: 1 / ; e e YEN LAR vE A e | Jİğim kanaatinin hasıl olması- “A Zade Nuri Bey çağırılsaydı, "İç iecektim. Fakat, maalesef di ER St takan ERP 5. > Geçen celsede müdafaa şa- Er e e am 7 Adliyede Davalar Bir muhakeme esnasında ekilinşahitistemesinden Bu isteği reddeden hakimle avukat arasında bir münakaşa oldu Atiyedeki dokuzuncu ihtisas | tığını, bohçayı açıp içine bakma - Ykemesinde dün bazı kaçakçı - | dığını söylüyordu. Şavalarna bakılmıştır. | Müddeiumumi ceza istedi, Ha- tak germe çayla kim de, altı ay hapsine, 858.075 an» : SFendıklıda bakkal Kâzım E, | Kurut para cezasi vermesind, 1278 ağ ile başka iki kişinin, Meh doğumlu olduğundan, yaşından ME Emi nı ki Kişinin, Pheh -| dolayı, hapis müddetinin beş aya, a in > Hüseyin karyiylen para cezası miktarmın 103/080 İcur: Nik, adin ap ruşa indirilmesine karar verdi. Evelki celsede ondan fazla şa- Madam Prosta, “Ah, ben bu dilenilmişti. Dünkü © celsede | Parayı nereden bulup da versce dinlenilmesi bitince, hâki ğim... Ya hapiste beş ay nasıl ya- VK Bey, müddelm Ferhat | tacağım?. diyerek salondan çıkt. h, tahkikatın derinleştiril | Bileciğe sürülecek dair bir isteği olup olmadı- onra kaçak cigara kâğıdı sat - sormuş, “Hayır!,, cevabını al-! maktan muhakeme edilen Ahmet >. Efendi, altı ay hapse, 2.600 ku- Ayni şeyi İnhisar Vekili Kenan ruş para cezasına mahküm oldu... sormuş, © da ayni cevabı Önce de mahkümiyeti bulundu - We, Kâzım Efendinin vekili ğundan, hapis müddeti yedi aya im Şerif Bey ise, bu sorguya çıkarıldı, ayni zamanda hapis " daha iki şahidin çağırılma- | müddeti bittikten sonra (altı ay Ma bulunmuştur. i müddetle Bileciğe (sürülmesine iddekumumi (OFerhat Bey,| karar verildi. Ü nlenilen şahitler kâfidir., de - » hakim Refik Bey, muhake - ik en İ uzatmak gayesine matuf ol- e ve Ayayorgi e kanaati husule geldiği, esa-| ahali okramya: AGfMUŞI N Beçen Salata SANUNENE şahit - | sahibi Resneli Osman Bey arasın İİ gösterilirken bu şahitlerden | daki toprak ihtilâf: davalarına ait dilmediği, 1918 numaralı | muhakemeler devam etmektedir. muhakemeyi İüzumun - İstanbul üçüncü hukuk mahke - fazla uzatmağa cevaz verme- | mesinde, hazinede bu husustaki $ kaydiyle, yeniden. şahidin | eski davasını yeniden takibe baş- “almsar isteğini reddetmiştir. | lamıştır.. İhtilâfa mevzu teşkil e - İüddei umumi Ferhat Bey Kâ- den yerde yeni bir keşif yapılmış- Efendinin ana, | Hr. . küme ve Hüseyin Efen- Yaralanma hadisesi a yemekli İetemiletir, Diğer taraftan İstansabul dö, e m Bey — düncü hukuk mahkemesinin vü Di istediği para cezası mik-| diği bir ihtiyati tedbir kara - ! tespit ettikten sonra, Besim | rının yanlış tatbik edilmesi sira- * Bey, re işle *'sımda çikan ve köylü kadınlardan üzere mühlet rken, şunla- iştir: > Maksadım, zannedildiği gi- yi uzatmak değildi. emenin uzamaması, mev - bulunan müekkilimin de le - dir. Muhakemeyi O uzatmak i lenen hadisenin hazırlık tahkikatı bitmiştir. Altı kişi (oyaralanmıya sebep olmaktan zannaltındadır. Yaralanan kadınların iyileştik- lerine dair kati rapor, henüz a İmmamıştır. Kati raporlar müd « deiumumiliğe geldikten sonra, da- va dosyası, istintak dairesine ve rilecektir. Kenan Bey iyileşiyor Bir müddettenberi rahatsız bu- lunan ve evinde tedavi olunan İs tanbul müddeiumumisi Kenan be- yin birkaç güne kadar tamamiyle iyileşeceği tahmin olunuyor. Pek yakında vazifesine başlaması muh temeldir. etmem! Buna karşı hakim Refik Bey, Makabelede bulunmuştur: inizi gösterdiniz. Bu iki şa- » hiç bahsetmediniz. Göster- bütün şahitlerin dinlenil- ga n sonradır, ki şimdi... Ben, sonradan bir hadise - Müttali oldum. Eğer bu iki şa- ». bilhassa inhisar Eminönü memurlarmdan Fahrettin Almanyada “ İkinci inkılâp ,, olacak mı ? Berlin, 4 (A.A.) — M. Goeb- bels'in gazetesi olan Der angriff m bulamıyorum! | başvekil Hitlerin pazar günü söy- İş Efendim, bu hususta karar) tir?, İl icede muhakeme, müdafa- Yarına bırakıldı. | a verilen ceza an sonra, madam Pros-| YâZ! Yazıyor: emesi görüldü. Yaşı) (Bu gecikmiş neşriyat, bir çok fazla olan bu ma - Mazi hatiplerinin ve bizzat Goeb- çıkara kâğıdı sattığı | belsin “İnkılâp henüz başlamıştır, muhakemeye verilmişti. | ve “Milli inkılâbın ikinci dalgası © bunları evine birisinin Almanya üzerine yürüyecektir. çinde emanet olarak bırak- şeklindeki sözlerini tekzip etmeğe ine göstereceğim bazi vesa- ardı, Bu suretle, hakiki va! © gösterecek, meseleyi tav- rak büyük harferle “İkinci bir in- kılâp olmryacaktır.,, başlıklı bir Kil N bazılarının yaralanmasiyle netice | lediği nutuktan bugüne kadar ih- | mal edilmiş ve üzerinde mütalâa | yürütülmemiş olan bir cümle ala- | Miz yi VARIT Barlerinden 7 2) Bir haksızlık İ Sabık mahkemei temyiz azasın- i dan merhum Mitat Beyin refikası İ Emine H. bize uğradığı bir hak » sızlığı anlatıyor ve bizden ait ol- i duğu makamın dikkat nazarmı celbetmemizi rica ediyor. Emine hanımın anlattığına göre; Galatasaray lisesi onuncu sınıf ta- lebesinden Ali Reşat Efendinin ilam ve eramilden almakta olduğu maaştan yedi ay daha istihkakı ol- duğu halde kesilmiş, hazirandan / sonra verilmemiştir. Emine Hanım oğlunun nüfus tezkeresi ve nüfus kaytları hakla- rını gösterirken bir memur tara - fından bu şekilde gadre (o uğra- dıklarını iddia etmektedir, çocu - gunun hayata atılmak üzere oldu- ğu vakit hiç beklemedikleri ve i yegâne istinatgâhları olan bu pa- de kaldıklarını söylemektedir. Edirneye yol lâzım Istanbul — Çatalca yolu geçilemiyecek bir halde Son yağmurlardan sonra İstan - bul Çatalca yolu otobüsle gidil - mez bir hal almıştır. Yağan yağ - mur yolları tamamiyle (bozmuş, çamur tabakası yükselmiştir. Bu yüzden otobüsler, çamurlara sap- lanmakta ve ( ilerliyememekte - dirler. İstanbuldan Küçük Çekmeceye kadar olan asfalt kısımdan sonra | Küçük Çekmeceyle Büyük Çekme- i ce arası ve Çatalcadan © Çorluya i kadar olan sahayr otobüsler geçe- | memektedirler. İ Dün sabah Çorludan gelen Siliv- ri 5 plâkalı otomobil sahibi Şük - rü Efendi Silivride dört otobüsün çamurlara saplı kaldığmı, kendisi- nin güç belâ gelebildiğini söyle - miştir, Evvelki gün de bir otobüs devril- miştir, Küçük bir yağmur bu yol - ları çamur deryasına çevrilmekte ve otomobiller bile gçememekte - dirler. İspanyol seyyahları Perşembe günü “Codix,, vapu - riyle 190 Ispanyol seyyahı gele - cektir. İspanyol darülfünun mü « derris ve talebelerinden müteşek- kil olan bu kafilenin başında Mad- rit edebiyat fakültesi reisi Don Mannel Garcia (o Morente bulun- maktadır, ——— Maarif müdürü mezun İstanbul maarif müdürü aHy - da rBey bir ay mezuniyet almış - tır. Haydar Bey bu mezuniyeti es- nasında Bursaya giderek istirahat i edecektir. Haydar Bey gelinceye kadar muavin Hifzirrahman Raşt Beyöç maarif müdürlüğü işlerine muavin Hıfzırrahman Raşit Bey bakacak- tır.. i matuf gibi görünüyor. Hitler bil- akis şöyle demiştir: “—Bugünkü nizamı bozmağa yeltenen her teşebbüse karşı şid - detle hareket etmeğe hazırım.. İ- / kinci bir inkılâp dalğasına bütün ; cehtimle karşı duracağım, çünkü bu bizi büyük bir “Chaos,, a sürük- liyecektir.,, oğlu i ranın kesilmesiyle çok ıstırap için- | NN gibi oldu. redeyse vekilharcı ona, hoşuna giden yahudi kızını getirecek, o da gecesini eğlence İ- çinde, zevk içinde geçirecekti. Domisyen adamının henüz gel- mediğini anladıktan sonra hususi odasma giderek vaktini hoşça ge- çirmek için en güzel cariyelerinin önünde raksetmelerini emretti, Yeniden içtiği şaraplar başının ağ- rısını dindirmiş, o da yeniden sar- hoş olmağa ve sarhoşluğu zama - nmdaki bütün vahşiliğini ele al - mağa başlamıştı. Rakkaselerden birinin ayağı sürçmüş, Domisyen yarı çıplak kızı, arkadaşlarına kır- i baçlatmıştı. Bu hadise cereyan e- diyorken hizmetçilerin biri vekil- harç Satoryosun muvasalatini ha - ber vermiş, oda kızları savarak onun gelmesini emretmişti. Perdeler açılmış ve Sanoryos yüzü kapalı bir kadınla içeri gir- mişti. Vekilharç, efendisinin ö nünde yere kapanmış, Domisyen ona: — Kalk! demişti. Bunlari her- kesin önünde yapabilirsin. Bura - da lüzum yok. Kızı, demek ki a- labildin. Aferin sana — Evet, kızı aldım. — Mükâfatımı unutmıyacağız.. Müzayede çok yükseldi mi?. — Pek yükseldi. Ömrümde pi- yasanın bu kadar yükseldiğini gör memiştim.. — Bana karşı kim müzayedeye girdi. Ne verdin?. — Elli sestertio!, — Bir şey değil. Domisyen kıza döndü: — Sevgili kız!, Bugün çok yo- rulmuş olacaksın. Yüzünü açta günlerce kalbimi azar eden güzel- liğini temaşa edeyim.. Hayır, se- nin yüzünü ben kendi elimle aça yım. Saturius, getirdiği kızı Prense | yutturacağına kanidi. Çünkü e - fendisi pek sarhoştu. Onun için çekilmek istedi: — Asil Prens, vazifemi ifa et - tim.. Çekileyim mi?. — Hayır, hayır.. Burada kal. Sen güzellikten anlar bir adamsın. Onun için bu kızı da birlikte seyr edelim. Benim senden kıskana - cak bir şeyim yok. Domisyen kıza yaklaşarak yü- zünü açtı,, Kız güzelce idi. Fa- kat pek yorgundu.. Domisyen o- na dikatle baktı ve söylenmeğe başladı: — Ne tuhaf!. Ne kadar değiş- miş. Ben bu kızın gözlerini mavi görmüştüm. Halbuki kap kara!. Sonra saçları düz. Sonra onun gerdanlığı nerede?. Benim gön - derdiğim kemer nerede?, Yahudi kızı cevap verdi: Gerdanlığım yoktu efendim... Saturyos derhal müdahale etti: — Yanlışlık var efendim, arze- deyim. Bu kız sizin istediğiniz kız değil!. O gerdanlıklı kız bizim ve- remiyeceğimiz bir paraya satıldı. Domisyenun yüzü kızardı, bo - zardı. Vahşiyane bir hiddet yüzü- nü kapladı: — Yanlışlık mi var? Ne de- mek? Ben haftalardanberi onu bekliyorum. 9g — VAKIT 5 Temmuz 1933 ee Kurt, Kuzu, Kartal Kavgası Prens eve dönmekle içi açılır Muharriri : Ömer Rıza Prens bir iki adam geriledikten sonra ellerini çırptı. Muhafızlar , i köleler içeri koştular. Prens em - retti: — Yukarı alın ve öldürün. Ha * yır öldürmeyin. o Çünkü Titus'un esirelerindendir. Belki dedikodu olur. Onu sokağa atın.. Kız derhal yakalanarak sürük - lenmiş ve sokağa atılmıştı. Saturiyus özür dilemek istedi, | Prens dinlemedi Ve emretti: — Bu adamı yakalayın.. Soyun, en kalın sopalarla canı çıkıncıya kadar dövün ,onu ceheneme gön derin. Emir derhal icra olundu. Dar <« beler Saturiyusun sırtına iniyor ve zavallı adam inim inliyordu Domisyen emertti: — Adam akıllı vurun! Domisyen'in kendisi kalkarak vekilharcını dövmek istedi. Vekil» harç akibetinin fecaatini o zaman anladı Derhal bağırdı: — Prens, vurmadan evvel dim le! Beni öldürürsen özlediğin kı - | zı ömründe ele geçiremezsin. — Şimdi aklın başıma geldi mi? Sopanın akıl anası olduğunu öğ - rendin mi?. — Öğrendim.. Bir cariyeye iki bin sestertio veren adamı bulmak kolaydır.. Ben de onu bulmayı te- ahhüt ediyorum.. — İki bin sestertio mı? — Evet! idi — O halde çekilin köleler. Sen de kalk, anlat. — Veli nimetim.. Kızm bahası iki bine çıktı.. Bizde bu kadar pa- ra yoktu.. — Parayı sonra verirdin. Yahut ben meseleyi hallederdim.. Şimdi ne yapaaaksın?. — Bana yarına kadar müsaade ver. — Yarm ne yapacaksın? — Kızm nerede bulunduğunu | keşfedeceğim, gerisi kolaydır , İ — Rakibimi gebertirim. Sana | | i ğ bu gece müsaade ediyorum. Yı | bekliyorum.. eği j DK i Ertesi gün, İskenderiyeli tacir i Demitrius, yani yahudi Kalip ti « | caret deposunda oturuyordu. Ken- disi, Meryemin müzayedesine işti j rak etmiş, fakat mağlüp olmuştu , j Onun için Meryemi satın alan ih“ | tiyarı takip etmiş, onun nereye götürüldüğünü anlamış, sonra o « nun girdiği evin kime ait olduğu- " nu tahkik etmiş, evin izini kaybet- ? i memek için geceleyin sabaha ka - j dar orada dolaşmış, nihayet evin Markusa ait olduğunu anliyarak ona lânet okuya okuya yerine dön: | i müştü, iu gi iz 1 Markus muhakemesi Kalip ertesi sabah odasında dü- şünüyor ve rakibi Markusu öldür- mek için bahane arıyordu. Mar - kus, kaçmış ve evine dönmüştü. 5 Kendisi Romanın en asil ve en zengin adamlarından biriydi. Ve âşıkı için büyük bir servet feda et- mişti, 4 Yapılacak iş intikam almaktı . (Devamı var),