— 4 — VAKIT24Ağustos 1933 Hâlâ resmi ehli salip mevcut mu? Başmakaleden Devam Asker, hıristiyan askeri imiş. Sorarım; Galiçyada Avustur- | yamb tamamiyeti uğuruna canını feda eden Türk askeri szin müttefikiniz değilmi idi? 1933 senesinde Eblisalibin bo- rusunu çalınak yakışırmı? Avusturya cumhuriyetinin hiç bafması yokmu? Bu inkişaf, bu terakki, bu insaniyet, bu hukuk asrında Ehlisalibe yakışan bir üslüpta bayram yapmak revayi hak mı dır? Büyük harpte sizde bize as- ker gönderdiniz. Sizden de bizden de telef olanlar vardı. Onların ruhlarını taciz ediyorsunuz. On- lar, 1933te böyle bir merasm yapılacağını bilselerdi belki baş- ka bir cepheye gönderilmelerini rica ederlerdi. 1933 te ne koyu karanlık bir kilise ve günlük kokusul. Bundan iki buçuk asır evvel Avusturya da bir imparatorluktu, Türkiye de. O zamanın icabı or- duların sağa, sola tasallutu idi, Siz de, Avusturyalı Efendiler, imparatorluk (oordularmı Şar ka, garbe musallat ediyordu: nuz. Bütün kabahat bizim dede- lerimizde, Kara Mustafa paşa- larda değildi. — Sizin Viyana civarında işi- niz neydi ? sualine bizim de ce- vabımız şudur: — Sizin de Galitzi da, Bo- hemya da, Hırvatlık ta Macaris- tan da, Bosna - Hersekte işiniz neydi? ” .»... Avusturyada pek kısa boylu bir zat hüküm sürüyor. Bu zat, bir Alman ülkesi olan Avustur- yahların milli hisleri aleyhinde hükümet ediyor. Şimdiki halde milli Almanya ile şedit ihtilâf balinde. Tıpkı bizim damat Fe- rit paşaya benzemektedir. Avus turyayı mağlüp eden ve parça layanlarla birlik olmuş, onlardan külü istikrazlar alıyor, Almanya ile, yani öz kardeşlerile müca- dele ediyor. Bu takdirde biz Türklerin ken- disine pek çok kızmamız doğru değildir. Bu zat, kan kardeşlerile düşman, eski düşmanlarile müt- tefik olmuştur. Biz kim oluyoruz? Avasturya devleti böyle sun'i tedbirlerle, kardeşlik ve silâh arkadaşlığı hislerini unutmakla, kilise kuvvetile şan ve şerefini arttıramaz. Celâl Nuri Alkolsuz şarap Halkalı ziraat mektebi mual- limterinden Necali bey mektep: teki tecrübeler netices nde alkol- suz şarap yapmış, Yeşil Hilâl cemiyeti azasından bazıları bu içkiyi beğenmişlerdi. Yeşil Hılâl cemiyet idare heyeti yerli üzüm- lerimizin sarf ve istiblâkini temin içn bu şarabın mekteplerde, hastanelerde spor klüplerinde içilmesi hakkında alâkadar ma- kamlar nezdinde teşebbüsatta bulunmıya karar vermiştir. EE Mısırdan bir kafile seyyah daha geliyor Bu gün Mısırdan şehrimize bir talebe kafilesi ve sporcular ge- lecektir. Ahşap sinemalar hakkında bir rapor İtfaiye :mütehassısının mühim bazı tavsiyeleri İtfaiye mütehassısı Mayer belediyeye verdiği müstacel raporda ahşap sinemaların hemen kapatılmasını ve diğerlerinin de | makine dairelerinde tadilât yapıl » ması lâzım geldiğini yazmıştı, Be- lediye raporu okuyup tetkikat yap- tıktan sonra ahşap sinema ve tiyat- ro binaları hakkında bir karar ve- recektir. Kârgir sinema binalarında da '| makine daireleri halkla alâkası bu lurmıyan yerlere alınacaktır. İtfaiye mütehassisi itfaiye ne- ferlerinin fedakârlıklarını takdir etmekte ve Avrupa itfaiyelerinde | bu kadar çalışkan efrat görmedi - ğini de yazmaktadır, Mütehassıs itfaiye âmirlerinin yangın yerinde ki tertibatm hüsnü idaresi nokta - sından itfaiye âmirlerinin yangın » lara girmiyerek geriden idare et » melerini de tavsiye etmektedir. — m Umumi sergi Ziraat odası dün toplanarak, umumi sergi hakkında Vekâle- tin tadilen kabul ettiği nizamna- meyi tetkik etmiştir. Tadilâta göre jöri heyeti Vekâlet fından seçilecektir. Sergi hazırlıkları devam et- mektedir. Bir iki gün içinde pavyonların yapılmasına başla- nacaktır. —üpmei Kaçak et ve silâh Dün Fatihte Hafızpaşa cad- desinde kaçak yarım koyun ta şıyan Cevdet ismindeki şahsın Üzeri de aranmış, birde bıçak çıkmıştır. Tetkik gezintileri Istanbul halk evi reisliğinden Evimizin halk evi dersaneleri ve kursları şubesi (İstanbulu te- kik gezintileri) nin beşincis'ni 25.B.933 Cuma günü mezbaha buz fabrikası; ve silâhtarağa e- lektrik fabrik: sının tetkikine tah- sis etmiştir. Arzu eden arkadaş- ların Cuma günü saat 13 de köprünün Haliç iskelesinde bu lunmaları rica olunur efendim, Halkevi ve Belediye Belediye bu sene Halkevine 20 bin lira muavenette bulunmuştur. | Halkevi idare heyeti toplanmış, verilen parayı şubelere taksim etmiştir. İçtimai muavenet şube- sine bu sene 4000 lira kadar bir para düşmüştür. Geçen sene ise 7000 lira idi. Bu vaziyet kar- şısında Halkevi fakir talebeye geçen seneye nazaran daha az mtavenette bu'unabilecektir. — i Tramvay çarpması | | Dün saat 8 de kuru çeşmede Hasan oğlu Zülfi ye vatman Ali Rıza'nın idaresndeki tramvay çarpmış onu kolundan hafif su- | relte yaralamıstır. İ Üsküdar Malül gaziler cemiyeli Üsküdarda tes's ve teşkiline müsaade edilen Ankara Malülga- ziler cemiyeti Üsküdar şubes'nin resmi küşadı 0 Ağustos 933 tarihine müsadif (Zafer ve Tay- yare bayramı olan) Çarşamba günü saat İğte icra edileceğin- den Malülgazi arkadaşlarımızın yevmi mezkürda C. H. F, Üskü- dar kaza merkezi sa'onuna teş- M. Vayn| | , BORSA İ (Hizalarında yıldız işareti olanlar üzer- ii lerinde 23 Ağustosta muamele olanlar» dir.) Rakamlar kapanış fiyadarını gösterir — Nukut (Satış) © * Viyana » Madrit * Berlin * Vaşova * Badapeşte 7 * Bükreş * Belgrat * Yokohama «, — e 037, — * Mediye 37, « * Binkan 164, — Çekler (kap. 5 Tam :. 00150 | # Milan » Brükse “is, © Ari 8 wa * Cenevre * Stokholm. 2708756 * Vinana 42040 * Madrit * Berlin je Varşova | * Budapeşie * Londra Nevyork . * . . * * Amsterdam * Prag ESHAM İş Bankası (O oso) Terkos ro| Anadolu 27.55)s (çimento as. 1490 Reh 445) Ünyon Dev. M0ji Sir. Mayriye 1S Sark Değ. 145 Tramvay 51.—) Balya 200 | U Sizona | tadol Sark m ecza 235) Bomonti m75) Telefon 13 —— | istikrazlar tahviller | 1983 da is 95—) Elektrik — istikrazldı, Sasa) Tramvay o 5130 * Serk Diyol 908) » Ergani dü, İ « D.Murah: 575 kün IR Gümrükler 235 Arado'u | ”0s 1928 Mü. A. » 70) Amadolali O 47,9$ il Bağdat IL7SİşA Mümessil o 31,60 Perşembe Cuma 24 Ağustos 25 Ağustos 2 Rebi.abır 3 Cema.evel Gün doğuş» » al Gün batışı 18,55 1432 Sabah namaz 37 319 Öğe Tama 12,16 2. kiadi dâmazı 16.02 16,00 Akşam nıman 18,85 1852 Yatsı namazı 205 3. msak am 337 Yılın geçen günler 236 27 | kalan, 130 2 mii DP RADYO *| | latır, mani okur, saz çalardı. Hü- 18 den 18.30 a kadar Gramofon | 18.30 dan 19 a kadar Fransızca ders (İlerlemiş olanlara mahsus) » 19. dan 20 ye kadar Kemal Niyazi Bey ve arkadaşları — 20 den 20.30 a kadar Nebil oğlu İsmail Hakkı Bey — 20.30 dan 21.30 n kadar Kemani Reşat Bey ve arkadaşları - (nın refakatiyle Vedia Riza Hanım ve Muzaffer Bey — 21.30 dan 22 ye kadar Gramofon — 22 den iti baren Anadolu ajansı, borsa ha - berleri; saat ayarı, Yarın ISTANBUL 12.80 dan 13,30 Türkçe Gramofn . 18 den 19 a kadar Gramofon — 19 dan 20'ye kadar Stüdyo suz hey et refakatile Nezihe ; Hanım— 20 den 20.30a kadar Osman Peh ivan — 20.30 dan 21.30 a kadar Hanımlar heyeti — 21.30 dan 22 ye kadar Gramofon — 22 den iti- baren Anadolu Ajansı haberleri , saat ayarı. — amman e Resim sergisi Güzel San'atlar birliği reisliği şubesinden : Galatasaraydaki sergi 25.8.933 cuma günü akşam saat 10 da kapanacaktır. Eser teşhir eden san'atkârların26 27inci günlerde | Jar gibi onun da anlattığı hikâye- EM sr TAKVİM | saat ikiden beşe kadar eserle- rifleri rica olunuyor, rini almaları rica olunur. “Bu gece Vi rağlizli meşhur | meddah Selim Efendi eğlenceli i hikâyeler anlatacak, taklitler ya - pacaktır, Fiatler mutedildir. Hoş-| İl ça vakit geçirmek istiyen müşte » | rilere tavsiye ederiz.,, Eğer meşhur İsveç jimnastiği mütehassısı ve sabık radyo konfe- ransçısı Selim Sırrı Bey üstadımız, büsbütün başka bir yolda yetişmiş | olsaydı, Sirkeci kahvelerinden bi. | risinde bu yolda bir ilâna rastlıya- | bilir ve bir kaç saatimizi eğlence | içinde geçirmek için oraya dalabi. Irdik.. O zaman, ihtimal ki, meşhur meddah Selim Efendiyi şu yolda övenler bulunabilirdi. “Fevkalâde muvaffakiyetli bir meddahtır. İnsan, onu bir iki saat dinlesin de gülmekten kasıkları çatlamasın, imkânı yoktur.. Burnundaki çarpıklık ve sırtın- daki kambur da ona taklitlerinde o kadar yardım eder ki sormayın.. Tatlı anlatır.. Bir çok meddah lerin mevzuları sayılıdır. On beşi yirmiyi aşmaz.. Fakat hazret, her defa bu hikâyelere öyle bir girişle girer ki söz yarı oluncıya kadar onu hiç bilmediğiniz, hiç duymadı ğınız bir mevzu üzerinde konuşu- yor sanırsınız. Nihayet çıka çıka bildiğiniz, bir kaç ay evvel dinle. miş olduğunuz bir hikâye çıkar, Bunlar eskiden iki arkadaştılar. İki beygire biner ve yer yer dola şıp hüner gösterirlerdi; Arkadaşı vaman adamdı. Adına “Paskal Ruza,, derlerdi, belki: tanırsınız. Şimdi bir yerlere gitti ama bilmi- yorum; ölmüş diye de bir rivayet var, Paskal Rızada hüner yalnız meddahlık değildi. Pehlivanlık yapar, cambazlık eder, hikâye an- lâsa altı kol çengi idi. O gitti gideli Selim Efendi tek başına çalışır, Canim, bir akşam gelin de kendisini dinliyelim, Boy nuna bir kaç renkli bir mendil sa- rar. kendi rivayetine göre Selim Efendi, günün birinde Avrupada bir turneye çıkmış. Nihayet yolu- nu uzata uzata İsveçe kadar yol - lanmış. Orada, yabancı memle - ketlerden bir sanatkâr gelince he. men kıralın yanına çıkarırlarmış.. | Selim Efendiyi de gölürmüşler.. | Kral, irade etmiş: — Haydi bakalım, bir taklit yapsın da beni güldürsün. Hoşu- ma gidecek bir şey olsun amâ.... Kıralın karşısında ne taklidi! yapılır?, Düşünmüş, taşınmış, ni. huyet bulmuş: -- Ha, demiş, buldum. Bir kıs vala ahçıbaşı, Ayvaz, Kürt hamal, Lâz gemici, Arnavut bozacı, Rum hizmetçi, Ermeni aktör, Arap meb us, Acem kahveci taklidi yapılmaz ya... Mademki kıraldır, pa“'isah taklidi Yapayım!, Hıkâyenin öte tarafını kendisi şöyle anlatır; “Bu kararı verince kendimi bir tattım; İsveç sarayının küçük sah nesine çıktım. . Sultan Hamit cu - mâ uamazına nasıl giderdi?. Sul- tan Reşat nasıl kılıç kuşandı?.. Kılıç belinden nasıl düştü?. Yeni padisah camiye girerken pahtalo nu.u nasıl çeker?.., ona bir | .| Bir jimnastik üst I gil mi?. Oralarda oynak Bu taklitleri yaptım. Kıral mekten bayılıyor, o güldük€* beyrceiler, yaverler, mütemi* beni alkışlıyorlardı. gi Bir aralık kıral bir şeyle" di. (Selim Efendi, burad# K taklidini yapar ve küya Işv$ nı Je konuşuyormuş gibi w serle; çıkarır.) Gelip bant me ettiler. Kıral diyormui — Bir az da çalgı çala , den öyle şey gelmez mi? — Emrederler, Dedim. kaval çalarım.. Heybemdf valımı aldım; tekrar sahntt dim.. Her kes kulak k Başladım çalmağa.. Hangi çaldığımı merak ediyors dan hoşlanırlar, Başladı” “Entarisi ala benziyor, | Şarkısına... Arkasındaf zeybek oynadım.; - Kıral # surette memnun oldu.. İşte âdeti böyle imiş, hemen ye emretti. Bana bu sardığım mendilden tam © verdiler... ,, Meddah Selim Efendif, delikanlı oğlu vardır. B babaları gibi meddahlığs lar. Bazan her üçü birdef yaparlar, hüner gösterirler Şöyledir, böyledir, m ama Selim Efendi çok iyi bir adamcağızdır. Şimdif* kimseyi çekiştirdiği du kimsenin hakkını yemeğe ğı görülmemiştir.. Bir adi züne karşı neyse, arkasi odur.. İnsanları yüzüne il arkasından düşman gö ) fena halde hiddetlenir.. Sonra sofuluğuna da s0 kadar helâl ile haramı biriliğ” ayırt eder ki hayret ederi diye kadar hareminden balarından başka hiç bigi, selâm bile vermemiştir. lık yapar, hikâye anlatırkf” yenler arasında kadın na bile tahammül demli Ni 1 Himayeietfal cem tebrik telgrafnam*” |" Mubatabınızın telgrs' Ni nalı ve zarif bir kâat /| alması için arzunuzu !€? “a şe memuruna bildirme r telgraf ea (Lüks) gelimesini ya fidir. Bu telgrafların besik mayeiEtfal Cemiyetini yg yetim ve kimsesiz € dir.