Yakıtın Büyük Mel o KİMS (7 Mayıs 1933 Bir an sustular. ei Ortalık kararıyordu. o Nâsır, | pornların arasından denize doğru baktı, — müddet düşündü, son - pire hanımefendi de bu - > Hayır, Ali bey gülümsedi; ia Aya banrmefendi, torunu - Mi, diye hanımdan kıskanıyor... ver fillah Senihaya karşı bir! - #İ Peyda etti, Torununun, ken- birisini sevdiğine 5 miyor. o Hissiyatını iye a pek belli etti ve Şadi ir tarzda da söyledi. diye hanım Didar hanımı pek ç ra v Mai iyor. Fakat doğrusunu! değil iz, Didar hanım Senihayı 1 çi hanımın şöhretini ig aa ma — Sadi yretle sordu: : "ları yasi). hanımefendi, ne ya- m Nâsır bey, siz o eski ink tanbald m. İYorsunuz. da) yi bileyim?. Hele Şa- Verecek, an bana yegâne haber kocanın, dostlarım Şefika hanımla stlayia ram da, birer sene fa- Ala m yi h rahmet eylesin, ne i - pi Hay alara; Şadiyeyi de Sefika Bin Adaş " ne bıraktı. Çünkü Şe « min, Muhsini i Büro ! lu sinin servetine . İYeceğini biliyordu. Şadi - va severdi. Ona, ölümün- | Mayır—yara Ve küçük | Tefrika N 29 | ESİZ Nâsır, Dili çok kalabalık bul- du. Her ağacın altında o gruplar, çiftler vardı. Aşağıdan, o plâjdan çığlıklar, kahkahalar yükseliyor - du. Ağır ağır plâja indi. Derin bir hazla yıkanan kadın erkek, bir sürü halkı dalgın dalgm seyre başladı. Bir aralık, omuz başında, bir ses duydu: — Bu ne dalgınlık! Ali beydi. Kol kola (girdiler, kumluğun biraz gerisinde, incir a) ğaçlarının birinin altında oturan bir grupa doğru yürüdüler. Ali bey, karısına: — Sıdıka dedi, sana bak kimi getirdim, tanıdın mı? — Tanımaz olur omuyum?. Nâsır Bey çok değişmemiş. Nâsır kadınların elini öptü. Fa- kat (söylenenleri (işitemiyordu. Karşısında Didar hanımı görünce, zihni gene maziye gitmişti. Geçen zamanları düşünüyordu. Etrafına çepeçevre bir göz at- lar yoktu. Şadiyenin olmadığını söylemiş” lerdi, fakat Seniha neredeydi?. gözlerinde okumuş gibi, sordu: | — Seniha nerede?. Didar hanım güldü: hangi hanım varmış, fevkalâde yü- züyormuş, onu seyredeceklermiş.. Ali Bey dedi ki: — Nâsw Ber. hiz de söyle yü - rüyelim. — Yürüyelim efendim. Çıplak vücutlar, kahkahalar a- rasından geçerek ilerlediler. — İşte çocuklarla beraber Se - ak ola Yazmıya başladı. Muvaf- lan Mem izdivacma talip o- Var, © En başta ihsan Celâl iu bu zat?, v Piar ŞE prünekkit ihsan Ce- lerim, Adiye hanım, Seniha — Ba ikm yok evlenmez. ; m ri, Seniha kaç fi 8, . da, Did, Di. Tam evlenecek biraz ğ z hanım, Şadiye hanı isin y, 2 İzdivaçtan soğut- Mülkü, iyor, Seniha da çok kr Ya. Fakat mükem - mi, maddeten mi?. Nr * nn hem maddeten. tek hı, © Konuştuğu. erkek AN dont, ye Ane babası» diy 4 ellilik bir ibtiyarla gü - it, or. eiiyağ; Kendine kur a” vermedi. Gene dü- işti. Hafiften & b Ali Bey, yağmur Sazinoya girelim i : , dedi. Araban denizle ben Bidüceğin ei yiyor. Lİ y daha kay?” Züle güle, ben bir ği Did, ım. Yarın görüşe - VA Zelir, zi m da sabahları bu- Geceki : Yağmur, Yolların tozu- okay, etrafa baygın bir işti. Parlak w bir yanı pırıldatı- niha geliyor. — Hangisi?. Şu küçük oğla - nın elini tulan mı?. — Evet. Nâsır güldü: — Olur şey değil, dün akşam, size rasgelmeden evvel Seniha ile konuştum da kat'iyeyn tanımadım. — Hayret!... Beş sene zarfın - da Seniha bu derece değişti mi?. O eski çocukluk halinden eser kal- madı mı?, rine doğru pembe elbiseli, beyaz bakıyordu. (Devamı var) Dün Büyük Millet Meclisinde ANKARA, 6 (A.A.) — Büyük Millet Meclisi bugün (reis vekili Esat Beyin riyasetinde toplanmış- tır. Seyrisefain idaresinin 1928 | ta müzakere ve kabul tur, Nahiye müdürlerinin tayini ve belediye teşkilâtı olan yerlerdeki i muhtarlıklara ihtiyar (o heyetleri- nin kaldırılması hakkındaki lâyi - halar Dahiliye encümeninin tale - bi üzerine mezkür encümene ve- rilmiştir, Bundan sonra Rizeli Hulüsi ve Osman Zeki efendilerin mahkü - miyetlerinin affına (dair kanun müzakere ve kabul ( edilerek pa- zartesi günü toplanmak üzere iç - timalarma nihayet verilmiştir. olunmuş- İ tr. Senihayla Sadiyeyi aradı. On <1 Polis Haberleri | Altın yüzük diye | İki liraya bakır tel sürüyordu Bakır telleri altın yüzük diye satmak istiyen bir açık göz yaka -| lanmıştır. Bu açık gözlülük ve do- landırıcılık hadisesi şöyle olmuş - tur: Kasımpaşada oluran Mustafa isminde biri yardır. Mustafa ba - kır tellerden küçük küçük yüzük - ler yapmıştır. Taksimde Hasanağa mahallesi bekçilerinden bir de Ali ağa var - dır. Ali ağa dün Taksim - Şişli sokağından geçerken önüne Mus - tafa çıkmıştır. Suradan buradan biraz konuş - tuktan sonra Mustafa, Ali ağaya kendisinde gayet ucuz altın yü - zükler olduğunu ve başı sıkıldı - ğından, bunları iki liraya vermek istediğini söylemiştir. Ali ağa bunları eline almış, bakmış; fakat biraz sonra bakır olduğunu anlamıştır. Açık göz Mustafa yakalanmış; hakkında takibata başlanmıştır, Kamyondan benzin çalınır mı ? Fındıklıda oluran (o Şükrü dün Dolmabahçede duran 3991 numa- Bu suali, Sıdıka Hanım Nasırın | ralı kamyondan bir teneke ben - zin çalmış, evine doğru giderken | şoför tarafından görülerek polise | teslim edilmiştir. Şükrü, benzini — Seniha bir yerde durabilir! çalmadığmı parasını şirkete gö - mi?. Ta şu uca gittiler, Bilmem ne İ türüp vereceğini söylemiştir. Kağıthanede bir hırsız Galatada Voboda (sokağında! oturan Eskişehirli İbrahim Hızır- ilyas “eğlencesi yâpmak üzere Kâ- ğıthaneye: gitmiş, © dolaşırken eğlenceden evvel kazanç temin et- meyi düşünmüştür. İbrahim kalabalık arasına dal - mış ve bu arada Rıza isminde bi- risinin saati ile başka (birada- mn cüzdanımı çalmıştır. İbrahim | haneye yürüdü. sandala atlıyarak o kaçmak üzere iken jandarmalar tarafından ya * kalanmıştır. Bir sahte yüzlük daha Sahte yüz liralıklardan bir ta- ne daha bulunmuştur: Yeni sahte yüz liralığın bulunması şöyle ol - muştur: Komisyoncu Elyazar efendi ev- velki gün muhtelif yerlerden para Nâsır cevap vermedi. Kendile-| almıştır. Fakat bunların arasında ' bir yüz liralığın sahte olduğunu şemsiyeli, hasır şapkalı genç kıza | görmüştür, Bunun üzerine Elya - zar Efendi zabıtaya müracaat et- miştir, Zabıta tahkikata başlamış- tır. $ Antalyalı Ziya isminde biri ev- velki gece adamakıllı kafayı tüssü- lemiştir. Bundan sonra sarolışluk- la Eminönüne gelmiş ve Oburada Mustafa efendi isminde birinin e- vine taarruz etmiştir. Bu arada e- vi de taşladığından zabıta Musta- Ortalık adamakıl- | hesabı taksiti hakkmdaki mazba - | (a9! yakalamış ve hakkında taki - bata başlamıştır. $ Kadıköy Çarıkçı mahallesinde " Artinin bir fanilâsını çalarak ka - çan Esat Nedim zabıtaca yakalan» mış ve hakkında takibata başlan - mıştır, $ Eminönünde şoför Enverle mu avini Tahsin belediye polislerin - den Haşim efendiye hakaret et - tiklerinden yakalanmışlardır. En - ver ve Tahsin hakkında zabıtaca takibat yapılıyor. $ Harbiyeden Taksime giden 196 numaralı tramvayda bir kaza olmuş. On bir yaşında bir çocuk iramvayd Yangın karşısında sadrazam etekleri: düşerek bayılmıştır. 5 — VAKIT 7 Mayıs 1933 Istanbul Cehennemi TARİHTE BÜYÜK YANGINLAR ere toplıyarak padişaha yaklaştı Yangın hakikaten müthişti. Kı - /“Şah Huban,, sarayı da dahil ol - zıl alevler gökün bir katına yükse- | duğu halde bütün sahayı ö liyor. koca saraylar çatırdıyarak | haline getirdi. yıkılıyordu. Oldu bin kırk üçte ihrakı kebir, Cibali haricinde bir kalafatçı| (o Cibali yangının ilk ve unutul- funda yakıp gemi kalafat ederken, | maz tarihi oldu. i rüzgâr kıvılcımları o kayıkhaneye Esir hanı yangını A atmış ve derhal tutuşturmuştu.! yası senesinde çıkan bu yan“ Yangın az zamanda m izi gm, Kadirga limanına kadar iler » ri nüfuz etmiş, sahil boyunda “Jlemiş, İstanbul halkını sabahlara yakapı,, ya kadar olan binaları ta- | kadar uyutmamıştı. Ateş bir Çar mamile yakmıştı. Buradan Küçük | samba gecesi esir hanından çıl Mustafa Paşa çarşısma dahil ol -| Şiddetli bir rüzgâr esiyordu. Ci muş, çarşı da bir ev kalmamak Ü-| rın ahşap olması ateşin £ savlel il zere her şey temizlenmişti. kat kat arttırıyordu. Muazzam Bu esnada Padişah, o Sadrazam | öğrt tarafından tutuşarak ve bütün yeniçeriler yangın saha - | Ateş Tavukpazarına ilerledi. Ev sına geldiler. Fakat ateş o kadar | ter birer çıra gibi yanıyordu. Yan korkunçtu ki, kimse yanaşmıya co- | sından kurtulabilenler, çığlıklarla | saret edemiyordu. Yirmi metre ile | Cenberli tasa doğru işik risindeki evleri yıkmak için çalısı - | Eakat bu kaçış ta yüzlerce peri lırken bir kıwılerm sıçrıyor, oraları şan, şaşkın insanı kurta a da İY ; | Karanlık gece hakikaten bir eji Sadrazam, eteklerini toplıyarak | a gibi ilerli a R a gibi ilerliyen ateş, Tavukpaza Padişaha yaklaştı: rını bir kül yığını haline g i — Şevketlâm tazarruve dua-| «sonra Çenberli taşa da; dan gayri bir nesne ile müdafaaya Diğer taraftan ilerliyen bir Mo Mm Fahmut Paşa tarafında tevessü ye İısdadır. diyordu, Gürcü Paşanın Kara Musa, Hamza ve Yahya sarayını da ateş sarmıştı. Paşaların her biri dört beş katlı biz | lal güruhu bu zengin naları kızıl alevler içinde çatırdıya a l oğru koşuyordu. Saraydan çatırdıya çöktü. “Çeşmi Efendi - > ş . nin serir âsümanâsâ inşa ettirdiği e e bir anda ve tabakatı asümana baş çekip me- zari Hi ini ve SALE bezi nazil ve sukufu zeri lâcivert ile pür ç ziver bina,, da göz yumup açıncı - ri . şen vi gs , kadar enkaz haline geldi, Bu SER z ? ” 5 üc kola ay. | Mercana ilerledi. Mercan camii saraydan sonra yangın üç kola aY- | atından eski saray “Harbiye rıldı. Biri Kadı esi cihetlerin- ” dem Sultan Selime, diğeri Üaküp -| “75 e Be lü mahallesinden Unkapanı ciheti» bütün sal “ üçüncüsü Aşıkpaşadan Saraç - yandı, kudurmuş bir canavar e etrafa saldıran alevler sorgu ve Kalpakçılardan Mustafa türbesini ziyaret ederek V: he mamında yanmış kısım ile birleş ğ Yeniçeriler, Sultan Selim cihe - tine ilerliyen kısmı o söndürmek için koştular. Ejderha gibi ilerli - yen ateşin bir parlayışla iki üç evi birden yuttuğunu görünce Elhük- mülillâh diye seyirci kaldılar. Unkapanına doğru ilerliyen kol, Vezir yokuşunda ( kurşuncu Mustafa Paşanın sarayını yaktık - tan sonra Atpazarma dayandı. Ateş bütün şiddetile yatsıya ka- dar devam etti. Edirne camiine ka dar ilerliyen kısım yeni odalara si- rayet ederek yaktı. Ateş tulen deniz kenarından Molla Güraniye, arzen Fener ka » ii devam etti, Gündüz daha iyi pısından Mesih Paşaya ie birler alınacağı zannedilirki sr AYY Düşen çocuğun ismi İsaktır. Isak gârın şiddeti yüzünden Beyazıt meydanında felâketzedeler ateşin velvele ile buralara da | görünce tasavvur edilmez bir gaşalıkla Kadirgaya doğru ile miye başladı. Bütün İstanbul kı ayakta idi. Yangından ku lar sipsivri kalmışlardı. Daha her sokak başında annesini a bir yavruya, çocuğunu arıyan anneye tesadüf edilmesi idi. Y gın bütün şiddetile sabaha 1 Vi hastaneye kaldırılmıştır. daha korkunç bir şekil almıştı. Ş$ Ağahamamında dört ku-| (Devamı v marbaz yakalanmıştır. Burada 3 Romanyada konten üncü Vakıf hanının bir numaralı dairesi Civan isminde biri tara - fından tutulmaktadır. Dün Civa - nın dairesine girilince Bahaettin, Bekir, Serkis, Pozant, Baron is - mindeki kumarbazların oyun oy - nadıkları görülmüştür. e Zabıtaca kumarbazlar hakkında (takibata başlanmıştır. Romanya hükümeti, itibaren kontenjan sistemini di 'şiddetli bir surette tatbik i başlamıştır. ; Romanya, yumurtalarını yaya sötamadığı için Alman gelecek ithalâtı da sıkı bir tahdit etmiştir. —— $ Eminönünde evvelki gece yapı | Gümrükte deniz lan silâh aramasında muhtelif kim| Gümrük muhafi selerin üzerinde 6 biçak, bir taban. ! vesaiti asrileştirilmekt ca, iki sustalı çakı yakalanmıştır. | den motörler alınmıştır. $ Feriköyünde oturan altı yaşm- | gümrüğün Balattaki da Recep dün Şişli tramvayına ta- | tekneler konacaktır. kılmış; fakat biraz sonra tramva » | sonra 12 motör daha c yın sarsılnıasından yere düşmüş! Motörler alındıktan sonra sol ayağından yaralanmıştır. Re - | takibinde kullanılan sandallar or cep tedavi altına alınmıştır. tadan kaldırılacaktır,