4 Eylül 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

4 Eylül 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

na“ « e. e “Yöcutce fa Yorucu Sporlar, Yüzü Çirkinleştirir! zla gayret sarfı, yüzün hoşa | wgitmiyecek şekilde değişmesine sebeptir. Bu o v n r r a b- em / da jan doktorunun dının bugünkü sporla Uğraşması aley- de yazdığı bir Makalenin esaslı Boktalarını almış, Ayni zamanda Muhtelif kimse- İtin bu husus taki görüşlerini © sonra tespit *deceğimizi kay- ere Bu hafta Dr. Emil rTgman bu mev 2ua ait bir yazı- , #m hülâsa edi- : Man, Yorüuz. Dr. Emil Berg- makalesine “Ruhi muvazene- deki değişiklik- ler, yüzde iz bi- rakır. Ruhi ha- letin müspet ve Menfi oluşuna göre, yüzü güzel- eştirir, çirkinleş- tirir, Bu, değişik- liğin © sebebine tabi bir şeydir. Vaziyetin ruhi sebeplerle ifa- desi böyle.. Bunun bir de bedeni Sephesi vardır. Ne gibi? Vücudi fazla yorarak, bedeni kabiliye- tn son haddine varacak, battâ “son haddi de aşacak derecede Zayret sarfetmek gibi... Böylece Zayret sarfı, vücudi yormak su- tetile yüzdeki ifade değişikliği, hiç hoşa gitmiyecek bozuk bir tekil almakla kalmaz, hattâ yü- 2ün böyle gayret sarfından €v- velki tabii görünüşü ile sonraki görünüşü yanyana (getirilirse, başka başka iki insan yüzü ile karşılaşıldığı zannolunur. Menfi ie değişiklik o kadar bariz- ir, Korku, sevinç, hiddet, merba- Met, iztırap, istihkar, baz bütün bunların yüzün görünüşüne tesir "eta eden sebepler olduğu şüp- hesizdir. Bunlar, ruhi sebepler dir. Silâhla döğüşenlerin birbir- €rine karşı gözlerini kan bürü- müş olarak hamlesi sırasında, sıldıranların tepinerek sağa sola saldırması sırasında yüzlerinde basıl “ân değişikliklerdede ruhi sebepler aranır. Hırsa kapılmak, korku tesirinde kalmak şeklinde... Bedeni gayret sarfını icap et- iren bir spor hareketi sırasında Yüzde hasıl olan değiş'klikse, nlardan tamamile ayrı bir şey “larak mülâhaza edilmelidir. Bu değişiklik, ruhi bir sebepten gil, bedeni sebeptendir. Ada» elerin fazla gerilmesinden... Do- Ayısile, fevkalâde bedeni gayret Bilhassa kadınlar, bundan çekinmeli!,, eri, Geçen haftaki vw. “ayıfada, bir Al- Futbolcu bir ingiliz kızı sarfını icap ettiren bir spor ha- reketi yaparken, en güzel spor- cu kadınn yüzündeki cazibenin bile kaybolmasına hiç şaşma: malıdır. Boksör, futbolcu, yüzücü, ko- şucu, yüksek atlayıcı.. Uzun boylu sayıp dökmeğe ne hacet? Muhtelif spor sahalarında faaliyet gösterenlerin hepsibin yüzünde faaliyet sarfettikleri sırada mu- ayyen değişiklikler husule gelir ve bunlar, yüzün muntazam gö- rünüşünü, güzelliğini (giderir. Gerçi yüzün muntazam görünüşü nü, güzelliğini gideren bu muay- yen değişiklikler, bir dereceye kadar muvakkattir. Fakat, ne de olsa yüzün şeklinde hoşa gitme- si imkânsız olan bir gerginlik izi kalır. “Nahoş bir takallüs,.... Yüzün görünüşündeki böyle | | ve Yunanca öğrenmiye başlamiig:- | tar! değişiklikler, bilbassa kadınlar için içtinap edilmesi lâzım gelen şeylerdir. Kudın, güzelleşmeyi, erkekten ziyade ideal olarak benimsemeli ve çirkinleşmemek için, bedeni kabiliyetine uygun olmıyan spor bareketlerile vücu- dünü fazla yormaktan kat'i ola- rak çekinmelidir,, Makaleyi yazan doktor, bir müsabakaya iştirak eden kızımı, müsabakadan sonra annesnin birdenbire tanıyamadığını, kızın yüzü o kadar değişmiş olduğu nu, kendisinin de, pek yakından tamdığı bir genci, müsabakayı bitirdiği zaman, ancak göğsün- ANA -KIZ Biribirlerinin ne söylediklerini hiç anlıyamıyorlar! Anne ile kızınm biribirlerinin ne söylediklerini anlıyamaması.... Kızım yaşı küçük ve annenin yaşı 7 — VAKİT 4 EYİ 1933 senn Kadınlara Yenilen Kuvvetli Erkekler ! Ring o üzerindeki çetin o mücadelede rakiplerini yenen erkeklerin, kadınlara kolayca ' yenilmelerinin sebebi nedir ? Amerikadan gelen haberler, ring üzerinde bir çok muvaffakı - da söylenilen şeyi anlıyamıyacak | yetler elde eden meşhur Stanislavs kadar ilerlemiş olmadığı halde... | Siganyeviçin Nevyorklu güzel bir şimdi İngilterede yaşıyan böyle bir ana, kız varmış! Argiriyos Corciyadis isminde Yunanlı bir kadın, küçük yaşta izi ni kaybetiği Teodora ismindeki kı zını yirmi senedenberi arıyormuş. 1912 senesinde, Balkan harbi es - nasmda Atinada bulunan Corciya dis ailesi, harp dolayısile Fransa- ya gitmiş. O zaman iki yaşında bu lunan küçük Teodora, her nedense birlikte götürülmemiş, Atinada mü rebbiyesinin yanında bırakılmış. Mürebbiye, bir müddet sonra an sızın ölmüş. Bunun üzerine Ati - nada yapyalnız kalan çocuk, bir yetimler evine verilmiş, Çocuğu 0- radan Saviç isminde bir Sırp al - mış, kendisine manevi evlât edin - miş. Anne, iki yaşında iken kaybetti- ği kızmın izini, tahsil için bir müd det Viyanada kâlmış olması itiba- rile, Viyanada, bu izi takip ederek kendisini de Belgratta (bulmuş. Yirmi iki yaşında olarak... Fakat, Teodora yalnız Sırpça ve pek az da Fransızca biliyor, Anne si Yunanca ve İngilizce, diğer kız- ları da yalnız İngilizce... Bu vazi - yette ne kız annesinin söylediğini anlıyabiliyor, ne de annesi kızı - nın.. Tabii hemşireler arasmda da ayni vaziyet var. Bu vaziyete göre de, gelsin tercüman! Gene asıl ismi olan Teodora is- mini taşımıya başlıyan Aleksandra | Saviç, uzun hasret senelerinden sonra tekrar kavuştuğu annesinin boynuna sarıldıkça, sevincini şim- diye kadar öğrenebildiği iki İngi » lizce kelime ile anlatmıya uğraşı” yormuş: — Mama, Darling.. Hoş, bu iki kelimeden biri de sa de İngiliz lisanmda bulunmuyor, ya... her ne ise... Son zamanda Teodora Ingilizce sündeki rumarasın; bildiği için tanıyabildiğini ilâve ederek, ka- | dın, erkek, bütün sporla uğra- şanlara fazla yorucu şekilde çalışmamalarını tavsiye ediyor. Faz- la yorucu şekilde çalışmanın gü- zelliğe ve sıhbate zarar getirdi- ğini uzun uzadıya anlatarak, bu arada “Bu şekilde sporla uğra- şan kadınlar, bedeni kabiliyet- | leri noktasından bu iki cepheli tehlikeye daha zivade maruz bu'unuyorlar. Kendilerini esası surette korumaları lâzımdır, diyor. İ kadın yüzünden iflâs ettiğini bil - diriyorlar. Kendisiyle evlenme va» dini tutmadığı için dava açan ka - dın, tanıştığı adama karşı açlığı davayı nihayet (o kazanmış, zaten mali vaziyeti son zamanlarda hay- li sarsıntı geçiren ring kahrama - nımı mühim miktarda tazminat vermeğe mahküm ederek, hükmen yenmitşir!. Kısaca “Zebisko,, (odenilen bu ring kahramanının bir kadına ye - nilmesinden bahseden bir Avrupa gazetesi, şunları yazıyor: “Bilhassa (ring sahasında boy gösteren kuvvetli erkeklerin ka - dınlarla mücadelede çabucak ye » nilmesi, her halde dikkate değer bir husustur. Meselâ o eski dünya ağır siklet boks şampiyonlarından Cek Demp sey de evlenme sahasında iki defa knokavt olmuştur. Bununla bera - ber, o, cesaretini kaybetmemiş, bir | üçüncü defa eylenmitşir. Yeni dünya ( ağır siklet boks şampiyonu Primo Karnera ile en kuvvetli rakibiBaer, karşılarında. ki kadınların mücadeleyi tehir et- “ miş olmaları hine boşanma davası açmıştı. Ko. casının eski dünya ağır siklet şam» piyonlarından Maks Şmelingi yen. diğini haber alınca, boşanmaktan vaz geçti, Dolar yağmurunun neredeyse başlayacağını gösteren altın ren « ginde bulutların gökü kaplaması üzerine, kocasının yanına döndü . Karneranın Londrada garsoluk e- den nişanlısı de, o Şerkeye karşı “Dev adam,, ın galip geldiğini öğ“ renir öğrenmez, onun hakkındaki şikâyetini geri aldı. Evlenecekler... Şimdilik saadet..... “Happyend!,, Bilhassa ring sahasında boy gös teren kuvvetli erkeklerin kadın - larla mücadelede çabucak yenil - mesini, nasıl tefsir etmeli?. Bu tef İ sir, bu erkeklerin aleyhine bir not şeklinde olabileceği için, tefsiri su. suşla geçiştirelim.. Kızmasınlar !,, Avrupa gazetesi, erkeklerin a « leyhine olduğuna göre kadınların lehine çıkacak tefsiri, susuşla ge »« çiştirmeği tercih etmiş. Dolayısiy. le, bir kadın sayıfasında yer tutma» sı pek yerinde (o olacak bu tefsiri kaydedemiyor, o gazetenin yaptığı gibi, bunu, biz de okuyanlara biras kıyoruz!, €ski Zamanda: Kadın Mayoları, Ne Biçimde idi? “Giyimli olarak denize girmek! Denize vücudin sudan bol bol istifade etmesi maksadile girilir. Bu itibarla .....,, a Kadınların bundan aşağı, yu- kanı yirmi, yirmi beş sene evvel- ki mayoları ile bugünkü mayo- ları arasındaki fark hususunda bir fikir edinmek için neşretti- ğimiz resme bakmak kâfidir. Bundan yirmi, yirmi beş sene evvel, kadınlar, denize âdeta elbise giyinmiş o'arak giriyor- lardı. Avrupanın ber tarafında da vaziyet böyle idi. Fakat bu resimde görü- len vaziyet, yirmi, yirmibeş sene ev» vel gene bir dere- , ceye kadar soyu narak denize gr © mek mümkün Oi duğunu gösleriyor, Halouki, daha ev- veller, o kadınlar, vücul'erinin avcak pek az bir kısmı suva değecek de- recede giyimli ola» rak denize giriyor- lardı, itibariyle, şimdiki 591 halde tehlikeyi geçiştirmiş bulunu- 4 yorlar, Baerin karısı, kocası aley » Ş Ğİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: