ie PR m e a ih De Yani ne demek istiyorsunuz! j $ vi 4 “ “ “ VAKITın Tefrikası :5. e İ Rekd e 3 MAYIS GECESİ . . İLokantadan başka — Siz kimsiniz? di haber Vermeden nasıl girdiniz?. de Müfit, uzun boylu adama dön- üz — Caferaka, beni beyefendiye dim eisene.. Csferaka, sessiz duruyor, önü- yordu. Safi bey ona tekrar sordu: — Bu beyi tanıyor musun?. Caleraka gene cevap vermedi. Yüzü evvelâ kıpkırmızı olmuş,| Sarar şia, Başmı kaldirip Müfi - m Yüzüne bakrıyordu. ! Müfit dedi ki: — Caleraka neye böyle susu -| Yorsun?. Ne var?, Beni pek âlâ > Yin Filvaki uzun zamandanbe - mi görüşmedik ama, sen hiş değiş -| işsin Caferata. “yi bu ismi tekrar etmekte! *evk duyuyordu. Halbuki bu isim; | Öafide fena bir tesir yapıyordu. | > Müfit tekrar etti: İ — Yapma bunu Caferaka.. | Nihayet uzun boylu adamın . İ duyuldu: İ “> Rica ederim, bana bu işimle | hitap etme, — Neden ismini söylemiyeyim €raka?. Adam titredi: — Artı issaim bu değil. — Ya... Kusuruma bakma öy - “986, Şimdi ismin nedir?. > Daim. ii, Alâ, mükemmel. Fakat se- Din yalnız ismin değişmiş, eski! onluğun bakidir ya?. “Niko ne âlemde?. kı in benzi sapasrı oldu. Her da- korkulu heyecanı artıyordu. Mırıldandı: > Niko öldü.. > Polis müdiriyeti meselesin - den sonra mı?, i sıçradı: > Ne demek istediğinizi anlı- Sg Anlamıyor musun?.Ben se- © meseleyi anladın sandım. lapa > ederim bir şey Sanpit” Meyiniz. — Peki Armanak ne âlemde?. de — Ne ondan haberim var, ne| li enin. Bunu bana sorma» Ama bunlar senin eski ah- ğ | lem Ya kadınlar nereler - © Bebek ne yapıyor?. e mi?.. Eğleniyorsun.. >— Eskiden eğlenirdim. Fakat Kaş ardan biri var, ki onu hiç imam : Sonya... O kadını çok irdim, Nasıl, iyi mi?. ayi b bey, aksi aksi muhatabı - Yüzüne baktı ve sert bir sesle: “m Üyiidir. dedi Nerede?, z Şimdilik bilmiyorum. tizg adresini bulabilir misi- IN da sorulacak şey mi Ca - ir affedersin, Daim © ©ski dostlarıyle tekrar görüş- inle işimi bitirebilecek am ün er * kei. Müfit is- sual üzerine Daim Cafera- | mi Safi öl Sefi bezin hiç hoşuna gitmedi, ve bu halinden pek belli oldu. Gözlüğü gözünden düştü, du - dakları titredi. Cebinden mendili- ni çıkarıp, gözlüğünün camlarını sildi. — İsminiz bana hiç yabancı de- dil beyefendi. Tanıştığrıma mem - nun oldum... Daim beyle beraber acele ve mühim bir işimiz var.. Bu işimizi bitirir bitirmez sizinle gö - rüşürüz. Biraz bekledi. Müfidin yerin - den kımıldamadığını görünce ilâ - ve etti: — Biraz yan taraftaki odada istirahat etmenizi istirham edece - İ ğim. Bugünkü gazeteleri de buyu- runuz.. — Teşekkür ederim Safi bey, fakat burada kalmak istiyorum. — Zannedersem (söylediğimi anlamadınız. Daim beyle mühim ve acele bir işimiz var. — Anladım. Bunun için bizi yalnız bırak- manızı rica ediyorum. Biraz son - ra görüşürüz. Müfit gene yerinden kımılda - mayımca, Safi bey: — Sizi çok bekletmem, dedi.. — Teşekkür ederim, fakat is - temiyorum. — Ne istemiyorsunuz?. — Başka odaya gitmek. Safi bey gözlüklerini taktı, ve camların altından, endişeyle Müfi- din yüzüne baktı. (Devamı var) : . - Afyon. inhisarı Teşkilât bitti, idare taşınmıya başladı Afyon inhisarı teşkilâtı kâmi - len bitmiştir İnhisar idaresi dün - den itibaren dördüncü vakıf ha - nın altındaki dairesine taşınmağa başlamıştır. o Afyon inhisar idare | heyeti âzalığna Sıhhiye Vekâleti | tarafından da eczacı İlhami Bey | amında bir zat tayin edilmiştir. Öğrendiğimize göre idare Tür - kiyedeki afyon mıntakaların; tes - bit ederek haritaları: yapmış inhi sarlar vekâletine göndermiştir. İnhisarlar Vekâleti Ziraat Ve - kâleti ile bu mıntakaları kat'i su - rette kararlaştıracaktır. Bu mmtakalar dahilinde afyon ekimi yapılacak ve diğer mınta - İ larda sureti kat'iyede afyon ekimi menedilecektir. Çekoslovakyalılar Şehrimize kadın ve erkekten müteşekkil 50 kişilik Çekoslovak- yalı bir muallim kafilesi gelmiş - tir. & Bunlar üç bin azası olan Berno muallimler birliğine mensupturlar. Şehrimizin görülmeye lâyık tarihi birçok yerlerini gezecekler ve bir müddet İstanbulda oturduktan son ra gideceklerdir. Askerlik Kadıköy askerlik şubesinden: Şubemizde kayitli bilimum malül zabit ve erfadın tefsir kararma gö- re vaziyetleri tesbit edilmek üzere resmi senet ve sair malüliyetlerine âit vesikaları ile hemen © şubeye gelmeleri. eşya kooperatifi Belediye lokantasının üzerinde açılacak olan yeni salonun tadilât ve tamiratı önümüzdeki hafta zar- fında bitecektir. natı ile güzel sanatlar akademisi muallimlerinden ikisi meşgul ol - maktadır. Belediye memurları kooperati- fi tarafından açılacak olan eşya tevzi merkezi için de Çemberlitaş civarında iki dükân bulunmuştur. Dükânlar da gelecek ay zarfında açılacaktır. Kooperatif kış gel - meden evvel bütün memurlara gı da maddelerini taksitle verecek - tir.. Yeni idare heyeti Üç âzadan mürekkep vilâyeti - mizin yeni idare heyeti dünden i - tibaren etraflı bir surette çalışmır ya başlamıştır. Heyet dün vali mu- avini Ali Riza Beyin riyasetinde toplanarak bazı evrakı (o gözden geçrimştir, Galatasaray İisesinin idare iş lerine dair yapılan tahkikat yeni idare heyeti tarafından intaç edi- lecektir. Eski idare heyetinin seçe- rek mahallinde tetkikat yapmıya memur ettiği komsiyon vazifesini bitirerek raporunu (o hazırlamıya başlamıştır. Bu rapor bugünlerde yeni idare heyetine tevdi edilecek- tir, Mi At pazarı hakkında haklı bir şikâyet Fatihteki at pazarı vaki olan şikâyet üzerine dün Fatih kayma» kamı ve alâkadar belediye me- murları tarafından teftiş edilmiş- tir. Pazar civarmda oturanların şi- kâyetine göre, eskiden büyük bir meydan halinde olan At pazarı, etrafında yeni binalar ve apartı « manlar yapılınca küçülmüştür. Hele son zamanlarda yapılan ba- zı evlerle saha büsbütün daral - mıştır. Bununla beraber pazar eskisi gibi kurulmakta ve hayvan alım ve satımı yapılmaktadır. Hayvan çok geldiği zaman mey- dan dolup taşmakta ve binaların aralarındaki kaldırımlar üzerinde satış yapılmaktadır. Teftiş esna- sında bir çok hayvan pisliklerinin günlerce ortada kaldığı, halkın bundan rahatsız olduğu görülmüş- tür., Meydanm dün temizlenme- sine başlanmıştır. Bundan sonra meydan ve civarını kirletenlerden ceza almacaktır. — Bir mühendis aleyhinde rüşvet davası İstanbul üçüncü ceza mahke - mesi, sabık seyrüsefer mühendisi Kadri Beyin, şoförlere vesika ver mek üzere rüşvet istemek ve al - maktan muhakemesini bitirmiş, beraetine karar vermiştir. Kadri Bey, eroin kaçakçılığın - dan da İstanbul ağır ceza mah - kemesinde muhakeme edilmekte - dir. Bu davadan dolayı mevkuf - tur. ği Ihlamur ağacından yere Aksaryada oturan 8 yaşında Ra hâlâ beyin ismi. | ilk ve son muayene raporları ile | Nazmi Ef. dün Valde camii için - deki ihlâmur ağacından düşmüş, başı yarılmış ve Cerrahpaşa hasta“ hanesine yatırılmıştır. Salonun tezyi -| > .. * Ca Çölde tek başına yol (almanın, bahusus muhakkak bir tehlikeye doğru yürümenin ne kadar zevk - siz olduğunu anlamak için bunun insanın başından geçmiş olması lâ zımdır. Renin ayakları beni kasa - baya yaklaştırdıkça içimi sıkışıyor endişem büyüyordu. Maamafih ka sabaya varmca söyliyeceğimi ka - rarlaştırmıya muvaffak olmuştum. Nitekim, kasabaya yanaşınca te -| sadüf ettiğim ilk adama seslen -| dim: — Arkadaş.. Kasabada kalacak yer var mı? Bozuk bir Finlandiyaca söyle - miştim. Adam beni ve altımdaki reni dikkatle süzdü. Yüzünde gay” ri ihtiyari bir tebessüm belirdi. Ve cevap verdi: — Kolhoz'un yemekhanesi var- dır. Orada karnınızı o doyurursu - nuz. Renin üzerinde kasabaya gir - mek bana garip geldiğinden hay - vandan inmiş ve yularından tut - muştum. Beni bu halde © görmek haki - katen pek hoş bir şeydi. Bir taraf- tan vaziyetimin güçlüğünü düşü - nürken bir taraftan yularmdan tw- tarak arkamdan sürüklediğim re « ni gördükçe kendi kendime gülece ğim geliyordu. Kasabanın sokakla- rı temiz değildi. Kolhoz teşkilâtı siyasi gayelerden başka hiç bir şe- LL 5 — VAKIT Ji Temmuz 1933 —. Kanalı Hudutları AŞANLAR —) Sarı benizli adam viskiyi kadehlere doldurunça: “İngiliz dostlarınız nerede kaldı ? ,, diye sordu vDğ — Ren ile.. — Ren ile mi?. “ — Bu diğerleri gibi bir nakil var sıtası değil mi? a Sözüme inanmadığı taverna anlaşılıyordu. İlâve ettim: ği — Maamafih hayvanımı koya - cak bir ahır bulamadım. reddütle: — Ben de buranm yabancısıyım dedi. Maamafih size delaleti “ ye gayret edeceğim. Beraberce dışarı çıktık. o Adam yularlı reni görünce bir hayret has reketi yapmaktan kendini kurtara* madı. Sordu: — Başka bir nakil vasıtası bula” madınız mı? zaya uğradım. İçinde seyahat etti- ğim troyka uçuruma yuvarlandı. ruma gitti, Ben ve bu hayvan b mucize eseri olarak yuvarlann e em er. dım, Rene atlıyarak rast gele veli iş ç böylece yol almaktayım, Sözlerime itiraz etmedi. Yü iğ mıza gelmiş olan bir adama Sas | moyet lisanı ile bir iki emir verdi, Sonra: — İçeri girelim. Dedi. İçeride bir masa başına yi melyi: Völllğre aliliyör ki bü oturduk az sonra biri elinde iki | kasabayı bu kadar'pis o bırakıyor, Kasabanın dar ve eciş bücüş soka - ğında biraz ilerledim. Nihayet bir erzak mağazası görerek önünde durdum. Kapınm önünde günesin sıcak ışığına vücudunu vermiş pi - nekliyen adama sordum: — Otel... Adam beni ve arkamdan yetti - ğim reni süzdü. Biraz düşündü son ra eli ile ilerideki bir binayı gös - terdi: — Orası... Dedi. Binaya kadar (yürüdüm. Burası tek katlı penceresi bol bir yerdi. İçeride masalar, iskemleler görünüyordu. Reni yularından bi - nanın kapısma bağlıyarak içeri gir dim. Tam salona gireceğim sırada da dürüşt bir ses Rusça: — Nereye yoldaş?.. Diye seslendi. Döndüm. Hayre - İ timden dona kaldım. Yüzü sarılı İ adamı sargısız olduğu halde kar - sımda duruyordu. Adam beni dik- katle süzünce tanıdı ve bir kahka- ha kopardı: — Vay Fransız gazeteci... Sonra müstehzi bir tavırla ilâ - ve etti: — Hayır ola... Daha hâlâ İspiç- bern adasının yolunu bulamadınız i mı? Hiç beklemediğim balde gün - | lerdir takip ettiğim adamla karşı” laşmaklığım heni fevkalâde sasırt- mıştı. Maamafih vaziyetin tehlike- si karşısında itidali demimi hemen iktisan ettim ve gülerek: — Finlandivadaki (— tetkikatım heniz tamamlanmadı ki.. Dedim. Bu sö-im kendina kâfi gelmis gibi gözüktü. Artık Fran - | olarak gözetilmiş, ceza müddeti sızce İkanusuyordu. Sordn: —Hangi vasıta ile gelebildiniz? | bir nisbetinde indirilmiştir . kadeh ve bir şişe viski olduğu hal- de içeri girdi. Mevkie emreder gö züken arkadaşım adam tıktan sonra kadehimi eli ile dol - durdu. Kendisine de bir kadeh d durduktan sonra dedi ki; — Anlatınız bakalım, İngili dostlarmızdan nerede ayrrldınız? O sırada şüphesiz rengim ki gibi olmuştu. Bütün kıllarımın d binden ılık birter döküldüğü | hissediyordum. Kekeledim: | — Hangi İngiliz dostlardan bah sediyorsunuz? ği — Vaytolhatiye kadar sizi sü - rükliyen budalalardan... iğ (Devamı A ihtilâs A Sabık maliye me- : muruna ceza Üç sene dört ay hapis ve para cezası o | Sabık Maliye tahsil şubesi me * murlarından Emin Salih Efendi « nin ihtilâstan muhakemesi, İstanbul ağır ceza mal neticelenmiştir. N Emin Salih Efendinin 193 lir; 88 kuruş ihtilâs ettiği sabit görük müş, kendisinden (beş sene ağır hapse konulmasına, ihtilâs paranin bir misli ağır para ceza * sr alınmasına karar verilmiştir. a Ancak, ailesi efradı çok oli evvelce başka bir suç öylesi yaptığını teferrüatiyle © ve açı anlatması, Sazayr azaltacak sek bep 5 ça sene dört aya, para cezası d eya