P bilir?.,, âta sözünü bu mütefekkir ğ © miyor.. Fakat bizde ilk defa o - resmini bastılardı. — gu şeklinde kullandığımız: | © gezmiştir. Eski “ileri,, ci Vakıa meşhur seyyah Amund -! günü gazeteler vak'ayı yazdılar sen gibi adını bütün bir dünya bil. ve muharririn yüzü, gözü bağlı larak, gezerek yahut gezmiyerek | oCelâl Bey mahalle kahvesinde - “Kutup müsahabeleri,, ni yazdığı | kulaktan kapma şayialardan hava için Celâl Nuri Beyi çok gezmişler- | dislerden siyaseti öğrenir ve bu işe © den sayabiliriz. Onun için bir sor. | de merak sarabilirdi. Meselâ koyu bir İtalyan düşma» | nı kesilebilir ve arada bir veresiye “Çok gezen mi, çok okuyan mı meb'usumuz hakkında kullana - mayız.. O, hem okumuştur, hem Ya gezmemiş olsa, ya okumuş olmasaydı..... Celâl Nuri Beyin bir lokanta sa- hibi olduğunu tasavvur ediniz. Akşamcı gazetecilerin sık sık uğ- radığı bir lokanta. Balık yemeğini iyi yaptığı ve iç- kiyi daha ucuz verdiği için mu - harrir Hilâli Bey Akşam matbaa - sında onu methedecekti: — Monşer, ben Giritte iken | tatlı bir balık yerdim.. Otuz, kırk senedenberi buradayım, bu balık - üri Bey Celâl N tan yemedim., Celâl Nuri Bey lo « yeyip içtikleri için kendisini dinle. !: kantasında geçen akşam rakı içi . | meğe mecbur olan gazetecilere: |! yordum. Garson bir meze getirdi; | — Ya siz de ne adamsınız?. Di- N. monşer, tıpkı o Giritteki balık de- | ye çıkışırdı, içinizde mandacılar ğil ri Bir daha başka bir yerde | bile çıkıyor. Helene imiş o, bir » yemek yemiyeceğim, . muharrir —ismini şimdi unuttum, İl Peyami Safa, neş'elendiği za «| dün gece kahvede söylediler— bir manlarda mübalâğalı, mübalâğalı | zamanlar İtalyadan © âyan âzası Celâl Beyin salataları şu yolda | getirmeğe bile kalkışmış; Halbuki övecekti: ! ben lokantamda İtalyan usulü ma- K i ri Da ile al n. sie bile pişirtmem ve manda a - oda ulâde bir domatesi ri iyle yük taşıtmam.. kadar keskin bir bıçakla daire şek- Toplu iğne linde © kıydıktan sonra kenarına /—————— İ bıçakla dokunduğunuz zaman bir i diyapazon gibi namütenahi tmnet- T A K V I M İı bir ses çıkaran bir tabağın üze - Cumartesi Pazar rine seriniz. Bu tabak uzakatın Çin || 26 Ağustos oo 27 Ağustos imparatoruna mahsus kolleksiyon- 4 Cema.evel o 5 Cema.evel dan çıkarılmış. bir çini vehmimi | GEREÇ A verir. Dikkat edelim, manzara || Sebah namını (347 âs3 bundan ibaret değildir. Kalamata || Oğesiman is is Zeytitinin bu lââl renkli domatesle || 1/7. ale a tabak arasina esmer renkli || Yarı sara | 1031 irer zümrüt gibi dizilişi var ki Nu || *“** ie ai — rullah Atanın bilir bilmez gevele - e imei — Li diği estetik kaideleri bile bundaki sl il ei lak ire a zarafeti izah edemez..... İlâh. İ MR ii eğ f moni Celâl Beyin halk ara- | RADYO İ - sında da başka türlü söhretleri o « Se Bi ır. Meselâ (o diyeceklerdi İSTAN air , >. i bi 18 den 18.30 a kadar gramofon. mi gerrkrizeri bu em 18.30 dan 19 a kadar (o Fransızca ir Oadamdır.. “ p ai dir o Bu yaşma gelmiş te, bir defa bile | pa kar e İstanbuldan dışarıya çıkmamıştır. | j4. 4” y z il © bahseder gibi bahseder. Hem ka. | Borsa haberleri, saat ayarı. | ö şıkarda dönemezsem diye.. a o yardınız: ? — Yazı yazan bir muharrire bir daha © ber göndermişti. Muharrir kulak Si K Şını yardı, gözünü morarttı. Ertesi a Dı Anadolukavağına bir defa, Ye | w Bey ve ailsddenleri 5 20 den şilköye iki defa gitmiştir. Topu to» 121.80 adar Beslayli musiki heyeti, | pu bu kadar.. Arada bir buralar - 21.30 dan 22 ye kadar Gramofon . | dan sanki kutuptan, Amerikadan | 22 den itibaren Anadolu ajansı, | | vak mavak ne demek © efendim, vapura binip Kadıköyüne geçer « ken düşünür, o Ya sonunda lodos Ölümlü bir kazada kaba- hatli kimdir ? Bir kaç gün evvel Ahırkapıda Niyazi isminde bir hamal sırtına yüklendiği büyük bir kalası götü - rürken kalas sırtından düşmüş ve oradan geçmekle olan Ali İbrahi- me çarparak başından yaralamış tı. Yaralanan çocuk bir kaç gün sonra ölmüştür. Çocuğun ölümüne sebebiyet ve- ren bu hâdisede Niyazi ve ona yar- dim eden Necip ismindeki iki ki - şiden en ziyade hangisinin kaba - | önal merdivenlerini çık - | hatli olduğu tesbit edilmek üzere e. Muharriri, ağzından burnundan | her ikisi de nezaret altına alın - kan getirinciye kada dövdü, ba - | Lokantacı Celâl Beyin şöhret - lerinden birisi de cür'eti, cesareti ve gözünü budaktan sakınmaması olurd. Meselâ hikâye edildiğini du — Bir gün lokantasındaki ye» mekler, yemek fiatları aleyhinde böyle şeyler yazmaması için ha - asmadı.. Bunun üzerine kalktı, bir ün o muharririn çalıştığı gazete tikal etmiştir. i Mimar Sinan türbesi Evkaf müdüriyeti ve mimarları tarafından yeniden tamir ve tevsi edilmekte olan Süleymaniyedeki mimar Sinanın türbesinin tamira- tü nihayet bulmuştur. Fakir çocukların sünneti Hilâliahmer Kızıltaş nahiyesi ta- rafından Aksarayda Pertevniyal lisesi bahçesinde yetmiş kadar fa- kir çocuğu sünnet edilmiştir. Ban- do, hokkabaz, karagöz, orta oyunu ve müteaddit eğlencelerle sabaha kadar süren bu toplantıda yüzler- ce davetli seyirci bulunmustur. Iktısat hukuk müşaviri Bir müddettenberi şehrimizde bulunan İktisat Vekâleti huku mü- şaviri Kemal Bey, Vekâletten çağ- rılmış ve Ankaraya gitmiştir. Kemal Beyin davet edilmesi kontenjan ve takas işlerinin aldığı son vaziyetin hukuki cepheden tet kiki işile alâkadar görülmektedir. Üniversite spor teşekkülü Dün haber aldığımıza göre Ü - niversite spor teşekkülü milli tale- be birliğine iltihak etmiştir. Bisiklette iki yeni dünya - rekoru Hollanda koşucularından Van Hut iki dünya rekorunu kırmıştır . Bunlardan biri beş diğeri on kilo - metre koşularıdır. Hollandalı bi - rincisinde bu mesafeyi 6.45 te, ikin cisinde de 13.41 de almıştır. At yarışları Heyecanlı ve neşeli oldu İstanbul, 25 (A.A.) — Yüksek yarış ve ıslah encümeninin tertip ettiği yaz koşularından beşincisi bugün Veli Efendi koşu yerinde yapıldı. Birinci koşu halis kan İngiliz: 2200 metre. Prens Halim Beyin Lâdi Tug ismindeki hayvanı birin» ci, Mister Dinsin Flaş Light ikinci: gene Mister Binsin Cifrası üçüncü İkinci koşu: Halis kan Arap, mesafe 1400 metre. Ziya Beyin Selâmeti birinci, İbrahim Efendi. nin Leylâsı ikinci, Murtaza Beyin Yaşarı üçüncü. Üçüncü koşu: Hendikap koşu- su, mesafesi 2600 metre, Tevfik Beyin Sedası birinci, Ahmet Efen- dinin Sedası ve Kemal Efendinin Al Dervişi üçüncü. Dördüncü koşu: Üç yaşından yukarı halis kan İngiliz hayvanla- rma mahsustu. Mesafesi 1600 met re, Prens Halim Beyin Aknatonu birinci, Ahmet Fikret Beyin Piperi ikinci, Hasan Efendinin Odepaşto- $u üçüncü oldular, Beşinci kosu: (o Dört yaşından yukarı halis kan Arap hayvanları- na mahsustu. Mesafesi 3500 met- İ re, Ahmet Efendinin Tayyarı bi- rinci, Prens Halim Beyin Hakanı ikinci, Mustafa Efendinin Sevinci üçüncü oldular, Tayyare bayramı. İstanbul Tayyare Cemiyeti şehir mezlisi azasından Nakiye Hanımın riyasetinde toplanarak 30 ağustos Tayyare bayramında © yapılazak merasim programını hazırlamıştır. 30 ağustosta Nakiye Hanım ile Tayyare Cemiyetinin İstanbul şu besi müdürü Hasan (o Fehmi Bey kolordu kumandanlığına giderek Zafer bayramının senei devriyesi- ni tebrik edeceklerdir. Ayni günde yapılacak geçit res tirak edilecektir. KISA HABERLER $ | i Akıl hıfzıssıhhası cemiyetinin aptal ve delileri zürriyelten mah- rum bırakmıya taraftar olduğunu, | ancak buna henüz zaman müsait bulunmadığını dün haber vermiş- | tik. Bu meseleye dair akıl hıfzıssıhhasr merkez heyetinin fikrini öğrenmek üzere Doktor ağreje Fahrettin Ke- rim Beye müracaat ettik. Fahret- tin Kerim Bey şunları söylemiştir: — Biz, memlekette sağlam bir nesil yetişemsine taraftarız, Türk milletini teşkil eden fertlerin ayrı ayrı sağlam olmalarını, tam teşek- küllü bulunmalarını isteriz. Deli. | lerin evlenerek akıl hastalıklı ço- cukar yetiştirmelerini istemiyoruz. | Hâlâ kocakarı tavsiyelerinin | muvafık görülerek, tatbik edildi -| ğini gördüğümüz bir zamanın ma- ziye karışmasını istiyoruz. Delile- rin, akıllanır diye evlendirilmele - ! rine cevaz veren bir ilim mevcut değildir. Delilerin evlenmeleri on ları akıllandırmaz, belki cemiyete kendileri gibi zirdeli yetiştirir. Bu- gün, Avrupanın hemen her yerin - ide bu zihniyetle mücadele edili - | Polis Haberleri Olur mu, olmaz mı derken » silâh saplandı Dün, GalatadaNetati B: cadde- sindeki dikiminde CARTE olan kurduracı Ahmedi, İ önüne gelerek oturan baŞiböş mından Hayrinin kalkarak başka yerde oturmasını söylemiş buna karşı serseri Hayri söylenmiye baş lıyarak: — Babanın parasile mi aldm? Kalkmıyacağım işte. Demiş. Kunduracı ; Hamdi de, dükkânın önünden kalkıp gitmez- ise polise müracaat edeceğini söy - İlemiş, Hayri de bu sözlere fena halde sinirlenerek bıçağını çek - miş: — Sen beni buradan göndermek i istiyorsun ama, ben seni öbür dün İ yaya göndereyim de gör. ! Diyerek yapıştırmıştır. Bıçağı göğsünün orleğına yiyeceğini gö - ren kunduracı, bu müthiş tehlike- nin karşısında kendisini (hemen yan tarafa - fırlatarak hâdiseden yalnız kolundan yaralanmakla kur tulmuştur, Serseri Hayri yakalana rak hakkında takibata başlanmış - iter. Bir hamalla çöpçü yemek parası yüzünden boğazlaştılar Kereste hamallarından Şükrü ile | çöpşü Abdullah evelki gün Cibali. ! j de Fener caddesinde Eminin aşçı dükânında yemeklerini yiyerek pa- rayı kimin vereceğini bir hayli mü- I nakaşadan sonra çıkarıp vererek | çıkmışlar, Ve içerideki münakaşa dan sonra dükkânın önünde kavga etmiye başlamışlar, Bu kavga ye - | mek parasını bir türlü sineye çek- mek istemiyen çöpçü Abdullah fe- pa halde gözü kızararak cebinden sustalısını çekmiş ve ellerini tut - mak istiyen hamal Şükrile bir hay | mışlardır. Tahkikat adliyeye inti- | mine de bir tayyare timsali ile iş-| Ii boğuştuktan sonra nihayet bir bi çimine getirerek Şükrünün arkası» | “Sinir hastalığı olanların ' kiısırlaştırılması | — Delilerin evlenmesine değil, zürriyet sahibi olmasına kârşı dükkân, | tarafından birer zabıt tutul koymak yor. Almanyada, İngilterede, Fri sada kuvvetli cereyanlar var. | cereyan delilerin o evlenmi mâni olmaktan ziyade onlari riyet yetiştirmekten mened vaziyete sokmaktır. Bu (tak deliler evlenebilirler ve fakat riyet yetiştiremiyecekleri için e miyete muzır olmazlar. Biz böyle bir tecrübeye taraf değiliz yani Almanyadaki gibi hareket etmek istemiyoruz. onlar o derecede ileri gitmişler ki bir defa delirip te iyi olan hastalarını bile kısır bir hale mak istiyorlar. Puuun için hı nan kanun kabul bile edilmiş veraset mahkemeleri teşekkül miştir. Akıl hastalıklarının veraset nunları üzerinde çok büyük bir İsiri vardır. Bu kabil hastaları lenmeleri neticesi doğacak çi lar yüzde yüz değilse bile yakm derecede hasta bulunurl#” Bununla beraber, biz, halkın elimizden geldiği kadar bu mesi üzerinde hazırlamıya ve kendi rine kâfi derecede malümat ver ye çalışacağız. Cuma tatili ve bazı işi lerle aoktorlar 7 Cuma günleri kabinelerini bulunduran bazı di$ tabipleri kında zabrtai belediye memt ahkemeye . verilece! li dir.. Bazı doktor ve diş tabi etibba odasına müracat ederek” tabiplerinin cuma günleri lerini açıp açamıyacaklarını muşlardır. Ayrıca sıhhiye müd yeti de bu mesele hakkında Si Vekâletine müracaat edecektir: ni Polis gene dört kad evini kapattı Evvelki gece Beyoğlunda m telif semtlerde araştırma (yal mıştır. Bu araştırmada Zeyf Anita, Gülüzar, Eleni isimli dört kadmın gizli fuhuşla mef oldukları anlaşılmış ve evleri tılmıştır. Buralardan birkaç kadın muayeneye gitmemiş olduklar laşılmıştır. Bunlar muayeneye sevkoluff, lardır. Ev sahibi kadınların geçn kız ve çocukları da ahli, lığa teşvik etikleri tesbit olu tur. Dört kadın adliyeye tı ! dilmişlerdir. | Bayrak satışları Cümhuriyetin onuncu yıl * j mü münasebetiyle yapılacak : zam merasim için memleketi” 4 tarafından İstanbula bayrak riş ediliyor. w Sümer Bank Feshane fab! na bayrak imalâtının çoğ için emir vetmişlir. p ER YP na saplamış ve yaralı derhal yıkılmıştır. Yarası çok tehlikeli ve ağı Şükrü tedari edilmek üz€*“ rahpaşa hastanesine kaldı” ve çöpçü Abdullah elin: lısı ile beraber y: