seren eseame sess, Kuyumcu öyganbul ikinci ceza mahkeme dün Savik isminde bir er- dola in iki kuyumcu ile iki sarrafı hak rmaktan suçlu olarak mu- sine başlanmıştır. Kend isiyle birlikte Artin Efen- Üiriyide birisi de,bu işlerden me alâkadar olduğu kaydiy- kemeye verilmiştir. mkü muhakemede önce da- * davalarını anlatmışlar, bun 9 kuyumcu Simpat Efendi, €miştir Alg Bu Savik, bir gün dükkâna t K Altı tane beşibirlik istedi. ; *#ibirlikleri alarak baska bi- 4, Böstereceğini söyledi. İçin- Mes teste banknot bulundu- Cng, Ylediği bir çantayı bıraktı. ağzın kenarından banknot gö- ğü için beşibirlikleri alıp git Ne ses çıkarmadım. Dükkâ- Araba ile gelmişti. Arabacı da psla Arda "özle sonradan Savik olduğunu 6 e diğim bu adam, bir daha mi edi. Çantanın içinde, altta Yaa, . irer tane sahici banknot ta “zere, deste halinde bir ta- vu, kâğıt parçaları bulunduğu vi ildir. Altı beşibirliğin beheri- > liradan pazarlık etmiştik. “*bu suretle dolandırıldım. avacılardan kuyumcu Boğos di de şunları anlattı: , © Kasımpaşada oturan bir Sa- krimdir. Bi çi, rimeae xk d : am 5 adın, bir de bu Savik bu- ğu halde, dükkânıma gele- iy Savikin ufak, tefek elmas aş,» almak istediğini söyledi. Bu | i in bir çifti nişanlısı, bir çifti de | Wresi için kırkar liralık iki çift A âğan halkası küpe, elli beş li- taş bir yüzük tsmarladı. .*n bunları hazırladıktan son. İ Acaba bu fiat değer, yoksam 2. Helebir incici Nişana m Zİ, dedi. Ben ve arkas N duruksadık. Bunun * kadınlar “Götürsün, parası ir dediler. Biz de ses çı: dık. n gitti, AZ. Bi iğ tl iz Z 2 f gelmez. Kondu, 2, tabii telâşa düştük. anımla yanındaki tanıma- Hanıma “Görelim şu pa- “» dedik. Bird örelim? *sihi ,edik. Birde ne görelim? Yy rik diye verilmiş olan şeyler ti, #anmış bir çift mecidiye... Ye ii ki <lı üstlü birer tek banknot i ğitdestelerinden ibaret?” Meg eli, hanımlar bunları bil- Sr mi almışlar? EN ad vet, Onlardan şüphem yok. "ta SN, onları da aldatarak, va- Yaptırmış? ti, Yacılardan sarraf Vasi) Efen- izahatı verdi: olup Bu Savik, yanında Artin de İyi * halde dükkânıma geldiler. Ari, ' Acele dört beşibirlik istedi. "iy 2 Böstererek “İşte, kayınpede k bu adam,, dedi ve ak- a a kıziyle nişan merasimi Pei söyledi. Ben de “Ha- a İ, dedim, yarım saat ki lerini söyliyerek beşibirlik ikle meşgul oldum. Maker bulunca, Savik, sahte olup olmadığını an» w & duruyordu. Fakat, ismi.| ile sarrafı nasıl dolandırdılar? Bir nişan için içinde 400 lira bulunan çantadan boş kâğıtlar çıkıyor! lamak için başka yere ypj istedi. Artin, dükkânda kaldı. Yanında da içinde dört yüz lira bu lunduğunu söyledikleri bir çanta duruyordu. Güya bankadan bin lira alarak altı yüz lirasını nişan masrafına harcamıslar, geri kusu- ru çantada imiş! Savik gittikten beş, on dakika sonra Artin apdest bozmak için uzaklaşmak teşebbüsünde bulun- du. Ben, razı olmadım. Sonra “Peki öyle ise senin çocukla be raber Saviki arıyalım, geçikti,, de- di. Ben, “Ne arıyacaksın? İşte! çantası burada, aç, ver beşibirlik- | lerin parasını!,, dedim. O, “Anal | tarı onda dır, dedi. Bu aralık ben elimi uzatıp çantanın el i görünen bir banknot destesini çe- kince, bir de ne göreyim? Alt ve üst kısımları sahici birer liralık banknot, ortaları boş kâğıt parça- | ları! Artini derhal polise verdim. Saviki de on dokuz gün sonra ya- kaladılar. Davacılardan sarraf Artin E- fendi de, bedeli 291 lira tutan altı | beşibirlik aşağı yukarı ayni suretle | alinden alınmak suretiyle dolandı- | rılmış. Buna da Saviki getiren Lut. | vik Peçi Efendi isminde bir tanıdı: | ğı imiş. Vasil Efendi, şöyle söy- ledi: | | — Eğer bana onu bu tanıdığım | | getirmeseydi, beh öyle içinde bes| Tasma Bülühan paket Tâkırdısına i kulak asmaz, Saviki beşibirliklerle kolay kolay salıvermezdim. Lut- fik Peçi, sonradan bana kendisini dava etmemekliğim için yalvardı, “Paranın bir kısmını ben öderim,, dedi. Söylediğine göre, oda bua- damı “Maksudiye,, hanında şöyle. ce tanımış! Dava edilenler sorguya çekildi» ! ler. Savik, kendisinden sabıkalı olduğu için şüphe edildiğini, hal-! I buki o tarihte Ankarada polis mü- , teferrikasında bulunduğunu ileri İ sürdü, | SArtin de, kendisinin bu işe iç yüzünü bilerek iştirak etmmediği» yolunda müdafaaya girişti. | Şahit arabacı İsmail, yalnız Sa-| na gittiğini, kendisini beklettiğini, başka bir şey bilmediğini, hattâ |. ğını söyledi. ! kayınvaldesi Hasene, baldızı Me- lâhat hanımları ve iki aylık Erol mezun arkadaşlarının şerefine bir 40 lira araba parasını da alamadı. | çağırılması için adresinin öğrenil- | ' mesi ve başka şahitlerin çağırılma» Muhakeme, Kasımpaşada olu- sı karariyle, dört eylül pazartesi dile sarılı olarak verilen | ran Saibe Hanımın şahit olarak | günü saat on dörde bırakıldı. Denizde bir kayıp Kahveci Esedullah ka- yıkta kayboldu Kumkapı civarında kahveci | Iranlı Esedullah üç gündenberi ortadan kaybo'muştur. Esedulla- hın ilk kaybolduğu gün ailesi polis merkezine müracaat ederek | aranmasını istemiştir. Zabıta der- | hal tahkikata başlamıştır. Bir müddet sonra Kumkapı sahilinin tenha bir yerinde boş bir sandal görülmüştür. Kumla- rm üzerine yatı çekilmiş olan bu sandalın içerisi aranınca bir kö- şede don ve gömlekle bir takım elbise bulunmuştur. Bu elbiseler kaybolan Esedullaha aittir. O civarda bulunan birkaç ki- şide Esedullahı yanında tanıma” dıkları bir adamla beraber san- dala binerken gördüklerini söy- lemişlerdir. Esedullahın sandal ile denize açıldıktan sonra yıkanmak üzere denize g rerek boğulması ihtima- hi hatıra geliyor. Fakat diğer taraftan Esedullahı yanında baş- ka bir adamla beraber sandala binerken görenler var. Esedullah | kazaen boğuldu ise, yanındaki adam ne oldu ve sandalı sahile kim getirdi? Sandalın sahile gel- miş olması ve Esedullah ile beraber sandala binen meçbul adamın ortada bulunmayışı ba- disede cinayet ihtimallerini kuv- vetlendiriyor. 1 Sandal devrildi Kadıköy elektrik şirketi memur- larından Bürhanettin Efendi bir sandal kiralıyarak zevcesi Güzide, ismindeki çocuklarını da beraber alıp sandala binmişlerdir. Yelken açmışlar ve şiddetli rüz- sanasında sandal devrilmiştir. Kazazedeleri boğulmaktan kurtar- mışlardır. Kü lam i İçki aleyhtarları İçki aleyhtarı gençler bu sene gezinli tertip ederek Heybeliada Çam limanına gitmişlerdir. Yeşil hilâlin ikinci reisi miralay Atıf Bey, kâtbi umumisi Fahrettin Kerim Beyler de iştirak etmişler- dir. Yemekten sonra çamların temiz | ve saf havası içinde gençler reis met Beyin kendisine Fahrettin Kerim ve Atıf Beyin et-! rafını sararak cemiyetimiz hak. lerdir, Afyon Vilâyetinden: Afyon — Kütahya yolunun 11 5-836 — 26 4 000 ki'ometrelei sadif pazar günü saat on beş oluzda encümeni vilâyette ihale edilmek üzere kapalı zarf usulile münakasaya konü'du. Keşifna- meyi görmek ve fazla malümat almak isteyenlerin encümeni vi- lâyete ve Nafıa başmühendisliğine kapalı zarf usulile evrak ye vesaiki kanuniyeleri ile müracaatları ilân o'unur. “616I,. lira bedeli keşifli ri arası 17/9/933 tarihine mü- (4422) İnhisarlar Umum Nev'i Damga kurşunu Demir Tel Nev'i ve Miktarları yukarıda zarlıkla satın alınacaktır. Talip racaatları, gördükten sonra “e 7,5 teminatlarını bamilen 29.933 Cumar- lesi günü saat İ5te Galatada Am, Salım komisyonuna mü- Müdürlüğünden; Miktarı 2000 Kilo 5000 ,, yanlı yerli malı malzeme pa- erin nümüne Ve Şartvameleri e m (4220) : mesine rağmen, yazıyı okuyunca “0 Sporcular 9 — VAKIT 27 Ağustos 1933 m arasında bir neşriyat davası | Mecmuadaki yazı “kime ait olabilir? Sualine cevap verenler “Olimpiyat,, o mecmuasındaki ! Jaşılmadığını söyleyince, Mehmet “Hayali tipler,, serlevhalı bir yö zıdan dolayı, yazının muhartiri Eşref Şefik ve gazetenin neşriyat müdürü Sadun Galip Beyler aley- | hine “Galatasaray,, klübü idare heyeti azasından Mütevelli Meh- met Bey tarafından açılan davaya ait muhakeme, dün öğleden sonra İstanbul ikinci ceza mahkemesinde | devam olunmuştur, Yakışık almıyacak neşriyat ya- pıldığı kaydiyle açılan bu davanın mühakemesinde, Mütevelli Meh- met Bey, dava mevzuunu teşkil e» den yazının kendisi hakkında ya» zıldığını okuyanların * anladıkları- | nı ispat için bazı şahitler göster- miş, bunlar “Evet, isim zikredilme bunun Mehmet Beyi istihdaf ettiği ni anladık,, demişlerdi. Dünkü muhakemede de, dava edilen tarafın, bu yazıda Mehmet Beyden bahsolunduğu manası çık- madığını ispat için gösterdiği şahit | ler dinlenilmiş, bunlar da “Yazıyı okuduk. Fakat, bunun Mehmet Bey hakkında yazılmış olabileceği katiyen hatırımıza gelmedi. Şimdi de evelce edindiğimiz bu kanaatte İ musıriz.,, esasından söz söylemiş - lerdir. i Dün dinlenilen müdafaa şahit- leri, Şakir, Mazhar, Şadan Hakkı, | Kemal Salih, Rifat, Fikret Âdil, Basri, Tahir Kevkep, Çelebi zade | Sait Tevfik, Ahmet, Raşit, Selâmi İzzet, Hayri, Mehmet Kemal, Hay- rettin Beylerdir. Mazhar Bey, “Mehmet Bey fut- boleu olarak tanınmış değildir. Ben, kendisinin hiç futbol oynadı- ğını görmedim. Dolayısiyle, ya- zıda böyle bir istidlâl noktasına is- tinat edilemez,, Kemal Salih Bey, “Bu yazı, bende Jâlettayin, tahlil edilmiş bir tipten o bahsolunduğu intibamı uyandırdı,, demişlerdir. Fikret Âdil Bey, Bir gün yolda rasgeldiği zaman, Mütevelli Meh- “Bak; Eşref benim için neler yazmış. Dava «- deceğim,, deyince, şaştığını, “Bun- I kında f: aydalı konuşmalar yapmış- da senden bahsolunduğuna dair tır. Bir saat kadar süren bu ko- nuşmalardan sonra içki aleyhtar- vikin arabasına binerek bir dükkâ- | ları eğlenceli oyunlarla eğlenmiş- sarahat yok. WVazgeç!, dediğini söylemiştir. İ Çelebi zade Sait Tevfik Bey, Mehmet Beyden bahsolunduğu an- | Manisa Beyin vekili, “Olimpiyat,, mecmu- asiyle alâkadar mıdır, değil mi- dir?,, demis, şahit, şu cevabı ver. miştir: — Evelce mecmuada bazı yaz lar yazdım. Fakat, şahitliğimde tarafkirlik mevzuu bahsolamaz. Ba husus ki beni Şahit olarak gös- teren Mehmet Beydir! Ahmet Bey, yazıda “Mütekait futbolcu,, nun “Güldürdüğünden,, bahsolunduğuna işaret (ederek “Bu, bir istidlâl noktası sayılmaz. Pek tabii olarak yaşı ilerliyen mü. tekait futbolcuların bir vesile dü. şünce, ciddi mahiyette olmıyarak oyun oynayışlarına gülünür. Hem yalnız Mehmet Bey mütekait fut- bolcu değildir ki, Daha birçokları vardır,, tarzında şahitlik etmiştir. © Selâmi İzzet Bey, Bu yazıda ki. min kastedildiğini sarih surette anlıyamadığını bildirince reis Hâs mit Bey sormuştur: — Yani Mehmet Beyle birlikte başkaları da mı hatırımıza geldi? — Efendim, benim hatırıma Mehmet Bey gelmedi. Bilâkis, başkalarından bahsedildiği şüphe» sine düştüm. — Meselâ kimlerden? — Mutlaka isim zikretmek lâ. zım mıdır? Eğer icap ediyorsa, söyliyeyim! — Söyleyiniz! — O halde, ..... benim hatırı. ma gelen; daha ziyade Mehmet B, tarafından dava edilenlerden Sa- dun Galip Beydir. Kendisi de mütekaitler takımında oynadığı zaman seyircileri güldürürdü. E- sasen mütekaitlerin oyunu daima bir eğlence olmuştur... — Yazıda reisin otomobiline binildiğinden de bahis var? — O zatın otomobiline ben de binerim, Başkaları da.. Bu, istid « lâle esas olabilir mi?. Bence ola - maz! Neticede dava edilen taraf, gel- miyen müdafaa şahitlerinin tek- rar çağırılmasına lüzum olmadı. ğını, bu şahitlerin kâfi olduğunu ileri sürmüşler, müddeiumumi, mü. taleasını hazırlamak üzere dosyayı istemiş, muhakeme bunun için iki eylül cumartesi günü saat on dör de bırakılmıştır. —ş Vilâyetinden : Manisa — Akhisar yolunun 23 4 (67 — 29 4 735 kilometro- ları arâsındaki kısmının toprak tesviyesi, sünai imalâtı ve maka» dam şose inşaatı aşağıdaki şartlar üzerinden kapalı zarf usuliyle münakasaya konulmuştur, 1 — ihale 16/Eylü'/1933 cumartesi günü saat on altı buçuk- ta vilâyet makamında yapılacaktır, 2 — Yapılacak işin tahmini keşif bedeli 47000 liradır. 3 — Münakasaya girecek talip kendisi mühendis veya eh- liyeti başmübendislikçe tastık edilmiş fen memuru olmadığı tak- dirde, fiatını böyle bir mühendis teklif etmesi şarttır. veya fen memuru ile birlikte 4 — Münakasaya gireceklerin münakasadan evvel vesikala- rını başmühendisliğe göstererek altını imza ettirmeleri lâzımdır. 5 — Taliplerin teklif mektubunu 16 eylül cumarlesi günü saat 16,30 dan evvel vilâyet makamına vermeleri ve yahut bu saaltan evvel varacak surette göndermeleri lâzımdır. Bu Saaltan sonra verilecek veya gelecek mektuplar kabul edilmez. 6 — Talipler mukavele suretini, münakasa şartnamesini, hu- susi şartnameyi ve keşif bülâsasını Ankara'da Yollar Umum Mü- dürlüğünden ve Istanbul da Nafıa Başmühendisliğinde tetkik ede- bilirler. Fazla tafsilât ve mahallen tetkikat için Manisa Nafha Başmühendisliğine müracaat edilmelidir. iy a R /