— 6 — VAKIT 20 Haziran 1933 smammmmmamanmmmmmmamammmammmm amman amana Kurt, Kuzu, Kartal Iktısat Bulgaristanla aramızda ticari müzakereler l i 1 Murahhaslarımız Naki ve Ziya Beyler Ankaradan geldiler, tetkikat yapıyorlar: Memleketimizle Bularistan ara sındaki iktısadi faaliyeti artırmak maksadiyle iki hükümet arasında | pek yakında Sofyada müzakere başlıyacaktır, Bu müzakereye memleketimiz | namına Sofya elçimiz Tevfik Kâ- mil Beyin reisliği altında ticaret müdürü umumisi Naki ve iktısat vekâleti şubelerinden Ziya Bey - ler memur edilmiştir, Öğrendiğimize öre, son günler içinde Bulgar başvekili M. Muşa - nof irat etmiş olduğu bir nutukta Türkiye ile Bulgaristan arasındaki iktisadi vaziyete işaret ederek bu nun bir an evvel dostane halledile- ceğini söylemiştir. Esasen Bulgar mahafili memleketimiz ile Bulgaristan ara sındaki ticaret münasebatının art- masını pek çok istedikleri için bu müzakeratın pek kısa bir zaman zarfında o halledileceğine şüphe yoktur. Murahhaslarımızdan ti - caret müdürü umumisi Naki ve Ziya Beyler dün Ankaradan şeh- rimize gelmişlerdir. Naki ve Ziya Beyler iki gün kadar şehrimizde kalarak İstanbul iktisadi vaziyeti hakkında da tet- kikatta bulunacaklardır. Bilhassa sanayi kredi bankası» nın (sumer) bankasına istihalesi ile uğraşacaklardır. Banka umumi müdürlüğüne ta yin edilmiş olan Nurullah Esat Bey de yarm Ankaradan sehrimize ge- letektir. Haziran ayında 15 günlük ithalât ve ihracatımız İstatistik umum müdürlüğü ha- rici ticaret istatistikleri şubesi ha- ziran ayının ilk 15 günlük ithalât ve ihracatını toplamıştır. Hazırlanan istatistik hülâsaşı - na göre, 15 günde itbalâtımızın (1.627.206) liralık bir kıymet gös termesine karşı ihracatımız bunün 200.218 lira fazlasile 1.827.424 lira olmuştur. Bu senenin ilk beş ayına ait rakamlar Yu son rakamlara karış- tırılımca beş buçuk aylık ithalâtın (31.535.392) ve ihracatımızın da (33.076.518) lira olduğu görülür ki, bu beş buçuk ayda ihracatımız ithalâttan (1.541.126) lira fazla olmuştur 1932 senesinin beş buçuk aylık ithalâtı ise, (36.743.293) ve ihra- catı da (41.451.672) lirayı bulmuş ve bunlara göre ihracatımız itha- lâtı (4.703.379) lira kadar geç - mişti, Haziranın ilk 15 günündeki başlıca ithalât ve ihracatırız aşa ğıda gösterilmiştir: İTHALAT Eşya ismi Lira Yün ve kıl iplikleri 31.037 Yün mensucat 95.040 e İ 82.765 Çay 39.141 Pamuk iplikleri 28.210 Pamuk mensucat 232.707 de | I Çuval 32.110 Tekerlek lâsitkleri 36.845 Makineler 51.024 | Sair eşya 1.007.324 İHRACAT Eşya ismi Lira I umurta 75.301 Ham deriler 46.504 Tiftik 137.60 Halı 43.088 Kepek 33.341 Üzüm 180.763 Fındık 46.931 Zeytin yağı 62.374 Tütün 548.036 Palamut 91.321 | İ Palamut hülâsası 37.124 Afyon 100.985 Kereste 85.437 Maden kömrü 45.480 Sair eşya 275.136 Deniz inhisarı ve vapurcular Deniz inhisarı kanununa göre 15 hazirana kadar bütün vapurcu lar sahip oldukları vapurlar hak- kında tam malümat gösterir bir beyanname vermişlerdir. Kanun mucibince beyannamesi verilen vapurlar hakkında bir de takdiri kiymet yapılacaktır. Kıymeti takdir edecek zevat ticareti bahriye ile ticaret odası ve vapurculardan mürekeptir, Vapurcular namına bu husus- ta çalışacak komisyona Hüsamet - tin Paşa ile Mösyö Yenyi seçilmiş tir. Oda namına da Kara Osman zade Suat Bey murahhas olarak gönderilmiştir. İktist Vekâleti tarafından da makine mütehassısı Sırrı Bey me- mur edilmiştir. Ticareti bahriye müdiriyeti İk- tısat Vekâletinden komisyona ki - aliyete başlanacaktır, Beşiktaşta antrepo Gümrük idaresi tarafından Be- şiktaşta iki antrepo açılmışıtr. Bir köhne dükân .. Müteaddit defalar gösterdiği çir kin manzaradan dolayı şikâyette bulunduğumuz Aksarayda polis i merkezi karşısındaki köhne. bina | nihayet dünden itibaren gözümü - zün önünden kalktı. Belediye ile sahibi arasında çı - kan ihtilâf yüzünden bir türlü kal: dırılamıyan bu köhne bina son gün lerde yıkılmaya yüz tutmuş ve için deki saatçi dükânı boşaltmıştı. Son hafta zarfında dükânın her tarafı dökülmeye başlamış, sağlı sollu gedikler açılmış ve belediye- ce bir kazaya meydan verilmemek için etrafına tel gerilmişti, Köhne dükânın evvelki akşam bir yerinin yeniden kopması üzerine belediye. ce sahibine dükânı yıktırması teb - liğ edilmiştir. Verilen mühlet zar - fında dükân sahibi tarafından yık tırılmayınca belediye ameleleri za bıtanın huzurunda dükânı yıkmış- lardır. Bir çok nakil vasıtalarının gelip geçtiği yol üzerindeki bu köh ne dükânın kalkması ile muhtemel kazaların önüne geçilmiştir. i ğinde m İ Şikâyetler, Temenniler Haberleri İ Gazetelere güçlük çıkaran posta müdürü! Kırklarelinde umum gazeteler bayii kitapçı Hamdi Bey, gazete- mize gönderdiği mektupta diyor ki: Kavgası Muharriri : Ömer Rız€ — 24 — MM Eski kulede Bu hâdiseler üzerinden dört ay Edirne postasının hareket sa - | geçti, Fakat bu dört ay, dünya atlerinin değişmesi üzerine Kırk - | tarihinde nadir tesadüf edilir hâ - larelinde müşterilerime İstanbu! gazetelerini günü gününe okuta - bilmek için gazeteleri otobüsle ge tirtmeğe teşebbüs ettim. Posta kanunun 5 inci madde «| sini tadil eden 28 mayıs 1928 ta- rih ve 1320 No, lı kanun posta ida resinin inhisarı altında olan mad- delerin yalnız mektup, ve açık mu habere varakalarından ibaret ol - duğunu tasrih ettiğine göre ka - nunlarımız dahi gazeteleri benim ve hemşehrilerimin menfatlerine en uygun gelecek bir vasıta ile naklettirmekte serbest bırakmak - tadır. Buna rağmen posta mesle- ihtiyarlamış bir zat olan Kırklareli posta müdürü Behiç B. kanun venizam sarahati hilâfına | otübüş ile gelen gazetelerimi por | ta vasıtasına sekte veriyor bahane siyle zapt ve müsadereye teşeb - büs etmiş ve gazetelri gazete ba- şına muayyen bir ceza almağa kal kışmış ve aynı zamanda otobüs ile gazete naklini menetmiştir. Mumaileyh Behiç Beyin bu hareketi kanuna uygun değildir. Bu hareketi bura posta müdürü - nün yaşı dolayısile yeni mevzua - tımızı kavrıyamayışıma hamledi - yorum. Ortada ticaret serbestisini men eden ve aynı #âmândâa halkı, im-* kân mevcut oldüğü' halde, günü gününe gazete okumaktan alıko - | yan bir hareket vardır. Kırklareli posta müdürünün bu müdahalesine alâkadar yüksek isa mahkm etmek istedi ve mu- makamların nazarı dikkatini celp için gazetenizin yardımını dile - rim.. » İstasyonda yıldırım Evvelki gün şiddetli yağmur es- min riyaset edeceğini zormuştur. | nasında Babaeski istasyonuna yıl - Cevap gelir gelmez derhal fa- | dırım düşmüş, telgraf tellerini par- | çalamış, makinenin siperi saikası - | nı sökmüştür. Nüfusça zayiat yok- / tur. Matbaamıza Gelen İ ESERLER | Diş hakkında konferanslar Kıymetli diş tabibi Suat İsmail Bey konferansların toplamış ve ilk cildini neşretmiştir. Hepimizin ih- mal ettiği ağız hıfzıssıhhasına ait hemen yegâne kitaptır. Kooperatif Fikir hayatında gittikçe mühim bir yer alan aylık o (Kooperstif) meormması, ikinel yılının İlk nüshası olan (18) üncü suysnı da neşretti, Kooperatif bundan böyle mun. tazaman her sym on beşinde çıkacaktır. Bu nüshasmda Ahmet Hamdi Beyin ik- tisedi devletçilik bahsinden fiat politikasına ait kıymetli bir tetkiki vardır. Bundan ma- ada diğer makalelerle İngiltere ve Fransa- daki istihsal ve istihlâk kooperaiiferine dair bir tetkik makalesini ve dünya ve memle. ket kooperatif ve İlktasat haradislerini ihtiva etmektedir. Okuyucularımıza tavsiye ede- riz. Tıp Dünyası Haziran nüshası çıkmıştır. Bu nüshada erken Bunama hastalığı ve darölfümen in- Kelhbe üzerine Fahrettin Kerim Beyin iki makalesi, Küzm İsmali Beyin diş kanser- Teri, Memduh Necdet Beyin dil inkdâbmız. da hekimlik oiluhları Üzerine yazıları, Kutsi Beyin cini terbiye, AN Rasim Beyi sinir firengisi üzerine; Şerif Kurkut Beyin ameliyat sonu zatürrleleri, Ekrem Hüseyin Beyin ndale verimi üzerine yazıları vardır. | iktifa ediyorlardı. diselerle doluydu. j Şehrin içindeki yahudi fırka ları, aralarındaki o ihtilâfları u. nutarak birleşmişler ve müşterek düşmana karşı akurane, vahşiya- ne bir surette harp etmişlerdi. Ya- hudiler, Romalılardan kurtulmak için yapmadık bir şey bırakmadı- lar. Bunlar her gün Romalılara sal dırarak binlerce düşmanı öldürü- yor, Romalıların silâhlarını man cınıklarını ele geçiriyor, Titus'un şehir surlarını tahrip için yaptırdığı tahta kuleleri yakı yor, elhasıl yesin verdiği kuvvetle geceli gündüzlü uğraşıp didiniyor lardı, Fakat Titus şehrin (o üçüncü duvarının ve Bezeta, şehrini zaptet mişti. Daha sonra ikinci (duvarı ele geçirerek yıkmış, yahudilerin teslim olmalarını temin için eski yahudi müverrihi Josephus'u Ku- düse göndermiş, fakat yahudiler müverrihlerini tel'in ederek taşla - | mışlar ve muharebeye devam et mişlerdi. Titus işi harpten (daha müthiş bir vasıtayla halletmeğe (karar verdi. Onun için mabetle kaleler ve birinci duvar etrafında yeni bir duvar yaptırarak içerdekileri açlı- yaffak oldu. İçeride kıtlık başlamıştı. Yahu - di fırkaları biribirleriyle didişir - ! ken erzakları da yakmamış olsalar dı, Romalılar beyhude yere bekliye ceklerdi. Fakat yahudiler vaktiyle bunu düşünememişler ve bu yüz - den on binlerce, yüz binlerce in - san aç kalmıştı. İsanların açlığa ne kadar taham mül edebildiklerini, açlık sevkiyle ne gibi vahşetler irtikâp ettikleri- ni anlamak istiyenler yahudilerin mürtet müverribi Josepbus'un sa- yıfalarında bunları okuyabilirler . Bunlar tekrar edilemiyecek dere- cede korkunç şeylerdir. Aç yahu- dilrin, kendi nefisleri ve aileleri için erzak saklamakla itham ettik- leri yahudilere tatbik ettikleri iş- kencelerin bir nazirini, (tarihler kaydedemiyor. Anneler öz evlât - larını parçalıyarak etlerini #iyor , çocuklar açlıktan ölmekte olan a - na ve babalarının ağzında son lokma kırıntısını kapıyorlardı, Ev- | lât; ana babaya, ana baba evlât - lara bu muameleyi reva görürse yabancılara neleri reva görmiye - ceğini tasavvur edebilirsiniz. Her| gün binlerce insan ölüyor, ölmek | istemiyenler kaçıyor, ve Remalıla rın ellerine düşenler haçlara ge - riliyorlardı. * Haçlara gerilenler o kadar ço - ğalmıştı ki civarda haç o yapacak tahta kalmamıştı. Meryem de bulunduğu yerden titriye titriye, hıçkıra hıçkıra bun- ları görüyordu. Artık Esenlerin biri de gündü - zün mağaradan çıkamıyordu. Bun lar, mağarada (havasızlıktan ve güneşsizlikten ölü gibi beyazlaş - mışlardı. Fakat bunlar hiç olmaz- sa yiyecek buluyor, ara sıra gece- | leyin cıkarak ahvali Mi Dışarı çıkanların getrdikleri " lümata göre baş kâhinle oğul!” nın Romalılarla muhabere ri anlaşıldığından idam olu! lar, yahudi Sanhedrim sa dan on altı kişide ayni aki uğramışlardı. Benoni bu meclisin âzalığ” geçmiş ve Roma lehinde bulunt” lar aleyhinde hep idma bük” vermişti. d Kalip de mabedin içindeydi her hamlenin başında bul du. Bir defa Kalip Markusle #9” şılaşmış ve bir kaç darbe mü le etmişlerdi. yö Ağustosun hülüliyle vaziyet bütün kötüledi. Güneşin — Yİ harareti, ölüleri sür'atle taaffi' ettiriyor şehrin havasını zehirli yordu. ge Bir gece (OMeryemle Nu kola çıktılar. Romalıların ateşi” Kudüsün bütün duvarları “ fında yanıyordu. o Meryemle v sabaha kadar kulede oturdult Dinlendiler... o Çünkü mağarlf” içi boğucu bir haldeydi, Nu ertesi gün şafakla beril Meryemi içeri almak istedi. NE, yem muharebeyi seyretmek ür” ısrar eti, Çünkü gözüne iki tarafın w mandanı da çarpmıştı, Ro: İ Markusün kumandası altmds hudiler, Kalip'in kumandası Mi da hareket edeceklerdi, | İki taraf ta biribirine salı | lar. Muharebe kızıştığı | hudinin biri Marküsün atını b | lamış, fakat Romalı bir asker #4! hudiyi bertaraf etmişti. Kali. Marküsü istihdaf ettiği belliği Çok geçmeden ikisi karşı kart gelmişler, Kalip kılıcını yil, kuvvetiyle kaldırarak h kafasına indirmişti. : Romalının miğferi sağlam i duğu halde kılıç onu yarmış a kafaya değmişti. Darbe o d ağır inmiş ve Marküs o kada” sılmıştı ki kılıcı elinden di ve Kalip onun üzerine saçrami, Marküs vaziyetin eni ladığından o da hasmının ü atıldı. Ve ikisi biribrine yuvarlandılar, Iki taraftan koptu. Romalılar: — Yetişin!., Yahudiler: yi — Kurtarın, diye bağrıy0” İki taraftan koşan yüzle binlerce asker biribirinin bali na sarılan Markusle Kalip €! di | da dövüşmeğe başladılar. si o kadar şiddetliydi ki Kalip ği küs bir yığın ceset altında lar. di Birdenbire iki üç yüz vel nin içerden fırlıyarak muha i iştirak etmeleri üzerine Rom tehlikeyi hissederek (| geril yahudiler de maktulleri o © ei Marküs'le Kalip'i almışlar, ze ge dı üzere olan (Markus) ün muhafızlar koymuşlardı. dipdiriydi. Meryem, bütün bu vaka tırap içinde seyrediyordu. y gi yahudilerin Markusle Kule li götürdüklerini görmü, başıma muhafızlar iyi onun ölmediğine hükmet gl (Devamı VE