Mahkemelerde, i orse0aakanasumanan, ee Gene Sabık polis ve avukat şahi Hakkında, vaktiyle suikast te - İğ sü noktasından tahkikat yap Mirada, yakışık almıyacak söz- Söylediği kaydile Kadriye H. mdan müstantik Hikmet Bey © açılan davaya ait muha- 1 © dün İstanbul ağır ceza | “mesinde devam edilmiştir. İ Dünkü muhakemede dinlenilen A, den Kadriye (Hanımın Si ve yengesi, aleyhte, dane baş gardiyanı Şükrü lehte söz söylemişlerdir. ği gi A, j vi A i Ziya, polis Tahsin, avu - iğ, “met Vefik ve Nâsir Beyle - | , Malimatı alınmak üzere, do * sa bıkarılmıştır. | ân, aleyhine açılan Ni , İ dayanın devamı Yarın) gazetesinde çıkan Hazıdan dolayı, mes'ul müdür Bürhanettin Âli Beyin, Meclisi azası hakkında yakı- i k Aniyacak neşriyattan muha - ne dün İstanbul birinci ceza esinde devam olunmuş - muhakemede müdafaası ;*in Bürhanettin Âli Bey, wiki kısma ayırmış, Müâtbuat o kanunu hüküm- göre bu davadan dolayı ceza verilmemesi icap * S#asen dava mevzuunu *den yazının , sadece tenkit , olduğunu söylemiş- timsizlik ve rekabet den öldürmekten Tk suçlu ') in mahallesinde komşu- vi. *! İzzet Efendiyi rekabet Msizlik yüzünden öldürmek bakkal Kâmil Efendinin ine, dün İstanbul ağır Mahkemesinde devam olun - T ül J emen ; , karar için kalmış- | İ Va ç ”” Vi muhakemede, bazı mü - it, İp” Müddei umuminin müta- üzere, yirmi yedi kalmıştır. (| “ilmühaber iddiasile ? an, açılan dava İç 1 Seref mahallesi © ihtiyar IN Kndan Servet, Nuri, İs- 4, “aleyhindeki sahte il - iy Vermek davasına dün İs- ra ceza mahkemesinde yi Bey vefat ettiğinden ema düşmüş, Servet Ve sorguya çekilmişler , ? haber verilmediğini , iy A Ve, N Komünistlik Mirim Sip miş ge EE p müdür muavini ile polis z , sabık polis müdür! İk, Bitleri dinlenilmiş, mu - | ik 2 tahkikat için on A- | Çekoslovakya demir fabrikası mü. ,, *komünistlik tahrikâtı | gop yakalanmıştır. ğ— ğ muhakemeler di tler getirtilecek yapmağa teşebbüsten suçlu Müni- re Hanımla Yaşar, Kâzım, İzzet , Sadi, Kadri, Recep, Hasan, Meh - i met, Ziya Efendilerin muhakeme- ' lerine dün İstanbul ağır ceza mah kemesinde kapalı celsede devam ' edilmiştir. Esrarkeşler mahkemede Valde hanında yetmiş numara- lı odada toplanarak esrar çmek - ten suçlu Mahmut oğlu Mehmet, | Musa oğlu Behlül, İbrahim oğlu Hamit, Ali oğlu Kerim, Ali oğlu Settar,, Esat oğlu Mehmet, Rahim | İ oğlu Talip ve Bekir oğlu Ahmet, dün akşam geç vakit (adliyedeki dokuzuncu ihtisas o mahkemesine verilmişlerdir. Sorguları yapılmış, i şahitlerin çağrılması için muha - keme kalmıştır . Polis Haberleri Bir çocuk kuyuda boğuldu! * Evelki gece Şehremininde Seyit Ömer mahallesinde oturan Ahmet Halit Efendinin hanesine misafir gelen akrabasından Ayşe Hanı - mın oğlu 2 yaşında Mustafa evin kapısı önünde ağzı bir tahta ka - pakla kapalı kuyunun üsüine çı - kıp oynarken kuyunun içine düş « müş ve derhal imdada yetişilerek | çıkarılmış ise de biraz sonra öl - müştür. Bir haciz ve bir dayak Fenerde Abdülcelâl caddesinde kalafatçı Ali ustanın motörü icra memurları tarafmdan hacze konul muştur. Haciz yapılırken Ali us- tanın alacaklısı Ahmet efendi de haciz yerinde bulunmuş ve Ali us- tadan alacağını istemiştir. Ali us- ta bu isteğe kızmış, Ahmet efen - | diyi fena halde dövmüştür. İki yangın ne ait dairenin penceresi tutuşmuş, yetişilerek söndürülmüştür. $ Nişantaşında Feyziye lisesi - nin idare kısmında gaz (ocağının parlaması yüzünden yangın çık - mış, bir dolap yanmıştır. Boğulan kızın cesedi | - Seyrisefain memurlarından Ha- / lit Beyin baldızı 13 yaşında Zeki- ye Hanım Haliç Feneri açıkların - da sandalın devrilmesi üzerine de- nize düşmüş, boğulmuştu. Genç kızın cesedi dün Yemiş açıkların » da deniz üzerine çıkmış, Morga nakledilmiştir. $ evvelki gece Bahçekapıda Hasan saat yirmide Fehmi Be. yin fanili (Omağazasında ça * lışan Ooyetmiş yaşında (Haci Halil Efendi mağazanın yanın daki Sadıkiye hanında müvazene- | sini kaybederek 3 metre yüksekli- ğindeki merdivenlerden (düşerek başından yaralanmıştır. işada Melek apartımanında oturan duk. Bilhassa bizi şaşırtan mea iŞ Otomobille | Kadriye Hanım, mi | Hikmet Bey Davası Paristen Istanbula gelen seyyahlar Misafirperverliğe de yolun bozukluğuna da şaşıyorlar Paris otomobil klübü tarafın - dan çıkarılan mecmuanın müdürü Fransız gazetecilerinden M, Elvin- ! ger yanında zevcesi ve kız kardeşi olduğu halde otomobille Paristen İstanbula gelmiştir, M. Elvinger seyahatini dün bir | muharririmize şöyle anlatmıştır: “— Ön beş gün evvel Paristen yola çıktık. İtalya, Dalmaçya sa - hilleri ve Balkanlardan © geçerek Edirneye kadar geldik. Edirneden hareketimiz günü müthiş bir yağ- mur başladı. Yol çok fena idi, oto- mobilimiz âdeta bir çamur deresi içinde ilerliyordu. Bu vaziyette Muratlıya kadar gidebildik. Ora- da polis memurlarından büyük yardım gördük. Muratlıda bir müd det kalmağa mecbur olduk. Fakat bundan müteessir değiliz. Bilâkis Türk köylüsünün ne kadar iyi kalp li bir insan olduğunu anlamamıza i vesile verdiği için hattâ memnu - nuz bile... Muratlıda bir köylü &- vine misafir olmuştuk. Evin iki ka- | Kendisi daha bir kaç gün evvel dını bize âdeta © annelerimizmiş | divanı harp karşısında Markus a- gibi baktılar. Evin iki çocuğu ya - | leyhinde şahadette bulunmuştu. taklarını bize terkettikleri için ge | ceyi dışarıda geçirdiler. Bunu erte- si sabah öğrendik, bizden sakla - mışlardı. Bu muhabbet ve misafir- perverliği hiç unutmıyacağız. Biz memleketimizde bile böyle bir mu. | viye olunacağmı söyledi, Saturius ameleyle karşılaşmamıştık. Muratlıdan, bize çok yardımı dokunan polis şefinin tavsiyesi ü- zerine, otomobille Tekirdağına, o- | Düşün ki hasmını evvelâ lekele - radan vapurla İstanbula geçtik. Seyahate başlamadan evel gi - deceğimiz memleketlerin Turing klüplerine müracaat ederek malü- mat istemiştik, Bu müracaatimize her klüpten cevaplar aldık, hepsi mensup oldukları memleket hak -| kında bize uzun uzadıya malümat kâğıt istiyerek bir şeyler yazdı. veriyordu, Yalnız Türkiye Turing | Sonra bir kâtibi çağırarak bu yaz- klübü Edirne — İstanbul yolunun dığı mektubun gruptan iki saat fena olduğunu, maamafih Türki- | yede çok kolaylıklar göreceğimizi | ni söyledi. Sonra mektubun adresi bildirmekle iktifa etti. Biz ise da- görülmemek için onu bir kâğıda Karaköypalasta kibrit şirketi- | ha fazla malümat bekliyorduk. © İstanbulu fevkalâde güzel bul - | müddet oturdu, derin derin ibadet cihet | le meşgul oldu. Grup saati yaklaş- hemen herkesin dilimizi gayet iyi | tığı zaman ayağa kalktı uzun, ko- denilebilecek derecede konuşma - | yu *enkli bir abaya sarıldı ve çı - sıdır. Türkiyeye Fransadan çok| kıp gitti. seyyah gelebilir. Fakat bilmem ne- den hiç propaganda yapılmıyor 7), | Zeynepkâmil hastanesi Zeynep Kâmil hastanesinin a * çılma hazırlıkları tamamlanmış - ir. Hastane pek yakında açıla - caktır. hastanesinin kapanması Haydarpaşadaki fakülte üzerine Kadıköy ve Üsküdar (o semtinde hastaneye ihtiyaç artmıştır. Bele - diye bunu nazarı dikkate alarak Zeynep Kâmil hastanesinin nok - sanlarını süratle tamamlamıştır, ——e—— Galatasaray tahkikatı Galatasaray lisesinin idari kı - sımlarında vilâyet idare heyeti ta- | seyi kabul etmek istemediğini söy- rafından yapılan tahkik ve kon-| Jiyerek onu içeri almak istemedi- trol bitmiş ve tâli heyet raporunu | ler, Fakat piskapos ısrar etti ve i- Yanlışlık olduğunu söy | $ Evelki gece Beyoğlunda Ayaspa- ! yazarak vilâyete vermiştir. Rapor, | çeri girdi. Markus onu görür gör- yeni teşekkül eden daimi idare! mez yazmakta olduğu bir mektu - heyetine tevdi olunduğu için heyet | bu bıraktı. Mektep Tayra asilzade İ hayattadır. Belki mukadderat o- | nun yaşamasını diler.. ki N “Kurt, Ku —4 — Bana bak!. Bu akşam grup- tan sonra Markus tahliye oluna - cak ve evine gidecek.. Romadan| çıkıp gidinciye kadar evinde ka -| lacak... Bu evde Stefanus namın- | da bir ihtiyar adamla bir ibtiyar| kadından başka bir kimse yok.. Markus evine gitmeden evvel Do- İ misyenin mutemet adamlarından bir kaçı eve girecekler ve Marku- su bekliyecekler. Gerisini anlıya- ! bilirsin. Her sey ona göre hazır- | lanmıştır. — Çok güzel, fakat şüphe e- dilecek bir şey yok mu?. — Katiyen yek.. Domisyenden kim şüphe edebilir.. Bu cinayet| İ şahsi sayılacaktır. Çünkü zengin- İlerin bir çok düşmanları vardır. Saturiusun haber vermediği bir nokta vardı. Çünkü Markusun evine girecek ve onu bekliyecek I adamlara Markusun adamına ve | ' hizmetçisine irtikap ettikleri cina-| yeti, Kalip namında bir yahudi | lacinr namına yaptıklarını söyliye- cekler ve Kalip te bu uğurda feda edilecekti.. Kalipin Markusa öüş- man olduğu her kesçe malümdu.. Saturius, Kalipin kulağına plâ- nı fısıldadıktan sonra aradaki he- | sabın tesviyesini istedi.. Kalip o- na bir miktar altın vererek geride kalan hesabım iş bitikten sonra tes- memnun olmadı: — Düşün, senin intikamını ne mükemmel bir surette alacağız. dik. Sonra öldüreceğiz. Bundan başka ne istiyebilirsin?. — Hiç!, Fakat hasmım henüz | Saturius bir şey demeden çıkıp gitti... O gittikten sonra Kalip kalem sonra yazıldığı yere götürüleceği» ! ' sardı. Bunu yaptıktan sonra bir —0— MARKUS VE PISKAPOS Luna gemisinin encamından ha berdar olan yegâne adam Kalip değildi. Piskapos da buna benzer malümat almıştı. Çünkü Romada hıristiyanların bilmedikleri ve ya haber almadıkları bir şey yoktu. ! Piskapos da Kalip gibi hadise- | ye inanmık çünkü İmparatrix ge - misinin zabitanıyle görüşerek Lü- nanm nasıl battığını öğrenmişti. Piskapos bu malümattan son derece müteessir olmuş ve doğru - dan doğruya Mars mabedine ya -| kın hapishaneye ilerliyerek Mar - kusle görüşmek istemişti. Muhafızlar Markusun bir kim - Kavgası 9 — VAKIT 14 Temmuz 1933 —— zu, Kartal Muharriri : Ömer Rıza yi davayı halledecektim. Bir dakika sonra beni hayatta bulamazdımız. Çünkü hapishaneden bü gün ak - şam çrkacağımı bilen dostlarım, kı İcımı da göndermişler. İsabet et - m'şler, ben de onlarm bu kılıcı ni- çin gönderdiklerini anladım. Piskapos masanın üzerinde du- ran kılıcı tutarak odanın bir köşe- sine bıraktı ve: — O öldü, bari sen ölme! dedi. — O öldü mü?. — Evet, Gemi battı. O da deniz de boğuldu. — Sahi mi?, — Evet, >— O halde ben de onu takip et- mek isterim. Markus kılıcına doğru yürüdü. Fakat piskapos ona mâni oldu: — Bu senin yaptığın deliliktir. — Neye?, : — Senin gibi bir adama yazık! — Neden yazık olsun. Namusu- mu kaybetmiş bulunuyorum. Mer- yemi de kaybettim. Ne diye yaşı « yayım, — Namusunu ne diye kaybet- miş oluyorsun?. — Çünkü Titus beni mahküm etti. Markus, o piskaposun istediği tafsilâtı verdi. Fakat piskapos ve- rilen hükmü makul görmedi ve an lattı; — Oğlum, sen değil fakat onlar namussuz. — Fakat dostlarım, bakınız, be. nim bu namussuzluğa tahammül sdemiyeceğimi bildikleri için kılı- cımı da göndermişler. Sonra Mer- yem de ölmüş. — Olabilir, sen yaşıyacaksın ve onun dini için yaşıyacaksın?. — Hangi din?, — Oğlum!. Nasralr dülgerin dini! Ve Meryemin dini! Sen bu- gün, onun gibi haça germek isti « yorlar. Sen bu haçla bütün fani ve boş gururunu ger ve bize iltihak et, — Sözlerini anlıyamıyorum. Benim haça gerilecek bir şeyim yok. — Niçin?, — Çünkü ben sırf onun için hıristiyan olabilirim. O öldükten sonra mesele kalmamıştır. e VEN — Son sözüm şudur. Kendini | öldürme. — Peki! zi — Beni dinle. Ben üç gün son- ra İskenderiyeye gidiyorum. Gel |“ beraber gidelim. N — Gelirim. Çünkü burada otur. mağa yüzüm yok.. Madem ki be- | raber gideceğiz.. Gel buradan be- raber çıkalım.. Şi Titusun emri mucibince güneş grup eder etmez hapishanenin ka - (| prları açılmış, Markusla Piskapos beraber çıkarak Agrippa yoluna | tutmuşlardı. Yanlarında iki muha- fız vardı. Markusun evine vardık- ları zaman muhafızlar ayrıldılar. Şi Fakat evin kapısı açıktı. Pisak- pos içeri girmekte tereddüt etti | ve: v — Açık bir kapının bekçisi ol- ği mak gerek! dedi. iy — Adamlarım geleceğimi bili - fettişlerinden Mösyö Jan Vays'ın | bugünlerde raporu tetkik edecek| Jerinden Meryeme hitap ediyordu. 120 lira kıymetinde bir halısını | ve işten el çektirilen memurların; Piskapos selâm verdi ve sordu: çaldığı iddia olunan eski kapıcı A | muhakemelerinin lüzumu veya a- demi lüzumuna karar verecektir. A — Oğlum ne yapıyorsun?. — Bir şey değil Kılıcımla bir Meh emek üre a0 yorlar. Markusla arkadaşı içeri girdi - © ler. Fakat Markus bir adım attık- j tan sonra ayağına bir şey takılmış o vi ve kalkmıştı. Piskapos sor- A uz p —O ne? ; bir ölü! — Ya bir sarhoş, ya Kğ (Devamı var) en NM kg