksvaber otele yer- leşmişler, — Karısı da bir numaradır!, | — Sahi öyle.. Herkesin valizi, çantası olur değil mı?. Bunlar ote- le ellerinde birçok kâğıda sarılmış paketlerle girmişler, — ER. — Bregoin bu hale biraz şaşmış. Fakat benim tavsiyem üzerine gel- diklerini söyleyince ,hüsnü kabul göstermiş.. Onlar da pek memnun larmış... Yemeği ,odaları hep met» hediyorlarmış.. Günde dört övün yemek yiyorlarmış. Bregoin bir ci- hetten memnunsa da, bu cihetten de değil, —4Hangi'cihetten değil?. — Hesap görme cihetinden, — Tamam! — Bregoin iki sefer hesap ver - miş, Grimege iki sefer de, hepsını! birden vereceğini söylemiş, o — Al tarafını anladım. | — Hayır, anlıyamazsın... Bre goin, paketlerde nasıl olsa para e- decek eşya var diye fazla ısrar et- memiş. Eşyaları garanti saymış. — Bu da doğru. ! — Karı koca yeyip ıçıp şişman lamakta devam etmişler... Hele ka | rısı, kellifelli bir hanımefendi ol « | muş. — Yok canım. — Şimdi anlarsın.. üç hafta geç miş, otel sahibi paranın ucunu bile görmemiş.. Bir gün, karı koca gez meye çıkmışlar. Bregoin bu fırsat- tan istifade ederek odalarına gir - miş, bir de bakmış, ki dolaplar boş, çekmeceler bomboş. Sadece paket lerin kâğıtlarıyle, ipleri duruyor. | Grimeye ile karısı bir daha otele! dönmemişler, — Peki beraber getirdikleri eş-| yalar?. — Onlardan birini her gün üst üste giymeye başlamışlar. Bregoin, | iyi yemekten şişmanladıklarını zan | nedermiş.. — Böyle şey olmaz. — Başka ne olur ya?. — Hakkın var... Bu yaptıkları dolnadırıcılık ama, hoş bir dolan - dırıcılık.. — Benim için hiç hoş değil, Begoine paraları verdim. — Bu sana son bir ders olsun da, bir daha kimseyi bir yere tav - siye etme, — Merak etme.. Hele Grimege lerin yüzlerine bile bakmıyaca « ğım. Birkaç zaman sonra mösyö Le- türn, Portal otelinden şu mektubu aldı: İcak., SiYE Vazan: Adriyen Vely “Otelemizde, sizin tavsiyenizle ge | len mösyöve madam Grimege otu- | ruyorlar. Eşyaları olmadığı naza - dikkatımı celbetti ama, eşyala «| rının arkadan geleceğimi söyledi -| ler, Esasen sızın tarafınızdan tav- siye edilen insanlardan şüphe et » miye salâhiyetim yok. Hem kelli- felli, şişman, yüzlerinden kan dam hıyan insanlardı. Bü, o kendilerme | kredi açmama kâfiydi. Hâmile o- Van karısı, vazıyetinden gayet mem nundu;. “Fakat bu hal uzun sürmedi. Karı koca zayıflamıya başladılar. Ben yemeklerine ne kadar itina gösterdimse, onlar o derece zayıf « lıyorlardı.. Ben buna bir türlü ma-! na da veremedim. Bol yemek yi - yorlar, fakat zayıflıyorlar. Her hal de çok hasta olacaklar. “Bunu haber vermek için yazı » yorum, Para cihetinden müsteri - | him. Odalarında, nereden geldiği| malüm olmıyan birçok çamaşır ve | elbise var. Onlar her halde para e- | der..., | Madam Letürn: — Hakkib varmış! dedi. Bu esnada uşak bir telgraf ge » tirdi. “Otel Portala mıhlandık. Para gönder, yoksa eşyalarımız satıla - ri KONFERANSLAR 28 Teşrinisani salı günü saat altıda Tıp fakültesi akıl hastalık - ları ordinaryusu o doktor Mazhar| Osma Bey tarafmdan (Akıl has-| talıkları ve gençlik) mevzuu etra- | fında bir konferans verilecektir. Bu konferans Tıp talebe cemi - | yeti tarfından tertip edilen konfe- | rans serisinin yedincisidir. o Bun- dan sonra bu serinin son konfe - ransını edebiyat fakültesi dökanı Köprülüzade Fuat Bey tarafın - dan (Türk edebiyatında tabip şair ve edipler) mevzuu etrafında ve Halkevinde 5 kânunuevvel günü verilecektir , ISTANBUL BELEDİYESİ Şehir Tiyatrosu Temsilleri Bu matine ini 1 şam suvare 1 il saat 21 de Volpon son. Türkçeye LAK İ çeviren: Bedrettin. 5 perde Komedi UMUMA | Gilndelik, Siyasi Gazete İstanbul Ankara Cedöesi, VAKTE yurdu Telefon Num Idare telefonu Telgraf wdresi: İstanbul — YAKTI Posta kutuma Na, 48 saat 15 de N Yazan: Ben Jon- VAKIT Yazı işleri telefonu Türkiye 1400 Er. 7 400 Seneli": 6 aylık 4 aylık 2 aylik ilân üc: salr İİ İle Srorso'm yer TAKVİM m EE 6 Şaban Gün doğuşu Cumartesi 25 T.sani 7 Şaban 16,45 0,07 1200 Mi 10,48 ğle maMAZI İkindi namazi TÜraeve f Bugün ISTANBUL 12,30 — 13,30 Türkçe plâk © neşriyatı. 14 — 19 grnimefon, 10-520 orkestra. Dö 21,8) banımlar heyeti, 2130 — 22 gramo -) fon. 22 den itibaren ajans, sant, ANKARA — 12,30 — 1440 gramoton. 18 — 18,460 Hiç | rem Zeki Bey tarafından İ 18,40 — 19 gramofon. 10 ajans VİYANA: Sisi m — 12,50 plâk, Mil — 15 konser. 1630 gençiki, 17,35 kadın. 20 orkestra. 71,55 orkes- tra ve keman, BUDAPEŞTE: 595 m — 1480 konser. 18 örkestirn. 2120 piyana, BÜRREŞ- 18 Rumen bavnları, 31 şerik. orkestrası, 22 konser, VARŞOVA: MIS m, — keman İconseri » Pransızça ders, 1915 — 20 10,80 opera. öm — 40 radyo 1,16 Kuvartet, 1755 Viyana şarkıları , 18,40 Bariton. 21 semfenik Konser. 28,10 çizan | havaları » BELGRAD: 41 m — 13 Kkenser, 17 plâklar, 20 radyo orkentrası. 23 çignn havaları, KOMA: izm — 13 ses konser, #115 pâk, 22/45 orkesten 34 son haberler, PARIS; 31 piâk ve sohbet 21,80 şarkı. 2130 (Ko Sat beni?,, isimli operet. , TAO son. haber BORSA (Mizalarında yıldız işateti olanlar üzer- 3282 m < Sİ © Madi * Berlin * Varşova » Badapeste O) * Bükreş * Belgrat * Yokohama (43, * Altın * Amsterdam İ * Mexidiye * Praz Ünşon Dey. Sart Der Balya 20 Sark m. ceza 235 Telefon id Şir, Hay Tramvay istikrazlar 1083 da. İst 07.50 stikrazida, S1,“ Şark D.yol | 930 4 D.Muvah, “26159 tahviller | tim İl .so | ık ! B k Tramvay Ergani Rıhtım Anadolu Picari Uduların ilân sahifelerinde santi- mi $0 küruştan © başlar, lk sahifede 1250 Kuruşa kadar Çıkar, Wiyük, fazla, devamlı WAn serehlere alt ayrı tenzllât vardır. Resmi Ulnların bir satırı 10 kuruştur. slmlar ez Küçük İlânlar: Bir detam 80 tri deiasi 60 Uç detam 08 dört defası 75 ve on defa 100 kuruştur. “sw | sr ği Asadolu | A Mümessili ÇAYLAR Şehrimizde tahsilde bulunan Azerbayicanlı o talebelerin teşkil Uç aylık Hn verenlerin bir defam mecca- nendir. Dört satırı geçen ilânların fazla satırları beş kuruştan besap edilir. İ ettikleri cemiyet (o tarafından dün akşam Tokatliyan otelinde bir çay ziyafeti verilmi ! kendi Alman maiyeti ile zuhur et - İ nun görünen kayzer cümlemize il- “İzarda bu programda hiç kimse yor !dan bir ses: | him bir iş olacağına hükmettim. Ar | nüştü, Bunun olmasına im ! kaya baktım. Kapıda bir bekçi be «| madığını herkes bilirdi. | ni çağrıyordu. ZE manmumu Aptülhamidin Yaveri ww ” KEÇECİ ZADE izzet Fuat Paşanıl HATIRALARI AAA Aman oğlum koş, başi mıza gelenleri bilmezs” <3 — İzzet.. oğlum.. Ama” ki çi O ne derece ağırsa, havada da | Basımıza geleni bilemezsin” o kadar sıklet vardı. Daha akşam: | yavrum, bu ışı sen tesviye idan o zamanın idmansız arkadaş- | $in.. İsterseniz başka birine ediniz... Fakat ben İzzette” * sına bu vazifeyi tevdi edem vi dim. Ara ile kabul ettiler. * | da tasdik etti, larımızdan bazılarını düşünme al | dı. — Acaba gene bir gün evvelki gibi at koşturacak mı?. — Deli gibi atını sürecek mi?. İşte haberin olsun ki, bi — Gene bir kere saraydan çı - | da reyi ile sana işi terkediy0"” kınca bütün dünyayı dolaşıp öyle | Oo Aman İzzet. ağzım Me mi dönecek?, Halim de yok. Bana meri Sabahleyin saat 9 da Yıldızın | Hem de en çok bu biçare orta kapısında atlar hazırdı. kete acı... Hazreti kafası bü! Beş dakika geçmemişti ki, Şale | den biri ikna etmiş ki... köşkünden gelmekte olan kayzer Misafir bu akı harp tü ni verip makanizmasını tar ken kazaen hünkârı vuraca” Yani senin anlıyacağın geli, ha Almanya hükümdarı suikai decekmiş!.. Onu katledecek: bütün bu ziyaretin gayesi d€ wi müuş.. Anladın mı İzzet. Ds yade bir kelimeye mecalim. ? #| Başım ateş içinde.. Ne yapıP * | caksm.. Akşama kadar bera niz. Vakit müsait.. Pro; maddesinden sarfınazar etti sin.. Haydi kardeşim, allah # fak eylesin..,, “ Mübarek dostum bu son * leri sönük ve kısık sesle söyl teyken, semanın sathı a yi | mek istediği, müthiş bir & . İtında, aklımın fikrumın , | ! j ti. Bizler de at üzerinde selâmla « dık. Gayet çevik, beşuş ve mem - tfatlı göz gezdirdi. Tebessümler bahsetti, Bana: — Nasıl, bacağmıza güveniyor musunuz ?.. demeyi unutmadı. Hepimiz Ihlamur istikametinde ilerlemiye başladık. Programı tetkik ettim. İlk na » gunluktan maada bir şey göremez- di, Yorgunluk vermiyecek veya bi- lâkis eğlencesi olacak yegâne mad. de şu sonuncusuydu: gp — Gece yemekten sonra bir a- fi ralık Almanya imparatoru, yeni bir harp tüfeğini hünkâra göstere » cek ve mekanızmasını tarif ede - söndü N cek..., nü düşünmek muhakeme ikt* Benim ıçın çok eğlenceli olacak | dan sakıt olduğumu hissettin” bu manzara meğerse ne büyük bir Ne oldu ise biçare o güzel felâketmiş.. süddem ata oldu, Mahmu?”, Saray bırbırıne girmiş. Abdül . | vahşiyane iki böğrüne sapla” hamitten itibaren en ufak uşağa ka | Yokuş aşağı koşturmaktaki * dar herkes heyecan içindeymiş de | yi bir an hatırıma getirmiyerf” ç haberim yok. ilamur caddesini alabıldı; x İdim. Aksine yamaçları da dör” ( İmparator Vilhelm, iki atlı kı « ila çıktım. # lavuz yaverin arkasından kırk met | * Yokuşun nihayetine doğ” re geriden takip ediyordu. Bütün İ yet grupuna iltihak edebil heyetimiz bir grüp olarak onu ta - İtemin sesini duyan kayzer v gel kip ediyorduk. Tabii yürüyüş ter - | başını bana doğru çevir! gi tibi bu gibi cevelânlarda muhafa «| ki; za edilmez. Pek cüz'i bir. teşrifat | ve sıra vardır, » | — Vay. eski ve meşhur “e İ zabiti bu ne demek.. Yokuf * Kapıdan ayrılalı iki dakika, an- | rı dört nal. cak ıkı dakika olmuştu ki... arka -! © O esnada kafam işlemediği , bu kelimelere verecek cevaP — İzzet bey. İzzet bey., İmadım. Başım ateş içindeyi ie diye beni çağrıyordu. | gibi olmuştum. Bu ne de” göl İ Tekrar ısmımı işitince artık mü | Ne aptalca, ne mantıksızc# İş i > Sy ; bu”. Kafamın içini kemiren K — Aman beyefendi. Sizi âcilen! silikleri bir türlü söküp atam tercüman paşa hazretleri bekliyor. | dum, Bunu söylemeli Ve çığ” püf Pek mühim, pek acele, çabuk teşrif | mak işinin zorluğu Wirşısi etsinler diyorlar.. bütün afallamıştım. Zaten nefes darlığına müptelâ olan Münir paşa dostumuz havası i alınmış bir delik deşik körük gibi | 1 ese” güçlükle nefes almaktaydı. Harem Kime bir türlü, söylem o” l kapısına dayanmış, yarı elleri, yarı | türlü idi. Fakat ne olursa ei ağzıyla anlatmak istiyordu. işi yapacaktık. Hayır vi Si Her halde benim eskı dostumu, | fil Benim de duran kafa asi aramızda bin bir macera, bin bir tuhat şeyler gelmeye - bir âlem geçtiği halde bir | kere bile | Hani ne derler. Bir deli? be»le muztarip, bu derece müte - ya bir şey -tar, bin akıllı hevyiç görmemiştim. Korktum. He | maz.. Ben de öyle oldum” men orada terki hayat edecek san- A Öyle aptalca, mantıksı” > ye işin halline memur edilmişti” gf 0 Zi — Yavaş yavaş bende