— b — VAKIT 20 Ağustos 1933 Sinemada bize istifade | Telefonlar ettirecek filmler Medeni memleketlerin kendileri iç yaptıkları filmlerden bizde yapmalıyız Dokümanter Rus filmlerinden iki sahne Simemacılarımızın film satın a- lırken düşündükleri şey sinemala- rında gösterdikleri zaman o film- den kâr edip etmiyecekleridir. İnsanm şahsi menfaatini koru- ması kadar makul bir hareket ol - madığına göre onları bu düşünce- | lerinde ayıplıyamayız. Demek, bu | vaziyet karşısında asıl bize lâzım olan (bilhassa nahiye ve köylere) filmi gör miyeceğiz.. Bahsetiğimiz asıl bize lâzım o « lan filmler hangileridir ?. Çok ... Başta dokümanter filmler.. Hani şu, çiftçinin tarlasında iyi bir neti- ce alması için nasıl o çalışacağı - nı, köy çocuğunun nasıl yetiştiri « leceğini, köye her zaman lâzım küçük sanayiin nasıl doğacağını ve yaşayacağını, ufak tefek icat - pa - muk ve incirin ve yahut her han - gi bir mahsulün nasıl yetiştirilece - ği, üstünde işleneceği ve ambalâj yapılacağını (gösteren kisa ve faydalıfilmler. o Bu filmlere her hafta muntazam gösterilecek dış memleket havadislerinden olduğu Kadar asıl ic, bizden bahseden, ba- şından sonuna kadar Türkçe sözlü izahatlı havadis film gazete- sini de ilâve ediniz. ların ne suretle yapıldığını, Ayrıca sırf köylülere mahsus olmak üzere kısa (bir, iki ve ni - hayet üç kısımlık) komedi filmle - | yi çetrilmektedir. Bu komedi film lerinin mevzuları köylüye iyi ve fenanın, kurnazlık ve açıkgözlü « lüğün ne olduğunu anlatmalıdır. Yarısından fazlası (dışarıdan gelecek bu filmleri nahiyelerimiz- de Halk fırkası ocaklarına köylüle rimize bedava göstermek o kadar zor ve pek pahalı bir iş değildir. | Bugün 1500 —2000 liraya küçük | bir sesli film makinesi almabiliyor. Bunlardan ilk seneler için yirmi tane almak kâfdir. Bu makineler köyden köye, na- hiysden nahiyeye gezecek, kendi. siyle beraber geçtiği köy ve nahi- yeye akıl ve fikir sokacaktır. Memleket havadislerini şimdi nispeten ucuz olan sessiz manzara alma makineleriyle çekmek kabil- dir. Manzara çekme (makineleri! kullanmak zor değildir. Fotoğraf | çekmesini bilen ve biraz da sinema | fikri olan her hangi bir genç pek) âlâ bu işi yapabilir. Filmlerin ban | yosunu, kurutmasını ve basması - | nı yapmak için İpekfilminki kadar | bir lâboratuvar kâfidir. Film işleriyle © uğraşacak, bu! bilen ve anlıyan adam bulmak kolaydır. san'ati az çok Biz, Avrupa stüdyolarında se » nelerce çalışan ve memleket için çalışmağı arzu eden, fakat, şu ve - ya bu sebeple bu isteğini hakikate çeviremiyen genç ler tanıyoruz. Aramızdakilerin bazısına aykırı düşecek olan bu (fikirleri bizden evvel 150 milyonluk bir memleket tatbik etmiş ve pek mühim neti- celer almış bulunuyoruz: Rusya.. On sene evveline gelinciye ka - dar sinemanın ne olduğunu bilmi- yen Rus köylüsü bugün onsuz du- ramiyor. Rusyanın her tarafında: Ukraynada ,Moskovada, Türkis » tandaki stüdyolar yukarıda kısa - ca anlattığımız filmleri yapmak için uğraşıyorlar. Möskova stüdyolarından çıkan büyük eserler bütün dünyayı hay» | rete düşürüyor. Pudovkine ve Ni. kola Ekk her sayılıyor. rejisörün önünde Sovyet inkılâbma sırt çevirmiş bir memlekette Fransada (Hayat yolu — Mustafa) altı ay gece ve gündüz gösteriliyor. Son statistiklere göre Sovyet Rusyada 32.000 sinema var. 1931 senesinde sinemaya (gidenlerin yekünü bir milyarı geçiyor. Mek- teplerde ve komünlerdeki sinema tesisatı 15. 000 den fazla. (1932 senesi birinci (o kânununda bütün Rusyada 53 sesli (o sinema salonu varken şimdi 5.000 tane.. Bunlar - dan 500 ü büyük şehirlerde, 2.900 ü amele klüplerinde, 600 ü mek- teplerde, 300 ü Kırmızı o orduda, 1.500 ü de köylerdedir. Yapılacak filmlerin adedi: Her sene artacak; 1933 te 660, 1934 te 950, 1935 te 1.150, 1936 da 1.500, 1937 de 1.900 olacaktır. Şimdi kullanılmakta olan sine- ma makinelerine 1933 te 30.000 , i 1934 te 70.000, 1933 te 80.000, 1936 da 108.000, 1937 de 122.000| tane ilâve edilecektir. Bu dehşetli rakamları bıraka - rak, yazımı bitirmeden şurada tek i rarlıyalım ki dokümanter filmler okumuş adamları nispeten az olan Rusyada değil, bütün dünyada, en medeni memleketlerde; İngiltere, Almanya ve Fransada fevkalâde rağbet görüyor, Gözlerimle gördüm, size temin edeyim yalnız Pariste sade hava - dis filmleri ve dokümanterler gös termek için 8 sinema salonu var « dır. Bunlar sabah saat dokuzdan itibaren başlarlar çalışmağa, her bir saatte seans yaparlar. Kapıla - rını kapadıkları o zaman gece biri geçer, Kazançları her #inemadan in ! Ankara, İzmir ve | Istanbul arasında İzmir, Ankara ve İzmir ile Istanbul arasındaki telefonların İ işlemesi için tertibat alınmıştır. İzmir, İstanbul o telefonunun Belıkesire kadar olan kısmı ik- mal edilmiş ve muhabere de başla»! | mişlır. İ O Ay sonunda İzmir ile İstanbul arasında mükölemelerin başlıya- cağı tahmin olunmaktadır. Sabık bir polis memuru muhakeme ediliyor Kasımpaşa merkezinde polis memuru iken, bir vak'adan do- layı emaneten verilen Fatma | hanıma ait beş lira ile iki çift altın küpeyi ve bir sustalı çakıyı deftere kaydetmiyerek Ozimme: tine geçirdiği iddiasil muhakeme edilen Salâhattin efendi, dün Istanbul ikinci ceza mahkeme- sinde muhakeme edilmiştir. Kendisi, inkâr ediyor, “ben, o sırada mezun bulunuyordüm!,, diyor Ozaman Kasımpaşada merkez memuru olan ve şimdi Edirnede bulunduğu anlaşılan Tevfik beyin istinabe yolile “ifadesi alınmak üzere, mubake, kalmıştır. mm zi Oldürmekten suçlu Mahmut isminde birisini öl- dürmekten suçlu Musa ve Ab- basın muhakemelerine dün sa- bah İstanbul ikinci ceza mahke- mesinde devam olunmuştur. Muhakeme, Musanın yaşının tahkikine kalmıştı. Gelen cevap- tan, bu buğusta “nüfusta bir kayt görülemediği ânlaşilmış, bu ci- Musanın mahkemede öldürü- yapıldığından, ihtiyati tedbir alın- i mış, bu muhakeme sirasında mahkeme salonuna girmek isti- yenlerin, silâh bulunup bulunma- dığının anlaşılması için, üzerleri aranmıştır, Silâh bu'unmamıştır. dağ Ziraat sergisi at müdürlüğü bir talimatname ha- zırlıyarak vekâlete göndermişti. Vekâlet bu talimatnameyi bazı tadillerle kabul ederek müdürlüğe geri göndermiştir. Bu talimatna « me diğer vilâyetlerde açılacak ser gilerde de tatbik olunacaktır. Zira at müdü kmlaşması dolayısile faaliyete geç İ miştir, Sergi eylülün son haftasın « da açılacaktır. Sergi geçen seneki sergiden çok farklı o ve umumi olacak, çi» çekçilik, kümes (o hayvanatı, bağ- cılık, ve bahçecilik kısımlarını ih- tiva edecektir. Bunlara ait pavyonların yerlerini tayin için vilâyet bahçesinde ça - lışılmıya başlanmak üzeredir. mine Ham maddeler Yerli fabrikaların ham madde- lerini tesbit etmek üzere tetkikat- ta bulunan sanayi umum müdürü | Recai Bey bu hafta sonunda şeh - i rimize gelecektir. Recai Bey buradan sonra İzmir ve Adanaya gideceklerdir. 'ü sergi zamanının ya“ iyidir. Hulâsa, bizde başka milletler gibi sinemadan istifade etmeliyiz . | Ve hattâ hepsinden daha çok!, A. Fuat hetin tasbit edilerek kayda ge- | İ çirilmesine karar verilmiştir. leceğine dair Adliyeye bir ihbar | Eylülde vilâyet bahçesinde açı! lacak sergi hakkında vilâyet Zira. | (Baş tarafı 1 inci Sayıda) kıt başmuharriri İ ön, Vâlâ Nurettin, oÖmer Riza Beyler, belediye iktısat işleri mü. dürü Asim Süreyya, belediye tu - rizm şubesi şefi Ekrem Besim Bey ler hazır bulunmuşlardır. Güzel ve çide geçen yemekten sonra evvelâ i belediye reisi Muhiddin Beyin Mı sırlı misafirlerimize hitaben yazdı ğı mektup ve tercümesi (okun - muş, daha sonra vali muavini Ali samimi Riza Bey çok güzel bir nutuk söy- | lemiştir. sırlı misafirleri bizzat izaz ve tek - İ rim etmeyi cidden zevkli ve şerefli bir vazife < saydığını bildirdik - ten sonra ifasına mecbur olduğu bir vazife bundan mahrum kaldığımı, fakat muavin arkadaşlarının o hürmet - lerini © iblâğ edeceklerini söyle - i miş, daha sonra bu güzel ziyaret - iki memleket ve iki millet arasında asırların kurduğu müşte- rek tarih ove müşterek (o hayatın muhtelif manevi ve maddi saha - larda yarattığı yakınlık ve bera - berliğin bugünkü hayat ve va- her iki tarafa yeni faydalar temin edeceğini muhak - kak saydığını, ilâve ederek bu gü zel teşebbüsten dolayı teşekkür ve tebriklerini ve İstanbul “halkının muhabbet ve muhalesetlerini tak - dim ettiğini söylemiştir. Muhiddin Beyin bu mektubu çok alkışlanmış, daha sonra vali muavini Ali Riza Bey nutkunu sövliverek “kendileriyle uzun se- neler devam etmiş siyasi bağlılı » ğın hissiyat ve fikir sahasında im tidadmı gösteren (asil bir arzu ile memleketimizi ziyarete gelen çok muhterem misafirlerimizi ara- mızda görmekle müstesna bir se - vinç ve heyecan (duyduğumuzu söz başı,, olarak söyledikten sonra sıkı temaslarla mevcut olan hars ve his bağlarının geniş ve sıkı te- İ maslarla © kuvvetlendirilmesi için memleketimize gelen misafirleri! ve onların şahsında Mısırın muh - İ terem halkını İstanbul namına se lâmlamıştır. dolayısile leri İllerin “ lerin i ziyetimizde M. Heryo Ankarada (Baş tarafı 1 inci sayıfada) muş, başvekilimzle sabık Fransız başvekili öpüşmüşlerdir. İstasyonda toplanmış olan halk M. Heryoyu hararetle alkışlamış » tr, M. Heryo ve arkadaşları Anka. rapalasta kendilerine tahsis edi - İle hususi surette yemişlerdir. | M. Heryo öğleden evvel haşve- kil Paşa Hazretlerini, müteakiben ziyaret etmiştir. İsmet Paşa Haz - retlerile M. Heryo bir saatten faz- | la görüşmüştür. OM. Heryo leden sonra da müzeyi, killer bulundular. İsmet Paşa Hazretleri feti verecek, M. Heryo | Giresun meb'usu Hakkı Tarık, Va | lan ve yer yüzünde büyük bir Mehmet Asım, Ağaoğlu Ahmet, Mehmet Nuret » sohbetler i-| Muhiddin Bey mektubunda Mı- | Ali Riza Bey daha sonra eski| len dairelere çekilmişler, öğle yes | meğini otelde Hariciye Vekili bey | Tevfik Rüştü Beyi makamlarında | öğ» mek. tepleri, Hacı Bayram camiini gez- di. Geceleyin Hariciye Vekili Tev» | fik Rüştü Bey bir ziyafet verdi.!.. Ziyafette İsmet Paşa ve diğer ve- yarın Marmara çiftliğinde bir öğle ziya- akşam ! telefon mükâlemesi ya Mısırlı misafirlerimiz 1 ve yeni medeniyetlerin sahibi ve iktısat tefevvuku vücude geti İsen maliki Aleme sahil rine yerleşmiş bulunan mil | olduğunu beyan ederek bunlar rasında Mısırlılarla Türkleri0 * rinci safta bulunduklarına if“ etmiş, ve şu sözleri söylemiştir” “İşte bu mülâhazadan dol8”” dır ki seyahatinizin matuf bulu” | duğu gayelerin - her iki taraf İG en kısa bir zamanda tahakkuk * debilmesinin mütevakkıf bulun M ğu mesaiyi en doğru ve en sevis” bir vazife telâkki ettiğimizi 1” rar etmeyi faydalı bulmaktayf” Ali Riza Bey nutkunu şu #ö İle bitirdi: “Bu gaye etrafında sizlere şen vazifenin de ayni ihtimam dikkatle mazhar olacağından ” miniz.,, Daha sonra Mısır halkının * Mısırlı misafirlerin şerefine İi ekdah edilmiştir. Muhiddin Bey tarafından > lan mektup ile Ali Riza Bey tar” fından irat olunan nutuk Ömer za Bey tarafından arapçaya '” cüme edilmiş ve çok alıkışlar!f tır. Mısırlı misafirlerimiz nam kafile reisi Ali İbrahim Paşa gi zel bir nutuk irat etmiş ve ga? cilerin kalemleriyle, dilleriyle, zip yazıları ile kıymeti ga hizmet edeceklerini doktorlsf” da nasihatları ile ve halka * * kin ettikleri emniyetle ayni işi pacaklarmı anlatmış, bu güzel # tuk seyahati tertip etmekte basi hizmetler ifa eden Muhadefi refikimizin sahip ve başmuhasf, tarafından Türkçeye tercüme * dilmiş ve alkışlanmıştır. Daha sonra Gazi Hazretleri Mısır. Kralı Fuat Hazretlerinin reflerine idarei ekdah edilmiş; * teakiben misafirlerimizle sa! sohbetler yapılmıştır. Bugün heyet Boğazda bir * nezzühten osonra (o Etıbba w hadenet (Cemiyeti (| tarafif, dan Büyükadada Yeri bünde, akşam da Turing tarafından Park otelde veril ziyafette, yarın Matbuat cemi tarafından Yeniköypalasta veri cek ziyafette hazır buluna ii Bir elbise masraf! ve kavga Üsküdarda , Bülkaldeğ, caddesinde, Çömlekçi bayır” alacak yüzünden bir hadise muştur. Bütün o civarı velvel; yi veren gürüllülü hadise ui bir kişinin yaralanması ile celenmiştir : Çömlekçi sokağında or ta olan terzi Kamil vere tığı elbiseden dolavı Kâmilden alacaklıdır. mandanberi alamadığı a ikide birde istemeğe dip diği halde bir türlü kopar dığı görerek içerlemektedi” e na karşı Cemal de büt ağır gelen bu elbise ari ödemiye muktedir olman ire | hiç te bu niyetinde eğildi yel a0 Bunun üzerine Kâmil ile beraber yakalanmış yu tedavisi için hastaha neye treniyle İstanbula hareket © “ yğ M. Heryo reisi bulundu! ai - ş belediyesi ile bu ak$a mat”