TEjö— YAKI! Zb yiii 195 Batan güneşin kuyruğuna bağ - ladım tenekeyi... Ateşte kızdırıl - © miş toparlak bir tepsi gibi denize - İndi. Vurdum kamçıyı ayın pomatalı yüzüne; ay altı parça oldu, beş © parçası ufukat kayıplara karıştı. | Ay doğdu... Bir gümüş yay gibi doğdu ay.. Kopardım, İsveç yazıcısı Ander © sene masal söyliyen dilini ayın, © yeleğimin cebine koydum. Dört sene evvel bayramda Mah © mutpaşadan hazır aldığım kahve- | rengi elbisemden arta kalan ye - lekti bu; cebi delikti... Düşürmü- © $üm yolda ayın dilini. Geldim evime, odama çıktım, mehtap yazıhanemin tozlu sırtın - - da sürünüyordu. Pençeremden ay dilini çıkardı. Vay canına be!. Benimle alay mr| ediyor. ğ Yumruğumu salladım. Beş gün- lük ay, beş yaşındaki bir çocuk gi- © bikorktu.. Bulutlara sığınmak is- “ tedi. Yakaladım kulağından. — Bırakmam !.. dedim. — Bırak!... dedi. — Bırakmam!,. dedim. — Dile benden ne dilersen... dedi. © — Anlat, dedim.. Bana bir hi- © kâye anlat... Ay anlattı, ben yazdım: 3. *$ 4 Dün gece Anadoluda bir köye — Uğramıştım.. | 3 rı bir işık dışarıya aksediyordu.. Çocuk evin açık kapısından içeri girdi. Kapı kapandı, ben dışarıda kaldım.. Tırmandım pençereye, camdan odanın içini seyrettim... Bu bir köylü evinin odası idi... ! Yerde yapılmış bir yatak vardı.. Yatakta bir genç kız yatıyordu... yaşmı tahmin ettim: Ya on sekiz, ya on dokuzdu.. Yüzü saçları gibi sap sarı idi..! Belli ki hasta; acaba nesi vardı? Adam sende,. Tasası bana mı düş- | tü... Hastalanmasaydı.. Fakat ben bu kızı tanıyordum.. Bir sene evvel bir daha görmüş - tüm, Bağ yollarında arkadaşı ile | şakalaşarak dolaşıyordu. O zaman yanakları kıp kırmızı idi, sarı ışığımla boyamak istemiş te muvaffak olamamıştım.. O zaman ben onu, buzda soğu- tulmuş bir salkım yapıncak üzümü nü seyreder gibi zevkle seyretmiş- tim... O zaman, o, bütün bir hayattı. Ya şimdi ne hale gelmişti?. Yaramaz çocuk odaya girdi... Dişlerimi gıcırdattım.. Çocuk, genç kızın yatağının ke- narma ilişti.. — Nasılsın, abla. Dedi.. Kız, güçlükle gözlerini açabildi. — Bir az iyiyim.. | Pençerenin önünde bir ihtiyar | köylü oturuyordu. Senelerin sa - Yollar tozlu idi,ben oraya gi - i dinciye kadâr” bu tozlu yollarda | © sok yürümüştüm... © İlik işim derede yüzümü yıka - © mak oldu.. Köy çocukları dere ke- ği Harmda kaydırak oyniyorlardı, Be n i değ görmez bağrışmıya baş - — Ay dede geldi! Hiç aldırış etmedim. Sularda “sop, diye bir ses işitildi. Ne gö- r K pr mermi a başıma taş : ıyor mu?, ızdı | larla Hemen dereden dışarı fır ; Suda halkalar iile gm v “Sütler şaşırdı, boyun eğdiler.. Taş- © ların arasına saklanan karanlık ir i © meydana çıktı... K Yaramaz çocuk korktu, Bacak- larının bütün kuvvetiyle koşmıya | © başladı. Ben peşine düştüm; o koş © tu, ben kovaladım.. © Bir buğday tarlasından geçtik.. © Başaklar, birbirleriyle | fısıl fısıl ik , konuşuyorlardı. Yaramaz çocuğu görünce hişir ; hışır söylermeğe başladılar. Ben © yetiştim, boyunlarını eğdiler,. Ço- ie cuk buğday tarlasını çiğniyerek geçti. Ben basakların üzerine ba- Tarlalardan çıktık.. Çocuk bir © tepeyi trrmanmıya başladı, köyün © köpekleri havladılâr, kümeslerde- N ki horozlar ışığımdan uyandılar.. © Kanatlarını çırpıp öttüler, karşı © dağdaki çakallar bağrıştılar, göl © . cüklerdeki kurbağalar vak vak di- ye seslendiler. Bir meşe ağacınm altında yalnız başına oturan, başı yemenili köylü kızı kendi kendine mırıldandı: — Aydede askerdeki nişanlıma benden selâm söyle..... Aydınlığımı tepenin çalılıkların © da sürüdüm. Koştum başıma taş alan yaramazın peşinden.. Bir ev gördü, pençeresinden sa- Ni) pi ; id .| tabak gibi idim. banı, alnında çizgiler çizmişti. Be ri gördü: — Aydede, dedi.. ver. Hıçkırıklı bir kahkaha attım.. Yaramaz çocuk baabsının sesini işitince odadan, ve sonra evden çıktı.. Geldiği yollardan geri dön dü.. Gene peşine düştüm, biraz ev - Kızıma şifa na geldi. Hemen suya atladım, niyetim onu boynundan yakalayıp boğmaktı. vel beni taşladığı derenin kenart- | | Pı lis Haberleri | Üye mmm © Ayın dedikleri e Yüzme bilmeyen maran- gozun cesedi bulundu Evelki akşam saat 18 raddelerin- | de Çubukludaki gaz depolarının | önünde bulunan iskelenin altın » da, saçları dökülmüş ve burun et» leri çürümüş çıplak bir naşın su - ların üzerinde yüzdüğü görülmüş- tür, Amelelerden biri hemen koşa - rak hâdiseden karakolu haberdar etmiş. Ceset denizden çıkarılarak karakola nakledilmiştir. Zabıta - nın yaptığı tahkikat neticesinde cesedin, Beykoz belediyesi maran gozlarından ve Paşabahçede otu - ran Ali Efendiye ait olduğu anla « şılmıştır. Ali Efendi, evvelce yazdığımız gibi 21-8.933 tarihine tesadüf e » den Pazartesi günü Paşabahçe ile Çubuklu arasındaki Fırmbahçe de nilen mahalde denize girerek ve me bilmediğinden boğularak ce - sedi bulunamamıştı. $ Evelki gece saat birden sonra Galatada sarhoş bir vaziyette so - kaklarda dolaşarak icrayı rezalet ettikleri görülen Aziz ve arkadaşı Hasan yakalanmış ve üzerlerinde bir bıçak bulunmuştur. $ Evelki gece Beyoğlunda yapılan silâh araştırmasında Bursalı Mus tafanın üzerinde bir tabanca ve yedi fişek bulunarak musadere o- lunmuş ve takibata başlanmıştır. Adalarda Yunanlıları Italyanlaştırıyorlar Alina, 25 (A.A.) — On iki a-| dalar gençliği cemiyeti, bu adalar- da Yunan halkının İtalyanlaştırıl- ması için alınan tedbirler aleyhine bir nümayiş tertip etmiştir. Bu top Jantı polis ile çarpışmıya sebep ol- muştur. Bir kişi yaralanmış, bir çok kimseler tevkif edilmiştir. j emini, Rusyada yabancı di! Moskova, 25 (A.A.) — Maarif komiserliği, Moskova, Leningrat ve mıntaka merkezlerindeki bütün umumi mekteplerde Fransızca ve ya İngilizce lisanlarının okutulma- sını emretmiştir. Ben suyun yüzünde bir porselen Yaramaz çocuk, bilmem niçin deminkinden pek başka, hocasının yanına çıkan bir mektepli gibi ür- kekti... Ben bu ani değişikliğin sebebini birden anlıyamadım. Nemli otların üzerine diz çoktü. Dudaklarını dalgacıkların ara- sına koydu.. Yüzümden, gözlerim- den öptü.. — Aydede ,dedi, bir az evvel yaptığım fena hareket için senden af diliyorum. Beni affet... Biricik ablamı gör- dün, çok hasta... Allah babaya söy le, onu bizden Ayırmasın... İyi kalpli çocuğu, suya dökülen kumral saçlarından öptüm ve de. dim: — Küçük, ablan iyi olacak.. döndü. Ay, bana, binayk baktım.. Yıl. dızlar bize baktılar; bıraktım ku- | Sevine sevine, koşa koşa evine pm Fransa — Amerika Paris, 25 (A.A) — Yağan yağ- murlardan saha bozulduğu için Fransa ile Amerika (arasındaki profesyonel (Donble) maçı yarı - na bırakılmıştır. Tilden ile Barnes, üçüncü sette 4/1 galip vaziyette idiler. Cochet | ile Martin Plaaya karşı yaptıkları | bu maçta birinci Seti 6/2 kazan » mış, ikincisi 6'4 kaybetmişlerdi. Otomobil yarışları Saint Sebastien, 25 (A.A) İspanya büyük mükâfatını kaza - nan Chiron, yarışın 517,416 kilo. metresini, 3 saat 50 dakika 53 sa « | niyede ve vasati 130 kilometre 133 | ile yapmıştır. | Bir kızın rekoru İvov, (Lehistan) 25 (A.A.) — Matmazel Valasieviez, 60 met - re dünya koşu rekorunu yedi daki üç saniyede kırmıştır. laklarınt... Ay, buluttan yorganlarını sırtı- | na aldı, uyudu... Karanlık uyandı.. Kapadım ka- ranlığın suratına odamın perde. Düzeltme —— Bükreşte tenis maçla- rında Romanya bize galip, Bükreş, 24 (A.A) — Bugün ya ! pılan Balkan tenis müsabakaların da Retti, Romanya, Şirin, Türkiye İyi 64, 6/2, 63. İdman cemiyetleri ittifakı suların cereyanına kapılmış yüz « umumi merkez reisi Aziz. Uludağın en yüksek tepe- sinde Her Abraham tarafın- dan diktirilen bayrak dire #inin altında — Uludağdan — SPOR Dağ sporlarının faydası Atletizm antrenörü M. Atletizm antrenörü M. Aleks Abraham dağ sporları hakkında şü beyanatta bulunmuştur: “.- Büyük halk (tabakasının (Gençlik, zabitler, askerler, aile - ler vesaire) muayyen bir sahada | dağsporu yapabilmesi için evvele- mirde vesaiti nakliye, hava şera - iti ve dağın teşekülâtı müsait ol - malı, bunlardan maada yardım mevkileri ve yol işaretleri bulun - malı. Yardım mevkileri ve yol işaret- lerini yapmak insanların elinde ol madığından burada yegâne lâzım olan şey paradan ibarettir. Halbu ki vesaiti nakliye şeraiti dağın Yar ziyetine bağlıdır. Uludağın vazi - yeti ise bunun için çok müsaittir. İstanbuldan Bursaya Mudanya ü- zerinden 4,1/2, Yalova üzerinden de 6 saatte varılıyor. Her bir masrafla Uludağ otelin. den, bir taraftan İnegöl, diğer ta- raftan Kütahyaya otomobil ş$0se$i yapılabilir. Bu şoseler kışın karla | örtüldüğü zaman izciler için en iyi yol olabilir. Bu suretle Uludağ A- nadolunun büyük demiryollarına bağlanmış olur. Uludağ mevkii ise hava ve spor noktai nazardan gayet elverişli- dir. Uludağ eski bir dağ olmak iti | bariyle zirveleri İsviçre dağları gi- bi sivri ve keskin olmayıp düzdür. Uludağın 30 tepesi üzerinde hiç bir mâniasız, ağaçsız ve hepsi 2000 metreyi geçen kilometre mu- rabbalarınca sahalara tesadüf o - lunur. Zamanma göre 2000-—2550 metre yüksekliğinde ski kaymaya ve motörsüz tayyare ile o uçmaya bu kadar müsait sahalar Avrupa - da bile yoktur. Bundan başka se » nenin altı, yedi ayında buralarda bir kaç metre yüksekliğinde Okar vardır. Bu aylarda hiç yağmur yağmaz. Yazın dahi her tarafta en mükemmel memba suyu bulunur. Gündüzleri güneşte kışın bile zi ka dar sıcak olur ki, mayo ile güneş banyosu yapılabilir. Geceleri ise çok soğuk olduğundan eki klüple. rinde olsun, otellerde olsun mut - laka sıcak sobaya ihtiyaç vardır. Bir çok kişiler, meselâ 2000 met ve yüksekliğinde kesafeti azalmış | hava içinde spor faaliyeti ile kalp lerini ve ciğerlerini yorabilecekle- rinden ürküyorlar. Tabitdi: ki bu" yükseklikte spor yapmak kalp ve ciğer faaliyetini arttırır, Fukük' ci. Dünkü hikâyenin başlığı “Bir | Bottez, Romanya, Suat Türkiye | ger ve kalp hastalarının 'ne dere « sır,, olacakken yanlışlıkla “Yatak- Ik vagon,, kalmıştır. Düzeltiriz. yi 6/1, 673, 6/0 yenmiştir. Netice: Romanya 5/0 galiptir. <eye kadar dağ sporu yapabilecek lerini tayin etmek doktorun vazis e A e Mp ŞAN MAMA e Abrahamın beyanatı iki nefis manzara fesidir. Bütün diğer insanlar için ise dağ sporu en mükemmel ve en | tabif bir kalp ve ciğer jimnastiği- dir. Bu ski klüplerini en büyüğü Ka ra Belendekidir. 10 X 14 metre (Burada ihtiyaç hasıl oldukça 60 kişi kadar daha yatabilir), Bir mutfak, ve spor İevazımmın kona- bileceği bir koridor. Kışm dahi bahasına kadar otomobille çıkılar bileceğinden, bu kulübeye kolay - lıkla varılabilir. Buradan aradaki - mevkiler üzerinden, 11 Kum. ileri. de bulunan Uludağ oteline çıkış, Kara Belende mükemmel surette hazırlanabilir. Takriben 1200 met re yüksekliğinde olan Kara Belen de evvelâ havaya alışılır. Ski kay” mak öğrenilir. Ve sonra atlı kızak la daha yukarı çıkılır. Diğer ski klüpleri her şeyden ev vel yorgun düşmüş dağ sporcuları nın dinlenmelerini âni fırtınalar - da barmabilmeleri içindir. Hattın ve klüplerin inzibatı askerler tara- fından yapılacaktır. Bütün yar « dım klüpleri başlangıcında ta » mam olmuş bulunacaktır. Bu mevsim zarfında o yardim klüplerinin döşenerek oturulacak hale sokulması, atlı kızakların te- dariki, Bursadan Uludağ oteline kadar bütün yardım (klüplerini bağlıyan bir telefon hattı, Uludağ otelinin kışın da açık bulundurul- ması, ödünç verilmek üzere ski te dariki, hafta sonları ve bayram günleri için Mudanya o üzerinden Bursaya müsait vapur ve otobüs postaları ve tarifelerin indirilme si, Uludağa bütün yapılan işlerin hükümet tarafından teftişi, bu se- “ nenin birinci kânun ayından itiba ren kış sporu dersleri yapılması düşünülmektedir. Bundan sonra yapılması zarurt olan işler ancak 4—5 senelik plân dahilinde 3<x3 olunabilir... m Italya futbol şam- piyonluğu Roma, 24 (A.A) — Bugün ya pılan İtalya futbol şampiyonluk maçları neticeleri: Palermo —- Livorna 3—2 Ambrosiana — Napoli 2—1 Juventus — Casals 6—İ Lazio — Verecelli 1—1 Brescia — Torino 1—0 Triestina — Genova 1—0 Roma — Fiorentina 3—1 Bologna — Milân 2-1 Alessandria — Padova 3—0