i 5. VAKİT 20 Ağartee 1903 sama MELE AM Mane Mi İNNA ANE inç ANİ Italyan Hikâyesi PANDNEEMNEEMEENN | Deniz silâhları Nasıl Güzellik m Vecizeler A harfinin yamna, saatinin V rakkamını koyarsan av o'ur! . * » Kaynanasına, karısına, iki ço- cuğuna kokain çektiren bir zat tasavvur edin...Ne mükemmel bir | aile değil mi? *.. Eldiven imal edildiği zaman, acaba evvelâ düğme delikleri mi yapılıyor, yoksa eldiven mi? . *. Öyle züppe kadınlar tanırım, ki dört kelimede bir Fransızca söz söylemek için öğle yemeği yememiye razıdırlar. ”.. Baldırı çıplaklık ne iyi, ne rahat..? Zengin olsaydım yâlınayak ge- zerdim! * *$ Bir diş fırçasile bir Fil ara- sında ne fark olduğunu biliyor musunuz | Bilmiyorsunuz değil mi? Çok yazık ! Çünkü, diş fırçası almak için eczaneye girseniz ve eczacı size, diş fırçası yerine Fil verse siz, ikisinin arasında ne fark oldu- ğunu bilmediğinizden, koca Fil Bir tren kazası Balıkesirde bir olmuştur: Hacı Faik Bey zada Ibrahim Beyin hizmetçisi M. Kemal Pa. şanın OArmankadı Cuntlallı oğullarından Mehmet bir araba karpuz yüklemiş ve şehre getirmek üzere yola çık- tren kazası köyünden mıştır. Araba tam Fazlıkuyusunu | aşıp tren yolundan geçeceği st- rada İzmir - Bandırma ekpresini yapat trenle karşılaşmıştır. Tren istasyon o istikametinde (bütün sür'atile vol almaktadır. bu sırada vukua gelmiştir. Tren Çarpışma neticesinde araba te- petakla gelerek hurdahaş olmuş- tur. Çarpışma o kadar âni ol muştur ki ne arabacı ne de içinde bulunan eski meb'uslardan Vehbi v seyin oğlu Orhan ve İbrahim beyin oğlu Şadi efendiler atla- mıya muvaffak olamâmışlar, ara- banın ankazı altında kalmışlardır. Orham E£. nin bacağı burkulmuş arabacının da ayak mafsalı incin- | miş ve dili dişleri arasında ka- larak ezilmiştir. Şadi Ef. ye hiçbir şey olma- mıştır. Ayni yerde sabahleyin de bir kaza olmuş, İzmire giden eks. pres İreni ayni yerden geçerken Nalsız Ali ağanın öküzüne çar- parak öküzü yaralamıştır. İzmitte Cümhuriyet bayramı hazırlıkları İzmit (Hususi) — şehrimizde Cümhuriyet bayramı için yapr lacak merasim için hazırlıklar yapılmaktadır. Cümhuriyet bay- ramında Kocaeli böyük ve em- | yapacaktır. | .Cümburiyet bayramı günü büyük | salsiz © tezahurat Gazimizin keykelinin küşat me- zasimi de yapılacak heykelin et- rafım çerceveliyen yerlere Cüm- huriyet meydanı ismi verilecektir. Kaza | Müellifi:Eltore Petrolini alıp evinize gelmek mecburiye: | tinde kalırsınız! *»* » Yirmi i aktörlük senedenberi tiyatroda edrdim. senedir, koltuklardan, ağlyan bir çocuk sesi kevdime dü- Yirmi birinde duyarım şünürüm : — Bu çocuk büyümez mi? ve kendi ... Sür'atin haddi kusvası: Bir istasyonda, istasyon me- muruna lokat vurmak için el kaldırmış ve tokatı, köteği istas- yon memuruna vurmuş! Hakiki hikâye: Falcı, telâş yanma girdi! — Ey Sezar, dedi, hükümdar lığının son günleri geldi... Yıl- dızlarda okudum.. Son zaman- larını yaşıyorsun... Allaha niyaz et... içinde Neronun Neron soğuk kanlılıkla cevap verdi: — Azizim, sen hastasın, tav- al ve birkaç gün yatağından çık- mâ... Hiç yüzünden cinayet Kasaba, 18 (Hususi) — Bura- da bir hiç yüzünden bir cinayet olmuş, hiçbir şeyden haberi ol- | mıyan 12 yaşında bir kızcağız I beynine isabet eden bir kurşunla öldürülmüştür. Köy civarında bulunan çardak- larda oturan Ismail oğlu Halil İ koyunlarile beraber Ömerin çar- dağından geçmekte iken köpek- | ler bağırmağa başlamış ve iki tarafın köpekleri birbirini koy: ! mağa uğraşırlarken, kavga Ha- lil ile Ömere sirayet etmiş ve yekdiğerine karşı silâh atmağa başlamışlardır. Çıkan kurşunlar- dan bir tanesi Ömerin kızı 12 yaşında Ayşenin beynine isabet etmekle zavallı kızcağız biruh olarak orada kalmıştır. Vak'adân haberdar olan kaza müddeiumumisi Nazif ve jandar- ma kumandanı Saim beyler ge- İ ce olmasına rağmen vak'a ma- balline otomobille giderek tâh- | kikata vaziyet ederek katili der- sdet etmişler ve sabah saat 5 de kazaya avdet etmişlerdir. KL lağğmel Dolandırıcıkla müttehem bir tayyareci PARİS, 19 (A.A.) Matin gaze- tesine Nevyorktan bildirildiğine göre adliye ile bir çok işleri olan Atlas — tayyarecilerinden Bharles Lövine dün Jersey City'de tevkif edilmiştir, Tayyareci piyasaya sah te 100 dolarlık bonknotlar sürmek i teşebbüsünden müttehemdir, ——— Meçhul altın alıcısı LONDRA, 19 (A.A.) — Meç - | hul altın alıcısı dün piyasada sa » itılığa çıkarılmış olan 280.000 lira külçe altını bir once'u 125 Şilim den almıştır. b siye ederim bir şişe gliserofosfat | yarışı var! | Japonya ile Amerika larasında rekabet müthiş .. | Paris, 19 (A, A) Havas ajansı bildiriyor : “Temps,, gaze- tesi, “deniz silâhları yarışı,, baş- ; lıklı günün yazısında Amerika- İ min yeni deniz inşaatı programı iile Japonyanın Londrada yapı» lan deniz muahedesini 1935 te yenilemiyeceği tehdidinden do- | gan endişeleri kaydediyor. Bu İ takdirde, Amerika hareket ser- bestisini geri alacak ve İngilte- re de onu takibe imecbur ola" caktır. Gazete, yazıyor : netice olarak şöyle “Deniz silâhları yarışı , Babri- muhitte Amerika ve Japon re kabeti yüzünden çok fazla endi- | şeli bir şekilde tekrar başlama” ğa mecbur gibi görünüyor. Böy- le yeni bir deniz silâhları yarışı ie esasen bir çok teknik ve si- tün silâhları bırakma programı nın bozulacağını saklamak kabil olamamaktadır. Filbakika, bilhas- sa Avrupa devletlerine mütevec- | muştu. yasi müşküllerle karşılaşan bü- | — Kraliçesi Oldum? | —13.— Vapurdan indiğimiz zaman bir ! murahhas rıhtım üzerinde gelme -| mizi bekliyen halka bizi prezante ! etti. Örkestra, herbirimizin takti- minde, mensup olduğumuz mille. tin marşını çalıyordu. | Sonuncu olarak indim. Kalaba | lık bir İtalyan kolonisi, Mis Italya nın etrafını sarmıştı. Benim etra- fımda ise İngilizce sualler soran | adamlar vardı. Mis İtalya, bana tercümanlık etmek vadinde bulun Fakat, kendisine yaklaş « mak istediğim zaman işitmemez » ! likten geldi. Aramızda artrk mü- cadelenin başladığını ve samimi « İ yetten eser kalmadığını hissediyor dum.. Ne yapalım, artik dost ge. çinemiyecektik. Memleketlerimizin sancakları İ ile bezenmiş olan arabalra bin - | İdik.. Arabam sonuncu idi. Bin- diğim sırada, arkamdan birinin! fasih bir Fransızca ile: | — En güzeli sizsiniz". Diye bağırdığını duydum. Fa. kat Galveston halkı, heyeli umumi | yesiyle, Meksika halkı kadar teza- | hürat yapmak taraftarı değildi. | Burada, İspanyanın ateşli kant ye ! cih olan kara ve hava silâhlarını azaltma meselesi ancak deniz si- zaltılmalarile halledilebilir. Aksi takdirde dünya hâkimiyeti en kuvvetli deniz devletlerinin yani Amerika ile İngilterenin ellerin- de olmuş olacaktır ki bundan yetlerini korumak” mecburiyetin- de olan devletler İçiü emniyet- sizlik ve bu kuvvetlere boyun İ eğmek vaziyeti hasıl olacaktır. Hitler ve otomobil Dünyayı 33 defa devre- decek kadar seyahat BERLİN, 19 (A.A.) — Son 14 sene içinde Hitler, otomobil ile Al man yolları üzerinde 1.300.000 ki- lometreye yakın bir mesafe katet- | miştir. Bu rakam 33 defa dünya çevresi demektir. gömü ninleide Bulunan parçalar kayıp tayyareciye mi ail ? STOKHOLM, 19 (A.A.) Degens Nagheter gazetesi, Tran » soe'deki muhabirinin Bjoernoen (Kutup denizi) civarında ağları «| Fransız Latham'ın olduğu zanne- dilen tayyarenin enkazını bulan | balıkçılarla" görüştüğünü bildiri » İ yor. | nin içinde büyük (bir ihtimalle Bu tayyarenin 1928 senesinde meşhur kâşif Amundsen ile Guil « baud'yı kutupta teneral Nabile'ye yardım için götürürken denize düş tüğü hatırlardadır, Balıkçılar tayyarenin enkazını gemilerine almağa muvaffak ola - mamışlardır, Fakat enkazın bulun | duğu yeri adamakıllı tayin ettikles | rini bildirmişlerdir. Balıkçılar, 3,5 metre kadar u « zunluğunda olan enkazın parlak alaminyomdan olduğunu zannedi- yorlar. Trousol'daki Fransız konsolosu bunun kaybolan tayyare olduğu kanaatindedir. — Fritjof Nansen, Norveç vapurunun taharriyat için gönderilmesi muhtemeldir. lâhlarinın muvazi bir şekilde a- | milli mevcudiyetlerini ve haysi- | rine, İngiliz bürüdeti kaim olmus- tu. Amerika toprağına adım atar | atmaz, bize karşı tatbik olunan i dikkat, bir az daha sıkıstırıldı Za iten vapurdan hakkımızda ciddi i hareket ediliyordu.. Galvestonda İ bu ciddiyet, kat kat arttı. Mis Belçika, bu tazyika dayana mıyarak bana: — Zaten mükâfat; alamıyaca » | ğım.. Hem bu hayata tahammül edemem.. Dedi. Annesi bağırdı, cağırdı. | Mis Belçika: — Adam sen de!... Diye mukabele etti. | sigara içti. Galvestonda bir kadının, bahu- ! sus bir kızm sigara içmesi pek a- yıp bir şeymiş.. Katiyen menedil. | mesine rağmen, akşamları delikan i larla dolaşıyordu. Hattâ onlar - | la beraber koktey içtiği bile söyle- niyordu.. İmzasız, imzali bir çok i mektuplarla muhabere yaptıkları İ bildiriliyordu.. Sonunda, kendisini diskalifiye e | dilmemekle beraber hepitaiz adam Hattâ bir Laklı zılgıt yedik. Annelerimiz | | yanımızda olmadan dışarı çıkamı yacağımız, delikanlılarla görüşe | miyeceğimiz, evvelden kararlaştır | madan otelin büyük salonuna ine miyeceğimiz, kati surette tebliğ e. dildi.. Bu kati emirleri bana kısa boy» lu bir mösyö bildirdi. İri gözlük. leri vardı.. Saçı azdı. Çabuk ça buk söylediğinden annemle ben söylediğini bir türlü anlıyamıyor. duk.. Maamafih ayni şeyi yirmi defa söylediğinden nihayet maksa dı anlaşılıyordu. Doğrusu zahmetini boş buldum. Kimse Fransızca bilmediğinden hiç kimse ile konuşamazdım. Bir i çok mösyölerin otelin salonunda bana dinlettikleri uzun nutuklara | tebessümde bulunmakla iktifaya mecburdum.. Konuşamadığım bir ta:afa kal sın, yemek te yeyemiyordum. Bir kızartma bulmak bile imkânsızdı. Bana, türlü, sirkeli garip yemek - lerle, gönlümü bulandıran yerli meyveler veriyorlardı.. Annem, | ben süt veya muzlu su ile karın idoyuruyorduk. Beş gün dondur .| i nız benim için halk otelin | günü bir madam bana yali Yazan : Raynıonde Alain? ma üstüne dondurma yemekle z kit geçirdik. yi İkinci günü “Küba,, vapur” süvarisi şerefimize bir g*€8 ” feti verdi. Yalnız o akşam mı doyurabildim. y Bu ziyafette, muhtelif Amer hükümetİsrinden gelen Am | güzelleriyle tanıştık. Her de bir güzel göndermişti. Bunla” kadar kalabalık - idiler ki bi? kuz Avrupalı aralarında kay” yorduk. Bir arada oldukları zama zip bir heyet vücude getiriyo” dı. Birbirlerine az çok ben?! lar, sinema perdesinde 8 “gril,, leri andırıyorlardı. Mas fih, arkalarındaki müsl'n v€ gandiden elbiseleri ile sor der cazip idiler.. “ Amerikalıları uzun boylu # nederdim. Bunlar, kısa yol? nârin, cazip birer bebek idiler Sabahın onunda Amesik$ , Avrupa güzelleri Galveston BEİ jında mayöleri ile toplandı. mimiği aldılar. Areriku Mİ gibi fotoğrafimi aldırmağa mamışım.. Resmim çirkin g Kabahat benimdi. Yan derdi için vücudum biçimsiz bir şeki mıştı. Böyle bir fotoğrafım çaki sıkıldım. Ertesi günü, bun gil resim, bütün vitrinlerde ve pi telerde halka takdim edi'iy: Fotoğrafım fena sikm gilizce bilmiyordum, müte yen tebessüm canıma tak ti, yorgunluğum gittikçe f vi yordu, içimi yeis kaplamaği d lamıştı. Fakat ayrii zamanda fımda gittikçe fazlalaşan bi y mimiyet ve teveccüh duymaği ladım. Bu, cesaretimi e dirdi. gi Avrupa güzelleri yonca na toplanıyordu. Dışarı çık maz, her kesin bozuk bir Fi ca ile: di *“— Mükâfatı siz kazanaci nız, sizin birinci olacağınız kak!.,, Dediğini duyuyordum. Galvestona varışımızm Galvestondan beş yüz kil eri mesafede oturduğunu, ve * ka gazetelerinin hakkımda ğı takdiri makaleler üzeri9* görmeğe geldiğini söyliyen dın Fransız imiş.. PA Bu kadar beni methedef * € tecilerin şahsımı tanımadık” yalnız Jurnaldaki biçimsiz © mi görmüş oldukları düşür" gösterilen teveccüh, bans Fransaya idi. Hali hazırds» burada timsallik ediyordu” Beni alkışlamaları bir İyi ma gidiyordu. Ben şerefi * şekilde tasavvur etmemişti nim arzum Komedi Frans tris olmak, seyircileri" b ge? kışlarına mazhar olmak" 4 ziyetim, beklediğimden > farklı ve rahatsız edici ice i Doğrusunu söylemek lâ gi lirse, seyahatten hoşlanyi sanını bilmediğim bir kala y boğazlaşmak işime gelme 5 tanımıyan, hakkımda hi$ lari” 4 fikir sahibi olmıyan ade” ile”, kışları beni sevindirm?#" dey” kalıp dondurma ile a) i tır. i mak bence bir “2? yer