— — VAKNI 23 2.nci teşrin 1933 Madencilik âleminde: 3 Amelenin va . . .. .. n .. için düşünü Başmakateden Uevam farz bu hayvanlar bir gün asansör le yer yüzüne çıkarılmış olsa ka « ranlıkta yürümeğe ve görmeğe alış mış oldukları için güneşin ziyasiy- | le temasa gelir gelmez gibi kör olurlarmış! Gerek bu ocakta, gerek diğer ocaklarda çalışan bir takım amele- lerle (görüştüm. Bunların içinde | yevmiyelerinin azlığından şikâyet edenler görülüyor. Fakat yaşayış şartlarmın ağırlığından bahseden olmuyor, Bu hal şunu gösteriyor ki maden ocaklarında çalışan amele esasen kendi köylerinde bile (daha iyi| bir hayat içinde bulunmamakta. dır. Yahut bu amele maden ocak larındaki ahval ve şeraiti ıslah et- mek imkânını hatırlarma getirme. | mektedir, Ereğli havzasında çalışan mu-| vakkat ve daimi amelenin yekünu on bin kadardır. Acaba bu on bin amele içinde ölüm nisbeti nedir? Şimdiye kadar bu yolda bir istatis tik tutulmamış olduğu için bunu anlamak mümkün değildir. Yal» nız bütün havzada kaza neticesin- de ölen amele senede altmış, yet - şmişi buluyormuş. Son zamanlarda (havzada bir amele birliği yapılmıştır. Bu bir» lik ameleye faydalı © yardımlarda bulunmağa başlamıştır. Kazaya uğrıyan amelelerin ailelerine geçen sene ellibinliralık yardım yapıldığı tedavillerine çalışıldığı gibi has - ula olup ta işliyemedikleri günler «İçin de kendilerine yarım yevmiye verilmiştir. Binaenaleyh bu teşek | kül ikmal edildiği takdirde istık « balde kendisinden hizmet beklene cek demektir. Vakıa kaza hadiselerinde şirket lerin taksiratı görüldüğü surette tazminat verilmek için kanuni ah- kâm vardır. Fakat amelenin hu - kukunu müdafaa için o hükümet, yahut amele birliği gibi bir teşek « kül tarafından mudahale edilmez- se ekseriya bu tazminatı tahakkuk ettirmek kabil olamadığı anlaşıl| maktadır. Zira bilhassa © ecnebi şirketler hesabına davayı mahke mede takip edenler kanunların a lâstikiyetinden istifade ederek mes uliyeti münhasıran ameleye yükle mek çaresini kolayca bulabilmekte “dir. yarasalar Onun için geçenlerde bir inhi İ lâh ziyetiniis len tedbirler !denciler kendilerine daha (| fazla| | yevmiye verebileceklerdir. Amele « İpin medeni seviyesi kendi kendine | yükselecektir. Şimdi her türlü fe- nalığı tabii bulan köylü © zaman ocağın çamurundan kendisi şikâ - yet edecektir. Amele noktai nazarından hükü- metin düşünceleri arasında alına - cak ilk tedbir şudur: o Zonguldak valisiyle maden ocakları © umumi müdürü Reşit Osman ve Türkiş mü dürü Esat Beyler amelenin vazıye | tini ıslah ve refahını (temin için yapılması mümkün olan © şeyleri| tetkik ederek bir rapor hazırlıya - caklardır. Bunu hükümete vere « ceklerdir. Hükümet te ona gö | re icap eden kararları (alacaktır. Esasen bugün sıhhi teşkilât hakkın | da mahallinde bir rapor © vardır.| Havzadaki bütün sıhhi teşkilâtı bir leştirmek maksadını istihdaf eden bu rapor da öteki rapora ilâve olu nacaktır. Ereğli havzasındaki amele va- zıyetinden (o bahsederken bir de (Çavuşlar meselesi) bulunduğunu hatırlamak lâzımdır. Vaktiyle E- reğli havzasında maden işletmek işiyle imparatorluk bahriye neza » reti meşgul olurmuş. O zaman bah riye askerleri köylüleri cebren a- mele olarak maden ocaklarına ge trirlermiş. İşte ta bu zamandan kalmış olan bir anane bugün çavuş lar meselesi şeklinde devam edip gitmektedir. Bu meselenin mahi- yeti de şudur: Ereğli (O havzasında maden işleten şirketlerin mühen - disleri doğrudan doğruya ameleyi tanımıyor. Ocaklara çalışmak için gelen amelenin bu işi yapıp yapa - mıyacağı hakkında üçüncü bir şah sm kefaletini ve şehadetini arıyor. Kefaleti (o ve şehadeti de bugün (Çavuş) denilen adamlar yapıyor. Bu vaziyeti bildiği için amele de doğrudan doğruya maden idarele- rine müracaat etmiyorlar, Daima! bir çavuşun himayesine sığınarak bilvasıta hizmet arzediyorlar. Bu suretle (Çavuşlar) bir taraftan ma den amelesini, diğer taraftan mas dencileri istismar etmeğe (o imkân buluyorlar. Netice: Bugün Ereğli havzasın- daki madenlerde çalışan amele o - nar, on beşer, yirmişer gruplara! ayrılmıştır. Her grüpun başında âmir olarak bir çavuş vardır. Bu ça vuşlar amele gibi iş görmedikleri dam neticesinde ölmüş olan dokuz amele hakkında yapılan himaye kâr müdahalenin tesiri görülmüş, bu sayede ölen amelelerden her bi rinin ailesine biner lira verilmesi için mahkeme kararı alınabilmiş - tir.. Havzada amelenin hayati vazı-! yetini ıslah için düşünülen tedbir - lerin başında muvakkat dai | emeleyi ve mütehassıs amele vazıye- | irmek fikvi vardır. Bu fi- kkuk ettirildiği takdirde mi havzasında şimdi bir dok- tor varsa o vakit on doktor koy. mak mümkün olacaktır. Amele - nin çocukları için muntazam mek! tepler açılacaktır. O zaman artele mütehassıs hale geleceği için ma - — nişkâr davranabiliriz. Fakat “E. debiyat,, dediğimiz zaman, sadece bir iki edip, bir iki muharrir, bir halde sırf nezaret hakkı © olarak! yevmiye, sonra fazla olarak neza - ret ettikleri amele başma da ma « den idarelerinden birer, ikişer ku- ruş almaktadırlar! İ Eğer Ereğli havzasında bugün | senede ancak bir kaç ay çalışan mu vakkat ameleler (o yerleştirilir. ve bunlar daimi ve mütehassıs #smele haline getirilirse tabii olarak ça - vuşların vücutlarına da sebep ka'- mıyacak, bugünkü (Çavuşlar sal- tanatı) nihayet bulacaktır. Ocakta çalışan her amele kendi hakkını ta mamiyle alacaktır. Mehmet Asım Toplanmalar Eski ve yeni bütün Vefa me-| zunlarınm iştirakile birlik teşkili ıçın cuma günü öğleden evvel saat iki şairden bahsetmek huyunu bir tarafa bırakmalıyız. Selâmi izzet onda Halkevinde bir toplantı ya - pılacaktır.. Vefalılar bu içtimaa davetlidirler. ! ha fazladır. N HABERLERİ 7 Ticarette: Afyon işi Yugoslavya ile yapılan itilaf Uyuşturucu maddeler inhisarı idare meclisi dün öğleden sonra fevkalâde bir toplantı yapmıştır. Toplantıda Yugoslavya hükü - metiyle inhisar idaresi arasındaki afyonun bir elden satışına dair ya- pılan jtilâf görüşülmüş © ve kabul edilerek vekâlete gönderilmesine karar verilmiştir. Vekâlete verece- ği karara göre Yugoslavya hüküme tiyle birlikte derhal afyon satışma aşlanacaktır. Bu suretle afyon satışının mu - ayyen bir fiatta olmıyacağı ve da- ima yükselerek memlekete fayda- Lı olacağı ileriye sürülmektedir. Yugoslavya ile ticaret işleri Memleketimizle Yugoslavya a- rasındaki ticaret muamelesi gün - den güne azalmaktadır. 932 sene sinin ilk altı ayındaki Yugoslavya» ya ihracatımız 4 milyon dinar iken, bu miktar 400 bin dinara düş. müştür. İthalâtımız ise 2,5 milyon dinardan 300 bin dinara düşmüş - tür. Bu vazıyet karşısında alâkadar bir zat şu malümatı vermiştir: — Yugoslavya ile aramızdaki büyük ticari ve -ıyet olmamaktadır. Bunun sebebi Yugoslavya ile mem leketimizin aynı şekilde © ihracat yapan memleketlerden olmasıdır. Maamafih diğer bazı (maddeler vardır ki bunlarm Yugoslavyada sürümünün arttırılması için çalış» mak lâzımdır. ? Bu sene buğday az Dünya buğday rekoltesi hakkın da hazırlanan bir istatistiğe göre Rusya hariç olmak üzere bu sene dünya piyasası 41 milyon tondur, Bu miktar geçen seneden 165 boşel yani 4 milyon küsur ton da - Maamafih bu miktar dünya ihtiyacına tekabül etmekte- | dir. Bu hususta 257 o milyon buşel buğdaya daha ihtiyaç vardır. Yumurtacılar birliği Yumurta tacirlerinin bir birlik yapacaklarını yazmıştık. Yumurta tacirlerinden bu husus / ta teşebbüsatta bulunanlar birliğin esas nizamnamesini hazırlamağa i başlamışlardır. Nizamname bitirildikten sonra ticaret odasında bir toplantı yapı lacaktır. Esasen ticaret odası da bu birli ğin bir an evel teşekkül etmesi için çalışmaktadır. Birlik bilhassa tacirlerin arasın- daki tesanüdü temin edecek ve ih- raç esnasında yumurtaların fiatın- da istikrar temin edecektir. Devlet matbaası Fen memurluğu Devlet matbaası fen memurlu: ğuna, matbaanım çınkografi dai- resi sefi Ali Rıza Bey tayin olun- muştur. Ali Rıza Bey bükümet hesabına Viyana matbaacılık Oo mektebinde tahsil etmiştir. Tahsilini bitırdık ten sonra muallimlerinin dikkatı- nı celbetmiş ve Viyana matbaacı - lık mektebinde bir seneden fazla bir zaman asistan olarak © vazıfe almıştır. o Sonra memleketine dö nn Ali Riza Bey Maarif vekâleti tarafından Devlet matbaasına ta - Maarifte Çe a AE İlk mektepte and içme merasimi Maarif müdürlüğü tarafından | bütün ilk mekteplere dün bir ta - i mım gönderilmiştir. Bu tamimde, | sabahları ilk derse girildığı zaman bütün talebenin hep bir ağızdan and içme merasimi yapmalari bil - dirilmiştir. And şudur: “Türküm, doğruyum,. çalışka- nım. Yasam küçüklerimi koru - mak, büyüklerimi saymak, yurdu - ma, budunumu; mden çok sevmektir. Ülk yükselmek, ile- ri gitmektir. Varlığım Türk var- liğına armağan olsun.,, Bazı ilk mektepler bunu beste- lemişlerdir. o Bugünden itibaren bütün ilk mekteplerde and edil- meğe başlanacaktır. ! İnhisarlar vekâleti yeni bir kanun hâzırlıyor İnhisarlarda tetkiklerde bulu- nan Amerikalı mütehassısların ida ! redeki müfettişlik teşkilâtının kal- | dırılmasını teklif ettiklerini bazı | gazeteler yazmışlardı. Biz, öğrendiğimize göre böyle | bir teklif mevzuubahs ( değildir. | Mütehassıslar mükerrer teftiş ve | murakabe usullerinin basitleştiril - mesini teklif etmışlerdırı Mütehassısların lüzumsuz gör- dükleri teftişler inhısarların mül- bak bütçe ile idare edilmesinden doğan kanuni zaruretlerdir. Bun - ların değişmesi de kanunun tadi - lât yapılmasını icap ettirmekte - dir. Bu noktayı nazarı O itibare alan inhisarlar vekâleti inhisarla - rım İdaresi ve teşkilâtı” hakkında yeni bir kanun projesi hazırla - maktadır. —— Tedavülden kaldırılacak Alman paraları Borsa ve Osmanlı bankası komi serliğinden: Üzerlerinde 11 birinci teşrin 1924 ihraç tarihi bulunan (On) rayşmarklık rayşbanknotlarının 31 ikinci kânun 1934 tarihinden iti - baren tedavülden kaldırılacağı ve o tarihten sonra resmi tediye vası- tasr olmak evsafını kaybedeceği Rayşbank müdürlüğünden bildiril miştir. Verilen mütemmim izahata gö- re mezkür on marklık banknot sa- hipleri 28 şubat 1934 tarihine ka - dar ellerindeki bu banknotları Ra- !ysbankın bütün şubelerinde diğer tediye vasıtalarıyle değiştirebile - ceklerdir. Bu tarihten sonra bu banknot- lar tedavül vasıtası olmaktan çıka- cak ve Rayşbankın bunları değiş - tirmek mecburiyeti de kalmıyacak tır, l « Gelenler, gidenler $ İ Bir kaç gün evvel Tekirdağına | gitmiş olan inhisarlar umum mü - | dürü Hüsnü Bey dün İstanbula dönmüştür. o Hüsnü Bey Tekir - dağında şarap fabrikasını ve yeni yapılmakta olan levazım deposu - Du teftiş etmiştir. yin edilmiş ve kıymetli eserlerile | müteaddit defalar Maarif vekâle- | tinin takdirlerini kazanmıştır. Matbaanın çinkograf şefliğine de Tipo dairesi şefi kıymetli çin - kosraflardan Kemal Bey tayin o e. lunmuştur, Polis haberleri a 1 Kovulan kapt ri Kapıdan çıkar Çı” düşüp öldü Cibali tütün fabrikasi *. müteahhidi Hüseyin kapta” e, nin sevkiyat âmiri “Muzaffer bir sevkiyat işinden kavsâ lerdir. Muzaffer Bey, kef dasından kovmuş, kapla” pısından çıkar çıkmaz yef€ ölmüştür. Hadise müddeiv”” liğe bildirilmiştir. Neden bağırıyordu 4“ Yeldeğirmeninde otura” “© gezer takımından Yusuf oğl . vat sokakta bağırıp çağırarık zerken yakalanmış, meri rülmüştür. Cevat burada da me hakaret etmıştır. Hakkınds ' pi memura hakaretten dolay” tutularak takibata bana Emine Hanıma otobüs *. Tophanede o Karabaş “4 lesinde Ali bey caddesinde © Selânikli Emine hanım, paşa mensucat fabrikası 9” h geçerken şoför Mustafanın © sindeki 3262 numaralı oto?” parak ayağından yaral R vi Yarın yapılacak mü? | bakalar İstanbul Futfol Heyeti * tinden: 24 —11 —1933 Cum& yapılacak mmtaka resmi bakaları: Taksim Stadında: Saha * seri, Salâhaddin Bey, a Süleymaniye — BeşikLafğj kimler tanTTTnakem Kem&j lim Bey. Kasımpaşa — Alt 1 inci takımları saat 12,45 M5 Sadi B., Süleymaniye — BE 1 inci takımları saat 14,30 Kemal Halim B., yan hake”, Ahmet, Adem ve Ekrem Be). Fenerbahçe sahasında: komiseri Nüzhet Bey Galatasaray — Fenerb takımları saat 11 hakem Anadolu — Eyüp 1 inci saat 12,45 hakem Cafer Bey. latasaray — Fenerbahçe 1” kımları saat 14,30 hakem Nu” Halit Beyler, yan hakmeleri" | nan ve Halit Beyler, 4 Beşiktaş (Seref) stadındi ba komiseri Necmi Bey. , Kasımpaşa — Altınordu kımları saat 15 hakem Adna, Eyüp — Galatasaray genç "5 ları saat 11,15 hakem Adns” Istanbulspor — Fenerbab&* fi? takımları saat 12,30 hakem EK za Bey, Topkapı — Vefa - kapı genç takımları saat Ali Rıza Bey. i J 4 , 0 İ i ii Bzü b matirelerden iti ELHAMRA Sinema Sahie Fahiş* Henri Garat- Mez Lem?” enn ara “1019 63 > ii iii