4 Eylül 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10

4 Eylül 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

En —ı0 — VAKIT 4 Eylül 1933 - ». Maslaktaki otomobil faciası Briyanm heykeli başınd 01 7 atıra taşının küşat resmi Alâeddin B. tevkif edildi. Ağaçlara . stay ali” yalpa vuran kadın kimdi ? Briyanın M. Pol bonkur, M. Briyanın eserlerinin feyzinden sitayişle bahsetmiştir rafı linci sayıfada) sularında ise klişeci Alâettin Bey | Beyoğlu polis merkezine giderek arkadaşı İzzet Beyle beraber ken- disi Lala birahanes'ne girdikleri zaman sokağa bırakmış olduğu o- tomobilinin çalındığını söylemiş, aranmasını rica etmişlir. Bu oto- mobil zabıtaca araştırılırken Mas lak yolundaki kazayı yapan otomo bilin ayni markali ve ayni numara- İk otomobil olduğu anlaşılmıştır. Bunun üzerine klişeci Alâettin Be yin kazaya sebep olduktan. sonra | zabıta tahkikatını şaşırtmak için yalan söylemiş olması ihtimali na- zarı dikkate alınmış, bundan do- layı iptida nezaret altına, tevkif olunması kararı verilmiştir. Saat 9 ile 11 arasında sonra Bizim tetkikatımıza göre tahki- katta en ziyade nokta şudur; Klişeci Alâettin Bey Lala birahanesinden saat kaçta çık mıştır ? Kaza saat kaçta olmuş- tur? Alâettin Bey polise saat kaç ta müracaat (etmiştir? Alâettin Beyi bu saatler esnasında arkada- şı İzzet Beyden başka Beyoğlunda yahut Maslak yolunda (görenler var mıdır? Ve kimlerdir? Zira Lala birahanesi sahibiyle garsonların ifadesine göre Alâet- tin Bey birahaneye saat sekizi çey- rek geçe gelmis, saat dokuza ka- dar arkadaşı Taksimdeki garaj sa hiplerinden İzzet Beyle ( beraber rakı içmiştir. Saat dokuzda bira- haneden çıkınıştır. Beyoğlu polis merkezine müracaati ise saat on- dan sonradır. Demek ki Alâettin Bey, bu ifadelere göre, önte bir “ saat kırk dakika kadar birahane haricinde bulunmuştur. o Maslak kazasının vukuu da saat dokuz buçukta olduğuna göre bu sıralara tesadüf etmektedir. Binaenaleyh bu ifadelere göre kaza esnasında otomobilin içinde olan erkeğin A- lâettin Bey olması ihtimali vardır. Bu ifadeleri teyit edenler Rivayete göre bu ifadeleri te- yit edenler de vardır. Meselâ ka- zen vukuundan sonrailk defa Maslak yolundan geçen İsmail is- minde bir şoför vak'ayı gördüğü- nü, bu sırada tetkikat yaparken içinde dört hanımla iki erkek bu- lunan bir otomobilin geldiğini, ya- nındakilere “Neferi hastaneye gö- türmeli,, dediğini, halbuki bu sözü söylerken karanlık içinde ve hen- dekte olan nefezin gözle. görüle- mediğini, nihayet bunların Büyük- dere istikametine gittiklerini, bu erkeklerden söz söyliyenin Alâet. tin Beye benzediğini söylemiştir. Diğer taraftan Besim, Cevdet, Sab ri isinindeki otobüs servis kontrol- larınm da gene önce Maslak yo- lunda Alâettin Beyi gördüklerin- den bahsettikleri rivayet olunmak- tadır, Fakat izzet Beyin ifadesi başka Kaza gecesi Alâettin Bey ile be raber Lala birahanesinde rakı içen İzzet Beyin ertesi sabah erken ka- msını alarak Yalovaya gitmiş ol duğundan evelki gün isticvap edi- İememiş ise de dün avdet ettiği için mühim görülen| (ifadesi alınmıştır. Fakat İzzet Be- yin bu ifadesinde en mühim olan ! nokta birahaneden çıktıkları saat hakkımdaki sözleridir. Zira İzzet Bey Alâettin Beyle birahaneye sekiz buçukta girdiklerini ve ora- da saat ona kadar kaldıkları, sa- at onda o birahaneden çıktıktan sonra ayrıldıklarmı, Alâettin Bey bıra'ıtığı yerde otomobilini bula- mayınca evine gelerek (kendisini aldığını, sonra birlikte Beyoğlu polis merkezine müracaat ettikleri ni söylemiştir. Görülüyor ki İzzet Beyin bu ifa. desi de mühim ifadesiyle Alâetin Beyin kazanın vs-kuu zemanı olan saat 9 buçukta Lala birahanesinde bulunduğunu pidd'a Bu ifadeyle ! birahane sahibi ve garsonların ifadeleri arasında zıddiyet vardır. Binaenaleyh tahkikatta en mü- him nokta ( biri ifadelerden hangisinin daha doğru olduğun umeydana çıkarmaktır. Aldeliin B. re diyor? Lala birahanesi garsonları Alâ- etmektedir. ettin Beyin saat dokuzda birahane İden çıktığını söyledikleri o ve kendisi de saat on birde polis mer kezine müracaat eylediği için tah- kikat esnasında Alâettin Beye şu sual sorulmuştur: — Mademki birahaneden saat dokuzda çıktınız ve arkadaşınız- dan derhal ayrıldınız. Otomobili nizi bıraktığımız yerde bulamayın- ca niçin derhal polise gelmediniz. | Aradan bir saat, kırk dakika ka- dar bir zaman geçmiştir. Bu müd- det zarfında ne yaptınız?,, Alâettin Bey bu suale şu cevabı vermiştir: — Otomobili bulamayınca. ar- kadaşım İzzet Beyin bana bir mu- ziplik etmesi ihtimalini düşündüm. Kendi kendime acaba otomobili İomu alıp gitti? Dedim. Onun için Tepebaşında Kabristan soka- İ ğındaki evine gittim. Onun al- | madığını öğrenince birlikte ara- mağa çıktık. Sonra otomobili a- raştırmakla meşgul olduk.,, Birahaneden iki arkadaşın bir- likte çıkmış olmalarına, sonra La- la birahanesiyle İzzet Beyin evi | arasındaki mesafeye göre bu söz- İerin ne dersseye kadar varit ola- bileceği tetkik olunmaktadır. Son ra bir iki saat Altettin Beyle arka- daşlarınım Beyoğlunda © otomobil aramakla meşgul olduklarını iddia etmelerine göre bu esnada kimlere tesadüf ettikleri tahkike muhtaç görülmektedir. Kaza tahkikatına dün ehemmi- yetle devam edilmiş, bazı kimse- lerin ve Alâettin Beyi tanıyanların malâmatına müracaat edilmiştir, Bazı gazeteler otomobil kazayı yapmadan evel lâmbalarının darma Hasan uzaktan kendilerine gelen otomobilin lâmbalarının yan dığını görmüş ve hatta: — Lâmbalar yanıyordu... Kaza- dan sonra bile lâmbalar yanmak- taidi. Ben bir kadmla bir erkeğin kaçtığını lâmbalarm ışığı sayesin- de gördüm, demiştir, Alâcitin Esyin otomobilinin si- r. Zira İzzet B. bu! rine zıt olan bu! sö-| nük olarak ilerlediğini yazıyorlar- ' dı. Bu haber doğru değildir. Jan | | gortalı olduğu da tesbit edilmiştir. | İ Hatta Alâettin Bey otomobilin kay bolmasından memnun olacağı yol- lu sözler sarfettiği de söylenmekte dir. Vak'a gecesi sorguya çekilen Alâettin Bey bu sözleri ağzından kaçırmıştır. Bundan başka Alâet- tin Bey kaza akşamı (ifadesinde şunları söylemiştir: — Otomobilimi çalan muhak- | kak yabancı birisidir. Çünkü bir- kaç kere tamir gören otomobilim | direksiyonu hemen sağa veya sola çevrildiği zaman hemen döneme- | mektedir. Ben bunu bildiğim için bir virajı döneceğim zaman daha evelden tedbir alırım. Otomobilin sağ kapısı kilitli idi.. Sol kapisı ise l içeriden açılır. Dışarıdan açıla- maz. Otomobilin ön camını hava | girmesin diye biraz indirmiştim. Meçhul adam elini buradan içeri sokmuş ve sol taraftaki kapıyı aç- | mıştır. Ve Büyükdereye doğru gi- İ derken de otomobilimin huyunu bilmediği için kazayı yapmış ola- bilir.,, Jandarma tanıyor mu? Alâettin Beye (o Büyükderede kimseyi tanıyıp tanımadığı sorul- muş, Alkettin Bey kimseyi tanıma dığını söylemiştir. Halbuki tahki- | kat derinleştirilince Alâettin Beyin Beş senedenberi tanıdığı bir ahba- ! bının Büyükderede oturduğu mey- dana çıkmıştır. & Bundan başka jandarma Hasan | Alâettin Beyle müvacehe edilmiş, Hasan otomobilin lâmbasının ışığı | | altnda uzaklaşan zatm o Alâettin | Beyin ta kendisi olduğunu bekl miştir, İ — Alâettin Beyin vücudu muaye- ine edilmiş, hiç bir yara eseri görü- / lememiştir. Bunun Alâettin Beyin lehine bir delil | olamıyacağı ileri sürülmektedir. Çünkü direksiyon soldadır. Otomobil yolun sağın- dan gitmiş, ağaçlara çarpmış ve sağa devrilmiştir. . Se | Otomobilde sağ tarafta bir ka- i den oturduğu muhakkaktır. Hatta İ bu kadının otomobil ağaçlara çarp ! İ ukça yapdım! diye bağırdığı jan | | darma Hasan tarafından işitilmiş- | tir. Bu meçhul kadm kimdir? | i Bunlar henüz aydınlanmamıştır. İ Vak'a bu noktadan esrarengiz ma- i hiyetini muhafaza etmektedir. izzet Bey ne diyor? Dün muharrirlerimizden biri A- lâettin Beyle Lala birahanesinde beraber bulunan (Merkez Garajı i sahibi İzzet Beyle görüşmüştür. İzzet Bey demiştir ki —O gece biz Alâettin Beyle 8.5 | | ta Lala birahanesine geldik. Saat | 10 a kadar beraber oturduk ve on- | da ikimiz de çıkarak (o ben evime İ ayrıldım, o da benden ayrıldı. Bir müddet sonra tekrar evime geldi ve otomobilin kaybolduğunu söy- ledi.. Beyoğlu Galatasaray merke- zine ihbar etmek için beraberce bizim evden çıktık, Merkeze gel- l diğimiz zaman saat on bire çeyrek ' vardı. Haberi verdik ve tekrar! Lala birahanesine dönerek birer i kadeh daha ictik ve tekrar ben evi ime döndüm ve Alâettin Bey de: — Allaha ısmarladık, ben de gi diyorum diyerek benden ayrıldı. Paris, 3 — (A A' — Havans ! #jans bildiriyor; M, Paul İ öncor vaktiyle müleveffa M. Eriand'ın sık sık istirahat elmiş o.duğu trebeurden ismindeki ufak ii manden vücuda getirilmiş o'an hatıra taşının küşat tesmi tu gün resmen icra edilmiştir, M. Paul boncor bu münasebetle bir nutuk oiradederek evvela bu merasimin samimi ve pek husu- si olmasına ragmen büyük bir balk kütlesinin buna iştirâke koşmuş o'duğunu söylemiş ve demiştir ki: Burada hudullan uzak Oxya- nos sabilinde halkın sulh diye bağırmakta olduğu bu nümayiş ile ta topraklarımıza kadar akis- leri gelen tabrikkâr arasındaki tenakuzu meydana çıkarmak pek kolaydır. Eğer sabır ve faham- mülümüzün sebebi zafımız olsay- dı pek vahim olurdu. Fakat iş, bu merkezde değil- dir. Fransa, cebir ve şiddete müsteniden yapılacak her türlü teşebbüslere mukavemet edecek derecede kuvvetli olduğunu ilân eylemiş ve başvekilin sakitane şarktaki müdafaa tertibatını ziya- ret etmesi, en hafif tabir ile Av- rupanın ihya ve imarı için zaruri olan, sulh havasini bozmakta olduğu söylenilebilecek olan hatti hareketlere karşı bir cevap teş kil etmiştir. 4. 4.» Bülün Fransa, müdafaa kuv- velimizin bu teftişinde başvekile ittifak ile refakat etmiştir. M. Paul Boncour, Briand'ın eserinin feyzinden baksetmiş ve dörtler misakımın bu eserin de- vamı olduğunu, çünkü bu misa- Bame'erini itham eylemekte bu- 'unduğunu söylemiştir. Mumaileyh demiştir ki: “Dörtler msakı da Lokarno misakı gibi Milletler cemiyeti çerçevesi içinde tescil edilmiştir, Biz dörtler m'sakını yekdiğerine ve hepte Milletler cemiyeti kon- seyinin daimi azasından olan dert büyük devlet arasında bir uzlaşma çaresi için yapılmış: bir hazırlık mahiyetinde telâkki et- mektedir. Bu devletler, bu sıfatları do- i layısile evve'â ara'arındaki mü- him ve müşterek mepfaatleri halletmek ve saniyen yapabile- cekleri itilâfnamelerle milletler cemiyetile assamblesine muvaf. fak olmak zemini hazırlamak rarlesile müelleftirler. o Hazır lıklarda bu'unmak zaruridir, ev. velce bazırlıklarda bulunma! sızin en mühim meseleler bakkında Umumi müzakerelerde Lu'unabi. * leceğini tahayyül etmek Cenew. rede yapılmış olan tecrübeleri Briand'ın görgülerini tanımamak i our. Cenevredeki mürakerelerde ittifak usulünün bakim olmasını teessüfe şayan bir keyfiyettir. Fakat bugün işlerin sönünda Cenevtenin karar vermesi ve bu suretle etkârı uwumiyeyi kontro! cimesi esaslır. Dörtler msakı başka b'r noktadan, pek canlı bir surette Briand'ın kaygularına tev.fuk etmektedir. Hiç kimse Avvsturya istik â'linin raruri ol duğunu onun kadar açıkça ifade etmemişlir. La Haye davsff otlaya çıkaran müzakeralı idare etmiş ve o davada Frâff Italya ve Çekoslovakya ile bef berce Avrpa siyasetinin €srslı ve devamlı vaziyetinin b Luan tesviyesini müdafaa eli ve buna muvaffakiyet hasıl * muştur, j Merkezi awvupı devletleri inkişaf etmeleri ve siyasi ari ye müteallhık bir takım matali! ile ihlal edilmemesi icabe' serbest iktisadi uzlaşmalar s8ff sinde muvazene'eri ve kendif rine lâzım olan mabreçleri maları zaruridir. M. Paul ko: M. Tardiunun girişmiş oldi teşebbüsün karşısına çıkan # niaları ortadan kaldırmak İf büküvetin nasıl gayret sarfe o'duğunu göstermiş ve net olarak kendisinin aymıyle briaf gibi milletlerin hararetle cimekte oldukları sulhu ten#i | eniyi şekilde Cenevrde çalışı” bileceğini söylemiştir. Zeplin seyahati Friedrichshafen, 3 (A.A) Zeppelin saat 21,10da cen Amerikaya hareket etti, içini 6 yolcu vardır. Ve Lehman rafından idare edilmektedir. Zeplin Nurenberg't6 , Friedri Chshafen, 3 (A AY ekle “drees; yep 25 yolcu ile hareket etmiş” Nazi kongresi münasebetile renberg üzerinden uçaçaktır. Havalarda uçanlar Brüksel, 3 (A.A) — Cet kan kab'i yekli le Lokarpo ikili | #EMİMMeİİMA Bpegnens gi tayyareci Haren Gailliar hat meyadanından saat 11,30 da on'a gitti, * * # Le Bourget, 3 (A.A) — leşi tayyarecilerinden Wbeoler 11,“ de Afrik iç batlarına mahsus motörlü bir tayyare ile geldi / 12,05 te Lyon'a gitti. Di Le Bourget, 3 (A.A) — Yer prerslerinden Alexavdra 12,30 bir ingiliz tayyaresile Londrsf gitti. M. Hendersonun beyan” Londra, 3“ (A.A) — M. He derson, oClayeress'de ya 1 kısmi intihabat neticesini ba! 0 içtimai emniyet ve iktisadi r€” işlerindeki muvaffakiyetsiziği, den dolayı milli hükümete v€ vg Yi karşı gösteri, başladığı itimatsızığa yer! delil Yek telâkki edileceği bildirmiştir. ge — Fakat, demiştir, hi evvel bu silâhlanma ys” w karşı açık bir ifade © lâski ediyorum. Şurasını da kaydetmek dır ki, işçilerin bir kalesi iyi” şerik” edilen Clayeress'de M. Her sonum kazanacağı belli idi: Esasen M. Henderson en * mında, hükümete karşı de riyade dahili siyasetinde pi dele etti, Pununla beraber ir halefete yeni bir kuvvet gö gide aşikârdır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: