li, — bir medeniyet ve terakki — Budapeşte polisi Budapeşte, 30 (A.A,) Polis — dairesi muhaberat büro fl su aşağıdaki teb (7 liği neşretmiş- (* 3 tir: Polis dairesi (8 merkez bürosu- Goemboes aley- hinde bir sui- kast yapılacağı" na dairve bu maksatla bir tâ- kım tertibatta bulunulmuş olduğu” nu bildiren bir ihbarda © bulunulk Polis bunun üzerine tah- girişmiş ve tahkikatın ver- diği neticelere göre bir takım kim seleri tevkif etmiştir. Bunlar, müd deiumumiliğe tevdi edilmişlerdir. Üç kişi halen mevkuf bulunmak - tadır. Hükümetin hakikaten ciddi bir suikast teşebbüsü karşısında bulu- nup bulunmadığını tayine medar olacak noktaları meydana çıkar - mak maksadiyle ( tahkikat daha ileriye götürülecektir. Budapeşte, 30 (A.A.) — “Cor respondancede la Police,, M. Goe- Macar Başvekili M. Goemboes SAKIT 31 Temmuz 1933 Macar başvekiline suikast mı yapılacaktı? bir ihbar üzerine üç Kişiyi tevkif etti ke 30 (A.A.) — Havas ajan» Miyiz gazetesi günün yazı - smda Macaristandan bahsediyor. Macaristanın bugüne kadar, bazı devletlerin buarada İtalyanın nü- fuzunu bu yolda kullanmadığı tak i dirde hadisatın Trianon muahede- ' sini değiştireceği ümidiyle yaşadı» ğını hatırlattıktan sonra gazete di- yor ki: “Dörtler misakı (o bu yolda her teşebbüse mâni (olmaktadır. Zira misak, muahedelerin yeniden tet- kiki ihtimalini yalnız milletler ce - miyeti muahedesi çerçevesinde göz İ önüne getirmekle kalmıyor, fakat| ayni zamanda, muahedeleri tet - kik maddesinin devletlerin tamami yeti mülkiyelerini taahhüt eden ve muahedelerin tanınmasına (karşı alınan zecri tedbirler maddelerine kati surette bağlıyor. Bu, muahe- delerin tetkiki meselesinin Roma- İda, sulhu ihlâl etmiyecek ve yal- nız alâkadar devletlerin (kabulü takdirinde düşünüldüğünü göste - rir Bu itibarla mesele bugün için ehemmiyetini kaybediyor demek - tir ve beynelmilel teşriki mesai si- yasetini tehlikeli bir surette işgal edemez.,, mbosse karşı suikast yapmak ni- yetinde olan birçok kişinin tevkif edildiğini yazıyor. Suikastın tefer — ruatımı öğrenmek üzere tahkikata devam olunuyor. Meselenin cid'- di olup olmadığı bu suretle anlaşı- | > Jacaktır. İ Türkiyenin (Baş tarafı 1 inci sayıinda) çok iyi bir netice elde ettik.,, Suat Bey, Tevfik Rüştü Be- yin, Paris ziyaretinden fevkalâde memnun kalmış olduğunu söyle - miştir. Umumi siyasetten (o bahseden Türkiye büyük elçisi, İsmet Paşa hükümetinin başlıca prensibi sul -| hun tarsini olduğunu beyan etmiş- tir. Bundan başka mumaileyh Tür kiyenin ilk ademi tecavüz muahe- delerinden birini imza ettiği gibi ohdrada mütecavzin tarifine dair muahedenameyi de imzala - duğunu hatırlatarak demiştir “.. Türk hükümetinin faalâ- ne icraatı umumi sulhun o esaslı bir âmilidir. Türkiye cümhuriye- inin eski Osmanlı imparatorluğu ile bir güna alâkası ve ona ben -! tarafı yoktur. Büyük Gazi- şevkli ve basiretli teşvik ve ida | resi sayesinde yeni Türkiye siya- si, iktisadi ve içtimai sahalarda unsuru olmuştur.,, Suat Bey buhrandan bahsetmiş | ve Türkiyenin de diğer memleket- ler gibi buhrandan zrustarip ve Adana polisinin faaliyeti © müteessir olduğunu, fakat Gazinin akilâne ve müdebbirane (siyaseti, Le Temps gazetesi M. Goem - boes ile M. Kanyanm Roma ziya - retleri için diyor kit: “Siyasi tekâmülü mantıki inkişa fını münakaşa isi daha vakit er- kendir.. Fakat . Goeemboesun Roma emi a İm hiç bir neticeye varmamıştır. icraatı sul- hün esaslı bir âmilidir Paris büyük elçimiz Suat Bey mühim beyanatta bulundu sayesinde buhran tesiratınm h. lemiş bulunduğunu söylemiştir. Suat Bey, her,sahada ve bilhassa fikriyat sahasında Fransa ile Tür kiye arasında mukarenet vücude getirilmesi (o lüzumunda ısrar ve Türk muallim ve talebelerine ve bütün Türk mütefekkirlerine karşı gösterdiği kabulden dolayı Fran- saya teşekkür etmiştir. Adanadan yazılıyor: OBura- da fuhuşla mücadeleye çok ehem- miyet verilmektedir. Şimdiye ka - dar (150) fahişe tesbit edilmiştir. Fahişeler haftanm iki gününde zührevi hastalıklar hastanesine gi derek muayene olmaktadıılar. Ma hallsler arasında gizli olerak fu -| İ ceklilere hücum etmekte ve Suri Suriye | Darülfünun bugün rihe karışıy'oği sesine düşen barayı vermek istemiyor borçları hâmilleri murahhası M. “Lavasiye,, ile manda altında bu- lunan memleketlerin murahhasla- rı. arasında © cereyan eden müzakereler (çok Münakaşa mevzuunu Suriyenin şimdiden sonra ödiyeceği opara miktarı teşkil etmektedir. murahhasları şu iddiadadır: Suriye, borç mamı tamamma ve altın olarak ö demiştir. Halbuki ayni zamanda Osmanlı hükümetlerinden ayrılan araziye isabet eden hisseyi omez kür hükümetler kat'iyyen ödeme: i mişlerdi. Yunanistan, Bulgaristan, Sırbis* tan, Irak ve Filistin gibi. Suriye, asıl borç sahibi olan Türkiye hükümetinin O hâmillerle aktedeceği herhangi bir itilâftan istifade edecektir. Bu, itilâfname de yazılıdır. Halbuki bugün Tür - kiye 108 milyon olan borcunu 8 i milyona indirmiştir. Binaenaleyh Suriyenin hissesi de bu nisbette inmelidir. Bu teklifler, şiddetli münaka - şayı mucip olmuş ve hâmiller mu rahhası bunu kabul edemiyeceği- | ni bildirmiştir. Bunun üzerine, fev kalâde komiserlik maliye müşavi- ri Mösyö (Abadi Gaskat) iki ta - raf arasında mutayassıt bir hal su reti olarak şunu teklif etmiştir: “Suriye ve Lübnan hükümetleri hâmillere defaten 60milyon frank versinler ve borçtan nihai surette kurtulsunlar.,, Teklif pek tabii olarak hâmil - ler murahhası tarafmdan kabul e- dilmiş, fakat Suriye murahhasları buna aslâ yanaşmamışlardır. Bu murahhasların beyanatma bakılır sa, Suriye, şimdiye kadar verdiği taksitlerle borcunu tamamen öde- miş bir vaziyettedir. Müzakere ve (o münakaşaların cereyanından anlaşılıyor ki, bu ko nuşmalar hiç bir netice vermeden dağrlacaktır. Çünkü her iki tara - fın noktai nazarları arasında de - rin farklar vardır. Suriye ve Lübnan matbuatı şid detli makaleler o neşrederek ala yenin artık bir para bile vermeğe iktidarı olmadığını ileri sürmekte dir. Vataniler gene umumi bir top - lantı yapmağa karar verdiler, Son vaziyet tetkik ve münakaşa edile- rek fırkanın yeni hattı hareketi bu toplantıda karar altıma alınacak - tır. Toplantıya şimal ve cenup va tanileri iştirak edecektir. İbrahim Hananu Bey fırkanın toplantısı - na reislik yapacak ve ağlebi ihti - mal içtima sonunda ittihaz edilen kararları bildiren bir beyanname. de neşredilecektir . huş yapan ne kadar kadın varsa bilâistisna hepsi de tescil edilmek i tedir. Emniyet müdürü (Memduh iBey bir kaç güne kadar bütün | bu kadmları bir araya toplıyarak | mütemadi bir kontrol ve muaye - | ne altmda (bulunduracak ve bu suretle mahalleleri bu gibi kadın - lardan temizliyecektir. Zabıta fuhuşla olduğu gibi ku- mar, hırsızlık, bıçak, kama ve ta banca taşıyanlarla da ehemmiyet li bir surette meşgul bulunmakta dır. Çorumda umumi sıralar Çorum halkı, umumun istira- Osmanlı borçlarından his- Paristen Beruta gelen Osmanlı ! hararetli ve münakaşalı bir devreye girmiştir. | Suriye | taksitlerini ta- | (Baş tarafı 1 inci sayıfada) Bu mektuplar (bugün saat on| beşte bütün müderris, omüdertis muavini, muallim, ve muallim mu / avinleriyle asistanlara tebliğ edil: İ miş bulunacaktır . İkinci mektuplar ise üniversite de vazife almış olanlara gönderile cektir. Bu mektuplarda da üniver- itede verilen vazifenin ve kürsü » nün ismi bildirilecek ve kendileri ! vazife başına davet edilecektir. Bu günkü tebliğat darülfünün eminli- ği vasıtasiyle yapılacaktır. Yarm Maarif Vekili Reşit Galip Beyin darülfünunda üniversitenin tesisi münasebetiyle bir toplantı yapa * rak bir nutuk söyliyeceği tahmin edilmektedir . Bundan başka ajans vasıtasiyle bir de tebliğ neşri muhtemeldir . Maarfi Vekili Reşit Galip Bey dün darülfünuna gelmemiş, e - vinde meşgul olmuştur . Yeni kadro bütün müderris ve muallirler tarafmdan büyük kir alâka ile beklenmektedir. Darülfü. nun emanetinin ismi (Üniversite eminliği) olacaktır. Binanın üze- rine konacak (Istanbul Üniversi tesi) levhasının yeri dün hazırlan İ mıştır. Levha bu akşam yerine ko» nacaktır. Darülfünunu ıslah o kanunu ile darülfünun lâğvedilmiş olacağı gi bi senelerdenberi o darülfünunda kürsü işgal etmiş bülün müderris, müderris muavini ve muallimlerin de kanun mucibince hizmetlerine nihayet verilecektir. Kanuna göre bütün fakültelerden açıkta kala - cak olan zevatın isimleri ve okut- tukları dersleri yazıyoruz : Tıp Fakültesi müderrisleri Neş'et Ömer (Dahiliye), Sürey ya Ali (Dahliye), : Kerim Sebati (Hariciye), Orhan (Hariciye), Be- sim Ömer Paşa (Vilâye), Ziya Nuri Paşa (Üzniye), Akil Muhtar (Fenni mudavat), Hamdi Suat (Teşrihi marazi), Raşit Tahsin (Akliye), Kemal Cenap (Fizyolo- ji), Tevfik Recep (Ensac ve meb- hası rüşeym), (Hadi Faik (Tıbbi kimya), İsmail Hakkı (Tarajito loji), Nurettin Ali (Teşrih), Tev - fik Salim Paşa (Dahiliye), Ethem Akif (Tıbbı adli), Hasan (Reşat (Seririyatı cildiye), Talha Yusuf (Fizyoloji), Sadetlin Vedat (Em- razı hariciye mebadisi), Saim Ali (Teşrihi marazi), Kenan Tevfik (Seririyatı vilâdiye), Ali Hüseyin | (Seririyatı cildiye), Ziya (Ayni » ye), Server Kâmil Beyler (Hıfzıs sıha), Esat Paşa (Ayniye). 0 pi), Hâdi Faik İ Tevfik Recep lü vi İ Mahir (Teşrih), Salihin Üç | kenoloji), Kâzım (Fizik) mal (Müfredatı tıp), HÂ tü, Mustafa Mahmet, “it Mustafa Nevzat, Hüseyin PL Osep Celâlyan, Ömer Şe j kif, Halil Salih . yi Eczacı muallim muâ' cemil Mehmet Refik, Ziya çeri Servet, Süleyman Hilmi, Beyler. Hukuk müderrislefi m Ağaoğlu Ahmet erer yi kuk), Ali Kemal (Deniz Ebülülâ (Medeniye), çe kif (Tıbbi adli), Cevdet Fe,» $i sulü cezaiye), Hacı Adil teli” niye), Ayni zâde va ye), Mustafa Reşit( Hukuk muhakemeleri), Zühtü d hey Kenan (Tatbikatı cezaiye)' Şarl Kruza (Amme), za), Muslihittin Adil durrahman Münip Fazıl (İktisat), , (Hususiyeti düvel), Münir ki” sat), Mişon Ventura Gi yi ku), Ahmet Reşit (Düvel)» (Tatbikatı hukukiye), Ab eğ mim (Medeniye), Mithat veb | ye), Memduh (Kara ize) bi) (Ceza), Muhlis Etem ( Beyler. eril Edebiyat müd Ali Muzaffer, İsmail Hel im, Fuat, Behçet, Ahmet pa Galli iyi” m ŞE mmm . Ali Ekrem, Avram Nazmi, Şerif, Ferit, Halil tullah, Mustafa Şekip, Ali Beyler. Edebiyat ua La Sadi, Hâmit, İzmirli rahim Hakkı Beyler. Edebiyat muallim mu3' Orhan, Ahmet Beylerle şar. Fen Fakültesi müd Bi Mustafa Hakkı, Sait, rafettin, Cevat aba 21 Nami Asaf, Mustafa Sali Müştak, Burhanettin, Ş ve zi hanettin Ferit, Ligor, , Ömer Şevket, Hüsnü H pm fik, Ali Yâr Beyler » Fen muallim Malik, Hâmit, Nafi? M. Dosyu, M. Valans- ilâhiyat at aa İsmail Hakkı, Mehmet Şerafettin, Şevket, vaz ig Fur, Hüseyin Avn Tıp muallimleri Mustafa Hayrullah, Kemal, Nec mettin Rifat, İhsan Hilmi, Salâ - hattin, Fuat Fehim, Mustafa Nev - zat, Behçet Sabit, Mahir Beyler. Müderris muavinleri Übeyt Refik, Ali Sedat ,Haydar, hat için oturmasına mahsus sıralar o yaptırarak (belediyeye ! bediye etmekte, belediye de bu sıraları park ve diğer umuma açık yerlere yerleştirmektedir. Sıralar.n iskeleti demir ve otu: racak yeri ağaçtır. Temiz bir balde boyanmakta ve üzerlerine de hediye edenlerin ismi yazıl maktadır. Bu sıralar çoğaldıkça şebrin muhtelif yerim dağı- tılacaktır. | Akif Şakir, Tevfik Remzi, Fahret- tin Kerim, İsmet Kâmil, Süheyl Ni yazi, Bürhan, Hamza, Fazıl, Mu- zaffer, Osman Cevdet, İbrahim Şevki, Hikmet, Nuri Kâmil, Şevket Aziz Beyler . Eczacı ve dişçi tababeti talim heyeti Hulâsi (Hayvanat), Mazhar Hüsnü (Emrazı umumiye ve ne - batat), Server Kâmil (Bakteriyolo Baki, Hilmi Ömer Beyle ça ğ Lâğvedilen İstanbul nundan açıkta kalan lerden çoğu yeni üniv vazife alacaklardır » Ecnebi müd Zürihten dört gelmiştir. Bunların ye mütehassısları” rats balam Almanyadaki 500 legesi olarak ae Doktor Şurats le Maarif Vekili Retit vi görüşerek AlmanyA rislerin üniversited€ istifade edilmesi şecektir.