—4 — VAKIT 2 Z.nci teşrin 1933 mM 2 ANN PT eyena i (Devlet ve Meclis :| Bastan 42 ununun Muharriri : Celâl Nuri Eeski, pek eski devirlerin mec- lislerr, devlet ve memleketin mer - kezı olmak itibarile yalnız bir şeh- rın vatandaşlarından mürekkepti. Meselâ Hazreti Muhammedin ir - | tihali üzerine halife seçilmesi içın toplanan meclise, zannımda yanıl. muyorsam, o zâmanki bütün müs- lüman âlemi değil, yalnız Mekke. dekiler ve onların da ileri gelenle. ri iştirak etmişlerdi. Büyük bir a- razide sakin bir milletin mümessil. lerinin ilk toplanışı ise mehazları- na göre, Frank diyarında olmuş - tur. Toplananlar başlar ,reislerdi. Halk bu mütehayyizleri kendi ve- kıl ve meb'usları addederdi. Böy- lelikle kralın etrafında bir efendi- ler meclisi teşekkül etti (Seniors), Bir de küçük mütehayyizlerin da- irsi vardı (Minores) ki bazan o- nun fikrine de müracaat olunurdu. Fakat çokluk bu daireye ve hür adamlar gürubuna yalnız kararla- rı bildirmekle iktifa edilirdi. Mes- leki temsil pek erkenden İngiliz âleminde mükemmel bir şekil ald Bu meseleye bir fasıl tahsis edi - yoruz. Ö faslın dikkatle okunma - si insana parlâmentoların icadı hakkında mazbut bir fikir verir. Aşağıda (ordre) veyahut (etat) ıtlak olunan halk tabakalarından bahsediyoruz. Bunların, yani a - sılzadelerin, ruhanilerin, avamın toplanışları parlâmento sistemi - nin doğacağını tebşir ediyordu. Bununla beraber o heyetlerle bu günkü meclisler arasında fark bü- yüktür, Vaktile halk muhtelif ta - bakalara ayrı!mıştı. Orta devirler- de yalnız asılzadelerle ruhanileti davet ederlerdi. Avam, çağrılmazdı. Avamın İ- raptan mahalli yoktu. Halbuki bu gün milletlerin vahdeti vardır. Yeti usule göre bütün millet tem - sil edilir. Eskiden bazı büyük kim- seler bir intihaba hacet kalmadan meelisin azası ıdıler. Bazı lonca ve darülfünunlar da öyle. Halbuki asrımızda usul külliyen değişmiş - tir. Şehirlerm meb'usları ve lon - caların mümessilleri müvekkille - rinden emir ve talimat alırlardı. Yeni usulde bu emir ve talimat büs bütün mülgadır. Müntehip, meb'u- sa emir vermez, Hatta onu azlede mez, Müntehibin vazifesi intihap - la sonuna gelir. Meb'usun vazife - simi vicdanı tayin etmektedir. Es- kiden her tabaka ayrı ayrı rey ve- rirdi. Lehistan meclisinde azadan velev biri muhalif olsa teklif ka - nuniyet iktisap edemezdi (Libe - rum veto). Yeni usule göre meclislerde hâ- kim ekseriyettir. Eskiden meb'us- lar müvekkillerine karşı mes'ul i - dilep ve onlardan ücret alırlardı. Şimdi meb'uslar vicdanlarına, va- tana karşı mesuldürler ve ücretle rini hazine verir. Vaktile her taba- inim inim inlerken — lâakal keh- keşanlarda © gezerler. İnsaf ede- lim, böyle bir edebiyat görülmüş şey midir ve bu edebiyat, bu nokta- dan müdafaa edilebilir mi? İşte Hüseyin Cahit Beye, bugün lük bunları soruyoruz, o çünkü bu noktaların müdafaasını kâfi gör- medik. Cahit Bey, “Bütün gençli- Zini, idealini, kalbini,, verdiği ede ka kendi menfaatleri: devletin | menfaatine takdim ederdi. Bu gün mukaddem olan devletin menfaa - | tıdır. Bazan devletin menfaatı ile | bir tabakanın menfaatı tesadüm €- (| debilir. Meselâ: Amelenin menfa- | ati çiftçilerinkinden ayrılır, Mec - | lis ise bu münakaşada ancak mem İeketım menfaatini gözetir ve bel- | ki bir tabakanın hukukunu feda e- der. Kadimen vergiler hususi idi ve her tabaka kendi vergisini kabul ederdi. Vergiler, çokluk, bir şar- | ta muallâk olarak devlete verilir- di. Meselâ şöyle şartlar dermeyan || olunabilirdi: Memleket terk veya ! rehnedilmiyecek. Kendilerine so - rulmadan sulh veya harp ilân et - mek caiz değildir. Tabakalar ek - seriya, vergiyi tahsil ve maliye iş- | lerini idare ile de muvazzaftırlar. | Yeni meclislerin bildikleri yal- nız devlet bütçesidir. Halk tabaka- ları mali kanunları birlikte tanzim | ederler. Şartla vergi yoktur. Ver - gi tahsili ve para işlerinin idaresi hazineye aittir. Kadimde padişa- ha ve devlete tabiiyet bir mukave- le neticesi ve bu tabiiyet şarta bağ Ibidi. “Tahin geçeni hülümdâr.s2: || lefinin verdiği hakları yenileştirir- di. Son Osmanlı padşahına kadar biat merasimleri olurdu. Osmanlı âleminde cülüs eden padişah, ken- disinden evvelkinin muahedelerini yeni muahedelerle (tazeleştirmek âdetti. Şimdi devlete tabiiyet bir şarta muallâk değildir. Vaktile halk tabakaları müsta- kil kuvvetler halinde münakaşa ve pazarlık (ederlerdi. eo Aralarında | harp olurdu. Her tabaka asker bes lerdi. Yeni devlet bu farkları red- deder. Devlet vâhittir. Ordusu ve kumandanı da birdir. Eski halk ta- | bakaları nadiren kanun tanzimi- be karışırlardı. Tabakalar hüküm- darla birlikte, yahut mütevaziyen hükümet ederlerdi. o Hükümdara cebren müsleşarlar verirlerdi ve birçok hususlarda son kararı ken - dileri muhafaza etmek kaide idi. Yeni devlet, hükümeti meclis- lerden ayrı tutar. Ekseriyetle mec- lisler murakıptır, hükümet &tmez - ler. Meclislerin çok yerde asıl işi teşri, yani kanun yapmaktır. Lonca ve halk tabakalarının amme hukukları da, hususi hakla- ri da mevcuttur. Halbuki modern parlâmentoların hakları da, vazi- feleri de amme hukukuna girer, .. Teşrii heyet, meclis, parlâmen- to milleti temsil eder ,milletin teş- kilâtıdır. Şu “teşri, kelimesi pek yerinde değildir. Meclisler acaba sadece teşrii midirler?, Kuvvetlerinin ayrı ol - duğundan bahsedilen Fransız dev- İetinde meselâ işler nasıl cereyan ediyor?. Evet! zâhirde hükümetle meclis, teşri ile icra ayrıdır. Fakat İkra r i (Cümhur reisi) meclis intihap etmektedir. Vekilleri (Hü- kümet) meclislerın temayülüne ba karak cümhur reisi tayın eder. Meclisler, istediklerı vakit hükü - meti murakabe ve iskat ederler. İm di her ıkı kuvvet arasındaki 1 bulmak güçtür. Malâm bir hakikattır; Birçok | azadan mürekkep meclisler karar | 1 * Lonjra li Hiyalarında yıldız işareti olanlar üzer- i lerinde 1 M ci ceğrin muamele olanlar. akut (Satış). ti >) “| a Viyana * Madrir * Berlin * Varsova * Budapeşte * Bükreş > | * Belgrat 26, — * Yokoluma 48 — #Alın 9 * Mevldiye 7 — 40, —İ & Beskmot o 284, — # Nevyork *» Paris * Mi'âna * Brüksel 14, | st, | # Sıokbo'm » Stokholm * Viyana » Madetr * Berlin Varşova « Bndapeşir Bükres Belgin 1660) « Yokohama 1592) Moskova k A 20 4634 sd aaa Adar - * Milano A0 70,650 0441025 sas İİ) 1088.75 || » Amsterdam « Prp 083) Terkas , Çimenin a Üüson Dey. 290 Sürk Mek 180 İş Bankası Anadolu. Rej Sir. Hayriye 390 w “linde bir kabul resmi M. Nad olni Sabık Alman sefi- rinin veda Almanyanın Moskova sefirliği- ne tayinedilmiş olan sabık Anka ra sefiri Her Nadolni; Berlinden tayyare ile Ankaraya (o şiderek cümhuriyet bayramı merasiminde hükümeti namına ve reisicümhur Hazretlerine arzı i veda ettikten sonra dört tayyare ile şehrimize dönmüştür. Her Nadolni dün Perapalas ote- tertip et - miş ve Alman kolonisini kabul et- || miştir. Sabık sefir bu sabah tay - yareyle Berline gidecektir. Her Nadolni dokuz sene mem - leketimizde bulunmuş ve çok sevil miş bir zattır. Bu itibarla buradan ayrıldığından dolayı müteessiftir. Her Nadolni dün kendisiyle görü- şen bir muharririmize bu teessürü- bulunduktan | İ nü ifade etmiş ve iki senedenberi ' Cenevrede bulunmakla beraber | Türk ricaliyle daima temas ettiğini <ö,S0) 11,40 Tramvay L. Sigorta Bomanr Balya 240 Şork m, sexa 205 Telelon G— Elektrik | Tramvay Ergani Hahcam lm Anadolu #sUle Anadolu il 4.—İsA Mümessil « 193ida is sulkrazida, Şark Ü.yal D.Afuvak Gümrükler 1928 ME A Bağdar, İ 5v85 | umuma taallâk edecek bir kararı veremez. Hakikatte meclisler ida- reye, hükümete iştirak etmezler. Yalnız idareyi, hükümeti muraka- be, tenkit, teftiş ederler. Meclisler, filen, resen idareye muktedir de - ğildirler. Çünkü faaliyetleri daimi ve mütemerkiz olmaktan uzaktır. Lâkin itiraf edelim ki, meclislerin murakabe kabiliyetleri fazladır, Demek ki meclisler hükümete ve memurlara emir, tenbihat vere- mezler. Bizde, ilk mecliste hükü - metle murakabe . girift olmuştu. Meclis icraya doğrudan doğruya karışıyordu. Hükümete emirler ve rildi. Emir mahiyetinde, yani mec İisin kararma iktiran etmiş temen- ni takrirleri vekillere (| tebliğ olu- nuyordu. İcra vekilleri müşterekenn mes ul değildiler, Kendi hatıralarıma müracaat ediyorum. İstiklâl har - bında muhalif meb'uslardan bir - kaçı henüz hazırlık tamam değil - ken taarruz hususunda acele edi - yorlardı. Fakat hazırlık tamam ol- duktan sonra ise, aynı zatlar taar- ruz kabiliyetini haiz olmadığımızı işrap etmekteydiler. Eğer Gazi | Mustafa Kemalin zati kudreti ol-| masaydı meclisin teşkilâtındaki bu itibas milleti muhakkak bir felâ- kete sürükliyebilirdi. Büyük Millet Meclisinin bu ip- tdai şekli kalktı. Dübedüz kuv - vetlerin tefrikma mı gidildi?. Biraz evvel demiştik ki bu na- zariye de çürüktür. Evet, teşkilâ - tın üçüncü maddesine iman ede - riz. Hakimiyet kayıtsız, şartsız milletındir. Fakat 14 milyona yakın Türk bir meydanda toplanıp bu haki - al Bu akşam SARAY il miyeti kullanamaz. Doğruadn doğ ruya hakimiyetin idaresi mubaldir, O balde?, Teşkilâtın 4 üncü mad - desine bakalım: “Türkiye Büyük | Millet Meclisi milletin yegâne ha - İ kiki mümessili olup millet namı - | söylemiştir, Her Nadolni milletler cemiye * tinden ve silâhları azaltma konfe- ransından çekilmiş olan Almanya* nın bundan sonra (takip edeceği hattı hareket hakkında sorulan su ale şöyle cevap vermiştir: — Hattı hareketimiz gayet sarihtir. Biz her veçhile hüs- nü gayret göstermeğe hazırız. Şu sartla ki silâhlarda; bize de diğer devletlerle | mutlak bir müsavat gösterilsin?. Malül gaziler Bütün teşekküllerle birlik” işini- bitiriyor Ankara Malâl Gaziler cemiy8 b tinden: İstanbulda açmış şubemizden başka Bursa, KonY#” Edirne, İzmir, Mersin Malâl ce" miyetleriyle tam bir birlik yapıl” mıştır. Diğer teşekküllerle de bir (ik işi bugünlerde bitecektir. . | Yalnız İstanbul Harp malülle” cemiyeti idare heyeti birliğe tar lar görünmüyor. Buna mukabil tanbulda bulunan malül arkad larımız tarafından hararetli 18” raftarlık ve mutabakat meki ri almaktayız. Heyeti idarenin yerinde olm!” yan bumuhalefetini de İstanbul * da teşkil etmek üzere bulundu" muz bir mıntaka merkeziyle b€" yi taraf etmek mecburiyetindeyiz * Birleşme işi biler bitmez m8 me bakılmaksızın Ankarada um” mi bir içtima yapılacaktır , , —alariininmi Kama ve odunla parçal& nan zavallı köylü İznik kazasının o Boyalıca v> yünden Molla oğlu Abdullah #r#” ba tekerleği almak © üzere İne$” | pazarına gitmiş, aynı pazara e 'tates salmak üzere gelen SüleY manla araba işi üzerinde pazâr i girişmiştir. Süleyman aral on sekiz liraya salmıya razı olmu” Abdullah ile paranın bir kısın! | peşin vermek, diğer kisminr Abdel | — Almanyayı gizlice silâhlan - Jam köyünde almak üzere anl#” makla itham ediyorlar? ı mıştır. Bundan sonra yola çaki. — Almanya acaba kime karşı lar ve bu esnada parasına gözü” silâhlanıyor?. Bunlar hep aleyhi - | ken Abdullahı yok etmeyi düşün€” | mize yapılan o propağandalardır. | Süleyman kama ve odunla biça"* Bilhassa Versay muahedesi ista - adamı parça parça ederek tokosunu muhafaza etmek isteyen bir köyde patateslerini satmağâ lerin çıkardığı aleyhtar şayialar - dır. Silâhlarını azaltmakta sami * mi olmıyanlar, bizim silâhlandığı- mızı ileriye sürmektedirler. | Bu propagandalara ehemmiyet ver - mek lâzımdır.,, Yeni Alman sefiri M. Rosen - berg bu ay içinde şehrimize gele - cektir. ISTANBUL BELEDİYESİ Darülbedayi Temsilleri Bu akşam a uy saal 21 de Pergünt Yazan: Heprik ibsen, Bestele- > yen: E. Grieg Müörkçeye çe- 1 viren ; Seniha Bedri. 5 perde UMUMA de, teşri de, icra da dahildir. Şu sağlam fikri teşkilât kanunu 5 inci madde ile tesbit ediyor: “Teşri salâhiyeti ve icra kudreti Büyük Millet meclisinde tecelli ve temerküz eder.,, (Tecelli) ve (temerküz) keli - meleri manalıdır. (Deva var) ENTER TN (YIKILAN azzam I VAN bir şk. Mühteğem şark saraylarının göz kamaşuncı dekorları içinde cereyan“ eden MM ihdras ve şehvet MOSs/JoukK yulmuştur. Fakat tahkikat, bir 1 l brkalı olan Süleymanın yaptığ! be <canavarlığı meydana çıkararak “ kalanmasıyle neticelenmiştir. » . 2 Mevlüdü nebevi Pederimiz o Nemlizade Hamdi , Efendi ruhuna ithaf olunmak üre ; re Teşrinisaninin 3 üncü cuma zi Dü hamazı müteakip Ortaköy © mii şerifinde mevlüdu nebevi ki” raat ettirileceğinden arzu eden ö vanı dinin teşrifleri rica olunur» Merhumun mahtumla"” (9365), “ var yp ” | İM Iİ TAKV | Perşembe Cums 2 T.sani 3 Tisani | 12 Recep 13 Recep Gün doğuşu 4,19 oi Gin bati al ız0$ Sabah mamaz— 350 av Öğle samazı 11,59 1188 | kimdi vaaz 24AS 16 Akşam samanı OZ az Yatsı varmaz OS) 19 | msak 409 ae! | Yalın geçen günler 307 209 Yılın kalan va “ei (LL. mii i si (Eski G'orya) da CIi:GECE SALTANAT; filmidir. TANIA FEDOR ve GASTON MODOT tarabından cemşil edilmiştir. Bu şuyanı havret Pransizos sözlü filim bütün halkı tarafından görülecek ve takdirle alkışlanacaktır. llâveten : FOX JURNAL ymm (9387) vermeğe kabiliyetlidirler. Lâkin | na hakkı hakimiyeti istimal eder.,, icra bir zatın işidir. İ o Umumi noktai nazar: meclis | Bir kalabalık, hükümet ede - | milletin küçülmüşüdür. Meclis her mez. Bir tek kişi ise kendi başına | hakkı haizdir. Her hak tabiri için- biyatın müdafaasını yapmak ister- ken, onubir daha yere vurmuş oldu. Selâmi izzet