V 3 MAYIS İlrek, — Benimle hep gülerek, alay e- badar a ari neşeli konuştu. Bu ida skun uğun karşısında ben dileşemedim.. Sizin para Ni, Yalnız faizini alabili- az esülmale dokunamıyormuş. Bunu da kendisi is- $u Bebak kd çok diplomattı. İçi ir değildi.. Bana bir va- ti teklip © ile bütün malını verme- etti. — ği Siz de bir an evvel malma im Şaresini buludunuz. tahmağe ii aklıma böyle bir sey ecek, bize faizinin yarısını da yi Fakat sene sonunda ba adağını söyledi ve bir Vermedi.. Yalnız bir tr aldak. e ag gerdanlık?. dilde, ilmem.. Elli bin liraya sa- diğe, nim yüz elli bin liraya al- terdanlık olacak.. Demek taşıdığı sahte imiş. Mama bilr. Her neyse, vasiyet- Avuka bir avukata teslim ettik. kn buldu.. Fakat sizin de ay nizde mühim bir mad. 1 Bebek'size ihanet ede - vasiyetname ahkâmı . *diyordu.. “a dövet, Yay Bu Şart bizim için tehlike - €gin ahlâkmdan-emin * Nihayet Bebeğin size Mtiğini haber aldık. O Nani? — Mini her yerde adamlarımız tu Yola, Buraya geldim. Onu doğ- nin çalıştım. Bu- Behci seviyordu.. Müfit miydi?. ır, değildi. İsmi. iki Müfit değildi, is - Bana ği e lüzum yok.. Vid, it söylemişti. Hanım — anladı.. ta Daire irin isim söylemekte ma- ki Yalnız şunu söyliyeyim am karısı, Bebekten çok eN ldi. Fakat hafif bir a- dini kaptırmıştı. Be- ia oyuncaktı.. Bebeğe —i dinlemedi.. Gi Ahilik. i bir oyun oynuyor - istediğini yapacağı- Nihayet komite top - isini idama mahküm da gelip haber ver - rabıtasını kesece - LAME kere daha yalan a Yerin * günahkâr Bebekti.. mlm bir oyuncaktı. He- m m koştum Hasan Adama kapıda buldum.. Ka - in sidiyordu. Tam za- » Beni kar- göreceğini > etmiyor - kanlılığını min Eve girdik.. kendini topladı. Ha- i olamıyacağımı ve © adamla kaça- GECESİ.. Lİ ÇEK Vildan Hanım bunu söyledik- ten sonra sustu. Derin bir sessizlik oldu.. Müfitle Hasan Sıtkı Bey dik - katle ona bakıyorlardı. O, sade- Hasan Sıtkı Beye bakıyordu. Sözüne ona bakarak, yalnız o- na hitap ederek devam etti. Gayet sakin konuşuyor, San - ki gayet tabii bir şey anlatıyormuş gibi söz söyliyordu. — Yaptığım şeyi mazur göste - recek sebep aramıyorum. Yaptı” ğım şeyin mazereti yoktur. Bunu haktır diye yaptım. Vazifemi yap- tım.. Hasan Sıtkı Bey: — Ben bu vazifeden bir şey an- lamıyorum.. dedi... — Öldüğü isabet olmadı mı?... Sizin namusunuzu İekeliyordü.. Her neyse, şimdi artık size teklif- te bulunacağım... — Bunu bekliyoruz.. — Karınızm bütün malına te» varüs ediyorum.. Fakat cinayeti benim işlediğim meydana çıkarsa on para bile alamam.. — Bu muhakkak... — Eğer yakalanırsam, bütün ça- lışmalarımız suya düşecek komite de en nafiz azasını (o kaybedecek. — Bu da muhakkak. —— Sakın beni hapisten hatta asılmaktan korkar sanmayın . — Sanmıyoruz. — Yalnız hayatımı boş yere hatcadığım için yanıyorum. (Devamı var) KISA HABERLER iki Rum lisesi Bütçelerinin o bozukluğundan dolayı Beyoğlu rum İisesi ile Zer- granoya İlisesi birleşmiye karar vermişlerdir. Köy muallimleri Köy mekteplerinde ziraat bil - gileri okutmak için köy muallim - lerine mahsus ziraat kursları 1 a- ğustosta Ankara, Bursa, İzmir ve Adanada açılacaktır. Ankarada yüksek ziraat ensti- tülerinde açılacak olan (kurslara Eskişehir, Kırşehir, Yozgat, An- kara vilâyetleri o köy mektepleri muallimleriyle bir kısım ilk tedri- sat müfettişleri iştirak edecek - İerdir. Nafia vekili Malatyada Malatya 19 — Nafra (Vekili Hilmi Bey refakatindeki zevat ile birlikte Malatyaya (vasıl olmuş, coşgun tezahüratla karşılanmış, Halkevine (misafir (o edilmiştir. Ankaraya giden Malatya (heyeti de dönmüştür. Çok çocuklulara mükâfat Çok çocuklu validelere verile - cek nakdi mükâfat için aranıla - cak evrakı müsbite Maliye Vekâ- letince tesbit edilerek mal sandık- larına bildirilmiştir. Adliyede tayinler Galata sulh hakimi Nuri, ikinci istintak hakimi Hakkı, Üsküdar müddelumumi O muavinlerinden Zühtü Beyler temyiz mahkemesi raportörlüğüne tayin edilmişler . oİdir. | Bir sarhoş | Sirkecinin keyfini | kaçırdı, yakalandı Dün gece ufak bir sarhoşluk | vak'ası yüzünden bütün Sirkeci a- yaklanmış ve telâşa düşmüştür. Ötedenberi Sirkecideki bahçeli birahanelerden birinin müdavimi olan Na'wı dün gece “biraz dünya kederini unutmak için,, kafayı tüt- sülemeğe gene o bahçeli birahane- lerden birine gitmiştir. Az zaman içinde şişeler gidip gelmeğe, Naim de tam yolla kafayı dumanlamağa başlamıştır. Bu hız ile çok Oo geçmeden zil zurna sarhoş olan Naim zıvanadan çıkarak evvelâ (o ufaktan bir şarkı tutturmuş, arkasından bunu ava - zı çıktığı kadar bağırarak gazele çevirmiştir. Bunun üzerine (omüşterilerin garsonlara vaki olan ihtarı üzeri- ne garson gelip bağırmamasını söy lemişse de sarhoş birdenbire alev lenerek masanın üzerinden eline geçirdiği bardak, tabak, çatal, ka- deh, ne olursa fırlatıp o kırmağa, bağırıp çağırmağa etrafındaki di- ğer müşterileri büsbütün rahatsız etmeğe başlamıştır. Bu canlı baş belâsınm kolay kolay atlatılamıyacağnı anlıyan garson bu vaziyet karşısında gide- rek bir polis çağırmağa (mecbur olmuş, gelen polis sarhoşa derhal meyhaneyi © terketmesini ve öyle her eline geçeni atıp kırmamasını söylemiştir, Naim: — Sen ne karışıyorsun canım. Keyfim nasıl isterse (o öyle yapa” rum, Gibi ters lâflarla polise karşı gelmiştir. Bunun üzerine polis kendisini karakola kadar takip et- mesini sarhoşa ( söyliyor. Sarhoş gene ille gitmemde (o gitmem diye ayak diriyor. Fakat nihayet polis tarafından yakalanarak zorla ka - rakola götürülüyor. Otomobil altında Nişantaşında Bayır sokağında 9 numaralı evde ikamet eden Fey- zi Efendinin kızı Selma Beşiktaş Çırağan caddesinden geçerken $0- för Sülenman Ef. nin idaresindeki 676 No.lı otomobil çarparak zaval İı kızcağızı yaralamıştır. Suçlu $0- för yakalanmıştır. Toprak altında Karaköyde ameleler terkos su borusunu yerden çıkarırlar: ken toprak çökmüş, Yusuf ve Mehmet isminde iki kişi toprak altında kalarak yaralanmışlardır. Yaralılar hastaneye kaldırılmış” lardır. İkinci kattan düştü Davutpaşada Çöp iskelesi civarından Oturan 3 yaşında Muzaffer isminde bir çocuk ev- lerinin ikinci katından düşmüş, söz söyliyemiyecek bir halde hastaneye kaldırılmıştır. $ Topanede Karabaş ma- ballesinde oturan beş yaşında Şahin vatman Mehmedin idare- sindeki tramvayın altında kal mış, mubtelif yerlerinden yara” lanmıştır. $ Karagümrükte Sultan ma- ballesinde (oturan (o döşemeci Mustafa, terlikçi Ahmet, şoför Ahmet Kâmil, saraç Dayut mahalle döğer kerata Dara atarlarken yi 5 — YAKIT 20 rel se samaneneme eser serENEE YARAMA MAMMANA sane , Eski Türk Medeniyetinin. Beşiğinde İİ nane Doğu Türkleri ve biz Yazan : Besim Atalay İğ gi “Asri'Şehname mevzuu....,, Ne demek olduğunu biliyoruz. Bu, Orta Asya Türk ve İran milletle - rini birbirine saldırmakla kendi siyasetlerini yürütmek istiyen Türk ve İranlımın müşterek düşmanla - rının tekerlemeleridir.. 1920 senesi Taşkent şehrinde Rus erkânı harbiyesi tarafından “Askeri fikirler, adiyle neşredi - len bir mecmuadan tercüme edil- miş bir makaleyi okudum. Rus erkânı harbiyesine mensup bir müşteşrik zabit tarafından kale - me alınan bu makelede “Şehna - me,, nin bize hikâye ettiği İran ve Turan mücadelesi hâlâ devam et- mektedir.. Bu ananevi mücadele- den bizim için en büyük faydalar memuldur.,, deniliyordu. Görülüyor ki Orta Asyada, re- kabet eden iki millete mensup zatler, “Şehname mevzuu, hak - kında ayni fikirdedirler. Böyle bir “İran — Turan mücadelesi, asri olursa bu rakip milletler için “faydalı mevzu,, olacağı şüphe - sizdir.. Fakat Türk ve İran mil - leti “İran — Türk mücadelesi,, ef- sanelerinin altında saklanan ze - hirli hançerleri görmiyecek kör değildirler. Bilhassa Türk mille- ti bu masalların değersizliğini çok- tan anlamıştır.. Bununla beraber “Türk — İran mücadelesi,, efsanesinin “faydalı olduğunu ümit eden,, ler işlerinde devam ediyorlar. Doktor Afşad gibi taşkın İrancılar vasıtasiyle hattâ Afganistanda bile Türk düş- manlığı tohumunu ekmek istiyor- lar.. Fakat İranlı kardeşlerimiz bilmelidirler ki Türk milleti hiç bir zaman İran milletinin mahvo)- masını istiyen bir düşman olma - mıştır. İran kültürünün inkişa - fında Türk milletinin büyük rolü ve sayısız emeği Yardır.. İslâmi - yetten sonra ölen Fars edebiyatı İranda değil, Sâman oğulları ida- resi altında Turanda dirilmiştir.. yi yazdıran( etaoin etaoin etaoio Ölmez bir eser olan “Şehname,, yi yazdıran Türk Hakanı Gazneli Mahmut olduğu gibi Sâdiyi hima- ye eden de Ata beylere mensup bir Türk Beyi idi.. İran milletini ihya eden İsmail Safevi bir Türk olduğu gibi o sülâlenin tarihini yazan da (Tarihi âlem arayı Ab- basi) bir türk oğlu, eserine “Türk- men,, diye imza etmekten çekin - miyen bir Türkmendir. İranın son asri uyanmalarında Türklerin büyük bir rolü ve hiz - meti olduğunu kim inkâr edebi - lir?. Bugün bile İran milliyetper - verliğinin ideolojisini yaparlar a- rasında koyu İran milliyet - perverlerinin çoğu gene Türkler - dendir.. Doktor Akay Afşad, damgası üzerinde bir Türk oğlu Türktür!. Fakat, İran milliyetperverliği * ni yanlış bir yola sevketmek isti - yen bu “İranlı Türkler,, kraldan fazla kralcılık göstermekte yarış İran milliyetperverliği o Türk düşmanlığı gütmeden de yürüye- bilir. Bütün tarihleri birbirine bağlı olan bu iki ye ve kam- akalanmışıarır. oO|© Turanlı için fayda vermez.. Bu düşmanlık hissini aşılamakla uğ - raşmak “İranı zemin kıtasını nü- fuz mıntakalarma ayırıp payla- şanlar için şayanı istifade bir mev- zu,, olduğunu doktor Afşadların bilmediğine inanmak istemiyoruz. “İran — Turan mücdelesi,, ni “Şehname,, hikâyelerinden değil, pek yakın bir mazide gözümüzün önünde cereyan eden hakikatlar- den öğrenmeliyiz.. On dokuzun- cu asırda Türkistanı istilâ eden Rusya “İrani unsurları Türk bo - yunduruğundan kurtarmak için,, geldiğini söyliyordu. 0 (Devamı var) Şamda yeni kararname- ler bekleniyor Şam — Tensik kanununun ten- fizi etrafındaki yeni kararnameler beklenmektedir. Pek yakında bir pe memurları açığa çıkaracak olan mühim ka » rarların vüzera meclisinde hazır * lanarak reisi cümhurun tasdikine arzedildiği söylenmektedir. tg i e Şark Demirşlar Fump. Muhterem sale Halkım deniz banyolarına de- vamını kolaylaştırmak maksadiy - le 14 temmuz 1933 ten itibaren; tecrübe olarak ve yeni bir karara kadar Istanbul — Florya — plâj arasında gidip gelme tenzilâtlı bir. leşik biletler satılmağa başlanaca» ğı muhterem ahaliye ilân olunur. Bu biletler tramvayla her hangi bir mahallinden kesik siz seferle Eminönü veya Sir ciye, Demiryolu ile Sirkeci Floryaya, (Küçük Çekmece) ke met ve Haylâyf, büyük Plâj, Çek- mece plâjı ile Küçük plâjdan biri- ne girmek ve demiryolu ile Sirke- ciye ve o Sirkeciden ayni araba rak aa ei Istanbul Dre Şirketi. şebrin 5 içinde şebekenin her hangi bir ma* halline tramvayla avdet için mu b” teberdir. TARİFE Nak'iye vergisi ve köprül dahil olduğu halde : rüsuma Büyükler ma kadar Şo- için cuklar kuruş kuruş Teşmvayın her har- 9875 50 gi mevkii ve De. mirşolu 1 sti mevki Tramvayın her han- gi mevkii ve De” miryolu 2 nci mev- ki Tramvayın her hans 6425 gi mevkii ve De- miryolu $ cü mevki 80,75 * 4ten 10 yaşi 4 Bilet yukarıda isimleri beyan z olunan dört plâjdan her hangi bi- rine girmeğe salâhiyet verdiği gi bi bu plâjlar dahilindeki tekmil tarifeler üzerinden yüzde 20 ve Küçük Çekmecedeki İstasyon bü- fesinden yüzde 10 tenzilâta dahi salâhiyet verir. İşbu biletler Sir- Eminönüne yaran tramvay arabalarında bilets N keciden geçen veya şiler tarafından verilir. * Ahali mezkür biletleri tramvay hatları müntaha noktu ım bi oğunda plântonlard dahi teda- |