31 Ekim 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

“ in : We w—€En VE mensucat sanayii! iz Kütahya vilâyetinin ile - 1 kasabalarından biridir. mensucatıyla şöhret bu - kasabada hemen her evde vardır. Gedizliler ken- iklarını giyerler, giyin - hassa Avrupa malı gel Sucat işimiz i amm, ri emezler, l ig diz Mensucat tezgâhlarının Atı Yalnız değil, kasaba dahilinde! İn Civar vilâyet ve kazalarda | gl edilir. Gediz tezgâh- daş Kunmuş mensucat bura- | ard, 'ma tercih edilen dokuma- biş tezghlarımız iptidai bagi ler Hâlâ dededen ve liş Ni kalma tezgâhlar'a ima - Mahiye raktadır. Asri mensucat etten Mi kullanmıya maddi ci- Mah; , eakân yoktur. Burada Açılag le mücehhez bir atölye Riyad “iz mensucatçılığı daha k taşak ivecek, bu sayede ha- Bulana da daha çok atmış da Gağr Son seneler zarfın- Teringe 2 halılarının nakışları ü- Bila mvaffakayetli desenler vi ir, Üsküdarda cinayet Yek ki gün Üsküdarda bir cina -| işlenmişti, azn ağa mahallesinde o - Yer le ipci İbrahim sar - iç, , yüzünden kavga etmişler, yicede İbrahim Enveri bıçakla I dan Ağır surette yaralamış- va Zeynep Kâmil hastane- *ü Enver yapılan teda Iı, Ml ölmüstür.. Kaş, - Sinayeti müteakip kaç- Birimiz yakalanamamışlır. 1 Yuk, Aleksandır. böyle bir hadi. | N a cağı hattı hareke. or, Vazıyetinde bulunu - | Dam i İsmek, Voyvoda caddesinden v Le saraçlar cemiyetine iğ may, kamyonun arkasında | Uzatarak oturan bir a - | Yugoslavya Avuş Musgi; turya hakkında vi miden hesapistiyor Heniyg AMadan Deyli Ekspres gaze “yi Malümat veriliyor; hak, eoslavya kralı Aleksandr, Soliniye ima göre, Sinyör Mus - tir, Ususi bir nota göndermiş Y "ayy olaya kralı İtalyanm A - öğr daki noktai naza - e ğ mmek istiyor, İtalyanın düşünen Avusturya hakkında ğü O malüm değildir. ir ise fikirleri öğren- dadır, üç Mek, A ana pst « şayi olduğuna göre Mindegi Müthiş bir buhran are - » Buhran başlar başla - Ya, Avusturyann işlerine ir. Bu hadise, Adriya - eki müvazeneyi altüst numaralı şoför deki otomobilin yaralanmıştır. » idaresin; Dün şe rimizde yen i açılan müesseseler Hastane, mektep, Halkevi ve çocukları kurtarma yurdu Cümhuriyet bayramı münasebe | tiy'le şehrin muhtelif yerlerinde ye- ni birçok müesseselerin açılma me rasimi yapılmıştır. Dün açılan yerler, Beyoğlu er- | kek hastanesinin yeni pavyonuyla, | Beyoğlu 29 uncu ilk mektep, genç hıristiyanlar cemiyetinden alınan binada halkevinin Beyoğlu kısmı, ve Galata çocuk'arı kurtarma yur- | dudur. İ Beyoğlu (o hastanesindeki yeni gavyonun açılma merasimi saat on beşte yapı'mıştır. Merasimde vali Muhittin Beyle Cevdet Kerim, bhalkevi reisi Hâ - mit, sıhhat müdürü Ali Rıza, Bey oğlu kaymakamı Sedat, o hastane baş hekimleri, belediye daimi en- tümeni ve şehir meclisi azaları bu- İinmuş'ardır. Vali bey saat on beşte kısa bir nutuk söyliyerek hastane kapısı ö- nüne gerilen kordelâyı kesmiştir. Bundan sonra davetliler yeni pav- yonu gezmişlerdir. Beyoğlu belediye hastanesinde yeni yapılan pavyon elli yataklı - dır. Bu suret'e hastane şimdi 80 ya taklık olmuştur. Hastane gezildikten sonra da - vetliler bahçede bir müddet din - İsrmişler, bu sırada hastanenin baş hekimi doktor Fikret Bey Bey- İ oğlu belediye hastanesinin tarihçe sinden bahsetmiştir. Fikret Be - yin verdiği izahata göre; Beyoğlu semtinde ilk hastane 1281 deki ko- ! lera salgını esnasında rahibeler ta- rafından açılmıştır. O zaman 8 yataklı olan bu hastane Meşrutiye- | te kadar muhtelit istihaleler geçir- miş ve 1909 da belediye idaresine intikal etmiştir. Hastane mütareke © esnasında Fransızlar tarafından işgafedil- miş, mütarekeden sonra tekrar be- .ediyeye geçmiştir. 29uncu ilk mektep Davetliler hastaneden çıktıktan cut olmadığı bu muhitte böyle bir mektebe olan ihtiyaç aşikâr bulün- duğu ve bu civarda bir arsa alarak | yeni bir bina yaptırmak çok mas - raflı olacağı için şimdilik bu bina- yı münasip bulduk. Fakat yakın - da tadil etmeği düşünüyoruz.,, Vali bey nulkunu söyledikten sonra “Çocuk'arımıza hayırlı olsun, | diyerek kordelâyı kesmiş, mütea » kıben mektep gezilmiştir. “Y.M.C. A.,, dan alman yeni bina da halkevi Beyoğlu şubesinin det Kerim Beyin bir nutku ile baş lamıştır. Cevdet Kerim Bey bu nutkunda ezcümle şöyle demiştir. “.- Biliyorsunuz ki; bu millet çok kısa bir zaman evel büyük bir felâketten kendi azmiyle, kendi hamlesiyle, milli bünyesinde mev cut olan kuvvetleriyle (o kendisini kurtardı: Bülün dünyaya hayret verecek askeri bir zafer kazandı, ondan sonra siyasi inkılâplar yap- tı ve bunlarda da muvaffak olarak yer yüzünün en bahtiyar birmilleti haline ge'di. Gerek istiklâl zaferi ni, gerek siyaset zaferini vücude getiren bu millet yeni prensipli, ye ni idealli, yeni esaslı bir millettir. Binaenaleyh kendi kuvvetiyle mu- vaffak olduğu bu askeri ve siyasi mevkiini vücude (getiren idealini fikir ve kültür sahasında yapmağa mecburdur. Ve bu, ötekilerden sonra en mühim ve esaslı bir vazı- İ fe halinde milletin gözü O önünde İ canlandı. Hepimiz buna çok e - İ bemmiyet vermek mezburiyetinde- yiz. Bilhassa mütemadiyen milli bünyeyi besliyecek, kuvvetlendi - recek olan yeni nesli inkrlâbın esas larına göre yetiştirmek (lâzımdır. Buna varmak için cümhuriyet ida- resi iki yoldan yürümüştür. Bunlar dan biri maarif vasıtasıdır. Maa- sonra doğruca Telgraf sokağında 229 uncu ik mektebin açılma me- tasimine gitmişlerdir. Davetliler | burada maarif Oo müdürü Haydar Beyle mektep müdürü ve muallim | ter tarafından karşılanmışlardır. Vali Muhittin Bey mektebin ka- pısı önüne gerilen kordelâyı kes - ,.mezden önce bir nutuk söyliyerek ezcümle şöyle demiştir: “— Memleketin on senelik ma- arif vekâleti ve İstanbulun on se - nelik maarif hamlesi, gururun in- sanlara isafe ettiği kötülükten kork mıyarak, gururla iddia edebiliriz ki iftiharla yüzümüzü ağartacak ka - dar geniş, kuvvetli ve güzeldir.., Va'i Bey bundan sonra cümhu- iriyet devrinde talebe adedinin çok arttığını, mektep adedinin de bu nispette çoğaldığını söylemiş ve: “— En son hizmet olarak da bu bina satım alınan mektep ittihaz; edilmiştir. Esas prensibimiz mek-! tep olarak yapılmamış (o binaları mektep ittihaz etmemektir. Bu «sas prensibe daima sadık kalmak azmindeyiz. Fakat Şişliden Tüne- le kadar milli bir mektebin mev - rif haricindeki faaliyetlerden biri- ni de halkevleri teşkil eder.,, Cevdet Kerim Bey bundan son- ra halkevlerinin faaliyetinden, ga- yesinden bahsetmiş, şimdiye kadar i 5S halkevi açıldığını söylemiş ve “işte bugün de “YY. M.C. A.) dan alman bu binada milli kültürü mil. li ellerle yayacak olan bu müesse- yi açmakla hepimiz seviniyoruz.,, demiştir. Cevdet Kerim Beyden sonra muallim Servet Bey “cümhuriyet tejimi ve inkılâbım manası,, mevzu lu bir konferans vermiştir. Mütcakıben şehir Gyatrosu ar - üstleri bir perdelik “İstiklâl, pi- yesini temsi) etmisler, Nabi Bey ve arkadaşları konser vermisler ve jimnastik hareketleri yapılmıştır. Çocukları kurtarma yurdu Galatada Osmanlı bankası kar- şısmdaki sokak © içinde, eskiden İngiliz mektebi olan binada kuru- lan “Çocukları kurtarma ( yurdu. * mun açılma merasimi de dün saat onyedi buçukta gene vali Muhittin Bey tarafından yapılmıştır. Vali bey bu münasebetle bir nu açılma merasimi de saat 16 da Cev; tuk söyliyerek ötede beride dola - şan serseri, kimsesiz çocukların feci halini (o tasvir etmiş, açılan “Yurt,, un hiç bir günahı olmıyan vatan çocuklarının cemiyete fayda lı birer uzuv haline getirilmesi için açıldığını söylemiştir. Bundan sonra müessese müdürü Kâzım Bey müessesenin vazıyelini izah eden bir nutuk söylemiş, “Ço- cukları kurtarma yurdu,; nun ahlâ- İren tereddi etmiş serseri çocuk - ları toplıyarak onları 18 yaşına gel dikleri zaman müstahsil birer va - tandaş haline getirmek için kurul- duğunu söylemiştir. Kâzım Beyden sonra, vali bey İ tekrar demiştir kiz “— Bu eseri meydana getirmek için önümüzde emsali olmadığını nazarı dikkate alarak bu işle meş- gu! olan zevat memleketin Kayırı namına benimle beraber çalıştılar ve müessesenin esas nizamnamesi- ni tesbit ettiler. Bu zevatın isim - lerini burada anmağı bir o vazife bilirim: Doktor Fahrettin Kerim, mual - lim Servet, Hüsnü, Haydar, maarif müfettişi Hilmi, doktor İbrahim Zati, Avni, Tevfik (Beyler. Bu İ zevata bu vesileyle de teşekkür e - derim, Aynı zamanda bu binsnın satm alınması için 50 — 60 bin li- ranın ve başkaca tesis masrafı o'a- rak 30 — 40 bin liralık bir para - nım sarfına mezuniyet veren şehir merlisi azalarına bir defa daha ar- zı şükran ederim.,, Müteakiben müeszesedeki ço - cuklar bir revü temsil etmişler, şiir ve marş söylemişlerdir, Bir yolun tamiri Elekirik şirketile çıkan ihtilâf Elektrik şirketiyle Eyüp nahiye müdürlüğü arasmda bir mesele çıkmıştır. Elektrik şirketi, cüm - j huriyet o bayramı münasebeliyle i yeni çekilen ihtiyat kabloyu, Si- lâhtarağadan itibaren Eyüp ve E- dirne kap yolunu takip (etmek | suretiyle Beyazıda © gölürmüştür. Kablo döşendikten sonra şirketin bozulan yolu ihtmamla tamir et - mediği Eyüp nahiye müdürlüğü la- rafından ileri sürülmüş ve bu yo'- lar kablonun döşenmesinden evel yeni yapılmış olduğundan nahiye müdürlüğü yolun eski haline ko - nulmasını istemiştir. Nahiye mü. dürlüğü aynı zamanda bu mesele bakkında belediyeye de müracaat etmiştir. Vefalılar yurdu Yarım asırlık bir tarihe malik bulunan Vefa lisesi mezunları ta - Ivafmdan dün saat 14 te İstanbul “ha'kevi salonunda bir içtima yapıl mıstır. Fakat bayram münasebe - tiyle mezunlarının ekseriyeti mev cut olmadığı için heyeti idare inti- habı 21 teşrinsani Oo cuma gününe bırakılmıştır. e VAKTI 31 B. teşrim 193 Fumn SOHBETLER Bansessarasesansunasaı eassesarerea Iki nokta Bir yapmak, bir de yapmak is » temek vardır . En büyük bayramımızı candan kutlulamağı istediğimiz muhak - kaktı. Fakat buişin birdeba- şarılması vardı ki, gecelerimizin ve günlerin azametinimizin görün- <e, pek kolaylık'a başarılamıyacak bir işin, muvaffakıyetle başarıl - i mış olduğunu büyük bir memnu - İ niyetle gördük. Bayram tertibatı fevkalâde muntazam bir teşkilatla idare e - dildi. Bu intizamın muvaffa - kıyet sırrıda, iş başındakilerin yüksek ülküleri, sarsılmaz iman - larıdır, | Ankarada geceli gündüzlü ça » İışan, aylardanberi bu büyük gün- lerin, aydınlık gecelerin, * şerefli ve cümhuriyetimize lâyık bir şe - kilde o kutlulanması için uğraşan yüksek komisyonun mesaisini tak» dir etmemek kabil değildir. Bu şerefli işe dört — elle, canla başla sarilan ve gönülden gelen bir hamle ile bu bayramın kutlu » lama tarzını başaran Recsp Bey- efendi ile, beraber çalıştığı arka - daşlarına teşekkür; © vatsndaşlık borcudur 9 ve aa Şimdi ikinci noktaya gelelim. Bu nokta ,on yıllık cümburiyet terbiyesinin ve cümhuriyet idaresi- nin lehimize olan tezahürüdür. İki gündür, bütün İstanbul hal « kı sevinçlerini haykırıyor. Şehri - mizin yegâne damarı, Harbiye — i Fatih yolu, iğne alılsa yere düşmi- i yecek kadar kalabalık. Eski devirlerde, böyle bir kala- İ balığı idare etmek için, bir ordu | lâzımdı. Her Köşede kan çıkar, ers pkeklerin yanımdan geçen kadın - ların feryadı duyulur, sokaklarda şenlik değil, rezalet olurdu. . Gezeli gündüzlü (o devam eden eğlencelerde kimsenin burnu ka » namadı. Büyük bayramın kutlu - lanması, bir kör dövüşü değildi., Şuurlu, iradeli bir şenlik oldu, Burada, İstanbul şehrinin ida - re mekanizmasını tebrik etmek lâ“ zımdır, Hayat, tabii haldeyken, her işin muntazam görüldüğü vehmi galip tir. İdare makinesinin sakatlık « ları, böyle günlerde meydana çı» kar, ve anlarsınız, ki memlekette ne polis vardır, ne de belediye za » bıtası.. , | Bu bayram anladık, ki cümhuriyet idaresi, hükümet otoritesini mil ete aşılamıştır ve belediye zabı - tası tam bir intizam dahilinde iş görüyor ve gördüğü işi bilerek gö- rüyor, Dün 50den fazla mektep müsamere verdi Dün İstanbul mıntakası dahilin de 50 den fazla ilik mektep müsa - mereler vermiştir. Bu müsamere - lerde inkılâp çocukları, 10 inkı- lâp, istiklâl gibi milli piyeslerle ser'iye muhakemesi, isimli komedi İer temsil edilmiştir. Cümhuryet bayramı münasebetiyle ilk mek - teplerde açılan sergiler pek büyük rağbet görmüştür, Bilhassa İstan - bul 1, 9, 44, 49 uncu Oo mektepler sergi ve müsamerelerinde çok mu» vaffak olmuşlardır. Selâmi izzet k mekteplerde