1 Kuş falı oban fala bak- irmak istedi .. F ? ; ği bir kuruşu geri istediğinden .. 4 ii sün Şişhaneden Kasım- bir j Yak, inen yolda çok garip bir Mr Ş tan biriy, © yolda kuş falıma ba- ! da Erzrumlu bir çoban yat miştir. Geç vakit Er- ie Pİ ada e da en sürü çobanla * — Fala falcıya yaklaşmış: N ie kuruşa bakı- iye Pale, , ormuş.., a Bir kuruşa i İliyg, m cevabını vermiş , — enaş: : ye inde De niyetin varsa Ağasiyle alacağı kâğıt: | i ni in mi olacak - * vakit ge. - yahate çıkacak - m psi var.. Bu esna - F 5) i $. “ ne çeki ve ke | k demiş, sana niyet çek- Ro Çoban bir kuruşu a e da kuşun kafesini | küğ 48 bir kaç lisandan ya-| *tlârın kutularında ge - Me tea larını bunların üze- ii tmeğe başlamış ve bir ii “ nı ye üye de bundan sonra * Coban derhal asabileş - Aptal kafesi gi si ri durdurmuştur . | dı çıkarıp çobana ver- mı zannediyor » alır başina geçi- alcnın üzerine yürü - uğaradığını anlıya - dı kuş çıkarmadı. Yal | 60 memur açıkta kalacak Fakat hepsi münasip yerlere yerleştirilecek Okturvanın belediyeler tarafın- dan değil, doğrudan doğruya güm rükler tarafından alınması hakkın da Meclise bir kanun lâyihası ve- rildiğini yazmıştık. Meclis encü - menlerinde tetkik edilmekte olan bu lâyiha kanuniyet kesbederse bul belediyesine bağlı okturva mü dürlük teşkilâtı da lağvedilecek - tir. İstanbul okturva teşkilâtında 60 memur çalışmaktadır. Bunların bir kısmı merkezde, diğerleri iki - şer, üçer olarak gümrüklerde Ba- lıkhanede ve sair okturya alman yerlerdedir. Açıkta kalacak olan okturva mü dürü Orhan Beyin münhal bulu - nan merkez varidat müdürlüğüne tayin edileceği söylenmektedir. A- çıkta kalacak olan diğer memur - larda belediyenin merkez ve şube lerindeki münhallere tayin edile - ceklerdir. Bundan dolayı hariçten münhallere yapılacak tayinler ge- ri kalmıştır. Okturva memurları - nın hepsi münasip yerlere yerleşti- rileceklerdir. Yumurta satışı i Tacirlerin dünkü topla- i nışında “Birlik,, kararı Ihracat ofisi memleketimizin en | mühim ihraç maddelerinden biri olan yumurtanın daha muntazam dokundurdu. Sen çi enim kısmetimi nere- ?. Kuş bilir, ben o €tmem, tekrar dışarı çıkar - Yem vermiş, fâkat bir küğrd, çıkartamamış - K İn bir kuruşu da i- Mi iğinden ağız biy , meticede çob. ai vurarak yi hi Kay lip toplanan se - İ ME e vişler, çobanın << K #dilmiş ve mesele i Tm şehrin muhtelif a r. Ve cahil halk U ti, aktarlar, Kurnaz yi bütün, f Piyango çekilece- *n bahaegı kâğıtlarını ikra- enlerd. e kuşların, en seçerler, i tarafından kabul ederek i lerini yazmış- e : edir ekzip ederek bu iyeceklerini İle yeti Âstrileri birleş Me z üzere Ti, AYİN etmiştir. n n lak ba ie şekilde satılmasını temin için bü - tün yumurtacılar arasında bir bir- lik kurulması için şimdiye kadar faaliyette bulunuyordu. Bir çok yumurta tacirleri de bu birliğin kurulmasını istiyorlardı. Dün İstanbuldaki bütün yumur- ta tacirleri ihracat ofisinde bir top lantı yapmışlardı. Toplantıda o - fis müdürü Cemal Bey de bulun - muştur. Yumurta tacirleri birliğin derhal kurulması için nizamname- yi hazırlamışlardır. Nizamname - nin esas maddeleri bitmiş ve tali maddelerin tesibti için ikinci bir iç tima yapılması kararlaştırılmıştır. Bu içtimada nizamname imzala | narak hükümete verilecek ve birli- ğin resmi müsaadesi alınacaktır. Alâkadar tacirler bu birliğin çok faydalı neticeler vereceğini ve yumurtaların daha muntazam şe - kilde sevkedileceğini söylemekte - dirler. (Ticaret odasında istatistik ve neşriyat şubesi İstanbul ticaret odasında şimdi- ye kadar iki müdüriyet vardı. İdare heyeti son içtimaımda mun tazam idaresi için (İstatistik ve | neşriyat) namile üçüncü bir şube | müdürlüğü teşkiline karar vermiş- tir. Bu şubeye istatistik, kütüphane, mecmua, gazete büroları bağlana- caktır. Bu şubenin müdürlüğüne 300 lli- işle meş - | ra maaşla Galip Bahtiyar Bey ta - İ # w İ yin edilmiştir. ; ln diğe ği her belediyede olduğu gibi İstan - | sergi | Türk malları ne iş gördü? Tütün, likör, kumaş ve yiyeceklerimiz Milâno sergisinde Türk malları- nım iyi teşhir edilmediği hakkın - da bir rivayet çıkmıştı, Bu rivayetler üzerine İktisat ve- kâleti tahkikata başlamıştır. Öğ - rendiğimize göre Milâno sergisin- de Türk mallarının teşhir edilme- sine nezaret etmek üzere İktisat ve kâleti tarafından da ihracat ofisi raportörlerinden bir zat memur e- dilmişti. Bu zat Milâno sergisinde açılma merasiminden itibaren ser- ginin kapandığı güne kadar meş - gul olmuş ve İstanbula da dönmüş tür Bu zat İstanbula gelince Iktısat vekâletine raporunu göndermiş - tir. Öğrendiğimize göre Milâno ser- gisine tütün inhisarı müskiret inhi- sarı, İpek iş ve diğer fabrikalar iş- tirak etmiştir. Tütün inhisarı gayet geniş mik - tarda tütün teşhir etmiş ve 30 bin aliyülâlâ ve 20 bin Sipahi ocağı si- garası satmıştır. 30 bin kadar Ye- nice sigarasının müsadesi alınma» dığı için Milâno sergisinde satılma mıştır. Müskirat inhisar idaresinin teş- hir ettiği likörler ise çok alâka u - yandırmış ve Sosyeta Kommersiya le İtalyana ismindeki bir müessese likörlerimizin İtalyadaki satışı için müracaat etmiştir. İpek işin teşhir ettiği kumaşlar, kravat ve mendiller çok beğenil - miştir. Sergideki diğer Türk mal - ları, elişleri, şark mamulât, üzüm, incir, kaysi, lokum da çok makbu- le geçmiştir. Esasen Milâno sergisinde teşhir edilen malların hepsi satılmış ve geriye hiç bir şey gelmemiştir. Alâkadarlar bu vaziyeti Milâno sergisindeki muvaffakıyele bir de- lil olarak göstermektedirler, Beylerbeyi Hilâliahmeri Beylerbeyi Hilâliahmer nahiye - si heyeti Kuzguncukta Şen sinema sı salonunda bir müsamere tertip i muştur, VAKIT Gündelik, Siyasi Gezete Istanbul Ankara Caddesi, VAKTP yurdu Telefon Numaralar, Yazı işleri telefonu: 24379 Idare telefonu 1 24370 —— Telgraf adresi: İstanbül — YAKI Posta kutusu No. 46 Abone bedelleri : Türkiye Ecneyi Smm Senet: 1400 Kr. 02100 ir, 6 aylık w uw , 3 aylık w . 80 , 1 aylık 8 , 0 . —ş.. ilân ücretleri: Ticari Uünların ilin sahifelerinde santi. mi 30 kuruştan © başlar, ik sahifede 25g) kuruşa Kadar çıkar. Büyük, fazla, devamlı Hin verenlere ait ayrı tenzilâş vürder, Resmi Uânların bir satırı 10 kuruştur. Küçük ilânlar: Bir defası 30 (ki defası S0 Uç detası 8 dört defam 75 ve on delası 100 kuruştur. Üç aytık ilâm verenlerin bir defası mecca- nendir. Dört setiri geçen İlânların (asia satırları beg kuruştan hesap edilir. eylemiştir. Salon köy halkile dol. | 3 a VR e he Bir kaçak İki polis birini : kaçırdıklarından.. Muhakeme edildiler ve beraet kararı aldılar İstanbul birinci ceza mahkeme - sinde, dün polis memurları Temel ve Muhittin Efendiler, vazifelerin de ihmal gösterdikleri iddiasile muhakeme edilmişlerdir. Davaya göre, bunlar, Felek Bur han ve Hacı Mehmet isimlerinde İ iki kişiyi Eminönü merkezine gö- türürlerken Hacı Mehmet, yolda kaçmış. Diğeri de kaçmak istemiş, fakat yakalanmış. Dava, vazifede ihmal davasıdır. Temel ve Muhittin Efendiler, kendilerinin bu hususta her hangi bir ihmali olmadığını, müteferrika dan elleri kelepçesiz 12 suçlu tes - lim aldıklarını, Sirkeci meydanm- da yanlarından tramvay geçmesi - ni fırsat bilerek, bunlardan ikisi - nin kaçmak istediğini, birisinin he men, birisinin de sonradan yaka - landığmı söylemişlerdir. Mahkeme, polis memurlarının vazifelerinde ihmal gösterdikleri - ni sabit görmemiş, beraatlerini ka rarlaştırmıştır. Esnaf bankası Halka ve esnafa yarar bir müessese olacak Esnaf bankasınm vaziyetini tet kik etmek üzere şehir meclisinden bir komisyon ayrılmıştı. Bu komis- yona meclis azasından Galip Bahti yar, Mehmet Ali, İsmail Sıtkı Bey- ler seçilmişlerdi. Diğer üç aza da ti caret odasından seçilecek ve bu su retle altı kişiden ibaret komisyon bankanın vaziyetini tetkike başlı” yacaktır. Komisyon, ıslahat için bankanın | başına getirilen Hamdi Beyle te - mas edecek ve hazirliyacağı prog- ram etrafında mütaleasını söyliye- cektir. Hamdi Bey Bankada bazı tasfi- yeler yapmış, bir kaç memuru çı « kartmıştır. Bankanın halka ve €s - | nafa yarar bir müessese olması için elden gelen gayret sarfedilecektir. Dil derleme faaliyeti İstanbulda dil derleme faaliyeti devam etmektedir. Komiteler haf- tada üç gün toplanmakta ve ocak- lardan gelen fişleri tetkik etmekte dirler. Tasnif edilen fişler her haf- ta sonunda Ankaradaki merkeze gönderilmektedir. Umumi heyet yakında toplanarak yapılan işler etrafında görüşecektir. Medreseler ve tarihi binalar boşaltılacak Belediye, tarihi binalar ve cami ler yanındaki medreseleri yavaş, yavaş boşaltmaya ve kiraya verme meye karar vermiştir. a Ecnebi seyyahların sık, sık ziya- ret ettikleri camiler ve tarihi bina- İar yanında medreselerde oturan bazı kimselerin hiç te yakışık al - mıyan hareketlerde bulundukları ve ziyaret edilen yerleri kirletme- leri bu kararm verilmesine sebep olmuştur. İlk olarak Süleymaniye medre- sesi boşaltılmıstır. , İ muş olan Karadeniz donanması mürettebatı mii — VAMIT 31 May 3 SOHBETLER Doğru Değil.. Ankarada büyük bir spor sahasi yapılacak.. Bunun için bir çok ecnebi gruplardan projeler istenil- di. Bu sahada atletizm ve futbol müsabakaları yapılacağı gibi, at koşuları ve atlı müsabakalar da yapılabilecektir, Büyük bir- şehir için, tamamlanması İâzım gelen en büyük noksanlardan biri de ta- i mamlanmış olacak.. İki gündenberi intişara başlıyan bir refikimiz “Siz ne dersiniz? başlığı altında bu havadisi veriyor ve diyor ki: “Sarfedilecek bu kadar paramız varsa, meselâ bir kaç mektep aç - sak, mevcutları daha iyileştirsek, hastaneleri çoğaltsak, umumi sıh- hate ait faaliyeti daha genişlet- İ sek... “Yok, bilhassa bu tasarruf ve | iktisat devrinde ne kadar asri ola- caksa olsun, bir spor sahası yap» mak için bir milyon lira sarfedile- mez, etmek günah olur, dersek doğru değil midir?. Siz ne dersi- niZ.,, Biz doğru değildir diyoruz.. Görülüyor ki içimizde hâlâ ta- sarruf ve iktisat sözünü “bir lok- ma, bir hırka,, prensibine uydur- mağa çalışanlar ve hâlâ noksansız bir şehir kurmanın faydalarını an- lamak istemiyenler var. Zannediliyor, ki bir şehirde park yapmak, havuz yapmak, tiyatro yapmak, spor sahası yapmak fu- zuli bir iştir ve bunlardan her han- gi birinin inşasına başlanılsa, der- hal itirazlar yükseliyor: Ne lüzum var?.. Hastane ya» palım, mektep yapalım!, Ne vakit kavrıyacağız, ki bütün bu işler, at başı beraber gider. Bir memleket merkezi noksansız olur- sa, ancak o zaman, hastaneleri ek- melleşir, mektepleri çoğalır. Her imar hareketi, başka bir imar hare keti doğurur, her tamamlanan nok san, başka bir noksanı meydana çıkarır ve o noksanın da tamamlan masına âmil olur, Eğer Ankara bugünkü halini bulmasaydı, acaba Anadolumuzun bir çok şehirleri birer mamureye dönermiydi?, Bu süale, katiyetle: Hayır! di» yebiliriz. : Osmanlı imparatorluğundaki âh val göz önüne getirilsin. Osman- hlarm da mektepleri, hastanele- ri, sıhhi teşkilâtları vardr. Fakat şehirler harabeydi. Asri hiç bir İ ihtiyaca tekabül edecek müessese» İleri yoktu. İşte bunun içindir ki i bugün, hâlâ her şeyin fevkinde İ görülen mektep, hastane ve sıh- ' hi teşkilâtları ilerliyememiş, inki- ' saf edememişti. Eğer bir şehirde tiyatroya, spor sahasma, hasılı her türlü medeni ihtiyaçlara tekabül edecek mües - seseleri fuzuli bulup; “Hele evvelâ mektep yapalım, hastane yapa - İım.,, deseydik, ne bugünkü hasta- nelerimiz, ne bugünkü mektep- lerimiz, ne bugünkü müessesele « rimiz meydana gelirdi. Bugün, tiyatronun, spor sahasi» nm, mektep ve hastane kadar elzem olduğunu anlamamız ve kabul etmemiz lâzımdır. — (Kiye) ten virut eden bir habere an- zaran (Sivastopola) du firura muvaffak ol- akteyledikleri bir içtimada Alman kıtaatının (Novrosisk) © vörüdundan evvel bütün se fani tahrip etmeğe karar vermişlerdir. — Bugünkü Balkan trenile Avusturya ve Macuristanın en muteber garetecilerindem on iki Kişilik bir heyet şehrimize vasıl ola» er, “di fe